Mahkemede Beraat Etmek *2025: Hukuki Niteliği ve Şartları
Ceza muhakemesinde beraat kararı, sanığın suçsuzluğunun mahkeme tarafından tespit edilmesi sonucu verilen ve en lehe sonuçları doğuran nihai karardır. Masumiyet karinesi ve şüpheden sanık yararlanır ilkeleri doğrultusunda şekillenen beraat kararı, kişinin toplum nezdinde aklanmasını sağlar ve lekelenmeme hakkının önemli bir güvencesini oluşturur. Bu çalışmada, mahkemede beraat kararının hukuki niteliği, verilme şartları ve sonuçları ele alınacaktır.
1. Mahkemede Beraat: Hukuki Anlamı, Şartları ve Sonuçları
1.1. Beraat Kararının Hukuki Niteliği
1.1.1. Beraat Kararının Tanımı
Beraat kararı, ceza yargılamasında sanığın suçsuz olduğunun mahkeme tarafından tespit edilmesi sonucunda verilen ve sanığın aklanması sonucunu doğuran nihai karardır. Bu karar, sanığın kendisine yüklenen suçu işlemediğinin veya işlenen fiilin suç oluşturmadığının kesin olarak belirlenmesi anlamına gelir.
1.1.2. Beraat Kararının Hukuki Dayanağı
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223. maddesi, beraat kararının temel hukuki dayanağını oluşturur. Bu madde, hangi hallerde beraat kararı verileceğini açıkça düzenlemektedir. Kanun koyucu, ceza yargılamasının temel ilkelerinden olan “masumiyet karinesi” ve “şüpheden sanık yararlanır” ilkeleri doğrultusunda, beraat kararının verilme şartlarını ayrıntılı şekilde belirlemiştir.
1.1.3. Beraat Kararının Özellikleri
Beraat kararı, sanık açısından en lehe sonuç doğuran mahkeme kararıdır. Esasa ilişkin bir karar olması nedeniyle, yargılamanın tam olarak tamamlanmasını gerektirir. Beraat kararı kesinleştiğinde, aynı fiilden dolayı sanık hakkında yeniden dava açılamaz ve sanığın adli sicil kaydında yer almaz. Bu karar, sanığın lekelenmeme hakkının da önemli bir güvencesini oluşturur.
1.1.4. Diğer Mahkeme Kararlarından Farkları
Beraat kararı, düşme, durma ve ceza verilmesine yer olmadığı kararlarından farklı olarak sanığın tamamen aklandığı anlamına gelir. Bu diğer kararlar, yargılamayı sona erdirmekle birlikte sanığın suçsuzluğunu tespit etmez. Örneğin, düşme kararı dava şartlarının gerçekleşmemesi nedeniyle verilirken, beraat kararı sanığın suçsuzluğunun pozitif olarak tespitidir. Mahkûmiyet kararından farkı ise açıktır; beraat eden sanık hakkında hiçbir cezai yaptırım uygulanmaz ve tüm cezai sonuçlardan kurtulur.
1.2. Beraat Kararı Verilmesinin Şartları
1.2.1. Yüklenen Fiilin Suç Olmaması
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/2-a maddesi uyarınca, yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması durumunda beraat kararı verilmesi gerekir. Bu durum, suçta ve cezada kanunilik ilkesinin doğal bir sonucudur. TCK madde 2’ye göre, kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. Örneğin, bir fiilin işlendikten sonra kanun değişikliği ile suç olmaktan çıkarılması halinde, yargılama devam ediyorsa mahkeme beraat kararı vermelidir.
1.2.2. Suçun Sanık Tarafından İşlenmediğinin Sabit Olması
CMK 223/2-b maddesi gereğince, yüklenen suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olması halinde beraat kararı verilir. Bu durum, ortaya konulan ve tartışılan deliller ile isnat edilen fiili sanığın işlemediğinin kesin olarak anlaşılmasıdır. Bu halde yüklenen suç işlenmiş olabilir, ancak bu suçun sanık tarafından işlenmediği kesin olarak ispatlanmıştır.
Bu beraat nedeni, sanık için en lehe olan beraat gerekçesidir çünkü suçun sanık tarafından işlenmediği hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatlanmıştır. Bazen bu durum, söz konusu suçun başka bir kişi tarafından işlendiğinin ispatlanması ya da sanığın suçu işlemediğine ilişkin kesin delillerin ortaya çıkması ile gerçekleşebilir.
Örneğin, sanığın suçun işlendiği sırada başka bir yerde olduğunun kesin delillerle ispatlanması, suçun başkası tarafından işlendiğinin ortaya çıkması, olay yerinde bulunan parmak izlerinin veya DNA örneklerinin başka bir kişiye ait olduğunun tespit edilmesi hallerinde bu gerekçeyle beraat kararı verilir.
Bu durum, aşağıda değineceğimiz “yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması” nedeniyle beraat kararından farklıdır. İşlendiğinin sabit olmaması halinde yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğine dair yeterli delil mevcut değildir ve şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği beraat kararı verilir. Oysa suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olması durumunda, kişinin söz konusu fiili işlemediği kesin olarak ispatlanmıştır.
İlginizi Çekebilir: Kesinleşen Beraat Kararı Bozulabilir mi?