Suç İşleme Nedeniyle Boşanmanın Koşulları Nelerdir?
Evlilik birliğini sona erdiren sebeplerden biri olan boşanma, kanunda sınırlı sayıda düzenlenen sebeplerden birine dayalı olarak açılan dava neticesinde verilen mahkeme kararı ile gerçekleşir.
Türk Medeni Kanunu (TMK) m.163’te düzenlenen küçük düşürücü suç işleme sebebiyle boşanma, kusura dayalı özel boşanma sebeplerinden biridir. İlgili hükme göre eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler ve bu sebeple onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir.
743 sayılı eski Medeni Kanun’da mutlak boşanma sebebi olarak düzenlenen suç işleme, 4721 sayılı yeni TMK’da nisbi boşanma sebebi haline getirilmiştir. Bu değişiklikle birlikte artık sadece küçük düşürücü suç işlenmesi yeterli olmayıp, aynı zamanda bu durumun evlilik birliğini diğer eş için çekilmez hale getirmesi de aranmaktadır.
1 – Suç İşleme Olgusunun Gerçekleşmesi
A. Suç Kavramı
Suç işleme sebebiyle boşanma davasının açılabilmesi için öncelikle ortada ceza hukuku anlamında bir suçun bulunması gerekir. Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) tanımlanan suç, kanunun ceza yaptırımına bağladığı hukuka aykırı fiildir.
Her hukuka aykırı fiil suç teşkil etmediğinden, haksız fiiller, güvenlik tedbiri gerektiren fiiller, disiplin cezası gerektiren fiiller ve idari yaptırım gerektiren kabahatler TMK m.163 kapsamında değildir.
Ceza hukuku anlamında bir suçun varlığı için suçun maddi unsurları olan kanuni tanıma uygun hareket, nedensellik bağı ve netice ile manevi unsur olan kusurun bulunması gerekir. Ayrıca fiilin hukuka aykırı olması ve failin kusur yeteneğine sahip olması da aranır.
B. Suçun Küçük Düşürücü Nitelik Taşıması
TMK m.163 kapsamında her suç değil, sadece küçük düşürücü nitelikteki suçlar boşanma sebebi olabilir. Cinsel taciz, cinsel saldırı, teşhircilik gibi başkalarının namusuna yönelen suçlar ile hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik gibi malvarlığına karşı işlenen bazı suçlar küçük düşürücü nitelik taşır.
Bir suçun küçük düşürücü olup olmadığı, toplumda egemen olan ahlak anlayışı ve failin toplum nezdinde düşeceği güç durum dikkate alınarak hakim tarafından belirlenir. Ceza mahkemesi kararı hukuk hakimini bağlamaz. Ancak fiilin işlenmediği ya da sanık tarafından işlenmediğine dair beraat kararı ile bağlıdır.
C. Suçun Kasten İşlenmesi
Küçük düşürücü suç işleme sebebiyle boşanmaya hükmedilebilmesi için suçun kasten işlenmiş olması gerekir. Taksirle işlenen suçlar bu kapsamda değerlendirilemez. Örneğin trafik kazası sonucu taksirle adam öldürme veya yaralama halinde TMK m.163’e dayanılamaz. Ayrıca akıl hastalığı, cebir, tehdit gibi kusuru ortadan kaldıran hallerin varlığı durumunda da kastın yokluğu nedeniyle bu sebebe dayanılamaz.
D. TCK Anlamında Hukuka Uygunluk Sebeplerinin Bulunmaması
TCK’da düzenlenen hukuka uygunluk sebeplerinin varlığı halinde suçun hukuka aykırılık unsuru ortadan kalkar. Kanunun hükmünü yerine getirme, meşru savunma, zorunluluk hali ile hakkın kullanılması ve ilgilinin rızası halleri söz konusu olduğunda fiil suç teşkil etmeyeceğinden TMK m.163 kapsamında boşanma davası açılamaz. Örneğin meşru müdafaa halinde işlenen öldürme veya yaralama fiilleri ile zorunluluk hali kapsamında işlenen hırsızlık fiilleri boşanma sebebi oluşturmaz.
2 – Suçun Evlilik Birliğinin Başlangıcından Sonraki Bir Tarihte İşlenmesi
TMK m.163 kapsamında boşanma davası açılabilmesi için küçük düşürücü suçun evliliğin devamı sırasında işlenmiş olması şarttır. Evlenmeden önce işlenen suçlar, bu madde kapsamında boşanma sebebi oluşturmaz.
Öğretideki hakim görüşe göre, eşin evlenmeden önce işlediği suçu bilerek evlenmesi halinde artık bu suça dayanarak TMK m.163 kapsamında boşanma davası açılamayacağı kabul edilmektedir.
Yargıtay da çeşitli kararlarında eşlerden birinin diğerinin evlenmeden önce suç işlediğini bilmesine rağmen onunla evlenmesi halinde TMK m.163’e dayalı boşanma davası açamayacağını ifade etmiştir. Evlilikten önceki bir zamanda işlenen suç, gerekli koşulların varlığı halinde yanılma ya da aldatma sebebiyle evlenmenin iptalinin talep edilmesini ya da evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davası açılabilmesini sağlayabilir.
(…) Yapılan yargılama ve toplanan delillerden tarafların davalının işlediği suç tarihinden sonra evlendikleri anlaşılmaktadır. Bu halde Türk Medeni Kanununun 163. maddesine dayalı boşanma kararı verilebilmesi için gerekli olan “işlenen suç nedeniyle diğer eş için birlikte yaşamanın beklenemez hale gelmesi” koşulu gerçekleşmediğinden davacının davasının reddine karar vermek gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. (…) – Yargıtay 2HD Esas: 2016/20524 Karar: 2018/8173 Tarih: 27.06.2018
3 – Ortak Hayatın Çekilmez Hale Gelmesi
A. Çekilmezlik Unsurunun İspatı
TMK m.163 nispi bir boşanma sebebidir. Bu nedenle sadece küçük düşürücü suç işlenmesi yeterli olmayıp, aynı zamanda bu durumun diğer eş için ortak hayatı çekilmez hale getirmesi de gerekir. Çekilmezlik unsurunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin takdiri hakime aittir. Hakim bu değerlendirmeyi yaparken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, eğitim ve kültür seviyeleri, yaşadıkları çevre, eylemlerin niteliği, yeri ve zamanı gibi tüm somut olayın özelliklerini dikkate almalıdır. Çekilmezlik unsurunun ispatı davacı eşe düşer.
B. Çekilmezlik Unsurunu Ortadan Kaldıran Haller
Küçük düşürücü suç işleyen eşin affedilmesi veya suça rıza gösterilmesi durumunda artık evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğinden söz edilemeyeceği için boşanma davası açılamaz. Suçun işlenmesinden çok uzun süre geçtikten sonra dava açılması halinde de ortak hayatın devamının davacı eş bakımından çekilmez hale gelmediği kabul edilir. Ayrıca davacı eşin de aynı veya benzer nitelikte suçlar işlemiş olması durumunda dürüstlük kuralı gereği artık çekilmezlik unsurunun gerçekleştiği ileri sürülemez. Eğer boşanma davası açan eş, suça iştirak etmiş veya suçun sonuçlarından faydalanmışsa da çekilmezlik unsurunun gerçekleştiğinden söz edilemez.
SONUÇ
TMK m.163’te düzenlenen küçük düşürücü suç işleme sebebiyle boşanmanın gerçekleşebilmesi için dört temel koşulun bir arada bulunması gerekir: Ceza hukuku anlamında bir suçun varlığı, suçun küçük düşürücü nitelik taşıması, evlilik birliğinin başlangıcından sonra işlenmiş olması ve ortak hayatı diğer eş için çekilmez hale getirmesi. Bu koşullardan herhangi birinin eksikliği halinde TMK m.163’e dayalı boşanma davası reddedilir. Ancak koşulları varsa diğer boşanma sebeplerine dayanılarak dava açılabilir.
Bu konuda daha fazla yardım veya danışmanlık için bizimle iletişime geçebilirsiniz.