Bize Ulaşın +90 537 430 75 73

Karşılıklı Hakaret Durumunda Cezalandırma *2025 – Av. Ozan Soylu

Günlük hayatta sıkça karşılaşılan karşılıklı hakaret durumu, ceza hukukumuzda özel olarak düzenlenmiş bir konudur. TCK’nın 129/3. maddesi, karşılıklı hakaret halinde cezanın nasıl belirleneceğini ve hangi koşullarda ceza verilmeyebileceğini düzenlemektedir.  Yazımızda, karşılıklı hakaret suçunun unsurları, uygulanma koşulları ve yargı kararları ışığında bir inceleme sunulacaktır.

 

Hakaret Suçunun Karşılıklı Olarak İşlenmesi

I. TCK Madde 129/3’ün Genel Çerçevesi

Türk Ceza Kanunu’nun 129/3. maddesi, hakaret suçunun karşılıklı olarak işlenmesi durumunda uygulanacak hükümleri düzenlemektedir. Bu madde uyarınca, olayın mahiyetine göre taraflardan her ikisi veya biri hakkında verilecek ceza üçte birine kadar indirilebileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilmektedir.

 

 

II. Karşılıklı Hakaret Hükmünün Uygulanma Koşulları

A. Her İki Suçun da Hakaret Suçu Olması

1. Genel Hakaret Suçu Kapsamında Değerlendirme

TCK’nın 129/3. maddesinin uygulanabilmesi için öncelikle işlenen her iki suçun da hakaret suçunu oluşturması gerekmektedir. Karşılıklı olarak işlenen suçların her ikisinin de yasanın 125. maddesinde düzenlenen genel hakaret suçu kapsamında olması şarttır. Bu durum, hükmün temel uygulama koşullarından birini oluşturmaktadır.

2. Özel Hakaret Suçlarında Uygulanamaması

TCK’nın 129/3. maddesinde düzenlenen karşılıklı hakaret hükmü, özel hakaret suçları açısından uygulanamamaktadır. Örneğin, Cumhurbaşkanına hakaret (TCK 299. madde) gibi özel tahkir suçlarında bu hükmün uygulanması mümkün değildir. Bu sınırlama, hükmün uygulama alanını yalnızca genel hakaret suçlarıyla sınırlandırmaktadır.

3. Hakaret Türleri Arasında Fark Gözetilmemesi

Hakaret eyleminin somut bir fiil ya da olgu isnadı şeklinde olması veya sövme biçiminde gerçekleşmesi arasında herhangi bir fark bulunmamaktadır. Aynı şekilde, suçlardan birisinin basit hakaret diğerinin ise nitelikli hakaret suçunu oluşturması da fıkranın uygulanması açısından önem arz etmez. Örneğin, bir kamu görevlisine göreviyle ilgili hakaret edilmesi olayında, kamu görevlisinin de kendisine hakaret eden sivil şahsa hakaretle cevap vermesi durumunda söz konusu fıkra hükmü uygulanabilecektir.

B. İlk Hakaretin Hukuka Aykırı Olması

1. Hukuka Aykırılık Şartı

Hakaretin karşılıklı olduğundan bahsedebilmek için ilk hakaret eden kişinin eyleminin hukuka aykırı olması gerekmektedir. İlk hakaret fiilinin haksızlığı yeterli olup, bu durum karşılıklı hakaret hükümlerinin uygulanmasında temel bir koşul olarak karşımıza çıkmaktadır. İlk hakarette bulunan kişinin haksız olması ve hukuka uygunluk sebebinin bulunmadığı durumda hareket etmiş olması şarttır.

2. Cezalandırılabilirlik Şartı Aranmaması

İlk hakaretin haksız olmasının yanında ayrıca cezalandırılabilir olması şart değildir. Örneğin, ilk hakaret eden kişinin milletvekili olması ve yasama dokunulmazlığına sahip olması dolayısıyla cezalandırılamaması, bu kişinin hakaretine karşı hakaret suçu işleyen failin bu hükümden faydalanmasını engellemez.

3. Hukuka Uygunluk Nedenleriyle İlişkisi

İlk hakaret eden kişi bir hakkını kullanmakta veya bir görevi yerine getirmekte ise hukuka uygunluk sebebine dayandığından, buna karşılık veren kimse bu hükümden faydalanamayacaktır. Örneğin, terbiye hakkı çerçevesinde çocuğunu azarlayan babaya karşılık veren çocuk hakkında TCK’nın 129/3. maddesi uygulanamaz.

C. Karşılıklı Hakaretin Varlığı

1. Nedensellik Bağı Gerekliliği

Karşılıklı hakaretin varlığından söz edebilmek için her iki hakaret arasında nedensellik bağının bulunması şarttır. İkinci hakaret fiilini işleyen failin ilk hakaret fiilinin etkisinde kalarak bu fiili işlemesi ve iki suç arasında bir nedensellik bağı bulunması gerekmektedir.

2. Zaman Bakımından Değerlendirme

Kanunda hakaretin karşılıklı işlenmiş sayılması için herhangi bir zaman gösterilmemiştir. Karşılıklı hakaretin aynı anda veya aynı yerde yapılmış olması gerekmez. Ancak iki hakaret arasındaki sürenin makul olması ve nedensellik bağını ortadan kaldırmayacak uzunlukta olması gerekir.

3. Huzurda ve Gıyapta Hakaret Durumları

Huzurda hakaret halinde karşılığın derhal verilmesinin yanında, ele geçen ilk fırsatta karşılık verilmesi halinde de bu hüküm uygulanabilir. Gıyapta hakaret veya basın yayın yoluyla hakaret durumlarında ise derhal karşılık verilmesi zaten mümkün olmadığından, öğrenilme anından sonra karşılık verilmesi halinde hakaret karşılıklı sayılır.

 

III. Karşılıklı Hakaretin Uygulanmasında Özellikli Durumlar

A. Taraflar Bakımından

1. İkiden Fazla Kişi Arasında Gerçekleşme Durumu

İlk bakışta karşılıklı hakaretin iki kişi arasında olabileceği akla gelmekteyse de, maddede buna dair bir sınırlama bulunmamaktadır. Olayın gelişimine göre ikiden fazla kişinin de birbirlerine yönelik hakaret eylemleri bu kapsamda değerlendirilebilir. Ayrıca topluluk tarafından hakarete uğramış mağdurun topluluktan birine veya birkaçına ya da topluluğa karşı hakaret etmesi durumunda da TCK m. 129/3 hükmü uygulanabilmektedir.

2. Yakın Akrabalar Açısından Değerlendirme

Bazı hakaret içerikli sözler muhatabına yöneldiğinde aynı zamanda muhatapla çok yakın bağı bulunan bir kişinin de onur, şeref ve saygınlığını ihlal edebilir. Bu durumda muhatabın yakın akrabasının da karşılık vermesi halinde TCK’nın 129/3. maddesinden yararlanabilmesi mümkündür. İlk hakaret fiili kişinin kendisine yönelebileceği gibi yakınlarına da yönelebilmesi mümkündür.

3. Şikayetin Geri Alınması Durumu

Hakaret suçunun şikâyete tabi olduğu durumlarda, taraflardan birisi yargılama esnasında şikâyetinden vazgeçerse, bir taraf için TCK’nın 73/4. maddesine göre düşme kararı verilecekken, diğer taraf için olayın mahiyetine göre cezadan indirim yapılmasına veya ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilebilir.

B. Zaman Bakımından

1. Derhal Karşılık Verme Zorunluluğunun Olmaması

Huzurda hakaret durumunda çoğunlukla gerçekleştirilen hakarete aynı anda karşılık verilmesi söz konusu olur. Ancak içinde bulunulan ortam gibi birtakım sebeplerle hakarete hemen karşılık verilememesi de mümkündür. Örneğin kadınların içinde bulunduğu bir mekanda hakarete uğrayan bir kişi, terbiyesizlik yapmamak için anında karşılık vermeyip, dışarı çıkınca karşılık olarak hakaret içeren bir davranışta bulunabilir.

2. Makul Süre Değerlendirmesi

Karşılıklı hakaretler arasındaki zamanın makul düzeyde olup olmadığı hususu hâkim tarafından araştırılmalıdır. Örneğin sanığın muhatabına karşı üç yıl önce söylediği bir hakaret içerikli söze karşılık muhatabın üç yıl sonra hakarette bulunması durumunda fıkranın uygulanması mümkün olmayacaktır.

3. Gıyapta Hakaret Durumunda Süre Değerlendirmesi

Gıyapta hakaret ya da basın yoluyla hakaret hallerinde derhal karşılık verilmesi zaten mümkün olmadığından, öğrenilme anından sonra karşılık verilmesi halinde hakaret karşılıklı sayılır. Yeter ki her iki hakaret arasındaki süre, illiyet bağı ortadan kalkmayacak kadar kısa olsun.

 

IV. Hâkimin Takdir Yetkisi ve Uygulanacak Yaptırımlar

A. Cezada İndirim Yapılması

1. İndirim Oranları

TCK’nın 129/3. maddesinde, taraflardan birisinin ya da her ikisinin cezasının üçte birine kadar indirilebileceği ifade edilmiştir. Bu düzenleme uyarınca, sanıkların cezasında indirim yapılacaksa en fazla 2/3 oranında indirimin söz konusu olabileceğini göstermektedir. Örneğin temel ceza olarak üç ay hapis cezası belirlendiğinde ve TCK’nın 129/3. maddesine göre indirim yapılmak istendiğinde ceza bir aydan aşağıya inemeyecektir.

2. İndirim Uygulamasında Dikkat Edilecek Hususlar

Fıkranın uygulanması tarafların talebine bağlı olmaksızın hâkim tarafından kendiliğinden dikkate alınacaktır. Ayrıca mahkeme TCK’nın 129/3. maddesi kapsamında indirim kararı vermeden önce tarafların fiillerinin sübutunu yapmak durumundadır. Gerçekten taraflardan birisinin eylemi her türlü şüpheden uzak bir şekilde sabit bulunmuyorsa, karşı tarafın eyleminin karşılıklı hakaret kapsamında değerlendirilmesine olanak yoktur.

3. Orantılılık Değerlendirmesi

Karşılıklı hakaret durumunda cezadan indirim yapılması hususunda ilk hakaret eylemini kimin gerçekleştirdiğinden ziyade olayın bütününe bakarak olaya kimin sebep olduğunun ve eylemler arasındaki orantının üzerinde durulması gerekmektedir. Hakaretin karşılıklı olması halinde bile tarafların sarf ettiği sözlerin ağırlığı ve niteliği dikkate alınarak orantılılık değerlendirmesi yapılmalıdır.

B. Ceza Vermekten Vazgeçme

1. Ceza Vermekten Vazgeçme Koşulları

Hâkim, olayın mahiyetine göre taraflardan her ikisi veya biri hakkında ceza vermekten vazgeçebilir. Bu takdir yetkisini kullanırken meydana gelen “olayın mahiyeti”nin dikkate alınması gerekmektedir. Karşılıklı hakarette iki hakaretin biri diğerinin neticesi olacak şekilde bir münasebet yani sebebiyet bağının mevcut olması aranmaktadır.

2. CMK 223/4 Kapsamında Değerlendirme

Sanıklar hakkında ceza verilmesinden vazgeçilmesi durumunda CMK’nın 223/4. maddesine göre ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekmektedir. Bu karar, failin fiilinin suç oluşturduğunun sabit olmasına rağmen, ceza verilmesini gerektirmeyen hal nedeniyle ceza tayinine yer olmadığı anlamına gelmektedir.

3. Uygulamada Dikkat Edilecek Hususlar

Yargılama makamı tarafından ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı tespit edilmeye çalışılmalıdır. Eğer taraflar ilk haksız hareketin karşıdan geldiğini savunuyor ve olayın kim tarafından başlatıldığı tespit edilemiyorsa “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi gereğince TCK m.129/3’ün uygulanması gerekmektedir.

 

Karşılıklı Hakaret Örnek Yargıtay Karar Analizi

Yargıtay 4. Ceza Dairesi, 15.01.2024 tarihli, 2021/20045 Esas ve 2024/396 Karar sayılı kararında, hakaret suçunda karşılıklı hakaret ile kaba söz arasındaki ayrımı ele almıştır. Karara konu olayda, bir internet gazetesi yöneticisinin Burdur Orman İşletmesine ait arsa ve bina yapımı işiyle ilgili yaptığı haberden rahatsız olan sanığın, gazete yöneticisini telefonla arayarak “O senin ananı avradını sinkaf ederim, o… çocuğu, hayvan herif” şeklinde hakaretlerde bulunması üzerine, gazete yöneticisinin “terbiyesiz herif” ve “lan” şeklinde karşılık vermesi söz konusudur.

Yerel mahkeme, olayı TCK’nın 129/3 maddesi kapsamında karşılıklı hakaret olarak değerlendirmiş ve CMK’nın 223/4-c maddesi uyarınca sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar vermiştir. Ancak dosya içerisinde yer alan ses kaydının çözümüne ilişkin bilirkişi raporuna göre, Yargıtay 4. Ceza Dairesi kararında, “terbiyesiz herif, lan” ifadesinin hakaret niteliğinde olmayıp, kaba söz ve nezaket dışı hitap tarzında olduğunu belirterek, karşılıklı hakaret koşullarının oluşmadığına hükmetmiştir. Daire ayrıca, TCK’nın 129/1 maddesi kapsamında fiile haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının da tartışılması gerektiğini vurgulayarak yerel mahkeme kararını bozmuştur.

Bu karar, hakaret suçunun oluşmasında kaba söz ile hakaret arasındaki ayrımın tespiti açısından önem taşımakta olup, karşılıklı hakaret hükümlerinin uygulanabilmesi için her iki tarafın da hakaret suçunu işlemesi gerektiğini ortaya koymaktadır.

 

 

 

Bu konuda daha fazla yardım veya danışmanlık için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

İletişim Ozan Soylu

Karşılıklı Hakaret Durumunda Cezalandırma

Yazıyı paylaşın: