Bize Ulaşın +90 537 430 75 73

Eczanenin Verdiği İlaçtan Doğan Sorumluluğu – Av. Ozan Soylu

Sağlık hizmetlerinin temel unsurlarından biri olan eczacılık mesleği, doğrudan insan sağlığını ilgilendiren yüksek özen gerektiren bir alandır. Eczacıların ilaç temin, hazırlama ve sunumunda gösterdikleri dikkat ve özen, hasta sağlığı açısından hayati önem taşımaktadır. Bu bağlamda, eczacıların yanlış ilaç vermesi, hastaya sormadan muadil ilaç kullanımı veya eksik ilaç temini gibi durumlar, ciddi hukuki ve idari sonuçlar doğurabilmektedir. Çalışmamızda, eczacıların ilaç verme sürecindeki sorumlulukları, olası hatalı uygulamaların yasal sonuçları ve hasta haklarının korunmasına yönelik başvuru mekanizmaları ele alınacaktır.

Eczacının Mesleki Faaliyetlerini Düzenleyen Yasal Mevzuat Nedir?

Eczacılık mesleğine ilişkin temel yasal düzenlemeler Türk hukuk sisteminde üç ana kaynakta toplanmıştır. Bunlar; 6197 Sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun, Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmelik ve Türk Eczacıları Deontoloji Tüzüğü’dür. Bu düzenlemeler eczacılık mesleğinin icrasında uyulması gereken kuralları, mesleki standartları ve sorumlulukları belirler.

Eczacının Temel Sorumlulukları Nelerdir?

Eczacılar, toplum sağlığının korunması adına önemli sorumluluklar üstlenen sağlık profesyonelleridir. Temel sorumlulukları arasında reçeteli ilaçların doğru şekilde hazırlanması ve sunulması, reçetesiz ilaçların uygun kullanımı konusunda danışmanlık yapılması, ilaçların güvenli kullanımı hakkında bilgilendirme yapılması bulunmaktadır. Ayrıca eczacılar, ilaç etkileşimleri konusunda hastaları uyarma, ilaç kullanım talimatlarını açıklama ve ilaçların saklanma koşulları hakkında bilgi verme sorumluluğuna sahiptir. Eczacılar bu görevlerini yerine getirirken kamu hizmeti niteliğinde bir faaliyet yürüttüklerinin bilincinde olmalıdır.

Eczacının Yüksek Özen Yükümlülüğünün Anlamı Nedir?

Eczacılık mesleğinde “yüksek özen” yükümlülüğü, mesleğin doğrudan insan sağlığıyla ilgili olması nedeniyle özel bir önem taşır. Bu yükümlülük, eczacının mesleki faaliyetlerini en üst düzeyde dikkat ve özenle yerine getirmesi gerektiğini ifade eder. Türk Eczacıları Deontoloji Tüzüğü’nün 3. maddesinde açıkça belirtildiği üzere, eczacılar görevlerini “azami dikkat ve ihtimam” ile yerine getirmekle yükümlüdür. Bu yüksek özen standardı, ilaç hazırlama, sunma, bilgilendirme ve danışmanlık hizmetlerinin tümünü kapsar.

Eczacılık Mesleğinde Özen Yükümlülüğünün Kapsamı Nedir?

Özen yükümlülüğünün kapsamı, eczacının tüm mesleki faaliyetlerini içerir. Bu kapsamda eczacı, ilaçların doğru hazırlanması, saklanması ve hastaya sunulması süreçlerinde gerekli tüm tedbirleri almak zorundadır. İlaçların son kullanma tarihlerini kontrol etmek, saklama koşullarına uymak, reçete kontrollerini titizlikle yapmak ve hastayı doğru şekilde bilgilendirmek bu özenin temel unsurlarıdır. Özen yükümlülüğü aynı zamanda eczanede çalışan personelin seçimi, eğitimi ve denetimini de kapsar.

Eczacı-Hasta İlişkisinin Hukuki Niteliği Nedir?

Eczacı ile hasta arasındaki hukuki ilişki, duruma göre farklı sözleşme türlerine dayanabilir. Temel olarak bir satış sözleşmesi söz konusu olmakla birlikte, ilişkinin niteliği sunulan hizmete göre değişebilir. Reçeteli ilaç satışında satış sözleşmesi ön plandayken, reçetesiz ilaçlarda eczacının önerisi üzerine yapılan satışlarda vekalet ve satış sözleşmesi unsurlarını içeren karma bir sözleşme söz konusu olabilir. Eczacının kendi hazırladığı ilaçlarda ise eser sözleşmesi niteliği ağır basabilir.

Eczacının Sözleşmeden Doğan Sorumluluğunun Şartları Nelerdir?

Sözleşmesel sorumluluğun doğabilmesi için dört temel şartın bir arada bulunması gerekir.

Öncelikle sözleşmeye aykırı bir davranışın varlığı aranır; bu, reçetedeki ilacın yanlış hazırlanması veya yanlış ilaç verilmesi gibi durumları kapsar.

İkinci olarak kusurun varlığı gereklidir; eczacının kasti veya ihmali davranışı söz konusu olmalıdır.

Üçüncü şart, bir zararın ortaya çıkmış olmasıdır. Son olarak, sözleşmeye aykırı davranış ile ortaya çıkan zarar arasında uygun bir illiyet bağının bulunması gerekir.

Bu şartların tümünün varlığı halinde eczacının sözleşmesel sorumluluğu doğar.

İlaç Üreticisinin Aydınlatma Yükümlülüğü Nasıl Yerine Getirilir?

İlaç üreticisi, ilacın prospektüsünde ilacın kullanımı, yan etkileri, riskleri ve kontrendikasyonları hakkında yeterli ve anlaşılır bilgi vermekle yükümlüdür. Bu bilgilerin eksik veya yanlış olması durumunda üretici firma sorumlu tutulur. Ayrıca üretici, yeni ortaya çıkan yan etkiler veya riskler konusunda da gerekli güncellemeleri yapmak ve ilgili mercileri bilgilendirmek zorundadır.

Eczacının Vekalet Sözleşmesinden Doğan Sorumlulukları Nelerdir?

Eczacının vekalet sözleşmesinden doğan sorumluluğu, özellikle reçetesiz ilaç önerilerinde ve ilaç kullanımına ilişkin danışmanlık hizmetlerinde ortaya çıkar. Bu kapsamda eczacı, hastanın yararına en uygun şekilde hareket etmek, gerekli bilgilendirmeleri yapmak ve mesleki bilgisini en iyi şekilde kullanmak zorundadır. Vekalet sözleşmesi gereği eczacı, özen ve sadakat yükümlülüğü altındadır ve bu yükümlülüklere aykırı davranışından sorumlu olur.

Eczacının Satış Sözleşmesinden Doğan Sorumlulukları Nelerdir?

Satış sözleşmesinden doğan sorumluluk, özellikle reçeteli ilaçların satışında ön plana çıkar. Eczacı, ilacın ayıpsız olarak tesliminden, son kullanma tarihinin uygunluğundan ve saklama koşullarının doğru şekilde yerine getirilmesinden sorumludur. İlacın prospektüsünde belirtilen özelliklere uygun olması ve ambalajının sağlam olması da bu kapsamda değerlendirilir. Satış sözleşmesi kapsamında eczacı, sattığı ilacın kalitesinden ve güvenilirliğinden de sorumludur.

Eczacının Eser Sözleşmesinden Doğan Sorumlulukları Nelerdir?

Eczacının kendi hazırladığı ilaçlar bakımından eser sözleşmesi hükümleri uygulanır. Bu durumda eczacı, hazırladığı ilacın reçetede belirtilen özelliklere uygun olmasından, doğru bileşenlerin doğru oranlarda kullanılmasından ve ilacın kullanım amacına uygun nitelikte olmasından sorumludur. Hazırlanan ilacın kalitesi, etkinliği ve güvenliği konusunda da sorumluluk eczacıya aittir.

Eczacının Haksız Fiil Sorumluluğu Hangi Durumlarda Ortaya Çıkar?

Haksız fiil sorumluluğu, eczacı ile hasta arasında sözleşmesel bir ilişkinin bulunmadığı veya sözleşme dışı bir zararın ortaya çıktığı durumlarda söz konusu olur. Örneğin, reçetede belirtilenden farklı bir ilacın verilmesi, yasaklı ilaçların satılması veya eczanede bulunması gereken ilaçların bulundurulmaması gibi durumlar haksız fiil sorumluluğuna yol açabilir. Bu sorumluluk için kusur, zarar ve illiyet bağının varlığı aranır.

Reçeteli ve Reçetesiz İlaç Satışında Eczacının Sorumlulukları Nelerdir?

Reçeteli ilaç satışında eczacı, reçeteye tam uygunluk göstermek zorundadır. Reçetedeki ilacın doğru şekilde verilmesi, dozaj kontrolü ve olası etkileşimler konusunda uyarı yapılması gerekir. Reçetesiz ilaçlarda ise eczacının danışmanlık rolü daha önemlidir. Hastanın durumuna uygun ilaç önerisi yapmalı, kullanım şekli ve olası riskler konusunda ayrıntılı bilgi vermelidir.

Yanlış İlaç Vermenin Cezai Sonuçları

a. Adli Ceza

Yanlış ilaç verilmesi sonucunda hastanın zarar görmesi durumunda Türk Ceza Kanunu kapsamında taksirle yaralama (TCK md.89) veya duruma göre taksirle ölüme sebebiyet verme (TCK md.85) suçları gündeme gelebilir. Bu durumda eczacı veya sorumlu personel, olayın ağırlığına göre hapis cezası ile cezalandırılabilir. Özellikle ağır yaralanma veya ölüm gibi sonuçların ortaya çıkması halinde, ceza artırılarak uygulanır.


YARGITAY 12CD Esas: 2014/20483 Karar: 2015/11764 Tarih: 24.06.2015 (…) Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Olay tarihinde mağdurun, kanaması nedeniyle başvurduğu hastanede, uzman hekim tarafından … isimli ilacın reçete edildiği, ilacı almak için gittiği eczanede, sanık … tarafından reçete edilen ilaç yerine başka bir ilaç verildiği, reçete kontrol edilmeden sanık … tarafından enjeksiyonun gerçekleştirilmesi üzerine, enjekte edilen yanlış ilacın gebelikte kullanılmaması gereken bir ilaç olması ve mağdurun hamileliğinin riskli duruma düşmesi nedeniyle, hamileliğinin sona erdirilmesi şeklindeki olayda, TCK’nın 89/3-e maddesinde tanımlanan suçu oluşturduğunun kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir (…)


b. İdari Yaptırımlar

6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun uyarınca eczacıya idari para cezası verilebilir. Ayrıca durumun ağırlığına göre eczanenin geçici olarak kapatılması veya ruhsatın iptali gibi yaptırımlar da uygulanabilir. İl Sağlık Müdürlüğü tarafından uygulanan bu yaptırımlar, tekrar durumunda artırılarak uygulanır.

c. Tazminat Sorumluluğu

Yanlış ilaç verilmesi nedeniyle zarar gören hasta, maddi ve manevi tazminat davası açabilir. Eczacı, ortaya çıkan maddi zararları (tedavi masrafları, iş gücü kaybı vb.) ve manevi zararları tazmin etmek zorundadır. Bu sorumluluk, eczacının mesleki sorumluluk sigortası kapsamında da değerlendirilebilir.

Yanlış Bir İlaç Veren Eczane Nereye Şikayet Edilir?

a. İl Sağlık Müdürlüğü

Yanlış bir ilaç veren eczane için İl Sağlık Müdürlüğü’ne yazılı şikayette bulunulabilir. Müdürlük, şikayet üzerine gerekli inceleme ve denetimi yaparak idari yaptırım uygulayabilir. Şikayet başvurusunda olayın detayları, varsa deliller ve şikayetçinin iletişim bilgileri yer almalıdır.

b. Türk Eczacıları Birliği

Meslek örgütü olarak Türk Eczacıları Birliği ve bağlı bölge eczacı odalarına şikayet başvurusu yapılabilir. Bu kurumlar mesleki disiplin soruşturması başlatabilir ve disiplin cezaları uygulayabilir.

c. SABİM (Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi)

SABİM’e 184 numaralı telefon hattından veya internet üzerinden başvuru yapılabilir. Bu merkez şikayeti ilgili birimlere yönlendirerek takibini sağlar.

d. CİMER

Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi üzerinden de şikayet başvurusu yapılabilir. CİMER başvuruları ilgili kurumlara iletilerek soruşturma başlatılmasını sağlar.

e. Cumhuriyet Savcılığı

Özellikle ciddi sağlık sorunlarına yol açan durumlarda doğrudan Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulabilir. Savcılık, olay hakkında ceza soruşturması başlatabilir.

f. Tüketici Hakem Heyeti

Maddi zararın belirli bir miktarın altında olduğu durumlarda Tüketici Hakem Heyeti’ne başvurulabilir. Bu yol, daha hızlı ve masrafsız bir çözüm sunabilir.

Eczanenin Eksik İlaç Vermesi Durumunda İzlenecek Yol

Eczanenin eksik ilaç vermesi durumunda öncelikle durumun fark edildiği anda eczaneye başvurulması gerekir. Eczacının mesleki sorumluluğu kapsamında bu eksikliği gidermekle yükümlü olduğunu belirtmek gerekir. İlacın eksik verildiğinin ispatı için reçete, fiş veya fatura gibi belgelerin saklanması önemlidir.

İlk aşamada eczaneye başvurulduğunda eksikliğin giderilmemesi durumunda yasal yollara başvurulabilir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında tüketici hakları devreye girer. Hasta, ilacın ayıpsız misliyle değiştirilmesini veya eksik kısmın tamamlanmasını talep edebilir. Ayrıca bedelde indirim isteme hakkı da bulunmaktadır.

Eczanenin sorunu çözmemesi durumunda İl Sağlık Müdürlüğü’ne veya Türk Eczacıları Birliği’ne şikayet başvurusunda bulunulabilir. Bu kurumlar denetim yetkilerini kullanarak gerekli incelemeleri yapar ve idari yaptırım uygulayabilir. Eksik ilaç verilmesi nedeniyle bir zarar oluşmuşsa, bu zararın tazmini için hukuki yollara da başvurulabilir.

Özellikle kronik hastalıklar için kullanılan ilaçlarda eksik verme durumu ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Böyle bir durumda oluşan zararın tazmini için maddi ve manevi tazminat davası açılabilir. Dava açmadan önce durumun belgelenmesi, varsa tanıkların belirlenmesi ve eksik ilaç kullanımı nedeniyle oluşan sağlık sorunlarının raporlanması önemlidir.

Hasta veya hasta yakınları, tüketici hakem heyetlerine de başvurabilir. Parasal sınırın üzerindeki uyuşmazlıklar için tüketici mahkemelerinde dava açılabilir.

Eksik ilaç verilmesi durumunda eczanenin sigortasına da başvurulabilir. Eczaneler genellikle mesleki sorumluluk sigortası yaptırmak zorundadır ve bu tür durumlar sigorta kapsamında değerlendirilebilir. Ancak bunun için zararın ve illiyet bağının açıkça ortaya konulması gerekir.

Muadil İlaç Vermenin Hukuki Durumu

Muadil (eşdeğer) ilaç vermek yasal bir haktır ve suç değildir. T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun 18 Haziran 2009 tarihli Genelgesi, eczacıların hekim tarafından yazılan ilaç yerine aynı etkinlik, kalite ve güvenirlilikteki farmasötik eşdeğerini verme yetkisine sahip olduklarını açıkça belirtmektedir. Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılan eşdeğer ilaçlar, etkinlik ve güvenilirlik açısından denetim altında tutulmakta ve aynı farmasötik formda olmaları halinde Bakanlığın güvenlik şemsiyesi altında yer almaktadır.

a. Hastaya Sormadan Muadil İlaç Verilmesinin Hukuki Sonuçları

Eczacının hastaya sormadan muadil ilaç vermesi uygun bir uygulama değildir. Her ne kadar eczacılar eşdeğer ilaç verme yetkisine sahip olsalar da, öncelikle bu değişiklik için hastayı bilgilendirmeleri ve onayını almaları gerekmektedir. Özellikle bazı hastaların ilaçların yardımcı maddelerine karşı alerjik reaksiyonları olabileceğinden, hasta güvenliği açısından bilgilendirme yapılması zorunludur. Ayrıca, hastanın muadil ilacı almak istememesi durumunda, reçetede yazılan orijinal ilacı talep etme hakkı vardır. Bu durumda hasta, fiyat farkını ödeyerek orijinal ilacı alabilir.

b. Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

Eczacılar muadil ilaç verirken bazı önemli noktalara dikkat etmelidir. Öncelikle hastanın herhangi bir alerjisi olup olmadığı sorulmalı, gerektiğinde ilacı yazan hekimle iletişime geçilmelidir. Hastaya ilacın eşdeğer olduğu, etken maddesinin aynı olduğu ancak yardımcı maddelerinin farklı olabileceği açıklanmalıdır. Sosyal Güvenlik Kurumu talimatları doğrultusunda en düşük fiyatlı eşdeğer ilacı verme hakkına sahip olmakla birlikte, hasta tercihine saygı gösterilmeli ve gerekli bilgilendirme yapılmalıdır.

 


YARGITAY 3HD Esas: 2012/2475 Karar: 2012/8445 Tarih: 28.03.2012 (…) Somut olayda her ne kadar bilirkişi raporunda, davacı eczacı tarafından verilen ilacın reçetede yazan ilaçların tam muadili olduğu ve rapora ve teşhise uygun olduğu belirtilmiş ise de farmasötik eşdeğer ilaç olmadığı açıktır. Kaldı ki kurum tarafından ödenmeyen ilaca ait etken maddelerin kurum tarafından ödemesi yapılan ayrı kutular halinde verilebileceğine ilişkin olarak protokolde herhangi bir hüküm yoktur. Mahkemece, protokolde bu yönde bir hüküm olmadığı halde, farmasötik eş değeri olmayan ilaç verilmesi nedeniyle kurum tarafından eczane hakkında uygulanan cezai şart ve devamındaki kesintinin Anayasanın 25 ve 56 maddelerine aykırı olduğu yönündeki değerlendirmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.(…)


Eczacının Ayıplı İlaç Satışından Kaynaklanan Sorumluluğu Nedir?

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında ilaç bir “mal” olarak değerlendirilir. Ayıplı ilaç satışında eczacının sorumluluğu için ilacın önemli ve gizli bir ayıba sahip olması ve bu ayıbın teslim anında var olması gerekir. Tüketici, ayıplı ilaç nedeniyle uğradığı zararlar için seçimlik haklarını kullanabilir: sözleşmeden dönme, bedel indirimi isteme, ücretsiz onarım veya misli ile değişim talep edebilir.

İlaç Zararlarında Zamanaşımı Süreleri Nasıl Uygulanır?

İlaç zararlarında zamanaşımı süreleri, zararın öğrenildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Haksız fiil sorumluluğunda bu süre 2 yıl, sözleşmesel sorumlulukta ise 10 yıldır. Ancak her durumda zarara yol açan olayın gerçekleşmesinden itibaren 10 yıllık mutlak zamanaşımı süresi uygulanır.

İlaç Zararlarında İspat Yükü Kime Aittir?

İlaç zararlarında ispat yükü, genel olarak zarar gören hasta üzerindedir. Ancak tıbbi sorumluluk davalarında olduğu gibi, yaklaşık ispat kuralları uygulanır ve hastanın nedensellik bağının varlığını kesin kanıtlarla değil, yaklaşık kanıtlarla ortaya koyması yeterli görülür.

Eczacının İlliyet Bağı Açısından Sorumluluğu Nasıl Değerlendirilir?

İlliyet bağı, eczacının eylem veya ihmali ile ortaya çıkan zarar arasındaki neden-sonuç ilişkisini ifade eder. Sorumluluğun doğması için bu bağın varlığı şarttır. İlliyet bağının kesildiği durumlarda (mücbir sebep, üçüncü kişinin ağır kusuru veya zarar görenin kusuru) eczacının sorumluluğu ortadan kalkabilir veya azalabilir. İlliyet bağının ispatı zarar görene aittir.

Eczacının Kusura Dayalı Sorumluluğunun Özellikleri Nelerdir?

Kusura dayalı sorumluluk, eczacının kasti veya ihmali davranışlarından kaynaklanır. Bu sorumluluk türünde eczacının mesleğin gerektirdiği dikkat ve özeni göstermemesi söz konusudur. Örneğin, ilaçların son kullanma tarihlerini kontrol etmemesi, saklama koşullarına uymaması veya yanlış ilaç vermesi gibi durumlar kusura dayalı sorumluluğa yol açar. Eczacının kusurlu davranışı ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekir.

Eczacının Adam Çalıştıran Sıfatıyla Sorumluluğu Nedir?

Eczacı, yanında çalıştırdığı personelin eylemlerinden Türk Borçlar Kanunu’nun 66. maddesi kapsamında kusursuz olarak sorumludur. Bu sorumluluk, personelin işin görülmesi sırasında ve işle ilgili olarak verdiği tüm zararları kapsar. Eczacı, personelini seçerken, işe alırken, talimat verirken ve denetlerken gerekli özeni gösterdiğini ispat etmedikçe, personelin verdiği zararlardan sorumlu tutulur. Eczanede çalışan personelin mesleki yeterliliği, eğitimi ve denetimi eczacının sorumluluğundadır.

Eczacının Yardımcı Personel Çalıştırmasının Hukuki Sonuçları Nelerdir?

Eczacılar, Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmelik’in 37. maddesi uyarınca yardımcı personel çalıştırabilirler. Bu personelin eylemlerinden doğan zararlardan eczacı sorumludur. Personelin eğitimi, denetimi ve gözetimi eczacının yükümlülüğündedir. Yardımcı personelin hatalı ilaç vermesi, reçetesiz ilaç satması gibi durumlardan kaynaklanan zararlardan eczacı sorumlu tutulur. Sorumsuzluk anlaşmaları bu alanda geçerli değildir.

Eczacının Personelinin Eylemlerinden Sorumluluğunun Kapsamı Nedir?

Personelin eylemlerinden sorumluluk, işin görülmesi sırasında ve işle ilgili tüm zararları kapsar. Bu sorumluluk için personel ile eczacı arasında istihdam ilişkisi bulunmalı, zarar işin görülmesi sırasında meydana gelmeli ve uygun illiyet bağı mevcut olmalıdır. Eczacı, personelin seçimi, eğitimi ve denetiminde gerekli özeni gösterdiğini ispatlayarak sorumluluktan kurtulamaz.

Tüketici Hukuku Açısından Eczacının Sorumluluğu Nedir?

Tüketici hukuku açısından eczacının sorumluluğu, 6502 sayılı Kanun çerçevesinde değerlendirilir. Bu sorumluluk sadece tüketici satışlarını değil, tüm tüketici işlemlerini kapsar. Eczacı, sattığı ilacın ayıplı olması durumunda tüketiciye karşı sorumludur. Tüketici, seçimlik haklarını kullanabilir ve ayrıca Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat talep edebilir.

İlaç Kullanımından Doğan Zararların Tazmini Nasıl Gerçekleşir?

İlaç kullanımından doğan zararların tazmini, zararın niteliğine ve sorumluluğun kaynağına göre farklılık gösterir. Sözleşmesel sorumluluk durumunda, sözleşmeye aykırılık hükümleri uygulanır. Haksız fiil sorumluluğunda ise TBK’nın ilgili hükümleri uygulanır. Ayıplı mal durumunda TKHK kapsamında tazminat talep edilebilir. Zarar gören hasta, maddi ve manevi tazminat talep edebilir.

Eczacının Aydınlatma ve Bilgilendirme Yükümlülüğünün Kapsamı Nedir?

Aydınlatma ve bilgilendirme yükümlülüğü, eczacının temel görevlerindendir. Bu yükümlülük, ilacın kullanım şekli, dozu, olası yan etkileri, diğer ilaçlarla etkileşimleri ve saklama koşulları hakkında bilgi vermeyi kapsar. Reçetesiz ilaçlarda bu yükümlülük daha geniş kapsamlıdır. Eczacı, hekimin belirlediği tedaviye müdahale etmeden, ilaç kullanımı konusunda gerekli tüm bilgileri aktarmalıdır.

İlaç Satışında Eczacının Dikkat Etmesi Gereken Hususlar Nelerdir?

Eczacı, ilaç satışında öncelikle reçete kontrolü yapmalı, reçetedeki ilacın doğru şekilde hazırlanmasını sağlamalıdır. İlacın son kullanma tarihi, saklama koşulları ve ambalaj bütünlüğü kontrol edilmelidir. Reçetesiz ilaçlarda ise hastanın durumuna uygun önerilerde bulunmalı, gerekli uyarıları yapmalıdır. İlaç etkileşimleri konusunda hastayı bilgilendirmeli ve gerektiğinde hekime yönlendirmelidir.

Eczacının Hukuki Sorumluluğunun Sınırları Nelerdir?

Eczacının hukuki sorumluluğu, mesleki faaliyetleri kapsamında ortaya çıkan zararlarla sınırlıdır. Bu sorumluluk, ilaç hazırlama, satış, danışmanlık ve bilgilendirme faaliyetlerini kapsar. Eczacı, hekim yerine geçerek teşhis ve tedavi belirleyemez. Personelin eylemlerinden kaynaklanan zararlar da sorumluluk kapsamındadır. Mücbir sebep veya hasta kusurunun varlığı halinde sorumluluk sınırlanabilir.

Eczacının Sorumsuzluk Anlaşması Yapabilme İmkanı Var mıdır?

Eczacılık mesleğinin uzmanlık gerektiren ve kamu sağlığını ilgilendiren niteliği nedeniyle sorumsuzluk anlaşması yapılması mümkün değildir. TBK madde 116’da düzenlenen sorumsuzluk anlaşmaları, eczacılık mesleğinde uygulanamaz. Bu yasak, hem eczacının kendi eylemlerinden doğan sorumluluğu hem de yardımcı personelin eylemlerinden doğan sorumluluğu kapsar.

Eczacının Zararı Tazmin Yükümlülüğünün Şartları Nelerdir?

Zararın tazmini için öncelikle bir zararın varlığı, eczacının kusurlu davranışı veya kusursuz sorumluluk hallerinden birinin bulunması ve illiyet bağının mevcudiyeti gerekir. Zarar, maddi veya manevi olabilir. Tazminat miktarı belirlenirken zararın büyüklüğü, kusurun derecesi ve somut olayın özellikleri dikkate alınır. Tazminat, zararı tam olarak karşılamalı ancak zenginleşmeye yol açmamalıdır.

 

 

Bu konuda daha fazla yardım veya danışmanlık için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

İletişim Ozan Soylu

Eczanenin Verdiği İlaçtan Doğan Sorumluluğu

Yazıyı paylaşın: