
Terk Nedeniyle Boşanma Davası, Terk Sayılmayan Haller
Evliliklerde bazen eşlerden biri ortak yaşamı sürdürmek istemediğinde, evi terk edebilir. Peki, bir eşin evi terk etmesi her zaman boşanma sebebi olur mu? Hangi durumda “terk” hukuki anlamda boşanma sebebi sayılır? Yazımızda bu soruları yanıtlamaya çalışacağız.
Terk Kavramının Tanımı ve Kapsamı
Terk sözcüğü günlük hayatta “bırakma, ayrılma, vazgeçme, bakmama veya ihmal etme” gibi anlamlarda kullanılsa da hukuki açıdan boşanma sebebi olan terk daha özel bir anlama sahiptir. Türk Medeni Kanunu’na göre terkin söz konusu olabilmesi için evlenmenin yükümlülüklerinden kurtulmak isteyen eşin, ortak konutu kendi isteği ile terk etmesi ve ortak konuta kendi iradesi ile geri dönmemesi gerekir.
Terk sebebiyle boşanma, Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 164. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, evlilik birliğinin getirdiği yükümlülüklerden kaçmak amacıyla ortak konutu terk eden veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmeyen eş aleyhine, belirli şartlar altında boşanma davası açılabilir.
Evlilik, sadece bir kağıt üzerinde imza değil, eşlere birçok hak ve yükümlülük getiren önemli bir hukuki kurumdur. TMK’nun 185. maddesinden itibaren düzenlenen bu hak ve yükümlülükler arasında:
- Eşlerin birlikte yaşama yükümlülüğü
- Sadakat gösterme yükümlülüğü
- Birbirine yardımcı olma yükümlülüğü
- Ailenin mutluluğunu ve sürekliliğini birlikte sağlama yükümlülüğü
- Evlilik birliğinin giderlerine katkıda bulunma yükümlülüğü
gibi temel sorumluluklar bulunmaktadır.
İşte bir eşin, bu yükümlülüklerden kaçmak amacıyla ortak konutu terk etmesi veya haklı bir neden olmaksızın ortak konuta dönmemesi durumunda, terk sebebiyle boşanma gündeme gelebilir.
Terk Sebebiyle Boşanmanın Hukuki Niteliği
Terk, hukuki niteliği açısından:
- Özel bir boşanma sebebidir: Kanunda özel olarak düzenlenmiştir.
- Mutlak bir boşanma sebebidir: Şartları gerçekleştiğinde, hakim başka bir şart aramaksızın boşanmaya karar verebilir.
- Kusura dayalı bir boşanma sebebidir: Terk eden eşin kusurlu olması gerekir.
Dikkat! Terk sebebine dayanarak boşanma davası açabilmek oldukça sıkı şartlara bağlıdır. Sadece eşin evi terk etmiş olması yeterli değildir; bunun yanında terkin belirli bir süre devam etmesi, haklı bir sebebe dayanmaması ve usulüne uygun bir ihtar çekilmiş olması gibi koşulların da gerçekleşmesi gerekir.
Terk Sebebiyle Boşanmanın Maddi Hukuk Açısından Koşulları
Terk Türleri
Terk iki şekilde gerçekleşebilir:
1. Gerçek Terk
Gerçek terk, eşlerden birinin kendi iradesi ile ve hukuka aykırı şekilde ortak yaşamdan ayrılmasıdır. Burada önemli olan, sadece fiziksel olarak ortak konuttan ayrılmak değil, aynı zamanda evlilik birliğinin yükümlülüklerinden kaçma amacıyla ayrılmaktır.
Unutmayın ki, eşlerin ortak konutta birlikte kalmalarına rağmen, birlikte yatmamaları, birlikte yemek yememeleri gibi durumlar terk olarak kabul edilmez. Ortak konutta devam eden birliktelik sırasında eşlerin ilişkisi ne kadar kötü olursa olsun, ortak yaşam sona ermiş sayılmaz.
2. Zorunlu (Hükmi) Terk
TMK m.164/1’e göre, eşlerden birinin diğer eşi ortak konutu terk etmeye zorlaması, ortak konuttan kovması veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta gelmesine engel olması halinde, bu eylemleri gerçekleştiren eş de terk etmiş sayılır.
Önemli! Terk sebebine dayanarak boşanma davası sadece terk edilen eş tarafından açılabilir. Kusurlu olan eş, kusursuz veya daha az kusurlu olan eşe karşı terk sebebiyle boşanma davası açamaz.
Gerçek Terk ve Zorunlu Terk arasındaki temel farkları aşağıdaki tabloda özetleyebiliriz:
Gerçek Terk | Zorunlu (Hükmi) Terk |
---|---|
Eşin kendi iradesi ile ortak konutu fiziken terk etmesidir | Eş fiziken terk etmemiş olsa bile hukuken terk etmiş sayılır |
Terk eden eş kendi kararıyla evi terk eder | Diğer eş tarafından eve dönmeye zorlanır veya eve dönmesi engellenir |
Evlilik birliğinin yükümlülüklerinden kaçma amacı açıkça vardır | Terk eylemi zorlama sonucu gerçekleşir, kusur karşı taraftadır |
Terk edilen eş, terk eden eş aleyhine dava açabilir | Zorunlu terke neden olan eş aleyhine dava açılabilir |
Ortak konutta yaşayan taraf terke uğrayan taraftır | Ortak konutta yaşamaya devam eden taraf aslında terk eden sayılabilir |
İspatı genellikle daha kolaydır | İspatı daha zordur, davalının davranışlarının ispatı gerekir |
Örnek: Eşin, eşyalarını toplayıp evi terk etmesi | Örnek: Eşin, diğer eşi şiddet uygulayarak evden kovması |
Ortak Yaşama Son Vermenin Serbest İrade ile Gerçekleşmesi
Terk sebebiyle boşanma davası açılabilmesi için terkin manevi unsuru da önemlidir. Terk eden eşin, ortak yaşama son verme kastı ve niyeti olmalıdır. Hangi durumların terk sayıldığı ve hangilerinin sayılmadığını daha net görebilmek için aşağıdaki tabloyu inceleyebilirsiniz:
Terk Sayılan ve Sayılmayan Durumlar
Terk Sayılan Durumlar | Terk Sayılmayan Durumlar |
---|---|
Evlilik birliğinin yükümlülüklerinden kurtulmak için ortak konuttan ayrılma | Askerlik görevi nedeniyle ortak konuttan ayrılma |
Haklı bir sebep olmaksızın en az altı ay süreyle ortak konuta dönmeme | Eğitim amacıyla (öğrenim için) ortak konuttan ayrılma |
Eşlerden birinin diğerini ortak konuttan kovması | Hastalık nedeniyle tedavi amaçlı ayrılma |
Haklı bir sebep olmaksızın eşin ortak konuta gelmesine engel olma | İş seyahati sebebiyle geçici süreyle ayrılma |
Geri dönme niyeti olmaksızın ortak konutu terk etme | Cezaevinde bulunma sebebiyle ayrı kalma |
İhtara rağmen haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmeme | Eşlerin anlaşarak ayrı yaşamaya karar vermesi |
Ortak yaşama son verme niyetiyle ayrılma | Yargılama sürecinde mahkemece verilen ayrı yaşama kararı |
Öğrenimi bittikten sonra geri dönmeme | Eşin kişilik haklarının, ekonomik güvenliğinin veya huzurunun tehlikede olması |
Peki ya ayrılma anında ortak yaşama son verme kastı yoksa? Daha sonra bu kasıt oluşabilir. Örneğin, eğitim için yurtdışına giden bir eş, daha sonra ortak yaşama dönmeyeceğini bildirirse veya öğrenimi bittiği halde, hiçbir bildirimde bulunmaksızın ortak yaşama dönmezse terk etmiş sayılır.
Terkin Belirli Bir Süre Devam Etmesi
Bir eş, evlilik birliğinden doğan sorumluluklarından kurtulmak amacıyla ortak konuttan ayrılarak diğer eşi terk ederse, terk edilen taraf boşanma davasını hemen açamaz. Terkin en az altı ay sürmüş ve halen devam ediyor olması gerekir.
Not: 743 sayılı eski Medeni Kanun’da bu süre üç ay iken, 4721 sayılı yeni Medeni Kanun’da altı aya çıkarılmıştır. Bu değişiklik, terk eden eşe düşünmek için daha fazla zaman tanınması amacını taşımaktadır.
Dikkat edilmesi gereken husus: Ayrılık süresinin kesilmesi için eşlerin yeniden bir araya gelmeleri ve ortak konutta hayatlarına devam etmeleri gerekir. Birkaç günlük beraberlikler veya çocukları görmek için yapılan ziyaretler gibi durumlarda süre kesilmez.
Haklı Bir Sebebin Bulunmaması
Terk sebebiyle boşanma davası açılabilmesi için terk eden eşin haklı bir sebebi bulunmamalıdır. Haklı bir sebebin bulunması halinde, ortak konutu bırakıp gitmiş veya ortak konuta geri dönmemiş eş aleyhine boşanma davası açılamaz.
Hangi durumlarda terkin haklı olduğunu sayacak olursak:
1. Her İki Tarafın Ortak Arzusu
Ortak yaşamın tek taraflı olarak değil, her iki tarafın arzusu ile sona erdirilmesi halinde terk yoktur.
2. Mahkemece Verilen Bir Ayrılık Kararının Bulunması
TMK’nun 170. ve 171. maddeleri gereğince mahkemece verilen ayrılık kararı ile evlilik devam etmekte fakat ortak yaşam kısa süreliğine tatil edilmektedir. Bu durumda birbirinden ayrı yaşayan eşler açısından terk söz konusu olmaz.
3. Boşanma ve Ayrılık Davalarının Sürüyor Olması
Boşanma ve ayrılık davaları süresince eşlerin ayrı yaşamaya hakları vardır. Bu hak eşlere iyi niyet kuralları çerçevesinde ve davanın süresi ile sınırlı olmak koşuluyla tanınmıştır.
4. Evlenmenin Butlanı Davalarının Sürüyor Olması
Hakkında evlenmenin butlanı davası açılan eşin, boşanma ve ayrılık davalarında eşlere tanınan ayrı yaşama hakkına sahip olduğu kıyas yolu ile kabul edilmektedir.
5. Eşin Kişiliği, Ekonomik Güvenliği veya Ailenin Huzurunun Tehlikeye Düşmesi
TMK m.197/1 hükmüne göre eşlerden birinin ortak hayatın devam etmesi sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya huzuru ciddi biçimde tehlikeye düşüyor ise, tehlike devam ettiği sürece ayrı yaşama hakları vardır.
6. Tedbir Nafakası Alınıyor Olması
TMK m.197/2’ye göre, daha önce de değindiğimiz üzere, birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa aile mahkemesi hakimi eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya ilişkin önlemleri alır. Tedbir nafakası aldığı süre içerisinde eşin ortak konuttan ayrı yaşaması haklı sebep oluşturur.
7. Bağımsız Bir Konutun Olmaması
Eve dön çağrısı yapılan ortak konutun bağımsız bir konut olmaması durumunda eşin eve dönmemesi veya evi terk etmesi haklı sebep olarak kabul edilir. Ortak konutta eşler ve müşterek çocuklar dışında başka kişilerin sürekli oturması halinde bu konutun bağımsız olduğundan söz edilemez.
8. Konutun Ailenin İhtiyaçlarına Uygun Olmaması
Eve dön çağrısı yapılan ortak konutun, ailenin ihtiyaçlarına ve sosyal durumuna uygun, güvenli, sağlıklı ve oturmaya elverişli olması şarttır. Evi terk eden eşin, bu özellikleri taşımayan ortak konutu terk etmesi, haklı sebebe dayanmaktadır.
Terk Sebebiyle Boşanmanın Usul Hukuku Yönünden Koşulları
İhtar Şartı
İhtarın Hukuki Niteliği ve Amacı
Terk sebebiyle boşanma davası açabilmek için maddi koşulların yanında usul hukukunu ilgilendiren ihtar şartının da gerçekleşmiş olması gerekir. İhtar, haklı sebebi olmaksızın evi terk eden ve evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri gerçekleştirmeme amacıyla eve dönmeyen eşe yapılan son bir eve dön çağrısıdır.
İhtarın amacı, terkin sonuçlarını terk eden eşe son olarak bir kez daha bildirmek ve bu sonuçları düşünmesini sağlamaktır. İhtar, terk nedenine dayalı olarak boşanma yoluna başvurulabilmesi için önkoşuldur.
Önemli Değişiklik! Eve dön çağrısını gönderme yetkisi, 31.03.2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle, hakimlerin yanı sıra noterlere de verilmiştir.
İhtar Talebinde Bulunmanın Koşulları
İhtar talebinde bulunabilmek için bazı koşulların gerçekleşmesi gerekir:
- İhtarın Gerçek İradeyi Yansıtması (Dürüstlük): Hakim veya noterden ihtar talebinde bulunan eşin gerçekten evliliğini kurtarma amacı içinde olması ve evlilik birliğinin devam etmesi için samimi duygularla eşine eve dönmesi çağrısında bulunması gerekir.
- Süre Koşulu: Eşlerden birinin haklı bir sebebe dayanmaksızın ve evlilik birliğinden kaynaklanan sorunluluklarını yerine getirmemek maksadıyla, en az dört ay süreyle ortak konutu terk etmiş olması halinde terk edilen eş, ihtar talebinde bulunabilir.
- Bağımsız Konut Koşulu: Bağımsız konut, evlilik birliğinin devamı için olmazsa olmaz unsurlardan birisidir. İhtarın amacı terk eden eşi eve davet etmek olduğuna göre, davet edilen konutun bağımsız olması gerekir.
İhtarın İçeriği ve Unsurları
İhtarın içeriğinde şu unsurlar bulunmalıdır:
1. Adres Gösterme Zorunluluğu
Terk sebebiyle boşanma davası açılmadan önce gönderilen ihtar kararında, geri dön çağrısı yapılan eşin davet edildiği konutun açık ve anlaşılır adres bilgisine yer verilmelidir.
Pratik Bilgi: İhtar kararında adresin yazılmamış olmasına rağmen, davacının oturduğu adres maruf yerlerden olup herkes tarafından bilinen ve bulunması olanaklı ise, adresin yokluğu bir eksiklik olarak kabul edilmeyebilir.
2. Anahtar Yeri Bildirme
Davette bulunan eşin, terk eden eşin dönüşünü kolaylaştırmak için ortak konutun anahtarının yerini ihtarda göstermesi gerekir. Terk eden eş, eve döndüğünde kilit değiştirilmişse veya anahtarı yoksa eve girememe riski olabilir.
3. Yol Parası ve Konaklama Masrafı Gönderme
İhtar gönderen eş, terk eden eşin ve varsa yanındaki çocukların ortak konuta dönebilmesi için gerekli yol masrafını ve eve kabul edilmemesi halinde konaklama masrafını karşılayacak miktarda parayı göndermelidir.
İhtar konusunda masraf değerlendirmesi: Her durum için farklıdır. İhtar eden eşin geliri yoksa, yol masrafını göndermek zorunda değildir. İhtar eden eşin geliri var, terk eden eşin geliri yoksa tüm yol masrafını ihtar eden eş karşılar. Her iki tarafın da işi ve geliri varsa, yol masraflarının yarısını ihtar eden eş göndermelidir.
4. İki Ay İçinde Dönülmemesi Halinde Doğacak Sonuçların Belirtilmesi
İhtar içeriğinde, terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi halinde aleyhine boşanma davası açılacağı açıkça belirtilmelidir.
Kesin Süre! TMK’nun 164. maddesine göre terk sebebiyle boşanma davası açmaya hakkı olan eşin talebi ile eve dön çağrısı yapılan eşe iki ay süre verilir. Bu süre kesin olup, hakim tarafından değiştirilemez.
İhtarın Şekli ve Tebliğ Usulü
İhtar talebi, bir dilekçe ile yazılı olarak yapılır. Sözlü talepler geçerli değildir. Yazılı olarak yapılan ihtar taleplerinde, dilekçeye ek olarak nüfus ve evlilik kayıtları da mahkemeye veya notere sunulur.
Hakim veya noter ihtarı, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 1. maddesi gereğince PTT vasıtasıyla terk eden eşin bizzat kendisine yapmalıdır. Bu tebligatın vekile yapılması geçerli olmaz.
Peki ya terk eden eşe ulaşılamazsa? Terk eden eşin adresinin bilinmemesi veya bilinen adreslerde bulunamaması halinde, Tebligat Kanunu 28. maddesi gereğince son çare olarak ilanen tebligat yoluna başvurulur.
İhtarın Sonuçları
İhtarın terk nedenine dayalı olarak açılan boşanma davasında geçerli olması için eve dön çağrısının samimi olması gerekir. İhtarın boşanmanın bir koşulu değil, evliliği sürdürmek için son bir düşünme ve uyarı aracı olduğu dikkate alınmalıdır.
İhtar döneminde aşağıdaki durumlarda ihtarın samimi olmadığı kabul edilir:
- İhtar gönderen eşin başkası ile ilişkisinin bulunması
- İhtar döneminde şiddet uygulanması
- İhtar döneminde tehditlerde bulunulması
- İhtar döneminde eve dönen eşin eve alınmaması
- İhtar döneminde, ihtar gönderen eşin, ihtar gönderilen eşi istemediğini açıklaması
Unutmayın! Terk nedenine dayanarak açılan boşanma davasında, ihtar süresi içerisinde davalının ihtara uymamasına ilişkin haklı sebepler var olabilir. Bu haklı sebepler kanıtlandığı takdirde terk nedenine dayalı boşanma davası reddedilmelidir.
Terk Sebebiyle Boşanma Davası
Davaya Yetkili ve Görevli Mahkeme
Terk sebebiyle boşanma davalarında görevli mahkeme, aile mahkemeleridir. 09.01.2003 tarih ve 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun ile aile mahkemeleri, aile hukukundan doğan dava ve işlere bakmakla görevlendirilmiştir.
İspat Yükü ve Deliller
Terk sebebiyle boşanma davasında ispat yükü:
- Terkin gerçekleştiğinin ispatı: Davacı (terk edilen) eşe aittir.
- Terkin haklı bir sebebe dayandığının ispatı: Davalı (terk eden) eşe aittir.
Terk sebebiyle boşanma davalarında tanık beyanları, yazışmalar, tutanaklar, ihtar belgesi gibi her türlü delil kullanılabilir.
Yargılama Usulü
Yargılama sırasında hakim, öncelikle:
- İhtarın usulüne uygun yapılıp yapılmadığını
- Terkin gerçekleşip gerçekleşmediğini
- Terkin haklı bir sebebe dayanıp dayanmadığını
- İhtarın samimi olup olmadığını
araştırır. Bu koşullar sağlanıyorsa, boşanmaya karar verir.
Terk Sebebiyle Boşanmanın Sonuçları
Terk sebebiyle boşanma kararı verildiğinde, diğer boşanma davalarında olduğu gibi:
- Maddi ve manevi tazminat talep edilebilir.
- Nafaka (yoksulluk nafakası, iştirak nafakası) talep edilebilir.
- Velayet ve çocuklarla kişisel ilişki düzenlenir.
- Mal rejimi tasfiye edilir.
Sonuç ve Değerlendirme
Terk sebebiyle boşanma, Türk Medeni Kanunu’nda özel olarak düzenlenmiş, mutlak ve kusura dayalı bir boşanma sebebidir. Ancak bu sebebe dayanarak boşanabilmek için sıkı şartların gerçekleşmesi gerekmektedir.
Terkin gerçekleşmesi, terkin haklı bir sebebe dayanmaması, terkin belirli bir süre devam etmesi ve usulüne uygun ihtar çekilmesi, terk sebebiyle boşanmanın temel koşullarıdır.
Özellikle ihtar koşulunun gerçekleşmesi, terk sebebiyle boşanma davası açılabilmesi için olmazsa olmaz bir şarttır. İhtarın içeriği, şekli ve usulü kanunda ve Yargıtay içtihatlarında ayrıntılı olarak belirlenmiştir.
Terk sebebiyle boşanma davası açmak isteyen eşlerin, yukarıda belirtilen koşulları dikkatle incelemeleri ve özellikle ihtar konusunda bir hukuk uzmanından destek almaları tavsiye edilir. Çünkü usulüne uygun olmayan bir ihtar, boşanma davasının reddine neden olabilir.
Sonuç olarak, terk sebebiyle boşanma, diğer boşanma sebeplerine göre daha karmaşık bir prosedür gerektirse de, haklı durumlarda eşlere boşanma imkanı tanıyan önemli bir hukuki yoldur.
Soylu Hukuk Bürosu
Soylu Hukuk Bürosu olarak, aile hukuku alanında uzmanlaşmış ekibimizle boşanma davaları konusunda danışanlarımıza profesyonel hizmet sunmaktayız.
Terk sebebiyle boşanma gibi karmaşık hukuki süreçlerde sizlere yol gösteriyor, her aşamada yanınızda duruyoruz. Müvekkillerimizin haklarını korumak ve en uygun hukuki çözümleri üretmek önceliğimizdir. Hukuki sorunlarınızda dürüst, şeffaf ve etik değerlere bağlı bir danışmanlık için Soylu Hukuk Bürosu’nu tercih edebilirsiniz.
Bu konuda daha fazla yardım veya danışmanlık için bizimle iletişime geçebilirsiniz.