Bize Ulaşın +90 537 430 75 73

İnşai Dava Nedir, Özellikleri Nelerdir, Örnekler *2025

İnşai davalar, mahkemeden yeni bir hukuki durum yaratılması, mevcut bir hukuki durumun değiştirilmesi veya ortadan kaldırılmasının talep edildiği dava türüdür.

Hukuk sistemimizde temel dava türleri olan eda ve tespit davalarından farklı olarak inşai davalar, mevcut durumu değiştirmeye yönelik sonuçlar doğurur.

Eda davalarında mahkemeden davalının bir şey vermesi, yapması veya yapmaması talep edilirken, tespit davalarında bir hukuki ilişkinin varlığının veya yokluğunun belirlenmesi istenir. İnşai davalarda ise verilen kararla birlikte yeni bir hukuki durum ortaya çıkar.

Bu yazımızda inşai dava nedir sorusuna yanıt vereceğiz, ayrıca özellikleri, türleri ve çeşitli hukuk dallarındaki uygulama örneklerini inceleyeceğiz.

 

İnşai Dava Nedir?

I. Giriş

1.1. İnşai Davanın Tanımı

İnşai dava, mahkemeden yeni bir hukuki durum yaratılması, mevcut bir hukuki durumun içeriğinin değiştirilmesi veya ortadan kaldırılmasının talep edildiği dava türüdür. Bu davalar sonucunda verilen kararlar, yeni bir hukuki durum yaratarak mevcut düzende değişiklik meydana getirir.

1.2. Hukuk Sistemindeki Yeri ve Önemi

Hukuk sistemimizde inşai davalar, diğer dava türleriyle birlikte hukuki himayenin önemli bir parçasını oluşturur. Bu davalar özellikle tarafların tek başlarına gerçekleştiremeyecekleri hukuki değişikliklerin sağlanmasında kritik rol oynar. İnşai davalar sayesinde, kişilerin haklı menfaatlerinin korunması ve hukuki ilişkilerin düzenlenmesi mümkün olmaktadır.

 

 

II. İnşai Davanın Özellikleri

2.1. Yeni Hukuki Durum Yaratma Özelliği

İnşai davaların en temel özelliği, dava sonucunda verilen kararın yeni bir hukuki durum meydana getirmesidir. Bu özellik, inşai davaları diğer dava türlerinden ayıran en önemli noktadır. Örneğin, boşanma davasında mahkeme kararıyla evlilik birliği sona erer ve taraflar için yeni bir hukuki statü ortaya çıkar. Benzer şekilde, bir şirketin feshi davasında da mevcut hukuki durum değişerek yeni bir durum meydana gelir.

2.2. Mahkeme Kararıyla Sonuç Doğurma Özelliği

İnşai davalarda talep edilen hukuki değişiklik ancak mahkeme kararıyla gerçekleşebilir. Tarafların kendi iradeleriyle veya başka bir yolla bu değişikliği sağlamaları mümkün değildir. Bu nedenle, örneğin evlat edinme gibi durumlarda, tarafların anlaşmış olması yeterli olmayıp mutlaka mahkeme kararı gerekir. Bu özellik, inşai davaların kamu düzenini ilgilendiren yönünü de ortaya koymaktadır.

2.3. İcraya Gerek Olmama Özelliği

İnşai davalar sonucunda verilen kararların en dikkat çekici özelliği, kesinleşmeleriyle birlikte kendiliğinden sonuç doğurmasıdır. Eda davalarının aksine, inşai davalarda kararın icrası için ayrıca bir takip yapılmasına veya icra dairesine başvurulmasına gerek yoktur. Örneğin, iptal davası sonucunda verilen karar kesinleştiğinde, ilgili işlem kendiliğinden hükümsüz hale gelir ve bunun için ayrıca bir icra takibi yapılmasına ihtiyaç duyulmaz.

2.4. Geçmişe ve Geleceğe Etkili Olma Özelliği

İnşai hükümlerin etki zamanı, davanın niteliğine göre farklılık gösterir. Kural olarak inşai hükümler geleceğe yönelik (ex nunc) etki doğurur, yani hükmün kesinleştiği andan itibaren sonuç doğurmaya başlar. Örneğin dernek üyeliğinden çıkarma kararı, hükmün kesinleşmesiyle birlikte ileriye dönük olarak etki gösterir. Ancak bazı inşai hükümler geçmişe etkili (ex tunc) olarak sonuç doğurabilir. Bu duruma örnek olarak soybağının reddi davası verilebilir; dava kabul edildiğinde, çocuk ile baba arasındaki soybağı ilişkisi en başından itibaren ortadan kalkmış sayılır.

2.5. Kesin Hüküm Niteliği

İnşai hükümler, kesinleştikleri anda maddi anlamda kesin hüküm niteliği kazanır. Bu özellik, hükmün değişmezliğini ve bağlayıcılığını ifade eder. Kesinleşen inşai hüküm artık tartışma konusu yapılamaz ve aynı konuda yeni bir dava açılamaz. Örneğin, kesinleşmiş bir boşanma kararından sonra, taraflar aynı sebeplere dayanarak tekrar boşanma davası açamazlar. Kesin hüküm niteliği, hukuki güvenlik ilkesinin bir gereği olarak ortaya çıkar.

2.6. Üçüncü Kişilere Etki Özelliği

İnşai hükümlerin en önemli özelliklerinden biri de bazı durumlarda üçüncü kişilere etki edebilmesidir. Normal şartlarda mahkeme kararları sadece davanın taraflarını bağlar. Ancak inşai hükümler, nitelikleri gereği bazen üçüncü kişilerin hukuki durumlarını da etkileyebilir. Örneğin bir şirketin feshine ilişkin inşai karar, sadece davacı ve davalıyı değil, şirketin tüm ortaklarını, alacaklılarını ve çalışanlarını da etkiler. Benzer şekilde, iflas kararı da müflisin tüm alacaklılarını etkileyen sonuçlar doğurur.

 

 

III. İnşai Davaların Türleri

3.1. Kurucu İnşai Davalar

Kurucu inşai davalar, daha önce mevcut olmayan yeni bir hukuki durum veya ilişki yaratmaya yönelik davalardır. Bu tür davalar sonucunda, önceden var olmayan bir hukuki ilişki kurulur veya yeni bir hukuki statü meydana gelir. Örneğin, evlat edinme davası sonucunda evlat edinen ile evlatlık arasında daha önce bulunmayan bir soybağı ilişkisi kurulur. Benzer şekilde, geçit hakkı kurulması davası da yeni bir ayni hak tesis ettiğinden kurucu inşai davalara örnek teşkil eder. Babalık davası da baba ile çocuk arasında hukuki bir bağ kurduğundan bu kategoride değerlendirilir.

3.2. Değiştirici İnşai Davalar

Değiştirici inşai davalar, halihazırda var olan bir hukuki ilişki veya durumun içeriğini değiştirmeye yönelik davalardır. Bu davalarda mevcut hukuki ilişki tamamen ortadan kalkmaz, sadece bazı unsurları değişikliğe uğrar. Örneğin, nafakanın artırılması veya azaltılması davası mevcut nafaka ilişkisini değiştirmektedir. Kira bedelinin tespiti davası da var olan kira ilişkisinin sadece bedel unsurunu değiştirdiğinden bu kategoriye girer. Cezai şartın indirilmesi davası da mevcut bir sözleşme hükmünü değiştirdiği için değiştirici inşai dava niteliğindedir.

3.3. Bozucu İnşai Davalar

Bozucu inşai davalar, mevcut bir hukuki ilişki veya durumu ortadan kaldırmaya yönelik davalardır. Bu davalar sonucunda var olan hukuki ilişki sona erer. Boşanma davası, evlilik birliğini sona erdirdiği için tipik bir bozucu inşai davadır. Aynı şekilde, ortaklığın giderilmesi davası da mevcut bir müşterek mülkiyet ilişkisini sonlandırdığından bozucu niteliktedir. Vakıf veya derneğin feshi davaları, tüzel kişiliği sona erdirdiğinden, iptal davaları da mevcut bir hukuki işlemi ortadan kaldırdığından bozucu inşai davalar kategorisinde yer alır.

 

 

IV. İnşai Davaların Uygulama Alanları

4.1. Medeni Hukuktaki İnşai Davalar

Medeni hukuk alanında inşai davalar özellikle kişiler hukuku, eşya hukuku ve miras hukuku alanlarında karşımıza çıkar. Kişiler hukukunda vakıf ve derneklerin feshi davaları, eşya hukukunda ortaklığın giderilmesi ve tapu sicilinin düzeltilmesi davaları, miras hukukunda ise tenkis davası ve mirasın paylaştırılması davaları en sık rastlanan örneklerdir. Bu davalar sayesinde hak sahipleri, tek başlarına gerçekleştiremeyecekleri hukuki değişiklikleri mahkeme kararıyla elde edebilmektedir.

4.2. Borçlar Hukukundaki İnşai Davalar

Borçlar hukuku alanındaki inşai davalar genellikle sözleşme ilişkilerinin değiştirilmesi veya sona erdirilmesine yönelik olarak açılır. Örneğin, aşırı ifa güçlüğü sebebiyle sözleşmenin uyarlanması, cezai şartın indirilmesi, kira bedelinin uyarlanması gibi davalar bu kapsamda değerlendirilir. Bu davalar, değişen ekonomik koşullar karşısında sözleşme ilişkilerinin adil bir şekilde devamını sağlamak açısından önemli işlev görür. Ayrıca sözleşmenin iptali ve feshi davaları da borçlar hukukundaki önemli inşai davalardandır.

4.3. Aile Hukukundaki İnşai Davalar

Aile hukuku, inşai davaların en yoğun görüldüğü alanlardan biridir. Boşanma, evliliğin butlanı, soybağının reddi, evlat edinme, babalık, nafakanın artırılması veya azaltılması davaları bu alanda sıkça karşılaşılan inşai davalardır. Bu davalar aile kurumunu ilgilendirdiğinden ve kamu düzeniyle yakından ilişkili olduğundan, tarafların anlaşması tek başına yeterli olmamakta, mutlaka mahkeme kararı gerekmektedir. Aile hukukundaki inşai davalar, çoğunlukla üçüncü kişileri de etkileyen sonuçlar doğurur.

4.4. Ticaret Hukukundaki İnşai Davalar

Ticaret hukukunda şirketler hukuku ve sermaye piyasası hukuku alanlarında birçok inşai dava türü bulunmaktadır. Anonim şirketin feshi, genel kurul kararlarının iptali, limited şirketin haklı sebeple feshi, ortaklıktan çıkarma davaları bunlara örnek olarak verilebilir. Bu davalar, ticari hayatın düzenlenmesinde ve şirket içi dengelerin korunmasında önemli rol oynar. Ticaret hukukundaki inşai davalar genellikle ekonomik sonuçları açısından geniş etki alanına sahiptir.

 

 

V. İnşai Davalarda Usuli Özellikler

5.1. Dava Şartları

İnşai davalarda genel dava şartlarının yanı sıra, özel dava şartları da büyük önem taşır. Her şeyden önce, davacının inşai davayı açmakta hukuki yararının bulunması gerekir. Bu hukuki yarar, çoğu zaman kanundan kaynaklanır çünkü inşai davalar numerus clausus (sınırlı sayı) ilkesine tabidir. Özellikle dava açma süresi, inşai davalar için kritik bir dava şartıdır. Bu süreler genellikle hak düşürücü nitelikte olduğundan, sürenin geçirilmesi halinde artık dava açma imkanı ortadan kalkar.

5.2. İspat Yükü

İnşai davalarda ispat yükü, genel kural olan “iddia eden ispat eder” ilkesine tabidir. Davacı, inşai hakkın doğumuna sebep olan vakıaları ispatlamakla yükümlüdür. Örneğin boşanma davasında evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, iptal davasında iptal sebebinin varlığını, soybağının reddi davasında biyolojik baba olmadığını ispat etmek durumundadır. İnşai davalarda ispat faaliyeti özellikle önemlidir çünkü verilecek karar yeni bir hukuki durum yaratacağından, mahkemenin ikna olması gerekir.

5.3. Yargılama Usulü

İnşai davalarda yargılama usulü, davanın niteliğine göre değişiklik gösterir. Bazı inşai davalar basit yargılama usulüne tabi iken, bazıları yazılı yargılama usulüne tabidir. Örneğin boşanma davaları yazılı yargılama usulüne tabi iken, kira tespit davaları basit yargılama usulüne tabidir. İnşai davalarda hâkimin rolü oldukça önemlidir çünkü hâkim, yeni bir hukuki durum yaratacak kararı vermeden önce tüm şartların gerçekleştiğinden emin olmalıdır.

5.4. Kanun Yolları

İnşai davalarda verilen kararlara karşı genel hükümlere göre kanun yollarına başvurulabilir. İstinaf ve temyiz yolu açıktır. Ancak inşai kararların özelliği gereği, kanun yoluna başvurulması kararın icrasını durdurmaz. Kanun yolu incelemesi sonucunda kararın bozulması halinde, o ana kadar doğmuş olan sonuçların akıbeti özel olarak değerlendirilir. İnşai davalarda kesinleşme önemlidir çünkü inşai etki ancak kararın kesinleşmesiyle doğar.

 

 

VI. İnşai Dava Örnekleri

6.1. Aile Hukukundaki İnşai Dava Örnekleri

Aile hukuku alanında en sık karşılaşılan inşai davaların başında boşanma davası gelir. Bu dava sonucunda evlilik birliği sona erer ve tarafların medeni durumları değişir. Evliliğin butlanı davası da evlilik birliğini geçmişe etkili olarak ortadan kaldırır. Soybağının reddi davası ile baba ile çocuk arasındaki hukuki bağ ortadan kalkar. Evlat edinme davası ise evlat edinen ile evlatlık arasında yeni bir soybağı ilişkisi kurar. Babalık davası ve tanımanın iptali davası da aile hukukundaki diğer önemli inşai dava örnekleridir.

6.2. Borçlar Hukukundaki İnşai Dava Örnekleri

Borçlar hukuku alanında cezai şartın indirilmesi davası önemli bir inşai dava örneğidir. Bu dava ile aşırı bulunan cezai şart miktarı mahkeme kararıyla makul seviyeye indirilir. Kira bedelinin uyarlanması davası ile kira bedeli günün koşullarına göre yeniden belirlenir. Aşırı ifa güçlüğü sebebiyle sözleşmenin uyarlanması davası da değişen koşullar karşısında sözleşme ilişkisinin yeniden düzenlenmesini sağlar. Sözleşmenin iptali davası ise mevcut sözleşme ilişkisini geçmişe etkili olarak ortadan kaldırır.

6.3. Ticaret Hukukundaki İnşai Dava Örnekleri

Ticaret hukukunda anonim şirketin feshi davası, şirketin tüzel kişiliğini sona erdiren bir inşai davadır. Genel kurul kararlarının iptali davası ile hukuka aykırı genel kurul kararları ortadan kaldırılır. Limited şirketin haklı sebeple feshi davası ve kollektif şirketin feshi davası da şirketler hukukundaki önemli inşai davalardandır. Ortaklıktan çıkarma davası ile şirket ortağının ortaklık sıfatı sona erdirilir. İflasın kaldırılması davası da ticaret hukukundaki inşai davalara örnek olarak verilebilir.

6.4. Eşya ve Miras Hukukundaki İnşai Dava Örnekleri

Eşya hukukunda ortaklığın giderilmesi davası ile paylı mülkiyet ilişkisi sona erdirilir. Tapu sicilinin düzeltilmesi davası gerçek hak durumu ile tapu sicili arasındaki uyumsuzluğu giderir. Önalım davası ise taşınmaz üzerinde yeni bir mülkiyet ilişkisi kurar. Miras hukukunda tenkis davası ile saklı paylı mirasçıların haklarını ihlal eden kazandırmalar orantılı olarak azaltılır. Mirasın paylaştırılması davası ve mirasçılık belgesi verilmesi davası da miras hukukundaki inşai davalara örnek gösterilebilir.

 

 

Bu konuda daha fazla yardım veya danışmanlık için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

İletişim Ozan Soylu

İnşai Dava: Nedir, Özellikleri Nelerdir, Örnekler

Yazıyı paylaşın: