Paylı Malın Sürekli Bir Amaca Özgülenmiş Olması Nedir?
Paylı mülkiyet ilişkisinde, malın sürekli bir amaca özgülenmesi, paydaşlar arasındaki ilişkileri düzenleyen ve mülkiyet hakkının kullanımını şekillendiren önemli bir kurumdur. Türk Medeni Kanunu’nda özel olarak düzenlenen bu kurum, paydaşların paylaşma istemi üzerinde doğrudan etkili olması ve malın kullanım amacını belirlemesi açısından büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmada, paylı malın sürekli bir amaca özgülenmesinin hukuki boyutları, şartları ve sonuçları kapsamlı ele alınacaktır.
Paylı Malın Sürekli Bir Amaca Özgülenmiş Olması
1. Giriş
1.1. Paylı Mülkiyet Kavramı
Paylı mülkiyet, birden çok kişinin maddi olarak bölünmemiş bir eşya üzerinde belirli paylarla malik olduğu mülkiyet türüdür. Türk Medeni Kanunu’nun 688. maddesinde düzenlenen bu mülkiyet türünde, paydaşların her biri kendi payı bakımından malik hak ve yükümlülüklerine sahiptir. Paylı mülkiyette paydaşlar, diğerlerinin hakları ile bağdaştığı ölçüde paylı maldan yararlanabilir ve onu kullanabilirler.
1.2. Özgüleme Kavramı
Özgüleme, bir malın belirli bir amaca tahsis edilmesi, o amaç için ayrılması anlamına gelmektedir. Paylı mülkiyette özgüleme, paydaşların oybirliğiyle malı belirli bir amaca tahsis etmeleri şeklinde ortaya çıkar. Bu tahsisin sürekli olması durumunda “sürekli amaca özgüleme” söz konusu olur. Özgülenen amacın değiştirilmesi veya ortadan kaldırılması da yine paydaşların oybirliğini gerektirir.
1.3. Konunun Önemi
Paylı malın sürekli bir amaca özgülenmesi, paydaşların paylaşma istemi üzerinde doğrudan etkilidir. Türk Medeni Kanunu md.698‘e göre paylı mülkiyetin devamına ilişkin süre ve koşullar, paylı malın sürekli bir amaca özgülenmiş olması durumunda geçerlidir. Bu durum, paydaşların paylaşma isteminde bulunma haklarını sınırlandıran önemli bir istisnadır. Ayrıca özgüleme, malın kullanım şeklini ve yönetimini de belirleyerek paydaşlar arasındaki ilişkileri düzenler. Özellikle tarım arazileri, ticari işletmeler veya aile konutu gibi özel nitelikli taşınmazlarda özgülemenin önemi daha da artmaktadır.
2. Özgülemenin Hukuki Dayanakları
2.1. TMK’da Özgüleme
Türk Medeni Kanunu‘nda özgüleme kurumu, özellikle paylı mülkiyet hükümlerinde kendini göstermektedir. TMK’nın 698. maddesinde, paylı mülkiyetin devamına ilişkin olarak özgüleme özel olarak düzenlenmiştir. Kanun, paylı malın sürekli bir amaca özgülenmesi halinde, paydaşların paylaşma isteminde bulunamayacağını hükme bağlamıştır. Ayrıca TMK’nın 692. maddesi, paylı malın özgülendiği amacın değiştirilmesi için tüm paydaşların rızasını aramaktadır. Bu düzenlemeler, özgülemenin paylı mülkiyet ilişkisindeki önemini vurgulamaktadır.
2.2. Özel Kanunlarda Özgüleme
2.2.1. İmar Kanunu Kapsamında Özgüleme
3194 sayılı İmar Kanunu, taşınmazların kullanım amacını belirleyen temel düzenlemelerden biridir. İmar planlarında belirlenen kullanım amaçları, bir nevi kanuni özgüleme niteliğindedir. Örneğin, bir taşınmazın konut, ticaret veya yeşil alan olarak belirlenmesi, o taşınmazın belirli bir amaca özgülenmesi anlamına gelir. Bu özgüleme, paydaşların anlaşmasıyla dahi değiştirilemez. İmar Kanunu’nun 18. maddesi uyarınca yapılan düzenlemeler de taşınmazların özgülenme amaçlarını belirler ve bu amaç dışında kullanımı engeller.
2.2.2. Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu Kapsamında Özgüleme
5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu, tarım arazilerinin özgülenme amacını doğrudan etkileyen önemli bir düzenlemedir. Kanun, tarım arazilerinin tarımsal üretim amacı dışında kullanılmasını yasaklamakta ve bu arazileri sürekli olarak tarımsal üretime özgülemektedir. Kanunun 8. maddesi, tarım arazilerinin bölünememesi ve başka amaçlarla kullanılamaması yönünde kesin hükümler içermektedir. Bu düzenleme ile tarım arazilerinin özgülenme amacı kanun tarafından belirlenmiş ve koruma altına alınmıştır. Ayrıca kanun, özgüleme amacının değiştirilmesini çok sıkı şartlara bağlamış ve tarım dışı kullanımı ancak zorunlu hallerde ve ilgili kurumların izniyle mümkün kılmıştır.
3. Sürekli Amaca Özgülemenin Şartları
3.1. Amacın Sürekli Olması Gerekliliği
Paylı malın özgülenmesinde amacın sürekli olması, özgülemenin en temel şartlarından biridir. Bu süreklilik, geçici veya belirli bir süreyle sınırlı olmayan, malın kullanımını uzun vadeli olarak belirleyen bir nitelik taşımalıdır. Örneğin, bir taşınmazın aile konutu olarak özgülenmesi veya bir tarım arazisinin sürekli olarak tarımsal üretime özgülenmesi bu kapsamda değerlendirilir. Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere, süreklilik unsuru objektif kriterlere göre değerlendirilmeli ve özgüleme amacının makul bir süre devam edeceği öngörülebilmelidir.
3.2. Paydaşların Anlaşması Gerekliliği
Paylı malın sürekli bir amaca özgülenmesi için tüm paydaşların oybirliğiyle anlaşması gerekir. TMK m.692 uyarınca, paylı malın özgülendiği amacın değiştirilmesi de ancak bütün paydaşların kabulüyle mümkündür. Bu anlaşma açık veya örtülü olabilir, ancak paydaşların özgüleme konusundaki iradeleri kesin ve net olmalıdır. Paydaşların anlaşması yazılı şekle tabi değildir, ancak ispat kolaylığı açısından yazılı yapılması önerilir. Özellikle taşınmazlarda, özgüleme amacının tapu kütüğüne şerh edilmesi, sonradan paydaş olanlar açısından da bağlayıcılık sağlar.
3.3. Kanuni Sınırlamalara Uygunluk
Özgüleme amacının kanuni sınırlamalara uygun olması şarttır. Özellikle kamu düzenine ilişkin hükümler, imar mevzuatı ve özel kanunlardaki sınırlamalar gözetilmelidir. Örneğin, imar planında konut alanı olarak belirlenen bir taşınmazın sanayi tesisi olarak özgülenmesi mümkün değildir. Benzer şekilde, tarım arazisi niteliğindeki bir taşınmazın Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’na aykırı şekilde tarım dışı amaçlara özgülenmesi geçersizdir. Özgüleme amacı, toplum düzenine, genel ahlaka ve kişilik haklarına aykırı olmamalıdır. Ayrıca, özgüleme kamu yararına aykırı olmamalı ve mülkiyet hakkının sosyal işlevine uygun düşmelidir.
4. Özgülemenin Sonuçları
4.1. Paydaşlar Açısından Sonuçları
Paylı malın sürekli bir amaca özgülenmesi, öncelikle paydaşların malı kullanma ve yararlanma yetkilerini özgüleme amacıyla sınırlar. Paydaşlar, malı ancak özgülendiği amaca uygun şekilde kullanabilir ve bu amaçla bağdaşmayan tasarruflarda bulunamazlar. Örneğin, tarımsal üretime özgülenen bir arazide paydaşlar, tarım dışı faaliyette bulunamaz veya aile konutu olarak özgülenen bir taşınmazı işyeri olarak kullanamazlar. Özgüleme kararı, mevcut paydaşları bağladığı gibi, onların külli haleflerini de bağlar. Paydaşlar, özgüleme amacını tek taraflı olarak değiştiremez ve bu amaca aykırı kararlar alamazlar.
4.2. Üçüncü Kişiler Açısından Sonuçları
Özgülemenin üçüncü kişiler üzerindeki etkisi, özellikle tapu kütüğüne şerh edilmesi durumunda ortaya çıkar. TMK m.695 uyarınca, taşınmazlarda özgüleme amacının şerh edilmesi halinde, bu durum sonradan paydaş olan veya pay üzerinde ayni hak kazanan kişileri de bağlar. Bu kişiler, özgüleme amacına aykırı talepte bulunamaz ve bu amacı ihlal eden tasarruflarda bulunamazlar. Örneğin, pay devralan yeni paydaş, özgüleme amacına uymak zorundadır. Ayrıca, paylı mal üzerinde rehin veya intifa hakkı gibi sınırlı ayni haklar kurulması durumunda, bu haklar özgüleme amacıyla sınırlı olarak kullanılabilir.
4.3. Paylaşma İstemi Üzerindeki Etkileri
Sürekli amaca özgülemenin en önemli sonucu, TMK m.698 uyarınca paylaşma istemini engellemesidir. Paylı malın sürekli bir amaca özgülenmiş olması, paydaşların paylaşma isteminde bulunma hakkını ortadan kaldırır. Bu durum, paylı mülkiyetin devamını sağlayan güçlü bir koruma mekanizması oluşturur. Ancak bu engel mutlak değildir. Özgüleme amacının ortadan kalkması, imkansız hale gelmesi veya paydaşların oybirliğiyle özgülemeden vazgeçmeleri durumunda, paylaşma istemi tekrar mümkün hale gelir. Ayrıca, haklı sebeplerin varlığı halinde mahkeme kararıyla özgülemenin kaldırılması ve paylaşma isteminde bulunulması da mümkündür.
5. Özgülemenin Sona Ermesi
5.1. Sürenin Dolması ile Sona Erme
Özgüleme her ne kadar sürekli bir amaca yönelik olsa da, bazı durumlarda belirli bir süreye bağlanmış olabilir. Böyle bir durumda, belirlenen sürenin dolması ile özgüleme kendiliğinden sona erer. Ancak sürenin dolması özgülemenin mutlak sona erme sebebi değildir. Paydaşlar, sürenin dolmasına rağmen özgüleme amacına uygun kullanıma devam edebilirler. Bu durumda örtülü bir süre uzatımından söz edilebilir. Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere, sürenin dolmasından sonra özgüleme amacına uygun kullanımın devam etmesi halinde, paydaşların zımni iradesiyle özgülemenin devam ettiği kabul edilir.
5.2. Amacın Ortadan Kalkması ile Sona Erme
Özgüleme amacının imkansız hale gelmesi, anlamsızlaşması veya amacın gerçekleşmesinin sürekli olarak engellenmesi durumlarında özgüleme sona erer. Örneğin, tarımsal üretime özgülenen bir arazinin doğal afet sonucu tarıma elverişsiz hale gelmesi veya kamulaştırılması, aile konutu olarak özgülenen taşınmazın yanması gibi durumlarda özgüleme amacı ortadan kalkar. Ayrıca, özgüleme amacının gerçekleşmesini engelleyen kanuni düzenlemelerin yürürlüğe girmesi de bu kapsamda değerlendirilir. Amacın ortadan kalkması durumunda, paydaşlar paylaşma isteminde bulunabilir veya yeni bir özgüleme amacı belirleyebilirler.
5.3. Paydaşların Anlaşması ile Sona Erme
Paydaşların oybirliğiyle alacakları kararla özgülemeyi sona erdirmeleri mümkündür. TMK m.692 uyarınca, özgüleme amacının değiştirilmesi için gereken oybirliği, özgülemenin tamamen ortadan kaldırılması için de gereklidir. Paydaşlar arasında yapılacak anlaşma açık veya örtülü olabilir, ancak tüm paydaşların özgülemenin sona ermesi konusundaki iradeleri kesin olmalıdır. Özellikle tapu kütüğüne şerh edilmiş özgülemenin sona erdirilmesi durumunda, şerhin de terkin edilmesi gerekir. Bu terkin işlemi için de tüm paydaşların rızası aranır. Paydaşların anlaşmasıyla özgülemenin sona ermesi halinde, paydaşlar paylaşma isteminde bulunabilir veya paylı malı başka bir amaca özgüleyebilirler.
Sonuç:
Paylı malın sürekli bir amaca özgülenmesi, mülkiyet hakkının kullanımını düzenleyen ve paydaşlar arasındaki ilişkileri şekillendiren önemli bir kurumdur. Özgülemenin geçerliliği için tüm paydaşların oybirliği gerekir ve özgüleme amacı kanuni sınırlamalara uygun olmalıdır. Tapu kütüğüne şerh edilmesi halinde sonraki paydaşları da bağlayan özgüleme, ancak amacın ortadan kalkması veya paydaşların anlaşmasıyla sona erebilir.
Bu konuda daha fazla yardım veya danışmanlık için bizimle iletişime geçebilirsiniz.