Bize Ulaşın +90 537 430 75 73

isim ve soyisim değişikliği davası

İsim Değiştirme Davası *2024, E-Devlet, Mahkeme

İsim, kişinin kimliğinin ayrılmaz bir parçasıdır ve özgürce seçilme hakkına sahiptir. Ancak isim değişikliği talepleri, toplumsal düzenin sağlanması ve güvenliğin korunması açısından titizlikle ele alınmalıdır. Bu nedenle, isim değişikliği davalarında ismin değişmezliği ilkesi benimsenmiştir. Ancak, haklı sebeplere dayanarak isim değişikliğine izin verilmektedir.

 

Medeni Kanunun ilgili maddesi, ismin değiştirilmesinin haklı sebeplere dayanılarak bir hakimden istenebileceğini belirtmektedir. Ancak hangi durumların haklı sebep sayılacağı belirtilmemiştir, bu da hakimin takdirine bağlıdır. Hakim, bu kararı verirken hukuka ve hakkaniyete uygun olarak hareket etmelidir.

 

Hakim, isim değişikliği talebinde bulunan kişinin sosyal durumu, aile ilişkileri ve diğer özel koşulları göz önünde bulundurarak karar vermelidir. Bu süreçte, ismin gülünç, çirkin, iğrenç veya ahlaka aykırı anlamlar taşıması, uygun olmaması veya zor telaffuz edilmesi, karışıklığa neden olması gibi durumlar dikkate alınır. Ayrıca, din veya uyruk değişikliği, ticari faaliyetleri veya kişinin ilerlemesini engelleyen durumlar da göz önünde bulundurulur.

 

Mahkemeye Gitmeden İsim Değiştirme Mümkün müdür?

Ülkemizde 2023 yılında gündeme gelen ve e-devlet üzerinden isim değiştirme imkanı sunan sistem artık aktif değildir. Ancak, bazı durumlarda hala mahkemeye gitmeden isim değiştirmek mümkündür. Bu şartlara bakacak olursak:

Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 7039 sayılı Kanun, 03/11/2017 tarihli ve 30229 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

 

Kanuna göre, kişinin yerleşim yerinin bulunduğu nüfus müdürlüğüne yazılı olarak başvurması şartıyla, 2525 sayılı Soyadı Kanunu’nun 3. maddesine aykırı soyadları ile yazım ve imla hataları veya düzeltme işareti kullanılmamasından kaynaklanan anlam değişiklikleri bulunan ad ve soyadları, mahkeme kararı aranmaksızın il veya ilçe idare kurulunun vereceği kararla bir defaya mahsus olmak üzere değiştirilebilir.

 

İl ve ilçe idare kurullarının vereceği karar kesindir. Soyadı değiştirilen erkek ise kendisi ile birlikte varsa karısının ve müracaat tarihinde ergin olmayan çocuklarının da soyadları düzeltilir. Soyadı değiştirilen kadın ise kendisi ile birlikte ergin olmayan evlilik dışı çocukları varsa onların da soyadları düzeltilir.

 

Buna göre, vatandaşlarımız iki yıl içerisinde yerleşim yerinin bulunduğu nüfus müdürlüğüne yazılı olarak başvurması kaydıyla; soyadı kanununa aykırı soyadları veya anlam değişiklikleri bulunan ad ve soyadları mahkeme kararı aranmaksızın il veya ilçe idare kurulunun vereceği kararla bir defaya mahsus olmak üzere değiştirilebilirler. Bunun dışında dava açmadan isim değiştirmek şu an için mümkün değildir.

 

Avukatsız İsim Değiştirme Davası

Türk Medeni Kanunu’na göre, kişinin adını değiştirmek için mahkemeye başvurması zorunludur. Bu başvuruda bir avukat tutulması gerekli değildir, yani kişi kendi başına başvurabilir.

 

İsim değişikliği için yapılması gerekenler genellikle şunlardır:

Nüfus Müdürlüğü’ne başvuru: İsim değişikliği için başvuru yapmak için öncelikle bulunduğunuz yerdeki Nüfus Müdürlüğü’ne başvurmanız gerekir. Bu başvuruda gerekli belgeleri ve bilgileri sunmanız istenir.

 

Mahkeme başvurusu: Nüfus Müdürlüğü’nden alacağınız belgelerle birlikte mahkemeye başvurmanız gerekebilir.

 

İlan süreci: Mahkeme başvurusunun ardından, isim değişikliği talebiniz mahkemece kabul edilirse, bu değişikliğin resmi olarak duyurulması için bir gazetede ilan edilmesi gerekebilir. İlan süreci bittikten sonra, isim değişikliğiniz resmi olarak tamamlanır.

 

Nüfus kaydı güncellemesi: İsim değişikliği tamamlandıktan sonra, yeni isminizin nüfus kaydınızda güncellenmesi için Nüfus Müdürlüğü’ne başvurmanız gerekir.

 

Özetle, Türk Hukuku’na göre isim değişikliği için mahkeme kararı gereklidir ve bu süreçte bir avukatla çalışmak isteyip istemediğiniz size bağlıdır, ancak avukat tutmak zorunlu değildir.

 

18 Yaş Altı İsim Değişikliği

Türk Hukuku’nda 18 yaş altındaki kişilerin isim değişikliği yapmaları da mümkündür, ancak bu süreç bazı ek prosedürleri içerir. Kural olarak, 18 yaş altındaki bir kişinin isim değişikliği için velisinin veya vasisinin izni gereklidir. İsim değişikliği için izin verilmesi, çocuğun yararı ve mahkeme tarafından yapılan değerlendirmeler doğrultusunda gerçekleşir.

 

İşte 18 yaş altı isim değişikliği için genel prosedürler:

Velinin veya Vasisinin İzni: Türk Medeni Kanunu’na göre, 18 yaş altındaki bir kişinin isim değişikliği için velisinin veya vasisinin izni gereklidir. Velinin veya vasisinin izni olmadan isim değişikliği yapılamaz.

 

Mahkeme Başvurusu: İsim değişikliği için veli veya vasinin izni alındıktan sonra, bu değişikliği resmileştirmek için mahkemeye başvurulur. Mahkemeye başvururken, velinin veya vasisinin iznini ve gerekli diğer belgeleri sunmak gerekir.

 

Mahkeme Kararı: Mahkeme, velinin veya vasisinin iznini değerlendirir ve çocuğun yararı göz önünde bulundurularak isim değişikliğini onaylayabilir veya reddedebilir. Mahkeme kararının olumlu olması durumunda, isim değişikliği resmileşir.

 

İlan ve Nüfus Kaydı Güncellemesi: Mahkeme kararının ardından, isim değişikliği genellikle bir gazetede ilan edilir ve nüfus kaydı güncellenir.

 

Özetle, 18 yaş altındaki bir kişinin isim değişikliği için veli veya vasisinin izni gereklidir ve bu izin alındıktan sonra mahkeme başvurusu yapılabilir. Mahkeme, veli veya vasisinin iznini ve çocuğun yararını göz önünde bulundurarak karar verir.

 

Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar, yasal temsilcilerinin rızası olmadıkça kendi işlemleriyle borç altına giremezler. Ancak, isim değişikliği davası açmak için 18 yaşından küçükler, velileri veya vasileri aracılığıyla bir avukata vekalet verebilirler.

 

İsim Değişikliği Sonrası Kimlik Yenileme

Türk Hukuku’nda isim değişikliği sonrası kimlik yenileme işlemi, yeni isminizi resmi olarak kabul ettirmek ve kimlik belgelerinizi güncellemek için yapılması gereken bir prosedürdür. İşte bu sürecin genel adımları:

 

Nüfus Müdürlüğüne Başvuru: İsim değişikliğinizin mahkeme kararı ile onaylandıktan sonra, ilk olarak yeni kimlik belgeleri için bulunduğunuz ilin Nüfus Müdürlüğü’ne başvurmanız gerekmektedir. Burada isim değişikliği için gerekli olan belgeleri ve mahkeme kararını sunmanız istenecektir.

 

Kimlik Başvuru Formu Doldurma: Nüfus Müdürlüğü’ne başvurduğunuzda size kimlik yenileme için bir başvuru formu verilecektir. Bu formu doldurarak gerekli bilgileri sağlamanız gerekmektedir.

 

Biometrik Veri Kaydı: Kimlik yenileme işlemi sırasında biometrik verilerinizin (parmak izi, fotoğraf) alınması gerekecektir. Bu veriler kimlik kartınızın güvenliği için kullanılacaktır.

 

Kimlik Kartı Ücreti Ödeme: Kimlik yenileme işlemi için belirli bir ücret ödemeniz gerekecektir. Ödeme işlemi genellikle Nüfus Müdürlüğü’nde yapılabilir.

 

Kimlik Kartı Teslimi: Başvurunuzun ardından belirli bir süre içinde (genellikle birkaç hafta) yeni kimlik kartınız hazırlanacak ve size teslim edilecektir.

 

Kimlik yenileme işlemi sırasında, eski kimlik belgelerinizi ve yeni isminizin mahkeme kararını sunmanız gerekecektir. Bu işlem sonucunda, isim değişikliğiniz resmi olarak kaydedilmiş olacak ve güncel kimlik belgelerinizde yeni isminiz yer alacaktır. Bu belgeleri güncellemek, resmi işlemlerinizde ve günlük yaşamınızda herhangi bir sorun yaşamamanız için önemlidir.

Resmi Gazete İsim Değişikliği İlanı

Türk Hukuku’nda isim değişikliği işlemleri tamamlandıktan sonra, değiştirilen ismin resmi olarak duyurulması için Resmi Gazete’de ilan edilmesi gerekmektedir.

Resmi Gazete, Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi yayın organıdır ve yasal duyuruların, kanunların, tüzüklerin, yönetmeliklerin, kararların, ilanların ve diğer resmi belgelerin yayınlandığı bir kaynaktır. İşte Resmi Gazete’de isim değişikliği ilanı hakkında ayrıntılar:

 

Mahkeme Kararı ile İlan Edilir: İsim değişikliği için mahkeme kararı alındıktan sonra, bu değişikliğin Resmi Gazete’de ilan edilmesi gerekir. Mahkeme kararında belirtilen yeni isim, değiştirilen soyadı ve mahkemenin adı bu ilanda yer alır.

 

İlan Süreci: İsim değişikliği ile ilgili ilan, mahkeme kararının kesinleşmesini takiben bir süre içinde yapılır. İlanın yapıldığı tarih, mahkeme kararında belirtilen tarihten itibaren hesaplanır.

 

İlan Metni: İlan metni, genellikle değiştirilen isimle ilgili bilgileri içerir. Yeni isim, eski isim, değiştirilen soyadı ve mahkeme kararına ilişkin diğer detaylar ilan metninde yer alır.

 

İlanın Amacı: İlanın amacı, isim değişikliğinin resmiyetini sağlamak ve toplumda duyurarak herkesin bu değişiklikten haberdar olmasını sağlamaktır. Bu sayede, isim değişikliğinin hukuki ve resmi geçerliliği kazanır.

 

İlanın Önemi: Resmi Gazete’de yapılan isim değişikliği ilanı, isim değişikliğinin resmiyetini kanıtlar. Bu ilan sayesinde, değiştirilen ismin hukuki olarak kabul edilmesi ve resmi işlemlerde kullanılması mümkün hale gelir.

 

Özetle, isim değişikliği işlemi tamamlandıktan sonra, değiştirilen ismin Resmi Gazete’de ilan edilmesi zorunludur. Bu ilan, isim değişikliğinin resmiyetini kanıtlar ve resmi işlemlerde kullanılabilirliğini sağlar.

 

Boşanma Sonrası Soyadı Kullanma Talepleri ve Mahkeme Yetkisi

Türk Medeni Kanunu’na göre, boşanma sonrası kadınların eski eşlerinin soyadını kullanma talepleri mevcuttur. Ancak, bu taleplerin karşılanması için bazı prosedürlerin takip edilmesi gerekmektedir. İşte boşanma sonrası soyadı kullanma talepleri ve mahkeme yetkisi hakkında ayrıntılar:

 

Boşanma Sonrası Soyadı Kullanma Hakkı: Türk Medeni Kanunu’na göre, kadınlar boşandıktan sonra eski eşlerinin soyadını kullanma hakkına sahiptir. Ancak, bu hakkı kullanabilmek için boşanma kararı kesinleştikten sonra ve mahkeme kararında özellikle belirtilmiş olması gerekir.

 

Mahkeme Kararında Belirtilmesi: Boşanma davası sırasında, kadının eski eşinin soyadını kullanma talebini mahkemeye iletebilir. Mahkeme, bu talebi uygun bulursa, boşanma kararında kadının eski eşinin soyadını kullanma hakkını da belirtebilir. Ancak, mahkeme bu hakkı belirtmezse, kadın eski eşinin soyadını kullanma hakkına sahip olamaz.

 

Soyadı Kullanma Talebinin İlerleyen Dönemde Yapılması: Boşanma kararında kadının eski eşinin soyadını kullanma hakkı belirtilmemişse, kadın daha sonraki bir tarihte bu hakkı kullanmak için mahkemeye başvurabilir. Ancak, bu durumda mahkemenin bu talebi değerlendirmesi ve uygun bulması gerekmektedir.

 

Mahkeme Yetkisi: Boşanma davasının görüldüğü yer mahkemesi, kadının eski eşinin soyadını kullanma taleplerini değerlendirme yetkisine sahiptir. Bu nedenle, kadınların bu taleplerini ilgili yer mahkemesine iletmeleri gerekmektedir.

Boşanma sonrası, kadının eski eşinin soyadını kullanma talebi durumunda, görevli mahkeme Aile Mahkemesi’dir. Ayrıca, bu taleplerde dikkate alınması gereken zamanaşımı süresi bulunmaktadır.

 

Özetle, Türk Medeni Kanunu’na göre, boşanma sonrası kadınlar eski eşlerinin soyadını kullanma hakkına sahiptir. Ancak, bu hakkı kullanabilmek için boşanma kararında veya daha sonraki bir tarihte mahkeme kararıyla belirtilmesi gerekmektedir. Bu talepler, ilgili yer mahkemesi tarafından değerlendirilir ve uygun bulunması halinde kadının soyadını değiştirmesi sağlanır.

 

İsim ve Soyadı Değişikliği Davalarında Haklı Nedenler

Türk Medeni Kanunu’nun 27. maddesine göre, isim ve soyadı değişikliği davası sadece haklı nedenlere dayanarak açılabilir. Bu nedenler oldukça geniş bir yelpazede değerlendirilir. İsim veya soyadının değiştirilmesine ilişkin çeşitli sübjektif nedenler ve bunların hukuki değerlendirmesi aşağıda ele alınmıştır.

 

Medeni Kanun’a göre, adın değiştirilmesi ancak haklı nedenler varsa talep edilebilir. Dolayısıyla, mahkeme kararı olmadan isim değişikliği gerçekleştirilemez. İsim değişikliği için dava açmadan önce belirli koşulların varlığında üç yıl içinde başvuru yapılabilir. Bu koşullar; soyadının yanlış yazılması, genel ahlaka uymaması veya komik bulunması gibi durumları içerebilir.

 

Kişinin benimsediği ismin veya soyadının değiştirilmesi gerektiğinde haklı bir neden bulunabilir. Bu nedenler genellikle şunları içerir:

Kişisel ve haklı nedenlerin sunulması,

Hakimin olaya ilişkin kararı,

İleri sürülen nedenlerin ve yeni alınmak istenen ismin toplum normlarına ve yasalara uygunluğu,

Başkalarına zarar vermemesi veya incitmemesi.

Özel ve haklı nedenler arasında, ismin kötü bir ünü çağrıştırması, gurur kırıcı olması, komik veya çirkin olması, uyruk veya din değişikliği sonucunda zorunluluk hissi uyandırması, kişinin ilerlemesine engel olacak nitelikte olması veya ticari faaliyetlerle ilgili olması gibi durumlar yer alabilir.

 

İsim değiştirme davasında, değiştirilmek istenen ismin niteliği hakkında Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’ndan da görüş alınmalıdır.

Ad ve Soyad Değişikliklerinin İçeriği

Adın değiştirilmesi, tamamen yeni bir isim alınması yanında mevcut adın bir harfinin eklenmesi, çıkarılması veya değiştirilmesi gibi değişiklikleri kapsar. Ancak, hangi durumların haklı sebep teşkil ettiği her dava için farklılık gösterebilir. Bu değerlendirme yapılırken, davanın tarafları tarafından sunulan özel nedenler dikkate alınmalıdır. Bu özel nedenler, kişinin statüsüne, sosyal durumuna ve aile ilişkilerine göre değerlendirilmelidir.

 

İsim Değiştirme ve Soyadı Değişikliği Davası Nedir?

İsim değiştirme ve soyadı değişikliği davası, isim ve soy isminin iradi olarak seçilememesinden doğan, ihtiyaç duyulan bir dava türüdür. İsim değiştirme davası, her vatandaşın başvurabileceği bir hukuki süreçtir. Ancak, her davanın lehinize sonuçlanması garanti değildir. Kişinin isim değiştirebilmesi için hukuki olarak haklı sebeplerinin olması gereklidir.

 

İsim Değiştirme Davası Şartları

İsim değiştirme davası açmak için en temel gereklilik, haklı bir sebebin varlığıdır. Ancak, bu dava yalnızca haklı sebep olduğunda sonuçlanabilir. Haklı sebep olarak kabul edilen durumlar kanunda belirtilmemiş olsa da, mahkemeler genellikle aşağıdaki durumları haklı sebep olarak kabul eder:

İsim, geleneklere veya adetlere aykırı bir anlam içeriyorsa,

İsim, alay konusu yapılabilecek veya gülünçse,

İsim, telaffuzu zor veya uygun olmayan bir şekilde yazılmışsa veya telaffuz edilmiyorsa,

Kişi, başka bir isimle daha tanınıyor veya tanınmak istiyorsa,

İsim, birden fazla kişi tarafından kullanıldığından dolayı karışıklıklara neden oluyorsa,

Kişinin ailesinden birinin suç işlemesi veya kötü bir üne sahip olması nedeniyle isim değiştirme isteği varsa,

Kişinin dinini veya uyruğunu değiştirmesi durumunda,

Kişinin cinsiyet değişikliği geçirmesi halinde,

İsim, kişinin özel hayatında, ticari hayatında veya iş hayatında olumsuz anlamlara yol açıyorsa.

Yeni seçilecek isim, belirli kurallara uygun olmalıdır. Örneğin, Türk alfabesinde bulunmayan karakterler içermemelidir. Ancak, yabancı bir isim kullanmakta bir sakınca yoktur. Örneğin, “Alex” adı kabul edilmezken, “Aleks” adı kabul edilebilir.

 

Çocukların isimlerini değiştirmek için de aynı şartlar geçerlidir. Ancak, çocukların veya yeni doğan bebeklerin adlarını değiştirmek farklılık gösterebilir.

İsim değiştirme davasında, haklı sebebin ispatı çeşitli delillerle sağlanabilir. Özellikle keyfi isim değiştirmelerde tanık ifadeleri ve isim değişikliğini destekleyen belgeler mahkemeye sunulabilir. Önemli olan, haklı sebebin net ve açık bir şekilde mahkemeye sunulması ve sürecin doğru bir şekilde takip edilmesidir.

 

İsim Değiştirme ve Soyadı Değişikliği Davası Görevli Mahkeme

İsmin değiştirilmesi talebi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu‘nun 382. maddesinde çekişmesiz yargı işi olarak düzenlenmiştir. Ayrıca, Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 36. maddesine göre, ad ve soyadı değişikliklerine ilişkin davalar asliye hukuk mahkemelerinde görülmektedir. Bu başlık altında, isim değiştirme ve soyadı değişikliği davalarının hangi mahkemelerde görüldüğü ve dikkat edilmesi gereken hususlar ele alınmaktadır.

 

İsim Değiştirme ve Soyadı Değişikliği Davasında Yetkili Mahkeme

Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 36. maddesine göre, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, istem sahibinin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki asliye hukuk mahkemesinde açılır.

 

İsim Değiştirme ve Soyadı Değişikliği Davasında Davacılar

Davacı: İsim değiştirme talebinde bulunan kişi, davacı sıfatını taşır. Adın değiştirilmesi, kişinin sıkı sıkıya bağlı bir hakkı olduğundan, adı değiştirilecek kişiye davacı denir. Ayrıca, dava ehliyeti olmayan kişilerin anne ve babanın velayetinde dava açma durumu da incelenmektedir.

 

İsim Değiştirme ve Soyadı Değişikliği Davasında Davalılar

Davalı: İsim değiştirme davalarında, davalar Nüfus Müdürlüğü’ne yöneltilerek açılır ve Cumhuriyet Savcısı da ilgili sıfatıyla davada yer alır.

 

İsim Değiştirme ve Soyadı Değişikliği Davasında İspat

Türk hukukunda isim değiştirme ve soyadı değişikliği davalarında “ispat”, talep edilen değişikliğin haklı bir nedenle yapılması gerektiğinin mahkemeye kanıtlanması anlamına gelir. Davacının, değişiklik talebinin hukuki ve meşru bir gerekçesi olduğunu ispat etmesi gerekir.

İspat, davacının talebinin dayandığı gerekçeleri ve iddiaları desteklemek için sunduğu delillerin toplamıdır. İsim veya soyadı değişikliği davalarında ispat, genellikle aşağıdaki şekillerde sağlanır:

 

Belgeler: Davacı, isim veya soyadı değişikliğinin gerekçelerini desteklemek için belgelere dayanabilir. Örneğin, kişisel durumunu, aile geçmişini, mesleğini veya toplumsal statüsünü gösteren belgeler sunabilir.

 

Tanık Beyanları: Davacı, değişiklik talebini desteklemek için tanıkların ifadelerini sunabilir. Tanıklar, davacının ad veya soyadının değiştirilmesi gerektiğine dair gözlemlerini ve deneyimlerini mahkemeye aktarabilirler.

 

Uzman Görüşleri: Uzmanlar, davacının talebini desteklemek için uzman görüşleri sunabilirler. Örneğin, psikologlar, sosyologlar veya dil uzmanları, davacının isim veya soyadının değiştirilmesinin psikolojik, sosyolojik veya dilbilimsel açıdan gerekli olduğuna dair görüşlerini sunabilirler.

 

Yasal Dayanaklar: Davacı, isim veya soyadı değişikliğinin hukuki dayanağını kanunlardan veya ilgili mevzuattan sağlayabilir. Özellikle, kanunlarda belirtilen özel durumlar veya haklar, davacının talebini destekleyebilir.

 

İspat, davacının talebinin hukuki olarak temellendirilmiş olduğunu ve haklı bir nedenle yapıldığını mahkemeye göstermek için önemlidir. İspat, davacının iddialarını desteklemek ve mahkemeyi ikna etmek amacıyla dikkatlice hazırlanmalı ve sunulmalıdır.

 

İsim Değiştirme ve Soyadı Değişikliği Davasında Tanıkların Önemi

Türk hukukunda isim değiştirme ve soyadı değişikliği davalarında tanıkların beyanı, davacının talebini desteklemek veya karşı çıkmak için mahkemede ifade verdikleri durumdur. Tanıklar, davanın tarafları veya dışarıdan davayla ilgili bilgi sahibi olan kişiler olabilir.

İsim değiştirme ve soyadı değişikliği davalarında, tanıklar genellikle şu şekillerde beyan verirler:

 

Destekleyici Tanıklar: Davacı, isim veya soyadı değişikliği talebini desteklemek için tanıkların ifadelerini sunabilir. Bu tanıklar, davacının adının veya soyadının değiştirilmesi gerektiğine dair kişisel gözlemlerini ve deneyimlerini mahkemeye aktarır. Örneğin, aile üyeleri, arkadaşlar veya meslektaşlar, davacının isim veya soyadı değişikliğine ilişkin nedenleri ve gerekliliği hakkında bilgi verebilirler.

 

Karşı Tarafın Tanıkları: Davalı taraf veya ilgili idare kurumları da tanıklarını mahkemeye getirebilir. Bu tanıklar, davacının talebini karşı çıkarak veya reddederek karşı argümanlar sunabilirler. Örneğin, soyadı değişikliği talebinde bulunan kişinin ailesinden biri veya tanıdıkları, talebin gerekçesini sorgulayabilir veya reddedebilir.

 

Tanıkların beyanları, mahkeme tarafından dikkate alınarak değerlendirilir. Tanıkların ifadeleri, davacının talebini desteklemek veya karşı çıkmak için önemli kanıtlar olabilir. Ancak, tanıkların beyanları da diğer delillerle birlikte değerlendirilir ve mahkeme tarafından nihai karar verilirken tüm kanıtların bir arada değerlendirilmesi önemlidir.

 

İsim Değiştirme Davasında İtiraz ve İstinaf

Adının değiştirilmesinden zarar gören bireyler, adın değiştirilmesi kararına karşı itirazda bulunabilirler. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları, talep eden kişiler veya resmi kurumlar tarafından Cumhuriyet Savcıları aracılığıyla açılabilir. Değiştirme kararını veren asliye hukuk mahkemesinde bu davalar açılıp sonuçlandırılır. Ancak, adının değiştirilmesinden zarar gören kişinin itirazı, değiştirme kararını veren asliye hukuk mahkemesinde değil, yerleşim yeri asliye hukuk mahkemesinde değerlendirilecektir.

 

İsim Değiştirme Davası ile İlgili Örnek Yargıtay Kararı

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : Adın Değiştirilmesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

 

KARAR

Davacı dava dilekçesinde, Adil olan isminin başına …. adının eklenmesi suretiyle adının değiştirilmesini istemiş; mahkemece, davacının kullanmış olduğu Adil isminin küçültücü, gülünç ve alay konusu, anlaşılması ve söylenmesinde zorluk olmadığı, mevcut isminin olumsuz bir özellik içermediği, sadece mesleğine uygun olması için …. ismini kullanmak istediği, bu durumunda adın değiştirilmesi için yeterli haklı neden olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

 

TMK’nın 27. maddesinde; adın değiştirilmesinin ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebileceği, adın değiştirildiğinin nüfus siciline kayıt ve ilan olunacağı, ad değişmekle kişisel durumun değişmeyeceği bu değişiklikten zarar görenin bunu öğrendiği günden başlayarak bir yıl içinde değiştirme kararının kaldırılmasını dava edebileceği hükme bağlandığından, dinlenen tanık da davacının istemini doğrular beyanda bulunduğundan davacının adını değiştirme talebinin haklı nedene dayandığı, mahkemece, değişiklik kararı kesinleştiğinde ilgili yerlere bildirileceğinden karışıklık çıkmayacağı ve ayrıca tanık beyanı dikkate alındığında davanın kabulüne karar verilmesi yerine uygun bulunmayan gerekçeyle reddi doğru görülmemiştir.

 

SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nın Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMKnın 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 12.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

8HD, Esas : 2017/7435, Karar : 2018/11219, Tarih : 12.04.2018

 

Bu konuda daha fazla yardım veya danışmanlık için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

 

Yazıyı paylaşın: