
Kira Sözleşmesi Hazırlarken Dikkat Edilecek Hususlar
Kira sözleşmesi, kiraya veren ve kiracı arasındaki hukuki ilişkiyi düzenleyen en önemli belgedir. Doğru ve eksiksiz hazırlanmış bir kira sözleşmesi, taraflar arasında çıkabilecek anlaşmazlıkları önlemede kritik rol oynar.
Bu yazımızda, Türkiye’de kira sözleşmesi hazırlamanın tüm yönlerini kapsamlı şekilde ele alacağız.
Kira Sözleşmesi Nedir ve Yasal Çerçevesi
a. Türk Borçlar Kanunu’nda Kira Sözleşmesi Tanımı
Türk Borçlar Kanunu’nun 299. maddesinde kira sözleşmesi, “kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşme” olarak tanımlanmaktadır.
Bu tanım, taraflar arasında karşılıklı borç ilişkisi doğuran ve kiralanan şeyin kullanım hakkının geçici olarak devredilmesini içeren hukuki bir işlemi ifade eder.
b. Kira Sözleşmesinin Hukuki Niteliği
Kira sözleşmesi, tam iki tarafa borç yükleyen, rızai bir sözleşmedir. Kiracı ve kiraya veren arasında kurulan bu ilişkide, kiraya verenin asıl borcu kiralananın kullanılmasını sağlamak, kiracının asıl borcu ise kira bedelini ödemektir.
Sözleşme, sürekli bir borç ilişkisi doğurur ve şahsi hak sağlayan bir niteliğe sahiptir. Kira sözleşmesi, mülkiyet hakkını devretmeden sadece kullanım hakkını geçici olarak devreder.
c. Türkiye’de Kira Sözleşmesini Düzenleyen Mevzuat
Türkiye’de kira ilişkilerini düzenleyen temel mevzuat şunlardır:
- 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK) madde 299-378
- 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu
- Yargıtay içtihatları
- 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun (yürürlükten kalkmış olsa da bazı hükümleri hala uygulanmaktadır)
Kira Sözleşmesinin Temel Unsurları
a. Tarafların Kimlik ve İletişim Bilgileri
Kira sözleşmesinde öncelikle tarafların doğru ve eksiksiz kimlik bilgileri yer almalıdır. Kiraya veren ve kiracının adı-soyadı, TC kimlik numarası, vergi numarası ve ikametgâh adresi mutlaka belirtilmelidir. Ayrıca güncel iletişim bilgileri olarak telefon numarası ve e-posta adresi de sözleşmede bulunmalıdır.
Bu bilgiler, ileride oluşabilecek anlaşmazlıklarda tarafların birbirlerine ulaşabilmesi ve resmi tebligatların doğru adrese iletilmesi açısından kritik öneme sahiptir.
b. Kiralanan Mülkün Bilgileri ve Özellikleri
Kiralanacak gayrimenkulün tam ve doğru adres bilgileri sözleşmede açıkça belirtilmelidir. Buna ilaveten, il, ilçe, mahalle, sokak, bina adı/numarası, daire numarası gibi detaylar eksiksiz yazılmalıdır. Tapu bilgileri (ada, parsel, pafta), dairenin bulunduğu kat ve kapı numarası da mutlaka yer almalıdır.
Mülkün fiziksel özellikleri (metrekare, oda sayısı, balkon durumu, ısınma sistemi) ve içindeki demirbaşların listesi de sözleşmeye dahil edilmelidir. Bu bilgiler:
- Mülkün toplam kullanım alanı
- Oda ve salon sayısı
- Banyo ve tuvalet sayısı
- Isınma sistemi (doğalgaz, kalorifer, soba vb.)
- Eşyalı ise mevcut demirbaşların detaylı listesi
c. Kira Bedeli ve Ödeme Koşulları
Kira sözleşmesinde kira bedeli hem rakamla hem de yazıyla belirtilmelidir. Aylık ve yıllık toplam kira tutarı, Türk Lirası cinsinden veya döviz cinsinden (yabancı para birimli kira sözleşmesi yapılabiliyorsa) açıkça yazılmalıdır.
Ayrıca kira ödemesinin hangi periyotlarla (aylık, üç aylık, yıllık) ve hangi yöntemle (banka havalesi, EFT, nakit vb.) yapılacağı belirtilmelidir. Ödemelerin yapılacağı banka hesap numarası veya IBAN numarası da sözleşmede yer almalıdır.
d. Kira Süresi ve Başlangıç Tarihi
Kira sözleşmesinde kira ilişkisinin başlangıç ve bitiş tarihleri net olarak belirtilmelidir. Sözleşmenin belirli süreli mi yoksa belirsiz süreli mi olduğu açıkça yazılmalıdır. Belirli süreli kira sözleşmelerinde, kiralama süresi (1 yıl, 2 yıl vb.) ve bu sürenin sonunda sözleşmenin nasıl yenileneceği hususu detaylandırılmalıdır.
Türk Borçlar Kanunu’na göre, taraflardan biri fesih bildiriminde bulunmadığı sürece, belirli süreli kira sözleşmeleri kira süresinin bitiminde bir yıl uzamış sayılır. Bu yasal düzenleme de göz önünde bulundurulmalıdır.
e. Depozito Bilgileri
Kira sözleşmesinde depozito miktarı ve koşulları açıkça belirtilmelidir. Türk Borçlar Kanunu’nun 342. maddesine göre depozito, konut ve çatılı işyeri kiralarında üç aylık kira bedelini aşamaz. Depozito miktarı, ödeme şekli ve kiralama sonunda iade koşulları detaylı olarak yazılmalıdır.
Depozitonun hangi durumlarda kısmen veya tamamen iade edilmeyeceği, mülkte oluşabilecek hasarların tespiti ve değerlendirilmesi yöntemi gibi hususlar da açıkça belirtilmelidir.
Kira Sözleşmesinde Bulunması Gereken Genel Koşullar
a. Kiracının Sorumlulukları
Kiracının temel sorumluluğu, kiralanan mülkü özenle kullanmak ve sözleşmede belirtilen amaca uygun şekilde yararlanmaktır. Türk Borçlar Kanunu’na göre kiracı, mülkü teslim aldığı durumda korumakla yükümlüdür. Kiracı ayrıca komşuluk ilişkilerinde saygı göstermek ve gürültü, kirlilik gibi rahatsızlık verici davranışlardan kaçınmak zorundadır.
Kiracı, kiraladığı mülkte ortaya çıkan küçük onarımları (musluk tamiri, ampul değişimi gibi) kendisi yapmakla yükümlüdür. Daha büyük arızaları ise derhal bildirmek zorundadır. Bu bildirim yükümlülüğüne uyulmaması durumunda, ortaya çıkacak zararlardan kiracı sorumlu tutulabilir.
b. Kiraya Verenin Sorumlulukları
Kiraya verenin en temel sorumluluğu, kiralanan mülkü kullanıma elverişli bir şekilde teslim etmek ve kira süresi boyunca bu durumda bulundurmaktır. Bu, TBK madde 301’de açıkça düzenlenmiştir. Kiraya veren, mülkün tapu bilgilerinin doğruluğunu ve üçüncü kişilerin haklarından arındırılmış olmasını sağlamalıdır.
Ayrıca kiraya veren, kiralanan mülkte ortaya çıkan ve kiracının sorumlu olmadığı onarımları yapmakla yükümlüdür. Örneğin, çatı akması, ana su borusu patlaması, kombi arızası gibi büyük sorunları gidermek kiraya verenin sorumluluğundadır.
Kiraya veren, kiracının huzurlu bir şekilde mülkü kullanmasını sağlamalı ve sözleşme süresince kiracıyı rahatsız etmemelidir. Ancak zorunlu tamirat veya mülkün satışı durumunda, makul sürelerde mülkü gösterme hakkına sahiptir.
c. Aidat ve Ortak Giderler
Kira sözleşmesinde aidat ödemeleri ve diğer ortak giderlerin kime ait olacağı açıkça belirtilmelidir. Genel uygulama, şu giderlerin kiracıya ait olmasıdır:
- Apartman aidatları
- Elektrik, su, doğalgaz faturaları
- İnternet ve telefon giderleri
- Kapıcı/görevli ücretleri
- Asansör, otopark gibi ortak alan bakım masrafları
Bununla birlikte, gayrimenkulün mülkiyet vergileri (emlak vergisi gibi) ve büyük tadilat giderleri genellikle kiraya verene aittir. Taraflar bu konuları sözleşmede açıkça düzenlemeli, özellikle yönetim planından kaynaklanan özel durumlar varsa bunları detaylandırmalıdır.
d. Mülkte Yapılacak Tadilatlar
Kiracının kiralanan mülkte yapacağı değişiklikler ve tadilatlar için kiraya verenin yazılı izni gereklidir. Sözleşmede bu durumun açıkça belirtilmesi önemlidir. İzinsiz yapılan değişiklikler, sözleşmenin feshi ve tazminat talebi gerekçesi olabilir.
Mülkte yapılacak tadilatların masraflarının kime ait olacağı, kiralama süresi sonunda bu tadilatların ne olacağı ve mülkün nasıl teslim edileceği de sözleşmede belirtilmelidir. Genellikle:
- Dekoratif değişiklikler (boya, duvar kağıdı vb.)
- Sabit olmayan mobilya ve aksesuar değişiklikleri
- Elektrik ve su tesisatında yapılacak değişiklikler
- Duvar yıkma, ekleme gibi yapısal değişiklikler
e. Alt Kira ve Devir Yasağı
Türk Borçlar Kanunu’nun 322. maddesine göre kiracı, kiraya verenin yazılı rızası olmadıkça, kiraladığı mülkü başkasına kiralayamaz veya kullanım hakkını devredemez. Bu husus, özellikle konut ve çatılı işyeri kiralamalarında önemlidir.
Sözleşmede alt kira ve devir yasağına ilişkin hükümlerin açık ve net olarak düzenlenmesi, ileride ortaya çıkabilecek anlaşmazlıkları önlemek açısından kritik öneme sahiptir. Yasağa aykırılık, sözleşmenin feshi için haklı sebep oluşturabilir.
Ayrıca, kiracının vefatı halinde mirasçıların durumu, kiracının şirket olması halinde şirket birleşmesi veya devri gibi özel durumlar da sözleşmede düzenlenmelidir. Bu düzenlemeler, beklenmedik durumlarda tarafların haklarını korumaya yardımcı olur.
Kira Sözleşmesi Hazırlarken Dikkat Edilmesi Gerekenler
a. Yazılı Şekil Şartı
Türk hukuk sisteminde kira sözleşmeleri için katı bir yazılı şekil şartı bulunmamaktadır. Sözlü olarak yapılan kira anlaşmaları da geçerlidir. Ancak ispat kolaylığı açısından yazılı sözleşme yapılması son derece önemlidir. Yazılı sözleşme, taraflar arasında çıkabilecek uyuşmazlıklarda delil niteliği taşır.
Yazılı sözleşmenin her sayfası mutlaka taraflarca imzalanmalıdır. İmzanın, tarafların kimliklerini doğrulayan ve iradelerini yansıtan bir işaret olduğu unutulmamalıdır. Sözleşmede silinti, kazıntı olmaması ve değişikliklerin paraf edilmesi de güvenilirliği artıracak önlemlerdir.
Günümüzde elektronik ortamda imzalanan sözleşmeler de yaygınlaşmaktadır. Ancak güvenli elektronik imza kullanılmadığı takdirde ispat güçlüğü yaşanabilir.
b. Sözleşme Şahitlerinin Önemi
Kira sözleşmesinde şahit bulundurulması, yasal bir zorunluluk olmamakla birlikte önemli bir güvence mekanizmasıdır. Şahitler, sözleşmenin imzalandığını ve içeriğinin taraflarca kabul edildiğini doğrulayabilir. Bu durum, ileride çıkabilecek “imza bana ait değil” veya “sözleşme içeriği değiştirilmiş” gibi iddialara karşı koruma sağlar.
Şahitler seçilirken tarafsız olmaları ve reşit olmaları önemlidir. Şahitlerin kimlik bilgileri (ad-soyad, TC kimlik numarası) sözleşmede belirtilmeli ve imzaları alınmalıdır. İdeal olarak şahitler:
- Taraflarla akrabalık ilişkisi olmayan kişiler
- Hem kiracı hem kiraya vereni tanıyan güvenilir kişiler
- Gerektiğinde mahkemede ifade verebilecek kişiler
- Sözleşmenin yapıldığı yerde hazır bulunan kişiler
c. Demirbaş Listesinin Hazırlanması
Kiralanan mülkte bulunan eşyaların detaylı bir listesinin hazırlanması, ileride çıkabilecek anlaşmazlıkları önlemek açısından kritik önem taşır. Demirbaş listesi, eşyaların marka, model, seri numarası gibi ayırt edici özelliklerini ve mevcut durumlarını (hasarlı, çizik, yeni vb.) içermelidir.
Liste hazırlanırken kiralanan yerdeki tüm sabit eşyalar (mutfak dolapları, ankastre ürünler, klimalar vb.) ve varsa mobilyalar (koltuk, yatak, masa vb.) detaylıca yazılmalıdır. Listenin yanında, eşyaların durumunu gösteren fotoğraflar çekilmesi ve bu fotoğrafların tarihli olarak sözleşme ekinde yer alması faydalı olacaktır.
Demirbaş listesi, sözleşmeye ek olarak düzenlenmeli ve her sayfası taraflarca imzalanmalıdır. Kiralama süresi sonunda mülkün nasıl teslim edileceği de bu listede belirtilmelidir.
d. Kira Artış Oranının Belirlenmesi
Kira sözleşmelerinde artış oranı, Türk Borçlar Kanunu’nun 344. maddesine göre düzenlenmektedir. Buna göre, kira artışı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) oranını geçemez. Bu yasal sınırlama, tarafların anlaşarak daha yüksek bir oran belirlemesi durumunda bile geçerlidir.
Sözleşmede kira artışının ne zaman yapılacağı (genellikle yıllık) ve hangi endeks üzerinden hesaplanacağı açıkça belirtilmelidir. Artış oranının nasıl hesaplanacağı konusunda şu ifade kullanılabilir:
“Kira bedeli, her yıl kira başlangıç tarihine denk gelen ayın TÜİK tarafından açıklanan yıllık TÜFE değişim oranını geçmeyecek şekilde artırılacaktır.”
e. Sözleşme Süresinin Doğru Belirlenmesi
Kira sözleşmesinin süresi, tarafların ihtiyaçlarına ve planlarına göre belirlenmelidir. Belirli süreli sözleşmelerde, sürenin başlangıç ve bitiş tarihleri net olarak yazılmalıdır. Türk Borçlar Kanunu’na göre, taraflardan biri fesih bildiriminde bulunmadığı sürece sözleşme bir yıl uzamış sayılır.
Sözleşme süresinin belirlenmesinde dikkat edilmesi gereken hususlar şunlardır:
- Kiracının öngörülebilir gelecekte o mülkte ne kadar süre kalmayı planladığı
- Kiraya verenin mülkü satma veya kendisi kullanma planının olup olmadığı
- Kısa süreli kontratların yenilenmesinin getireceği masraflar
- Uzun süreli kontratlarda kira artış mekanizmasının önemi
- Sözleşmenin sona ermesi durumunda bildirim sürelerinin netleştirilmesi
Doğru belirlenmiş bir sözleşme süresi, her iki taraf için de öngörülebilirlik sağlar ve gereksiz anlaşmazlıkları önler.
Kira Sözleşmesinin Sona Ermesi ve Fesih Koşulları
a. Belirli Süreli Kira Sözleşmelerinin Sona Ermesi
Belirli süreli kira sözleşmeleri, sözleşmede belirlenen sürenin dolmasıyla kendiliğinden sona ermez. Türk Borçlar Kanunu’nun 347. maddesine göre, kiraya veren veya kiracı sürenin bitiminden en az 15 gün önce bildirimde bulunmazsa, sözleşme aynı koşullarla bir yıl uzatılmış sayılır. Bu otomatik uzama mekanizması, kiracıyı koruma amacı taşımaktadır.
Belirli süreli konut ve çatılı işyeri kira sözleşmelerinde kiraya veren, ancak Türk Borçlar Kanunu’nun 347. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen sebepler varsa kira süresinin sonunda sözleşmeyi sona erdirebilir. Bu sebepler arasında kiraya verenin veya yakın aile üyelerinin konutu kullanma ihtiyacı, esaslı onarım veya yeniden inşa gibi durumlar sayılmaktadır.
Kiracı ise belirli süreli sözleşmede herhangi bir sebep göstermeksizin, sürenin bitiminden önce fesih bildiriminde bulunarak sözleşmeyi sona erdirebilir.
b. Belirsiz Süreli Kira Sözleşmelerinin Feshi
Belirsiz süreli kira sözleşmeleri, tarafların fesih bildirimi yapmasıyla sona erer. Kiracı, belirsiz süreli kira sözleşmesini 3 aylık fesih bildirim süresine uyarak ve herhangi bir sebep göstermek zorunda olmadan her zaman feshedebilir. Fesih bildiriminin yazılı şekilde yapılması ve karşı tarafa ulaştığının ispatlanabilmesi önemlidir.
Kiraya veren ise belirsiz süreli konut ve çatılı işyeri kira sözleşmelerini, Türk Borçlar Kanunu’nun 347. maddesinin birinci fıkrasında sayılan sebeplerin varlığı halinde ve kiracıya 3 ay önceden bildirimde bulunmak koşuluyla feshedebilir.
Fesih bildiriminin geçerli olabilmesi için:
- Yazılı şekilde yapılması
- Kanunda öngörülen sürelere uyulması
- Bildirimde fesih tarihinin açıkça belirtilmesi
- Konut ve çatılı işyeri kiralarında, kiraya verenin fesih sebebini açıkça belirtmesi
c. Tahliye Taahhütnamesi
Tahliye taahhütnamesi, kiracının belirli bir tarihte kiralanan mülkü boşaltmayı taahhüt ettiği yazılı bir belgedir. Türk Borçlar Kanunu’nun 352. maddesine göre, kiracı kiralananın tesliminden sonra kiraya verene karşı, kiralananı belli bir tarihte boşaltmayı yazılı olarak üstlendiği hâlde boşaltmazsa, kiraya veren kira sözleşmesini bu tarihten başlayarak bir ay içinde icraya başvurmak veya dava açmak suretiyle sona erdirebilir.
Tahliye taahhütnamesinin geçerli olabilmesi için şu koşullar aranır:
- Kiralanan mülkün kiracıya tesliminden sonra verilmiş olması
- Yazılı şekilde düzenlenmiş olması
- Tahliye tarihinin açıkça belirtilmiş olması
- Kiracı tarafından imzalanmış olması
Önemli bir husus: Kira sözleşmesiyle aynı anda veya öncesinde alınan tahliye taahhütnameleri geçersizdir. Taahhütname, ancak kiralanan mülkün fiilen tesliminden sonra düzenlenirse hukuki geçerlilik kazanır.
d. Kiracı Temerrüdü Durumunda Fesih
Kiracının kira bedelini ödemede temerrüde düşmesi, kira sözleşmesinin feshi için önemli bir sebeptir. Türk Borçlar Kanunu’nun 315. maddesine göre, kiracı, kiralananın tesliminden sonra muaccel olan kira bedelini veya yan gideri ödeme borcunu ifa etmezse, kiraya veren kiracıya yazılı olarak bir süre verip, bu sürede de ifa etmeme durumunda sözleşmeyi feshedeceğini bildirebilir.
Konut ve çatılı işyeri kiralarında kiraya veren, en az 30 günlük bir süre vermek zorundadır. Diğer kira sözleşmelerinde bu süre en az 10 gündür. Kiracı verilen süre içinde borcunu öderse, sözleşme devam eder.
Ayrıca, kiracının bir yıl içinde kira bedelini ödemede birden fazla temerrüde düşmesi halinde, kiraya veren sözleşmeyi feshedebilir. Bu durumda:
- Konut ve çatılı işyeri kiralarında en az iki kez, diğer kiralarda bir kez temerrüde düşmüş olması
- Her temerrüt için kiraya verenin yazılı ihtarda bulunmuş olması
- Son temerrüt tarihinden itibaren en geç 30 gün içinde fesih bildiriminin yapılmış olması gerekir
e. Mülkün Tahliyesi Sırasında Yapılması Gerekenler
Kira sözleşmesinin sona ermesi üzerine mülkün tahliyesi sırasında dikkat edilmesi gereken birçok husus vardır. Tahliye işlemi, taraflar arasında yeni anlaşmazlıklar doğurmaması için özenle yürütülmelidir.
Tahliye sırasında yapılması gereken işlemler şunlardır:
- Mülkün sözleşmede belirtilen durumda teslim edilmesinin sağlanması
- Demirbaş listesindeki eşyaların kontrolü ve eksik/hasarlı eşyaların tespiti
- Su, elektrik, doğalgaz sayaçlarının okunması ve aboneliklerin devri/kapatılması
- Kiracının kişisel eşyalarını tamamen boşalttığının kontrolü
- Depozitonun iadesi koşullarının değerlendirilmesi ve varsa kesintilerin belirlenmesi
Tahliye sırasında bir tutanak düzenlenmesi, ileride ortaya çıkabilecek ihtilafların önlenmesi açısından faydalı olacaktır. Bu tutanakta mülkün mevcut durumu, eksikler, hasarlar ve tarafların karşılıklı beyanları yer almalıdır.
Kira Sözleşmelerinde Güvence Mekanizmaları
a. Kefalet Şartları
Kira sözleşmelerinde kefalet, kiracının yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda güvence sağlayan önemli bir hukuki mekanizmadır. Türk Borçlar Kanunu’nun 583. maddesine göre kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmalı ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi kendi el yazısıyla belirtilmelidir.
Kefalet türleri arasında en yaygın olanı müteselsil kefalettir. Bu durumda kefil, kiracı ile birlikte aynı derecede sorumlu olur ve alacaklı kiraya veren doğrudan kefile başvurabilir. Kefil “müteselsil kefil” olma iradesini kendi el yazısıyla belirtmelidir.
Kefaletin geçerlilik süresi, konut ve çatılı işyeri kiralarında on yıldır. Bu süre sonunda kefilin sorumluluğu sona erer. Ancak, kefalet süresi yenilenerek uzatılabilir. Kefil olan kişi evli ise, eşinin rızası da alınmalıdır. Eşin rızası, kefalet sözleşmesinin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmelidir.
b. Kira Sigortası
Kira sigortası, kiracının kira bedelini ödememesi veya mülke zarar vermesi risklerine karşı kiraya verene finansal koruma sağlayan bir güvence mekanizmasıdır. Bu sigorta türü Türkiye’de henüz yaygın olmamakla birlikte, gelişmiş ülkelerde sıkça kullanılmaktadır.
Kira sigortası genellikle şu riskleri kapsar:
- Ödenmemiş kira bedelleri
- Kiracının verdiği maddi hasarlar
- Tahliye sürecindeki yasal masraflar
- Mülkün yeniden kiraya verilmesi sürecindeki gelir kaybı
Sigorta poliçesinin prim tutarı, kiralanan mülkün değeri, kiracının kredi skoru ve kira bedeli gibi faktörlere göre belirlenir. Kiraya veren, sigorta şirketine belirli periyotlarda prim öder ve risk gerçekleştiğinde tazminat alır.
Türkiye’de kira sigortası uygulaması gelişme aşamasında olduğundan, sözleşme yapılırken sigorta şirketlerinden güncel bilgi alınması önemlidir. Gelecekte yaygınlaşması beklenen bu güvence mekanizması, özellikle profesyonel olarak gayrimenkul kiraya veren kişiler için değerli bir araç olabilir.
c. Noterden Onaylı Kira Sözleşmesinin Avantajları
Kira sözleşmesinin noter tarafından onaylanması zorunlu olmamakla birlikte, taraflara önemli avantajlar sağlar. Noter onaylı sözleşmeler, imza inkarına karşı kesin delil niteliği taşır. Böylece “bu imza bana ait değil” gibi itirazların önüne geçilmiş olur.
Noter onaylı sözleşmelerin sağladığı avantajlar şunlardır:
- İmzaların gerçekliğinin resmi olarak teyit edilmesi
- Sözleşme tarihinin kesin olarak belirlenmesi
- Sözleşme içeriğinin değiştirilmesinin önlenmesi
- İcra takibi başlatmak için ilam niteliğinde belge oluşturması
- Tahliye davalarında ispat kolaylığı sağlaması
Noter onayı, sözleşmenin içeriğinin hukuka uygunluğunu garantilemez, sadece imzaların taraflara ait olduğunu ve belgenin düzenlenme tarihini kesinleştirir. Bu nedenle, sözleşme içeriğinin hukuki açıdan doğru düzenlenmesi ayrıca önem taşır.
d. Tapu Şerhi Koyulması
Kira sözleşmesinin tapu siciline şerh edilmesi, kiracıya önemli bir güvence sağlar. Türk Medeni Kanunu’nun 1009. maddesi ve Türk Borçlar Kanunu’nun 312. maddesine göre, taşınmaz kira sözleşmeleri tapu kütüğüne şerh verilebilir. Bu şerh, kiralanan mülkün el değiştirmesi durumunda yeni malikin kira sözleşmesine uymak zorunda kalmasını sağlar.
Tapu şerhinin yapılabilmesi için:
- Kiraya verenin rızası veya mahkeme kararı gereklidir
- Belirli süreli kira sözleşmesi olmalıdır
- Şerh süresi en fazla 10 yıl olabilir
- Tapu Müdürlüğü’ne başvuru yapılmalıdır
Tapu şerhi özellikle uzun süreli kira sözleşmelerinde ve işyeri kiralarında önem taşır. Kiracı, yaptığı yatırımların mülkün satılması durumunda korunmasını bu yolla garanti altına alabilir. Şerh, kiracının kira sözleşmesinden doğan haklarını üçüncü kişilere karşı ileri sürebilmesini sağlayan ayni etkiye benzer bir hukuki koruma getirir.
e. Elektronik Kira Sözleşmesi Sistemi
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte elektronik kira sözleşmeleri giderek yaygınlaşmaktadır. Bu sistem, tarafların fiziksel olarak bir araya gelmeden, güvenli dijital platformlar üzerinden sözleşme yapabilmesine olanak tanır. Elektronik imza kanunu çerçevesinde, güvenli elektronik imza ile imzalanan belgeler elle atılan imza ile aynı hukuki sonuçları doğurur.
Elektronik kira sözleşmesi sisteminin avantajları:
- Sözleşme süreçlerinin hızlanması
- Tarafların farklı lokasyonlarda olması durumunda kolaylık
- Sözleşmelerin dijital ortamda güvenli şekilde saklanabilmesi
- Değişiklik geçmişinin kayıt altına alınabilmesi
- Otomatik hatırlatma ve bildirim sistemleri
Türkiye’de Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından geliştirilen Dijital Kira Sözleşmesi uygulaması, kira sözleşmelerinin elektronik ortamda hazırlanmasına, imzalanmasına ve saklanmasına imkan vermektedir. Bu sistem ayrıca kira geliri beyanı gibi vergisel yükümlülüklerin takibini de kolaylaştırmaktadır.
Elektronik sistemde sözleşme yaparken, kullanılan platformun güvenilir olması, kişisel verilerin korunması ve e-imzaların geçerliliği konularına dikkat edilmelidir. Sözleşmenin tüm taraflarının dijital okur-yazarlığa sahip olması da önemli bir faktördür.
Bu konuda daha fazla yardım veya danışmanlık için bizimle iletişime geçebilirsiniz.