Farklı Şehirlerde Çocukla Kişisel İlişki Tesisi
Boşanma sonrası ebeveynlerin farklı şehirlerde yaşama kararı alması, çocukla kişisel ilişki tesisinde özel düzenlemeleri gerekli kılmaktadır. Klasik kişisel ilişki modellerinin yetersiz kaldığı bu durumlarda, mesafenin yarattığı zorluklar, ulaşım imkanları ve ekonomik faktörler özel önem kazanmaktadır. Bu çalışmada, farklı şehirlerde yaşama halinde kişisel ilişki tesisinin temel ilkeleri ve karşılaşılan sorunlar, Yargıtay yaklaşımı ışığında incelenmektedir.
Farklı Şehirlerde Yaşama Halinde Kişisel İlişki Tesisi
1. Giriş
1.1. Çocukla Kişisel İlişki Tesisi Nedir?
Çocukla kişisel ilişki tesisi, Türk Medeni Kanunu (TMK) m.323 uyarınca velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile ebeveyn arasında kurulan, çocuğun sağlıklı gelişimi için gerekli olan düzenli görüşme ve iletişimi ifade eden bir haktır.
1.2. Farklı Şehirlerde Yaşamanın Ebeveyn-Çocuk İlişkisine Etkisi
Ebeveynlerin farklı şehirlerde yaşaması, çocukla kişisel ilişki tesisinde niteliksel bir değişimi zorunlu kılmaktadır. Aynı şehirde yaşayan ebeveynler için uygun olan haftalık ya da iki haftalık periyotlarla düzenlenen kısa süreli görüşmeler, farklı şehirlerde yaşama durumunda hem pratik açıdan imkansız hale gelmekte hem de çocuğun yararına aykırı sonuçlar doğurabilmektedir.
2. Farklı Şehirlerde Yaşama Halinde Kişisel İlişki Tesisinin Temel İlkeleri
Farklı şehirlerde yaşama durumunda kişisel ilişki tesisi, kendine özgü ilke ve kriterleri gerekli kılmaktadır. Bu ilkeler belirlenirken çocuğun üstün yararı, eğitim hayatının aksamaması ve tarafların ekonomik imkanları gibi faktörler göz önünde bulundurulmaktadır. Ayrıca, mesafenin yarattığı zorluklar nedeniyle klasik kişisel ilişki modellerinden farklı düzenlemeler yapılması zorunluluğu ortaya çıkmaktadır.
2.1. “Aynı Şehir – Farklı Şehir” Ayrımının Kişisel İlişkiye Etkisi
Aynı şehirde yaşama durumunda uygulanan iki haftada bir hafta sonu görüşme şeklindeki klasik model, farklı şehirlerde yaşama halinde uygulanabilir olmaktan çıkmaktadır. Zira sık aralıklarla yapılan kısa süreli görüşmeler, hem ulaşım masrafları hem de çocuğun yorulması açısından sakıncalı hale gelmektedir. Bu nedenle farklı şehirlerde yaşama durumunda daha seyrek ancak daha uzun süreli görüşmeler tercih edilmektedir.
3. Farklı Şehirlerde Yaşama Halinde Görüşme Düzeninin Belirlenmesi
Farklı şehirlerde yaşama durumunda görüşme düzeninin belirlenmesi, klasik kişisel ilişki modellerinden farklı bir yaklaşım gerektirmektedir.
3.1. Görüşme Sıklığı
3.1.1. Haftalık/Aylık Görüşmeler Yerine Daha Uzun Süreli Görüşmeler
Farklı şehirlerde yaşama halinde, sık aralıklarla kısa süreli görüşmeler yerine, daha seyrek ancak uzun süreli görüşmeler tercih edilmektedir. Yargıtay’ın yerleşik içtihatları da bu yöndedir. Zira sürekli yolculuklar hem çocuğun yorulmasına hem de taraflar açısından ekonomik külfete yol açmaktadır. Bu nedenle görüşmeler, çocuğun tatil dönemlerinde yoğunlaştırılmakta ve daha uzun süreli olarak planlanmaktadır.
3.1.2. Tatil Dönemlerinin Kullanımı
Tatil dönemleri, farklı şehirlerde yaşayan ebeveyn ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin tesisinde önemli fırsatlar sunmaktadır. Bu dönemler, çocuğun eğitim hayatını aksatmadan uzun süreli görüşmelere imkan vermektedir. Özellikle yaz tatili, yarıyıl tatili ve bayram tatilleri, kişisel ilişkinin yoğunlaştırıldığı dönemler olarak öne çıkmaktadır.
3.2. Görüşme Süreleri
3.2.1. Yaz Tatili Düzenlemesi
Yaz tatili, farklı şehirlerde yaşayan ebeveyn ile çocuk arasındaki en uzun süreli görüşme imkanını sağlamaktadır. Yargıtay uygulamasında genellikle 20-30 günlük kesintisiz görüşme süreleri uygun görülmektedir. Bu süre belirlenirken çocuğun yaşı, diğer ebeveynle ilişkisi ve tatil planları gibi faktörler dikkate alınmaktadır.
3.2.2. Yarıyıl Tatili Düzenlemesi
Yarıyıl tatili düzenlemesinde genellikle tatilin yarısının veya tamamının kişisel ilişki için kullanılması söz konusu olmaktadır. Bu dönemde çocuğun dinlenme ihtiyacı ile kişisel ilişki kurma hakkı arasında denge gözetilmelidir. Yargıtay uygulamasında genellikle yarıyıl tatilinin bir haftası kişisel ilişki için ayrılmaktadır.
3.2.3. Bayram ve Özel Günler
Dini bayramlar ve özel günler, farklı şehirlerde yaşama halinde kişisel ilişkinin önemli parçalarını oluşturmaktadır. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, özellikle dini bayramların ikinci günleri kişisel ilişki için uygun görülmektedir. Ayrıca doğum günü, yılbaşı gibi özel günlerde de imkan varsa görüşme düzenlenebilmektedir. Bu günlerde yapılacak görüşmelerde, mesafenin uzaklığı ve ulaşım imkanları özellikle göz önünde bulundurulmalıdır.
4. Mesafe Faktörünün Etkileri
Mesafe faktörü, farklı şehirlerde yaşayan ebeveyn ile çocuk arasındaki kişisel ilişki düzenlemesinde belirleyici rol oynamaktadır. Bu faktör, sadece fiziksel bir uzaklık olarak değil, aynı zamanda zaman, maliyet ve çocuğun psikolojik durumu üzerindeki etkileriyle de değerlendirilmelidir.
4.1. Ulaşım İmkanları ve Masraflar
Ulaşım imkanları ve masraflar, kişisel ilişkinin pratik uygulanabilirliğini doğrudan etkileyen faktörlerdir. Yargıtay içtihatlarında, kişisel ilişkinin gerektirdiği ulaşım masraflarının kural olarak kişisel ilişki talep eden tarafça karşılanması gerektiği kabul edilmektedir. Ancak tarafların ekonomik durumları gözetilerek hakkaniyetli bir paylaşım da yapılabilmektedir. Şehirler arasındaki mesafenin uzunluğuna göre tercih edilecek ulaşım aracı (otobüs, tren, uçak vs.) ve bu tercihin yaratacağı maliyet, kişisel ilişkinin sıklığını ve süresini etkilemektedir. Bu nedenle mahkemeler, ulaşım imkanlarını değerlendirirken şehirler arasındaki mesafeyi, ulaşım alternatiflerini ve tarafların ekonomik durumlarını birlikte değerlendirmektedir.
4.2. Çocuğun Yaş ve Gelişim Durumunun Mesafe ile İlişkisi
Çocuğun yaşı ve gelişim durumu, mesafenin yarattığı zorlukların değerlendirilmesinde önemli bir kriterdir. Özellikle küçük yaştaki çocuklar için uzun yolculuklar yorucu ve stresli olabilmektedir. Yargıtay, özellikle 0-3 yaş grubundaki çocuklar için uzun mesafeli seyahatlerin sınırlı tutulması gerektiğini vurgulamaktadır. Çocuğun yaşı büyüdükçe ve olgunlaştıkça, mesafenin yarattığı zorlukları kaldırabilme kapasitesi de artmaktadır. Bu nedenle kişisel ilişki düzenlemesi yapılırken çocuğun yaşı ve gelişim durumu ile mesafe arasındaki ilişki özellikle göz önünde bulundurulmalıdır.
4.3. Eğitim Hayatının Aksamaması İlkesi
Farklı şehirlerde yaşama durumunda kişisel ilişki düzenlenirken gözetilmesi gereken en önemli ilkelerden biri, çocuğun eğitim hayatının aksamamasıdır. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında, kişisel ilişkinin çocuğun okul dönemini ve ders çalışma düzenini etkilemeyecek şekilde planlanması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu nedenle uzun mesafeli görüşmeler genellikle tatil dönemlerinde planlanmakta, okul döneminde ise ancak çocuğun eğitim hayatını aksatmayacak şekilde ve sürelerde düzenlenmektedir. Özellikle sınav dönemleri, kurs programları ve okul projeleri gibi özel durumlar, kişisel ilişki düzenlemesinde dikkate alınması gereken faktörler olarak karşımıza çıkmaktadır.
5. Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar
Farklı şehirlerde yaşama halinde kişisel ilişki tesisinde ortaya çıkan sorunlar, klasik kişisel ilişki düzenlemelerine göre daha karmaşık ve çözümü zor olabilmektedir. Bu sorunların bazıları pratik uygulamadan kaynaklanırken, bazıları ise ekonomik ve hukuki boyutlar taşımaktadır.
5.1. Teslim ve İade Zorlukları
Şehirlerarası mesafenin yarattığı en önemli sorunlardan biri, çocuğun teslim ve iadesi konusunda yaşanan zorluklardır. Teslim ve iade yerinin belirlenmesi, zamanlaması ve şekli konusunda sıklıkla uyuşmazlıklar yaşanmaktadır. Yargıtay uygulamasında, teslim yerinin il veya ilçe sınırlarıyla kısıtlanmaması gerektiği vurgulanmakta, ancak tarafların anlaşarak orta noktada buluşması gibi pratik çözümler de desteklenmektedir. Özellikle kötü hava koşulları, ulaşım araçlarındaki gecikmeler veya beklenmedik durumlar nedeniyle teslim ve iade saatlerine uyulamaması, taraflar arasında gerginlik yaratabilmektedir. Bu nedenle mahkeme kararlarında teslim ve iade koşullarının açık, net ve uygulanabilir şekilde belirlenmesi büyük önem taşımaktadır.
5.2. Masrafların Karşılanması Sorunu
Farklı şehirlerde yaşama durumunda kişisel ilişkinin gerektirdiği masraflar önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu masraflar başta ulaşım olmak üzere, konaklama ve diğer zorunlu giderleri kapsamaktadır. Yargıtay içtihatlarına göre, kural olarak bu masrafların kişisel ilişki talep eden tarafça karşılanması gerekmektedir. Ancak uygulamada, özellikle ekonomik durumu yetersiz olan taraf için bu masraflar kişisel ilişkinin fiilen imkansız hale gelmesine neden olabilmektedir.
5.3. Görüşmelerin Aksaması Durumunda Telafi İmkanları
Farklı şehirlerde yaşama durumunda planlanan görüşmelerin çeşitli nedenlerle aksaması halinde telafi imkanları özel önem taşımaktadır. Hastalık, kötü hava koşulları, ulaşım sorunları gibi mücbir sebeplerle gerçekleşmeyen görüşmelerin telafisi konusunda yasal düzenlemelerde açık hükümler bulunmamaktadır.
Yargıtay uygulamasında, aksayan görüşmelerin telafisi için ek görüşme günleri belirlenmesi desteklenmekle birlikte, bu telafi görüşmelerinin çocuğun eğitim hayatını etkilemeyecek şekilde planlanması gerektiği vurgulanmaktadır. Özellikle tatil dönemlerinde planlanan uzun süreli görüşmelerin aksaması durumunda telafi imkanlarının kısıtlı olması, taraflar arasında ciddi uyuşmazlıklara yol açabilmektedir. Bu nedenle mahkeme kararlarında telafi görüşmelerine ilişkin esnek düzenlemelere yer verilmesi ve tarafların bu konuda işbirliği yapması önem taşımaktadır.
6. Alternatif İletişim Yöntemleri
Farklı şehirlerde yaşama durumunda fiziksel görüşmelerin sınırlı olması, alternatif iletişim yöntemlerinin önemini artırmaktadır. Bu yöntemler, fiziksel görüşmeleri ikame etmemekle birlikte, destekleyici ve tamamlayıcı bir rol üstlenmektedir.
6.1. Teknolojik İmkanların Kullanımı
Günümüzde teknolojik imkanlar, ebeveyn-çocuk iletişiminde yeni fırsatlar sunmaktadır. Görüntülü görüşme uygulamaları, sosyal medya platformları ve anlık mesajlaşma araçları, fiziksel mesafeye rağmen düzenli iletişimi mümkün kılmaktadır. Yargıtay da son dönem kararlarında bu imkanların kullanımını desteklemekte ve kişisel ilişki kararlarında teknolojik iletişim araçlarıyla görüşme haklarına da yer vermektedir.
6.2. Dijital Görüşmelerin Kişisel İlişkiyi Tamamlayıcı Rolü
Dijital görüşmeler, fiziksel görüşmelerin yerini alamaz ancak önemli bir tamamlayıcı işlev görmektedir. Özellikle uzun tatil dönemleri arasındaki boşlukların doldurulmasında, çocuğun günlük yaşamının takibinde ve duygusal bağların sürdürülmesinde önemli rol oynamaktadır. Bu görüşmelerin düzenli ve programlı şekilde yapılması, çocuğun her iki ebeveyni ile sağlıklı ilişki geliştirmesine katkı sağlamaktadır.
SONUÇ:
Farklı şehirlerde yaşama durumunda kişisel ilişki tesisi, standart uygulamalardan farklı, özel çözümler gerektirmektedir. Yargıtay’ın yerleşik içtihatları doğrultusunda, görüşmelerin daha seyrek ancak daha uzun süreli planlanması, tatil dönemlerinin etkin kullanımı ve teknolojik imkanlardan yararlanılması önem kazanmaktadır. Bu kapsamda geliştirilen çözüm önerilerinin, çocuğun üstün yararı gözetilerek ve değişen koşullara uyum sağlayacak esneklikte düzenlenmesi gerekmektedir.
Bu konuda daha fazla yardım veya danışmanlık için bizimle iletişime geçebilirsiniz.