Bize Ulaşın +90 537 430 75 73

Muris Muvazaası Olarak Kabul Edilmeyen Haller *2025

Muris muvazaası olarak kabul edilmeyen durumlar temel olarak şu başlıklar altında toplanmaktadır:

  • Tescilsiz mallarda (tapusuz taşınmazlar ve menkul mallarda) yapılan devirler
  • Üçüncü kişilerden yapılan doğrudan devirler ve tapuda görünmeyen işlemler
  • Tescile tabi olmayan mallarda (para, kıymetli evrak, ev eşyaları) yapılan devirler

Bu durumlarda mirasçılar muris muvazaası davası açamamakta, ancak sebepsiz zenginleşme ve tenkis davası gibi alternatif hukuki yollara başvurabilmektedir.

 

Bu yazımızda, muris muvazaası davası açılamayan halleri detaylı olarak inceleyeceğiz. Özellikle tescilsiz mallarda muris muvazaasının neden kabul edilmediği, üçüncü kişilerden yapılan doğrudan devirlerin hukuki sonuçları, tescile tabi olmayan mallardaki özel durumlar ve mirasçıların başvurabileceği alternatif hukuki yollar üzerinde duracağız. Böylece muris muvazaası davası açılamayan durumlarda mirasçıların hangi hukuki imkanlara sahip olduğunu da göreceğiz.

 

 

Muris Muvazaası Olarak Kabul Edilmeyen Durumlar

I. Tescilsiz Mallarda Muris Muvazaası

A. Tapusuz Taşınmazlar

1. Zilyetliğin Devri ile Geçiş

Tapusuz taşınmazlarda muris muvazaası iddiası ile dava açılması mümkün değildir. Bu tür taşınmazlarda mülkiyet, zilyetliğin devri ile el değiştirmektedir. Hukukumuzda zilyetliğin devri, kanun gereği geçerli bir devir yöntemi olarak kabul edilmektedir. Dolayısıyla miras bırakanın sağlığında tapusuz bir taşınmazı devretmesi durumunda, diğer mirasçılar tarafından muvazaa iddiasına dayalı bir iptal davası açılamamaktadır. Bu durum, tapusuz taşınmazların mirastan mal kaçırma davalarının kapsamı dışında kalmasına neden olmaktadır.

2. Hukuki Sonuçları

Tapusuz taşınmazların devrinde muris muvazaası davasının dinlenememesinin önemli hukuki sonuçları bulunmaktadır. Öncelikle, mirasçılar bu tür devirlere karşı muvazaa iddiasıyla hak arayamamaktadır. Bu durum özellikle kırsal kesimlerde, henüz tapuya bağlanmamış arazilerin devrinde önemli bir hukuki boşluk oluşturmaktadır. Mirasçılar ancak başka hukuki yollara başvurabilmektedir. Örneğin tenkis davası yoluyla saklı paylarının ihlal edildiğini iddia edebilirler veya sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak talepte bulunabilirler. Ancak bu alternatif hukuki yollar da her zaman etkili bir koruma sağlamamaktadır. Bu nedenle tapusuz taşınmazların devri, muris muvazaası hukukunda özel bir koruma alanı dışında kalmaktadır.

B. Menkul Mallar

1. Teslim ile Mülkiyetin Geçişi

Menkul mallarda mülkiyetin geçişi, zilyetliğin devri yani malın teslimi ile gerçekleşmektedir. Muris muvazaası davalarının dinlenebilmesi için temel şart olan resmi bir tescil işleminin varlığı, menkul mallarda söz konusu değildir. Bu nedenle miras bırakanın sağlığında bir menkul malı devretmesi durumunda, örneğin altın, mücevher, para veya değerli eşyaların tesliminde, yapılan devir işlemi kanun gereği geçerli kabul edilmektedir.

2. Dava Açma İmkansızlığı

Menkul mallardaki devirlere karşı muris muvazaası davası açılamamasının temel nedeni, bu malların resmi bir sicile tabi olmamasıdır. Örneğin, miras bırakan bir çocuğuna değerli bir antika eşya veya mücevher verdiğinde, diğer mirasçılar bu işlemin mirastan mal kaçırma amacıyla yapıldığını iddia etseler bile, muris muvazaası davası açamamaktadırlar. Çünkü menkul malların devri, teslim ile tamamlanan ve hukuken geçerli kabul edilen bir işlemdir.

3. İspat Sorunları

Menkul mallarda muris muvazaası iddiasının dinlenememesinin pratik bir yönü de ispat zorluğudur. Teslim ile el değiştiren bu malların, devir tarihinin, devre konu malın niteliğinin ve değerinin tespiti oldukça güçtür. Özellikle miras bırakanın ölümünden sonra, sağlığında hangi menkul malları kime, ne zaman devrettiğinin belirlenmesi neredeyse imkansız hale gelmektedir. Bu ispat güçlüğü, menkul mallarda muris muvazaası davası açılamamasının bir başka önemli gerekçesini oluşturmaktadır.

 

II. Üçüncü Kişilerden Yapılan Doğrudan Devirler

A. Tapuda Görünmeyen İşlemler

1. Miras Bırakanın Taraf Olmaması

Miras bırakanın üçüncü kişilerden satın aldığı ve doğrudan bir başkasının üzerine yaptığı tescillerde muris muvazaası davası açılamamaktadır. Bu durumda tapuda satıcı ile alıcı arasında doğrudan bir işlem görünmekte, miras bırakan ise tapuda taraf olarak yer almamaktadır. Örneğin, miras bırakan bir emlakçıdan satın aldığı evi tapuda doğrudan mirasçısı adına tescil ettirdiğinde, diğer mirasçılar muvazaa iddiasında bulunamazlar.

2. Bedel Ödeme İlişkisi

Tapu kaydında görünmeyen işlemlerde, miras bırakanın bedeli kendisinin ödediği ispatlansa dahi, muris muvazaası davası açılamamaktadır. Çünkü burada miras bırakanın tapuda taraf olarak görünmemesi, muvazaa iddiasının hukuki temelini ortadan kaldırmaktadır.

B. Dolaylı Devirler

1. Aracı Kişiler Üzerinden Yapılan İşlemler

Miras bırakanın mal varlığını aracı kişiler üzerinden devrettiği durumlarda da muris muvazaası davası açılması mümkün değildir. Örneğin, miras bırakan taşınmazını önce bir yakınına, o kişinin de kısa süre sonra hedeflenen asıl kişiye devretmesi durumunda, işlemlerin zincirleme yapılması nedeniyle muvazaa iddiası dinlenmemektedir. Bu tür işlemlerde miras bırakanın gerçek iradesinin ispatı oldukça güçleşmektedir.

2. Muvazaa İddiasının Dinlenememesi

Dolaylı devirlerde muvazaa iddiasının dinlenememesinin temel nedeni, tapuda görünen işlemlerin birbirinden bağımsız ve geçerli hukuki işlemler olarak kabul edilmesidir. Her ne kadar işlemlerin ardında mirastan mal kaçırma amacı bulunduğu düşünülse de, resmi kayıtlarda görünen işlemlerin geçerliliği, muris muvazaası davasının dinlenmesine engel oluşturmaktadır. Bu durumda mirasçılar, diğer hukuki yollara başvurmak durumunda kalmaktadırlar.

 

III. Tescile Tabi Olmayan Mallar

A. Para ve Kıymetli Evrak

1. Zilyetlik Devri ile Geçiş

Para ve kıymetli evrak gibi tescile tabi olmayan malların devri, zilyetliğin nakli ile gerçekleşmektedir. Muris muvazaası davası açılabilmesi için gerekli olan tescil şartı bu mallarda bulunmadığından, miras bırakanın sağlığında yaptığı para ve kıymetli evrak devirlerine karşı muvazaa iddiasında bulunulamamaktadır. Örneğin, miras bırakan bankadaki parasını çekerek bir mirasçısına verdiğinde veya hamiline yazılı bir kıymetli evrakı devrettiğinde, diğer mirasçılar bu işleme karşı muris muvazaası davası açamazlar. Bu tür devirler, kanunen geçerli bir devir yöntemi olarak kabul edilmektedir.

2. İspat Güçlükleri

Para ve kıymetli evrakın el değiştirmesinde yaşanan ispat güçlükleri, muris muvazaası davasının dinlenememesinin pratik gerekçesini oluşturmaktadır. Miras bırakanın sağlığında yaptığı nakit para transferleri, verdiği çekler veya devrettiği kıymetli evrakın takibi ve ispatı oldukça zordur. Özellikle büyük miktarlı nakit para devirlerinde, paranın kaynağı, devir tarihi ve gerçek devir amacının tespiti neredeyse imkansız hale gelmektedir. Bu nedenle hukuk sistemi, para ve kıymetli evrak devirlerinde muris muvazaası iddiasını kabul etmemektedir. Mirasçılar ancak tenkis davası gibi alternatif hukuki yollara başvurabilmektedirler.

B. Ev Eşyaları ve Diğer Menkul Mallar

1. Teslim ile Mülkiyetin Geçişi

Ev eşyaları, beyaz eşya, mobilya ve benzeri menkul malların mülkiyeti, teslim ile el değiştirmektedir. Bu tür mallarda muris muvazaası iddiasında bulunulamamasının temel nedeni, mülkiyetin tescile tabi olmaması ve zilyetliğin devri ile geçmesidir. Örneğin, miras bırakan sağlığında evindeki antika mobilyaları, değerli tabloları veya koleksiyon parçalarını bir mirasçısına devrettiğinde, bu devir işlemi kanun gereği geçerli kabul edilmektedir. Burada miras bırakanın gerçek iradesinin mirastan mal kaçırmak olduğu iddia edilse bile, menkul malların devri teslim ile gerçekleştiğinden, muris muvazaası davası dinlenmemektedir.

2. Dava Açma İmkansızlığı

Ev eşyaları ve diğer menkul mallarda dava açma imkansızlığı, hem hukuki hem de pratik nedenlere dayanmaktadır. Hukuki açıdan, bu malların resmi bir sicile kaydedilmemesi ve teslim ile el değiştirmesi, muris muvazaası davasının temel şartlarını ortadan kaldırmaktadır. Pratik açıdan ise, miras bırakanın ölümünden sonra hangi eşyanın ne zaman, kime devredildiğinin tespiti oldukça güçtür. Ayrıca bu malların değerinin belirlenmesi ve devir tarihindeki durumlarının ispatı da neredeyse imkansızdır. Bu nedenle, mirasçılar ev eşyaları ve diğer menkul malların devri konusunda muris muvazaası davası açamamakta, ancak saklı paylarının ihlali halinde tenkis davası gibi başka hukuki yollara başvurabilmektedirler.

 

IV. Alternatif Hukuki Yollar

A. Sebepsiz Zenginleşme Davaları

Muris muvazaası davasının açılamadığı hallerde, mirasçılar sebepsiz zenginleşme davası yoluna başvurabilmektedir. Bu dava türü özellikle üçüncü kişilerden yapılan doğrudan devirlerde ve miras bırakanın tapuda taraf olmadığı işlemlerde önem kazanmaktadır. Mirasçılar, miras bırakanın ödediği bedelin iadesi için sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak talepte bulunabilmektedirler. Ancak bu davalarda zamanaşımı süresi iki yıl olup, zenginleşmenin öğrenilmesinden itibaren işlemeye başlamaktadır.

B. Tenkis Davaları

Tenkis davası, özellikle saklı paylı mirasçıların başvurabileceği önemli bir alternatif yoldur. Muris muvazaası iddiasının dinlenemeyeceği hallerde, saklı payın ihlal edildiği gerekçesiyle tenkis davası açılabilmektedir. Bu dava türünde mirasçılar, miras bırakanın sağlığında yaptığı karşılıksız kazandırmaların saklı paylarını ihlal eden kısmının tenkisini talep edebilmektedirler. Tenkis davası, ölümden itibaren bir yıl ve her halde on yıllık süre içinde açılmalıdır.

 

İlginizi Çekebilir: Mirastan Mal Kaçırma Nasıl İspat Edilir?

 

Bu konuda daha fazla yardım veya danışmanlık için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

İletişim Ozan Soylu

Muris Muvazaası Olarak Kabul Edilmeyen Durumlar

Yazıyı paylaşın: