Bize Ulaşın +90 537 430 75 73

Türkiye’de Yabancı Alacaklılar İçin İcra Takibi

Yabancı kişi veya şirketler Türk borçlulardan alacaklarını tahsil etmek durumunda kaldığında, Türkiye’nin icra sistemini anlamak kritik önem taşır. İcra takibi, alacaklıların mahkeme sistemi ve icra daireleri aracılığıyla gönülsüz borçlulardan ödeme almalarını sağlayan yasal mekanizmadır.

Türkiye’nin icra sistemi, yabancı alacaklılara önemli engeller olmaksızın erişilebilir durumdadır. Doğru şekilde takip edildiğinde, ödenmemiş borçların tahsilini etkili bir şekilde güvence altına alabilir. Ancak yabancı alacaklılar, yerli prosedürlerden farklı olan belirli gereksinimleri ve maliyetleri dikkate almalıdır.

Yabancı Alacaklılar İçin İcra Takibinin Başlatılması

Türk icra hukukunun en çekici yönlerinden biri, takip başlatmak için minimum eşik gereksinimi olmamasıdır. Bu teorik olarak herhangi bir borç miktarının, büyüklüğüne bakılmaksızın icra takibine konu olabileceği anlamına gelir.

Küçük alacaklarla uğraşırken maliyet-fayda analizi hayati önem kazanır. Resmi icra takibine atlamadan önce, yabancı alacaklılar icra masraflarının potansiyel tahsilatı haklı çıkarıp çıkarmadığını dikkatlice değerlendirmelidir. Daha küçük borçlar için, noter aracılığıyla resmi ödeme talepleri gibi alternatif yaklaşımlar genellikle daha ekonomik ve hızlı olabilir.

Bu noterlik talebi süreci, bir Türk noterinin borçluya resmi bir ödeme talebi göndermesini içerir. Bu resmi bildirim genellikle önemli psikolojik ağırlık taşır ve pahalı icra takiplerine gerek kalmadan gönüllü ödemeyi teşvik edebilir.

Türk Hukuku Kapsamında İcra Takiplerinin Türleri

Türk icra hukuku, farklı durumlar ve talep türleri için tasarlanmış iki temel icra takibi türünü tanır.

İlamsız İcra Takibi

İlamsız icra, Türkiye’deki en yaygın borç tahsilat şeklidir. Alacaklının borcun ödenmesini emreden kesin bir mahkeme kararına sahip olmadığı durumlarda kullanılır. Süreç, icra dairesinin borçluya belirli bir zaman dilimi içinde ödeme talep eden bir ödeme emri göndermesiyle başlar.

Borçlunun bu ödeme emrine itiraz etmek için yedi günü vardır. İtiraz edilmezse, takip mal haczine ve satışına ilerler. Ancak borçlu itiraz ederse, alacaklı itirazın kaldırılması ve alacağın geçerliliğinin ispatı için dava açmak zorundadır.

Önemli husus: Borçluların ilamsız takiplere itiraz etmelerinin kolaylığı, alacaklıların potansiyel dava sürecine hazırlıklı olmaları gerektiği anlamına gelir. Güçlü borç belgelerine sahip olmak çok önemlidir.

İlamlı İcra Takibi

Alacaklı borcun ödenmesini emreden kesin bir mahkeme kararına sahip olduğunda, icra takipleri çok daha basit hale gelir. Borçlu kesin karara dayalı icraya itiraz edemez.

Yabancı alacaklılar için kritik nokta: Yabancı mahkeme kararları Türkiye’de doğrudan icra edilemez. Önce Türk mahkemelerinde tanıma ve tenfiz işlemlerinden geçmeleri gerekir. Bu süreç esasen bir Türk mahkemesinin yabancı kararı Türk hukuku kapsamında geçerli ve uygulanabilir olarak tanımasını içerir.

İcra Masrafları ve Yabancı Teminatı

İcra takipleri için maliyet yapısı, seçilen takip türüne bağlı olarak önemli ölçüde değişir. İlamsız icra için alacaklılar, talep edilen tutarın binde 5’i (0.5%) kadar avans ücreti ödemek zorundadır. İlamlı icra takiplerinde ise sadece yaklaşık 15 USD tutarında sabit bir ücret ödenir.

Yabancılık Teminatı

Yabancı alacaklılar için en önemli mali gerekliliklerden biri yabancılık teminatıdır. Bu gereklilik, yabancı alacaklıların başarısız icra takiplerinden kaynaklanabilecek potansiyel masraflar ve zararlar için teminat göstermeleri gerektiği ilkesinden kaynaklanır.

Teminat tutarı icra dairesi veya mahkeme tarafından belirlenir ve genellikle talep edilen tutarın %15 ila %40’ı arasında değişir. Bu teminat nakit depozito veya Türk bankasından alınan banka teminat mektubu olarak sağlanabilir.

Karşılıklılık Anlaşmaları ve Muafiyetler

Teminat gerekliliği mutlak değildir. Türk hukuku, Türkiye ile yabancı alacaklının ülkesi arasında karşılıklılık bulunması durumunda muafiyetler öngörür. Karşılıklılık üç şekilde kurulabilir: sözleşmesel, yasal veya fiili karşılıklılık.

İhtiyati Haciz

İhtiyati haciz, Türkiye’de alacaklılara sunulan en güçlü araçlardan birini temsil eder. Bu mekanizma, alacaklıların tam icra takiplerini tamamlamadan önce borçlu varlıklarını dondurmasına olanak tanır ve borçluların ödeme yapmaktan kaçınmak için mal gizlemesini veya devretmesini önler.

İhtiyati haciz için dört özel koşul karşılanmalıdır: alacağın parasal olması, rehin veya ipotekle güvence altına alınmamış olması, borcun muaccel olması ve borçlunun yerleşik adresi bulunmaması veya mal kaçırma delillerinin mevcut olması.

Uluslararası Alacak Tahsili

Uluslararası alacak tahsili, temel yasal ilkeler açısından yerli tahsilatla benzerlikleri paylaşır ancak pratik uygulama benzersiz zorluklar sunar. Dil engelleri, yargı yetkisi sorunları ve farklı yasal gelenekler işlemleri önemli ölçüde karmaşıklaştırabilir.

Başarılı uluslararası alacak tahsilinin anahtarı, her ülkenin kendi usul gerekliliklerine, sürelere ve alacak tahsili konusunda kültürel yaklaşımlara sahip olduğunu anlamakta yatar. Yerel uzmanlık esastır.

 

Soylu Hukuk

Soylu Hukuk, sınır ötesi hukuki meseleler ve uluslararası alacak tahsili takiplerinde uzmanlaşmıştır. Uygulamamız, yabancı alacaklıların Türkiye’nin icra sisteminde yol almasına yardımcı olmaya ve karmaşık uluslararası belge gereksinimlerini yönetmeye odaklanır.

Apostil işlemleri, yabancı mahkeme kararı tanıma süreçleri ve çok yargılı icra stratejilerini koordine ediyoruz. Ekibimiz düzenli olarak uluslararası müşterilerle çalışarak sınır ötesi davaların gerektirdiği karmaşık belge akışını yönetiyor.

 

Bu konuda daha fazla yardım veya danışmanlık için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Türkiye’de Yabancı Alacaklılar İçin İcra Takibi

 

Yazıyı paylaşın: