Bize Ulaşın +90 537 430 75 73

Maddi Tazminat Nedir, Nasıl Hesaplanır? – Av. Ozan Soylu

Hukuk sistemimizde maddi tazminat, hukuka aykırı bir fiil sonucunda kişilerin malvarlığında meydana gelen zararların giderilmesini amaçlayan temel bir hukuki kurumdur. Tazminat hukukunun önemli bir parçası olan bu alan, hem teorik hem de pratik açıdan karmaşık ve detaylı bir yapıya sahiptir. Modern hukuk sistemlerinde tam tazmin ilkesi çerçevesinde şekillenen maddi tazminat kavramı, zarar görenlerin haklarının korunmasında kritik bir rol oynamaktadır. Bu yazımızda maddi tazminatın tanımı, hesaplanması, türleri ve özel durumlardaki uygulamalarını ele alacağız.

 

Maddi Tazminat: Tanımı, Kapsamı ve Hukuki Boyutu

Maddi tazminat, hukuka aykırı bir eylem veya işlem nedeniyle kişinin malvarlığında meydana gelen eksilmenin giderilmesini amaçlayan bir hukuki yaptırımdır. Türk Borçlar Kanunu‘nda düzenlenen bu kurum, zarar görenin zararının kendiliğinden karşılanmasını sağlayan temel bir hukuki koruma aracıdır.

Maddi Tazminatın Amacı ve İşlevi

Tazminatın temel amacı, zarar verici olay meydana gelmeseydi zarar gören kişi hangi ekonomik durumda bulunacak idiyse, o durumun yeniden sağlanmasıdır. Bu kapsamda maddi tazminat, telafi edici bir işleve sahip olup, zarar görenin zenginleşmesine yol açmayacak şekilde belirlenir.

Tam Tazmin İlkesi

Türk tazminat hukukunun temel prensiplerinden biri olan tam tazmin ilkesi, zararın tamamının tazmin edilmesini öngörür. Bu ilke gereğince zarar görenin uğradığı gerçek zararın tümü karşılanmalıdır. Ancak bazı durumlarda hakimin takdir yetkisi ve tazminattan indirim sebepleri ile bu ilke sınırlandırılabilmektedir.

 

 

Maddi Tazminat Davasının Şartları

a. Hukuka Aykırı Fiil

Maddi tazminat davasının temelinde bir hukuka aykırılık unsuru bulunmalıdır. Bu fiil, yazılı hukuk kurallarına, örf ve adet hukukuna, genel ahlak kurallarına ya da kişilik haklarına aykırı her türlü eylem olabilir. Hukuka aykırı fiil, aktif bir davranışla gerçekleşebileceği gibi, yapılması gereken bir davranışın ihmal edilmesi şeklinde de ortaya çıkabilir.

b. Kusur

Tazminat sorumluluğunun doğması için genel kural olarak zarar verenin kusurlu olması gerekir. Kusur, kast veya ihmal şeklinde ortaya çıkabilir. Ancak bazı özel durumlarda, kusursuz sorumluluk halleri de söz konusu olabilir. Örneğin, tehlike sorumluluğu veya adam çalıştıranın sorumluluğu gibi durumlarda zarar verenin kusuru aranmaksızın sorumluluğu doğabilir.

c. Zarar

Maddi tazminat davasının açılabilmesi için mutlaka bir zararın meydana gelmiş olması gerekir. Zarar, hukuka aykırı fiil sonucunda kişinin malvarlığında meydana gelen eksilme veya artması engellenen değerler olarak tanımlanabilir. Zararın gerçekleşmiş ve belirlenebilir olması şarttır.

d. İlliyet Bağı

Hukuka aykırı fiil ile meydana gelen zarar arasında uygun bir nedensellik bağının bulunması gerekir. Bu bağ, hayatın olağan akışına ve genel hayat tecrübelerine göre söz konusu fiilin bu zararı meydana getirmeye elverişli olmasını ifade eder. İlliyet bağının kesildiği durumlarda (mücbir sebep, zarar görenin ağır kusuru veya üçüncü kişinin ağır kusuru) tazminat sorumluluğu ortadan kalkabilir.

 

 

Maddi Tazminat Türleri

a. Aynen ve Nakden Tazminat

Aynen tazminat, zarar verici olay hiç gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin malvarlığının bulunacağı durumun doğrudan sağlanması yoluyla gerçekleşir. Örneğin, zarar gören eşyanın onarılması veya yerine aynı özelliklerde başka bir eşyanın verilmesi bu kapsamdadır. Nakden tazminat ise zararın para ödenmesi yoluyla giderilmesidir. Uygulamada en sık karşılaşılan tazminat türü nakden tazminattır, çünkü çoğu zaman aynen tazmin mümkün olmamaktadır.

b. Sermaye veya İrat Şeklinde Tazminat

Sermaye şeklinde tazminat, tazminatın tek seferde toplu olarak ödenmesidir. Bu yöntem, özellikle zararın kesin olarak belirlendiği durumlarda tercih edilir. İrat şeklinde tazminat ise tazminatın belirli aralıklarla ve düzenli ödemeler halinde gerçekleştirilmesidir. Bu tür ödemelerde Türk Borçlar Kanunu’na göre zarar verenden güvence istenmesi mümkündür. İrat şeklinde ödeme özellikle destekten yoksun kalma tazminatında sıkça uygulanmaktadır.

c. Geçici Ödemeler

Geçici ödemeler, Türk Borçlar Kanunu’nun 76. maddesinde düzenlenen ve zarar görenin acil ihtiyaçlarının karşılanmasını amaçlayan bir tazminat türüdür. Zarar gören, iddiasının haklılığını gösteren inandırıcı kanıtlar sunduğu ve ekonomik durumu da gerektirdiği takdirde, hâkimden geçici ödeme talep edebilir. Bu ödemeler daha sonra hükmedilecek tazminattan mahsup edilir ve eğer dava reddedilirse yasal faiziyle birlikte iade edilmesi gerekir.

 

 

Maddi Tazminattan İndirim Sebepleri

a. Kusurun Hafifliği

Hâkim, zarar verenin kusurunun derecesini değerlendirirken kusur sorumluluğu ilkesini göz önünde bulundurur. Zarar verenin kusurunun hafif olması durumunda, hakkaniyetin gerektirdiği hallerde tazminattan indirim yapılabilir. Ancak bu indirim, kusursuz sorumluluk hallerinde uygulanmaz çünkü bu durumlarda kusur aranmaksızın sorumluluk doğmaktadır.

b. Zarar Görenin Kusuru

Zarar görenin kendi kusurlu davranışıyla zararın doğmasına veya artmasına katkıda bulunması durumunda, bu durum müterafik kusur olarak adlandırılır. Böyle hallerde hâkim, zarar görenin kusurunun ağırlığını dikkate alarak tazminatta indirime gidebilir. Bu indirim, zarar görenin özen yükümlülüğüne aykırı davranışının derecesiyle orantılı olmalıdır.

c. Beklenmedik Olay

Zarar veren ve zarar görenin iradi davranışlarıyla sebep olmadığı, öngörülemeyen olaylar beklenmedik olay olarak nitelendirilir. Hâkim, bu tür olayların varlığı halinde hakkaniyetin gerektirdiği durumlarda tazminatta indirime gidebilir. Bu indirim, umulmayan halin zararın oluşmasındaki etkisi oranında yapılır.

d. İlliyet Bağının Uzaklığı

Hem kusur hem de kusursuz sorumluluk hallerinde, zarar verenin davranışı ile ortaya çıkan zarar arasındaki nedensellik bağının uzak ve zayıf olması, tazminattan indirim sebebi olabilir. İlliyet bağının uzaklığı, zararın doğmasında başka faktörlerin de etkili olduğunu gösterir ve bu durumda tazminat miktarı azaltılabilir.

e. Yoksulluğa Düşme Durumu

Tazminatın ödenmesi durumunda zarar verenin ekonomik açıdan ciddi güçlüklerle karşılaşacak olması ve hakkaniyetin gerektirmesi halinde, hâkim tazminatta indirime gidebilir. Ancak bu indirimin yapılabilmesi için zarar verenin zarara hafif kusuru ile sebep olması şartı aranır.

 

 

Maddi Tazminatın Hesaplanması

a. Zararın Belirlenmesi

Zarar, hukuka aykırı fiil gerçekleşmeseydi zarar görenin malvarlığının bulunacağı durum ile fiil sonrası durum arasındaki fark teorisi esas alınarak belirlenir. Zararın belirlenmesinde hem fiili zarar hem de yoksun kalınan kâr dikkate alınır. Fiili zarar, malvarlığında meydana gelen aktif azalmayı ifade ederken, yoksun kalınan kâr, zarar verici olay olmasaydı malvarlığında meydana gelecek artışı ifade eder.

b. Hesaplama Kriterleri

Tazminatın hesaplanmasında zarar görenin yaşı, mesleği, gelir durumu, maluliyet oranı gibi objektif kriterler esas alınır. Özellikle bedensel zararlarda, kişinin çalışma gücünün azalması veya kaybı nedeniyle uğradığı zararlar, aktif ve pasif dönem ayrımı yapılarak hesaplanır. Aktif dönem, kişinin çalışma hayatında olduğu dönemi; pasif dönem ise emeklilik dönemini ifade eder. Bu hesaplamada PMF yaşam tabloları ve diğer teknik veriler kullanılır.

c. Tazminat Miktarının Tespiti

Tazminat miktarının belirlenmesinde hâkim, hakkaniyete uygun bir sonuca ulaşmayı hedefler. Türk Borçlar Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını kendiliğinden belirler. Bu belirleme yapılırken tazminattan indirim sebepleri de göz önünde bulundurulur ve gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılır.

 

 

Maddi Tazminat Davasında Usul

a. Görevli ve Yetkili Mahkeme

Maddi tazminat davalarında temel kural olarak asliye hukuk mahkemeleri görevlidir. Ancak ticari nitelikteki davalarda asliye ticaret mahkemeleri görevli olacaktır. Yetkili mahkeme konusunda ise davalının ikametgahı mahkemesi genel yetkili mahkemedir. Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında, haksız fiilin gerçekleştiği yer mahkemesi veya zararın meydana geldiği yer mahkemesi de alternatif yetkili mahkeme olarak kabul edilmektedir.

b. Dava Açma Süresi ve Zamanaşımı

Maddi tazminat davalarında zamanaşımı süresi, tazminat sebebine göre değişiklik gösterir. Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında iki yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Her durumda tazminat talebi, fiilin işlendiği tarihten itibaren on yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Eğer zarar, suç teşkil eden bir fiilden kaynaklanıyorsa ve ceza kanunları daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörüyorsa, bu süre uygulanır.

c. İspat Yükü ve Deliller

Maddi tazminat davalarında ispat yükü kural olarak davacıdadır. Davacı, hukuka aykırı fiili, zararı, illiyet bağını ve varsa kusuru ispatlamakla yükümlüdür. İspat için her türlü delil kullanılabilir. Özellikle bedensel zararlarda bilirkişi raporu önemli bir delil niteliğindedir. Ayrıca tanık beyanları, belgeler, keşif ve uzman görüşleri de delil olarak kullanılabilir.

d. Faiz Uygulaması

Maddi tazminatta faiz, kural olarak zararın meydana geldiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Ancak zarar daha sonra ortaya çıkmışsa, zararın ortaya çıktığı tarihten itibaren faiz işletilir. Tazminat alacaklarında yasal faiz uygulanır. Ticari işlerden kaynaklanan tazminat davalarında ise ticari faiz uygulanır. Faiz talebi dava dilekçesinde açıkça belirtilmelidir, aksi halde faize hükmedilemez.

 

 

Özel Durumlarda Maddi Tazminat

a. Ölüm Halinde Maddi Tazminat

Ölümlü olaylarda maddi tazminat, öncelikle destekten yoksun kalma tazminatı şeklinde ortaya çıkar. Bu tazminat türü, ölen kişinin desteğinden yararlanan ve ileride yararlanması muhtemel olan kişilerin talep edebileceği bir tazminattır. Ayrıca ölüm nedeniyle yapılan cenaze giderleri, ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ve çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar da talep edilebilir. Destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanmasında ölenin muhtemel yaşam süresi, gelir durumu ve destek görenlere ayırdığı gelir miktarı gibi faktörler dikkate alınır.

b. Bedensel Zarar Halinde Maddi Tazminat

Bedensel zarar durumunda tazminat kapsamına giren başlıca kalemler şunlardır: Tedavi giderleri, çalışma gücünün azalması veya kaybı nedeniyle uğranılan kazanç kayıpları, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar ve bakıcı giderleri gibi ek masraflar. Tazminat miktarı belirlenirken kişinin maluliyet oranı önemli bir kriter olarak kullanılır. Bedensel zararda tazminatın hesaplanmasında aktif ve pasif dönem ayrı ayrı değerlendirilir. Aktif dönemde kişinin çalışma hayatındaki kazanç kaybı, pasif dönemde ise emeklilik dönemindeki muhtemel gelir kaybı dikkate alınır. Ayrıca, zarar görenin ileride ihtiyaç duyabileceği bakım ve tedavi giderleri de hesaplamaya dahil edilir.

c. İş Kazalarında Maddi Tazminat

İş kazası, işyerinde veya işin yürütümü sırasında meydana gelen ve işçinin bedensel veya ruhsal zarara uğramasına neden olan olayları kapsar. İş kazasında maddi tazminat hesaplanırken işçinin net geliri, kalan çalışma ömrü ve maluliyet oranı temel kriterler olarak alınır. İşverenin iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almaması durumunda kusur oranı yüksek belirlenir. Hesaplamalarda PMF yaşam tabloları kullanılır ve işçinin muhtemel yükselme olasılıkları da dikkate alınır. Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından bağlanan gelirlerin peşin sermaye değeri, hesaplanan tazminattan düşülür.

d. Trafik Kazalarında Maddi Tazminat

Trafik kazalarından doğan maddi tazminat talepleri, Karayolları Trafik Kanunu’nun özel hükümleri çerçevesinde değerlendirilir. Tazminat hesabında kazazedenin yaralanma derecesi, maluliyet oranı ve kazanç durumu esas alınır. Araç işletenin kusursuz sorumluluğu ilkesi gereğince, işleten kendisinin veya çalıştırdığı kişilerin kusuru bulunmasa bile, motorlu aracın işletilmesinden doğan zararlardan sorumludur. Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminat taleplerinde, öncelikle sigorta şirketine başvuru yapılması gerekir.

e. Malpraktis Davalarında Maddi Tazminat

Tıbbi malpraktis davalarında maddi tazminat, hatalı tıbbi müdahale sonucu ortaya çıkan zararın tazmini amacıyla açılır. Bu davalarda hem sağlık personelinin hem de sağlık kuruluşunun sorumluluğu söz konusu olabilir. Tazminat hesaplanırken hastanın uğradığı bedensel zarar, tedavi giderleri, çalışma gücü kaybı ve ekonomik kayıplar dikkate alınır. Özellikle komplikasyon ile malpraktis ayrımının yapılması önemlidir, zira komplikasyon halinde tazminat sorumluluğu doğmayabilir.

 

 

Bu konuda daha fazla yardım veya danışmanlık için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

İletişim Ozan Soylu

Maddi Tazminat Nedir, Nasıl Hesaplanır?

Yazıyı paylaşın: