Tasarrufun İptali Davasının Sonuçları Nelerdir? *2025
Tasarrufun iptali davası, alacaklının haklarını korumak amacıyla düzenlenmiş özel bir dava türüdür. Bu dava sonucunda verilen kararlar, sadece davacı alacaklı için hüküm doğurur ve mülkiyet ilişkilerini doğrudan etkilemez. Davanın sonuçları, alacaklı, borçlu ve üçüncü kişiler açısından farklı hukuki durumlar ortaya çıkarır ve özellikle cebri icra yetkisi bakımından önem taşır.
Tasarrufun İptali Davasının Sonuçları
1. Davanın Kabulü Halinde Ortaya Çıkan Sonuçlar
1.1. Alacaklının Cebri İcra Yetkisi Kazanması
Tasarrufun iptali davasının kabul edilmesi durumunda, davacı alacaklı iptal konusu mal üzerinde cebri icra yetkisi elde eder. Bu yetki, malın borçlunun malvarlığına dönmesini gerektirmez. Davacı, malı üçüncü kişinin mülkiyetinde iken haczettirerek sattırabilir. İlamlı icra yoluyla takip başlatılabilir ve satış bedeli üzerinden alacak tahsil edilir.
1.2. Mülkiyetin Üçüncü Kişide Kalması
Tasarrufun iptali davası kabul edilse bile mülkiyet üçüncü kişide kalmaya devam eder. Bu davanın kabulü, borçlu ile üçüncü kişi arasındaki tasarruf işlemini geçersiz kılmaz. İptal kararı sadece davacı alacaklıya, malın haciz ve satışını isteme yetkisi verir. Satış sonrasında bedelden artan kısım da üçüncü kişiye ait olur. Ayrıca dava konusu mal taşınmaz ise tapu kaydının düzeltilmesine gerek olmaksızın haciz ve satış işlemleri gerçekleştirilir.
1.3. İptal Kararının Nisbi Etkisi
İptal kararı sadece davayı açan alacaklı yararına sonuç doğurur. Diğer alacaklılar, karardan doğrudan yararlanamazlar. İptal edilen tasarruf, yalnızca davacı alacaklı bakımından geçersiz sayılır. Bu nedenle tasarrufun iptali davası açmayan alacaklılar, üçüncü kişinin mülkiyetindeki mal üzerinde haciz ve satış talep edemezler. Davacının alacağı tahsil edildikten sonra artan bedel üzerinde de hak iddia edemezler.
1.4. İhtiyati Haczin Kesin Hacze Dönüşmesi
Tasarrufun iptali davasında, mahkeme dava konusu mal üzerinde ihtiyati haciz kararı verebilir. Davanın kabulü halinde bu ihtiyati haciz, kesin hacze dönüşür. Davacı alacaklının ayrıca yeni bir icra takibi başlatmasına veya ihtiyati haczi kesin hacze dönüştürmek için işlem yapmasına gerek kalmaz. İhtiyati haczin kesin hacze dönüşmesi için davanın kesinleşmesi de beklenmez. Davanın kabulü kararıyla birlikte davacı, mevcut haciz üzerinden satış talep edebilir.
2. Satış Bedelinin Paylaştırılması
2.1. İptal Davası Açan Alacaklının Öncelik Hakkı
Dava konusu malın satılması sonucunda elde edilen bedel öncelikle iptal davasını açan alacaklının alacağının ödenmesinde kullanılır. Bu öncelik, tasarrufun iptali davasının şahsi niteliğinden kaynaklanır. Alacaklı, açtığı dava ve yaptığı masraflar karşılığında bu imtiyazı elde eder. Satış bedeli, davacının alacak miktarı ve fer’ileriyle sınırlı olarak kendisine ödenir.
2.2. Artan Bedelin Üçüncü Kişiye İadesi
İptal davası sonucu yapılan satıştan elde edilen bedelden, davacı alacaklının alacağı karşılandıktan sonra kalan miktar üçüncü kişiye ödenir. Bu durum, tasarrufun iptali davasının amacının sadece alacaklının alacağını tahsil etmesi olduğunu gösterir. Üçüncü kişinin hakları, davacının alacağını aşan kısım bakımından korunur.
2.3. Diğer Alacaklıların Durumu
Tasarrufun iptali davasını açmayan diğer alacaklılar, satış bedelinden pay alamazlar. Bu alacaklılar ancak borçlunun diğer mallarına başvurabilirler veya kendileri de ayrı bir tasarrufun iptali davası açabilirler. İptal davasının şahsi niteliği gereği, satış bedelinden yararlanma hakkı sadece davayı açan alacaklıya tanınmıştır.
3. Üçüncü Kişinin Hakları
3.1. Üçüncü Kişinin Tazminat Hakkı
Tasarrufun iptali davası sonucunda malı elinden alınan üçüncü kişi, borçluya ödediği bedeli geri isteme hakkına sahiptir. Üçüncü kişi bu hakkını, aynı davada karşılık dava açarak veya bağımsız bir dava ile kullanabilir. Üçüncü kişinin tazminat talebi, borçluya yaptığı ödemeler ve uğradığı zararlarla sınırlıdır.
3.2. Malın Elden Çıkarılması Durumunda Sorumluluk
Üçüncü kişi, iptale konu malı elinden çıkarmışsa malın değeri kadar tazminat ödemekle yükümlüdür. Değer hesabında malın dava tarihindeki rayiç bedeli esas alınır. Bu durumda davacı alacaklı, üçüncü kişiden malın bedelini talep edebilir. Üçüncü kişi ise ödediği tazminat için borçluya rücu edebilir.
3.3. İyiniyetli Üçüncü Kişinin Korunması
Borçludan mal edinen kişi, bunu dördüncü kişiye devretmiş ve dördüncü kişi iyiniyetli ise, bu kişiye karşı iptal davası açılamaz. İyiniyetli dördüncü kişinin kazanımı korunur. Bu durumda davacı alacaklı, sadece üçüncü kişiden tazminat isteyebilir. İyiniyetli dördüncü kişinin korunması, işlem güvenliğinin sağlanması amacını taşır.
4. İflas Durumunda Özel Sonuçlar
4.1. Malın İflas Masasına Girmesi
İflas durumunda iptal davasının kabul edilmesiyle tasarrufa konu mal doğrudan iflas masasına girer. Bu durum haciz yoluyla takipteki iptal davasından farklılık gösterir. Masaya giren mal üzerinde iflas idaresi tasarruf yetkisini kullanır. Mal, borçlunun elindeymiş gibi iflas hükümlerine tabi tutulur.
4.2. Satış Bedelinin Tüm Alacaklılara Paylaştırılması
Haciz yoluyla takipten farklı olarak, iflasta iptal davası sonucu elde edilen bedel sadece davayı açan alacaklıya değil, tüm iflas alacaklılarına paylaştırılır. Satış bedeli iflas masasına girer ve alacaklılar arasında garameten dağıtılır. Bu dağıtımda iflas hukukunun sıra cetveli hükümleri uygulanır.
4.3. İflas İdaresinin Yetkileri
İflas idaresi, iptal davası sonucunda masaya giren malı satma ve bedeli paylaştırma yetkisine sahiptir. İdare, malın muhafazası için gereken tedbirleri alır ve en uygun zamanda satışını gerçekleştirir. İflas idaresi ayrıca üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmadığını araştırma ve gerektiğinde yeni iptal davaları açma yetkisine de sahiptir.
5. Yargılama Giderleri ve Vekalet Ücreti
5.1. Davanın Kabulü Halinde Giderlerin Dağılımı
Tasarrufun iptali davasının kabul edilmesi durumunda yargılama giderleri ve vekalet ücreti davalılara yüklenir. Birden fazla davalı varsa, borçlu ve üçüncü kişi yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur. Mahkeme, hakkaniyet ölçüsünde giderlerin davalılar arasında paylaştırılmasına karar verebilir. Vekalet ücreti nispi olarak hesaplanır ve iptal edilen tasarruf miktarı üzerinden belirlenir.
5.2. Davanın Reddi Halinde Giderlerin Dağılımı
Davanın reddedilmesi halinde tüm yargılama giderleri ve vekalet ücreti davacıya yüklenir. Davalıların her biri lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilir. Dava şartı yokluğu nedeniyle reddedilen davalarda da aynı sonuç doğar. Davacının alacağından feragat etmesi veya davayı geri alması durumunda da giderlerden sorumlu olur.
5.3. Kısmi Kabul Halinde Giderlerin Dağılımı
Davanın kısmen kabul edilmesi durumunda yargılama giderleri ve vekalet ücreti, kabul ve ret oranına göre taraflar arasında paylaştırılır. İptal talebinin bir kısmının reddedilmesi halinde, reddedilen kısım oranında davacı giderlere katlanır. Mahkeme, haklılık durumunu göz önünde bulundurarak giderlerin paylaştırılmasında takdir hakkını kullanabilir.
İlginizi Çekebilir: Tasarrufun İptali Davası Şartları Nelerdir?
Bu konuda daha fazla yardım veya danışmanlık için bizimle iletişime geçebilirsiniz.