30 Yıllık Evlilik ve Boşanma
30 yıllık bir evlilik, uzun bir birliktelik geçmişi, daha fazla ortak anı, maddi ve manevi birikim ve belki de çocuklar anlamına gelir. Bu durum, boşanma sürecini daha karmaşık hale getirebilir ve yasal, duygusal ve maddi açıdan daha fazla zorluk yaratabilir.
1 yıl ve üzeri herhangi bir evlilik ve 30 yıllık bir evliliğin ardından yapılan boşanmanın hukuksal açıdan herhangi bir farkı yoktur. Fakat 30 yıllık bir evlililik 2002 yılından önce yapıldığı için mal paylaşımı gibi hususlarda birtakım farklılıklar ortaya çıkmaktadır.
Bu yazıda, 30 yıllık evlilikten sonra boşanmanın hukuki boyutlarını inceleyecek, boşanma süreci ile genel bilgiler verecek ve 2002 yılından önce yapılan evliliklerde mal paylaşımı nasıl yapılır gibi konuları inceleyerek size rehber olmaya çalışcağız.
Boşanma Nedir?
Boşanma, evlilik birliğinin yasal olarak sona ermesidir. Türk Medeni Kanunu‘nda boşanma, eşlerden birinin açacağı dava sonucu ve mahkeme kararıyla gerçekleşir. Boşanma davası açılabilmesi için kanunda belirtilen sebeplerden birinin var olması gerekir.
Boşanma Davası Şartları
Boşanma davası açabilmek için bazı temel şartlar vardır. Bu şartlar şunlardır:
1. Eşlerin Hayatta Olması: Boşanma davası açabilmek için her iki eşin de hayatta olması gerekir. Ölen bir eş için boşanma davası açılamaz.
2. Geçerli Bir Evlilik: Boşanma davası açabilmek için geçerli bir evlilik olması gerekir. Evlilik, resmi nikah yoluyla kurulmuş olmalıdır.
3. Dava Açma Yetkisi: Boşanma davası, eşlerden biri tarafından açılabilir. Her iki eş de birlikte dava açabilir.
4. Boşanma Sebebi: Boşanma davası açabilmek için kanunda öngörülen boşanma sebeplerinden biri bulunmalıdır. Boşanma sebepleri 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 161. ve 166. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu sebepler şunlardır:
Zina (Aldatma): Eşlerden birinin zina yapması, boşanma için yeterli bir sebeptir.
Hayata Kast, Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış: Eşlerden birinin diğerine karşı hayata kast etmesi, pek kötü veya onur kırıcı davranışlarda bulunması boşanma için sebep olabilir.
Küçük Düşürücü Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme: Eşlerden birinin küçük düşürücü bir suç işlemesi veya haysiyetsiz bir hayat sürmesi boşanma için sebep olabilir.
Terk: Eşlerden birinin diğer eşini terk etmesi ve en az altı ay boyunca geri dönmemesi boşanma için sebep olabilir.
Akıl Hastalığı: Eşlerden birinin akıl hastalığına yakalanması ve bu hastalığın tedavisinin mümkün olmaması veya evlilik birliğini çekilmez hale getirmesi boşanma için sebep olabilir.
Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması: Evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve artık sürdürülemeyecek hale gelmesi boşanma için en yaygın sebeptir. Bu durum, çeşitli nedenlerden dolayı ortaya çıkabilir. Örneğin, eşler arasında anlaşmazlık, iletişimsizlik, şiddet, aldatma, maddi sorunlar, vs.
Eylemli Ayrılık Sebebiyle Boşanma: Eşlerin en az iki yıl boyunca ayrı yaşaması ve bu sürenin bir yıllık kısmında dahi barışma iradesi göstermemeleri halinde, eylemli ayrılık sebebiyle boşanma davası açılabilir.
Boşanma Çeşitleri:
Boşanma davaları ikiye ayrılır:
Anlaşmalı Boşanma: Eşlerin boşanma ve boşanmanın mali sonuçları konusunda anlaşabilmeleri halinde açılan davadır.
Çekişmeli Boşanma: Eşlerin boşanma veya boşanmanın mali sonuçları konusunda anlaşamamaları halinde açılan davadır.
30 Yıllık Evlilik ve Anlaşmalı Boşanma:
Anlaşmalı Boşanma Davası Nasıl Açılır?
Anlaşmalı boşanma davası, evlilik birliği en az bir yıl sürmüş ve eşlerin boşanma konusunda anlaşmış olduğu durumlarda açılan bir dava türüdür. Bu davada, eşlerin önceden hazırladıkları ve tüm hak ve yükümlülüklerini düzenledikleri “anlaşmalı boşanma protokolü” mahkemeye sunulur.
30 Yıllık Evlilik ve Anlaşmalı Boşanma Davası Aşamaları:
1. Anlaşmalı Boşanma Protokolü Hazırlanması:
Eşlerin, boşanma, mal paylaşımı, nafaka, velayet ve diğer konulardaki anlaşmalarını içeren bir protokol hazırlaması gerekir.
Protokol net, açık ve anlaşılır olmalı, her iki tarafın da hak ve yükümlülüklerini eşit şekilde düzenlemelidir.
Protokolde yer alan maddelerin yasalara aykırı olmamasına dikkat edilmelidir.
Protokol, tarafların avukatları tarafından veya ortak bir avukat tarafından hazırlanabilir.
2. Gerekli Belgelerin Hazırlanması:
Anlaşmalı boşanma davası için gerekli belgeler şunlardır:
Nüfus cüzdanları ve aile kütükleri
Evlilik cüzdanı
Tarafların varsa avukat vekaletnameleri
Anlaşmalı boşanma protokolü
Dava harcı ve masrafları makbuzu
3. Dava Açma:
Eşlerden biri veya her ikisi birlikte yetkili Aile Mahkemesine başvurarak anlaşmalı boşanma davası açabilir.
Dava dilekçesinde, tarafların kimlik bilgileri, evlilik tarihi ve süresi, boşanma kararının gerekçesi ve anlaşmalı boşanma protokolüne ilişkin bilgiler yer almalıdır.
4. Hakim Önünde Dinlenme:
Dava açıldıktan sonra, hakim her iki tarafı da ayrı ayrı dinler ve protokolün içeriğini inceler.
Hakim, protokolün yasalara ve tarafların iradesine uygun olup olmadığını değerlendirir.
Herhangi bir sorun yoksa, hakim protokolü onaylar ve boşanmaya karar verir.
5. Boşanma Kararı:
Hakim, anlaşmalı boşanma protokolünü onayladıktan sonra, boşanmaya karar verir.
Boşanma kararı kesinleştikten sonra, nüfus cüzdanlarına ve aile kütüklerine boşanma şerhi düşülür.
30 Yıllık Evlilik ve Anlaşmalı Boşanma Davasında Dikkat Edilmesi Gerekenler:
Anlaşmalı boşanma protokolü, boşanma davasının en önemli unsurudur. Bu nedenle, protokolün titizlikle hazırlanması ve her iki tarafın da hak ve yükümlülüklerini eşit şekilde düzenlemesi önemlidir.
Anlaşmalı boşanma davası, çekişmeli boşanma davasına göre daha hızlı ve kolay bir şekilde sonuçlanır.
30 Yıllık Evlilik ve Çekişmeli Boşanma:
Eşlerin anlaşamadığı durumlarda çekişmeli boşanma davası açılır. Bu davada, dava konusu her bir husus için deliller toplanır ve mahkemece değerlendirilir. Mahkeme, davaya konu tüm hususlarda karar verir.
Çekişmeli Boşanma Davalarında Süreç Nasıl İşler?
Çekişmeli boşanma davaları, tarafların anlaşamadığı ve boşanma ile ilgili taleplerini mahkemeye sunduğu davalardır. Bu davalarda, her iki taraf da delillerini sunarak ve iddialarını savunarak haklarını korumaya çalışır.
Dava Aşamaları:
Dava Açma: Yetkili Aile Mahkemesine boşanma davası açılır. Dava dilekçesinde boşanma sebebi ve varsa diğer talepler (nafaka, velayet, tazminat vb.) belirtilir.
Cevap Verme: Davalı tarafa dava dilekçesi tebliğ edilir ve cevap vermesi istenir.
Davalı, dilekçede yer alan beyanlara karşı savunmasını sunar ve varsa kendi taleplerini de belirtir.
Delillerin Sunulması: Taraflar, davayı desteklemek için delillerini sunar. Bu deliller, tanık beyanları, bilirkişi raporları, belgeler, ses ve görüntü kayıtları gibi unsurları içerebilir.
Görüşmeler: Mahkemece gerekli görülürse taraflar ve tanıklar dinlenir.
Karar Verme: Mahkeme, tüm delilleri ve tarafların beyanlarını değerlendirerek bir karar verir. Kararda boşanmaya ilişkin hüküm, varsa nafaka, velayet ve tazminat gibi konularda da düzenlemeler yer alır.
Çekişmeli Boşanma Davalarında Dikkat Edilmesi Gerekenler:
Davayı uzatmamak ve gereksiz masraf oluşmaması için tarafların uzlaşmaya çalışması faydalı olacaktır.
Delillerin titizlikle toplanması ve mahkemeye sunulması davanın seyrini etkileyebilir.
Mahkeme kararına itiraz etmek mümkündür. Ancak, itiraz için haklı ve geçerli sebeplerin olması gerekir.
Çekişmeli boşanma davaları uzun ve stresli olabilir. Bu nedenle, bir avukattan hukuki yardım almak süreci kolaylaştıracaktır..
Ortak Velayet Nedir?
Ortak velayet, anne ve babanın boşanma sonrasında da çocuğun velayetini birlikte üstlendiği bir velayet şeklidir. Bu sistemde, ebeveynler çocuğun yetiştirilmesi, eğitimi, sağlık ve diğer önemli konularda ortak karar alır ve sorumluluk paylaşırlar.
Ortak Velayet Kararı Nasıl Verilir?
Ortak velayet kararı, anlaşmalı veya çekişmeli boşanma davalarında verilebilir.
Anlaşmalı Boşanma Davalarında: Ebeveynler, velayet dahil olmak üzere tüm boşanma şartlarını bir protokolde anlaşarak belirleyebilirler. Bu protokol mahkemece onaylandıktan sonra ortak velayet kararı verilir.
Çekişmeli Boşanma Davalarında: Ebeveynler velayet konusunda anlaşamıyorsa, mahkeme ortak velayet kararı verip vermeyeceğine karar verir. Mahkeme, bu kararı verirken çocuğun üstün yararını gözetir.
Ortak Velayet Her Zaman Mümkün Müdür?
Ortak velayet her zaman mümkün değildir. Aşağıdaki durumlarda ortak velayet kararı verilmesi uygun olmayabilir:
– Ebeveynler arasında şiddet veya istismar öyküsü varsa.
– Ebeveynler arasında iletişim ve iş birliği imkanı yoksa.
– Çocuğun üstün yararı ortak velayet ile korunamıyorsa.
30 Yıllık Evlilik ve Boşanmada Mal Paylaşımı (Mal Rejimi)
Boşanmada mal paylaşımı, evlilik birliği sırasında edinilen malların eşler arasında nasıl paylaşılacağı konusudur. Türk Medeni Kanunu’nda yasal mal rejimi olarak edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanmaktadır. Bu rejime göre, evlilik birliği sırasında her iki eş tarafından edinilen mallar “edinilmiş mal” olarak kabul edilir ve boşanma halinde eşler bu mallar üzerinde hak sahibidir.
Edinilmiş Mallara Katılma Alacağı:
Eşlerden biri, evlilik birliği sırasında edinilmiş mallara katkıda bulunmuşsa, diğer eşten edinilmiş mallara katılma alacağı talep edebilir. Bu alacak, evlilik birliği boyunca edinilmiş malların değerinin yarısını oluşturur.
Mal Paylaşımı Davası:
Edinilmiş mallara katılma alacağının hesaplanması ve mal paylaşımı için dava açılması gerekir. Bu dava, boşanma davası kesinleştikten sonra açılabilir. Dava açılırken, edinilmiş malların listesi ve her birinin değeri belirtilmelidir.
Mal Paylaşımı Nasıl Yapılır?
Mal paylaşımı, mahkeme tarafından eşlerin maddi durumları, evlilik birliğine katkılarının oranı ve diğer kriterler göz önünde bulundurularak yapılır. Mahkeme, edinilmiş malları para olarak takdir ederek eşlere paylarını ödemelerini emreder.
30 Yıllık Evlilikten Sonra Boşanmada Mal Paylaşımı
2002 yılından önce evlenen çiftlerde, mal paylaşımı 743 sayılı Eski Medeni Kanun’a göre mal ayrılığı rejimi ile yapılmaktaydı. Bu rejimde, eşlerin evlilik öncesi ve evlilik sırasında edindikleri tüm mallar kişisel malları olarak kabul edilirdi. Boşanma veya eşlerden birinin ölümü durumunda, kişisel mallar paylaşılamaz, sadece edinilen borçlar ve alacaklar tasfiye edilirdi.
Ancak 2002 yılında yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile birlikte yasal mal rejimi edinilmiş mallara katılma rejimi olarak değiştirildi. Bu rejimde, evlilik birliği boyunca eşlerin birlikte edindikleri malların yarısı, boşanma veya eşlerden birinin ölümü durumunda diğer eşe katılır. Kişisel mallar ise bu paylaşıma dahil edilmez.
30 Yıldan Önce Evlenenlerde Mal Paylaşımı Nasıl Yapılır?
2002’den önce evlenen ve 2002 yılından itibaren bir yıl içerisinde bir mal rejimi sözleşmesi yapmamış olan çiftlerde, edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanır. Ancak, evliliğin 2002 yılından önceki kısmına ilişkin olarak mal ayrılığı rejimi hükümleri geçerlidir. Bu durumda, 2002 yılından önce edinilen mallar kişisel mal olarak kabul edilir ve paylaşılmaz.
30 Yıldan Önce Evlenenlerde Mal Paylaşımı
2002 yılından önce evlenen çiftlerde, mal paylaşımı 743 sayılı Eski Medeni Kanun’a göre mal ayrılığı rejimi ile yapılmaktaydı. Bu rejimde, eşlerin evlilik öncesi ve evlilik sırasında edindikleri tüm mallar kişisel malları olarak kabul edilirdi. Boşanma veya eşlerden birinin ölümü durumunda, kişisel mallar paylaşılamaz, sadece edinilen borçlar ve alacaklar tasfiye edilirdi.
Ancak 2002 yılında yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile birlikte yasal mal rejimi edinilmiş mallara katılma rejimi olarak değiştirildi. Bu rejimde, evlilik birliği boyunca eşlerin birlikte edindikleri malların yarısı, boşanma veya eşlerden birinin ölümü durumunda diğer eşe katılır. Kişisel mallar ise bu paylaşıma dahil edilmez.
30 Yıl Önce Evlenenler Mal Rejimini Değiştirebilir mi?
Evet, 2002’den önce evlenen çiftler, evlilik sözleşmesi yaparak mal rejimini değiştirebilirler. Sözleşmenin geçerli olması için noter tarafından tasdik edilmesi gerekir.
Nafaka:
Nafaka, boşanma sonrasında geçimini sağlayamayacak durumda olan eşe, diğer eş tarafından ödenen aylık paradır. Nafaka, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası olmak üzere ikiye ayrılır:
Yoksulluk Nafakası: Boşanmadan sonra geçimini sağlayamayacak durumda olan eş, diğer eşten yoksulluk nafakası talep edebilir. Yoksulluk nafakasının miktarı, eşlerin maddi durumları, evlilik birliğinin süresi ve evlilik sırasında yapılan katkılar gibi kriterler göz önünde bulundurularak mahkeme tarafından belirlenir.
İştirak Nafakası: Reşit olmayan çocuğun masraflarını karşılamak için, velayet hakkı kendisine verilmeyen ebeveyne iştirak nafakası ödenir. İştİrak nafakasının miktarı, çocuğun yaşı, sağlık durumu, eğitim masrafları ve diğer ihtiyaçları gibi kriterler göz önünde bulundurularak mahkeme tarafından belirlenir.
Nafaka Davası Nasıl Açılır?
Nafaka davası, yetkili Aile Mahkemesine açılır. Dava dilekçesinde, nafaka talep eden eşin maddi durumu, diğer eşin maddi durumu, reşit olmayan çocuklar varsa onların ihtiyaçları ve talep edilen nafaka miktarı belirtilmelidir. Dava dilekçesine, maddi durumu ispatlayan belgeler (maaş bordrosu, bankaya gelen havale kayıtları vb.) de eklenmelidir.
Boşanma Davası Sırasında Eşlerden Birinin Ölmesi
Boşanma davası devam ederken eşlerden biri henüz karar kesinleşmeden ölür ise, o eşin mirasçıları davaya devam edebilirler. Ancak, bu durum sadece çekişmeli boşanmalar bakımından mümkündür. Anlaşmalı boşanmalarda mirasçıların boşanma davasını sürdürmesi mümkün değildir.
30 yıllık evlilik ve boşanma hususunda daha fazla yardım veya danışmanlık için bizimle iletişime geçebilirsiniz.