Türk Ceza Hukukunda Taksirle Yaralama Suçu ve Cezası
Türk Ceza Hukukunda Taksirle Yaralama Suçu ve Cezası
Günlük hayatımızda trafik kazalarından iş yerlerindeki dikkatsizliklere kadar pek çok durumda karşılaşabildiğimiz taksirle yaralama suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 89. maddesinde düzenlenen önemli bir suç tipidir. Bu suç, kasten yaralama suçundan temel bir farkla ayrılır: Fail yaralama sonucunu istemez, ancak göstermesi gereken dikkat ve özeni göstermediği için bu netice meydana gelir.
Taksirle Yaralama Suçunun Temel Özellikleri
Taksirle yaralama, bir kimsenin vücuduna acı verilmesi, sağlığının veya algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan taksirli bir eylem olarak tanımlanabilir. Kasten yaralama suçundan farklı olarak, failde yaralama neticesine yönelik doğrudan veya olası kast bulunmamaktadır.
Türk Ceza Kanunu’nun 89. maddesinin birinci fıkrasına göre, taksirle başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır. Bu temel düzenleme, suçun en hafif şeklini oluşturmaktadır.
Suçun Oluşması İçin Aranan Şartlar
Taksirle yaralama suçunun oluşabilmesi için belirli koşulların bir arada bulunması gerekmektedir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun yerleşik içtihatlarında belirtildiği üzere, taksirli suçlarda aranması gereken temel unsurlar şunlardır:
- Fiilin taksirle işlenebilen bir suç olması
- Hareketin iradi olması
- Sonucun istenmemesi
- Hareket ile sonuç arasında nedensellik bağının bulunması
- Sonucun öngörülebilir olmasına rağmen öngörülmemiş olması
Bu şartlar, suçun varlığının tespitinde büyük önem taşımaktadır. Özellikle nedensellik bağı, failin eyleminin yaralanma neticesini doğrudan meydana getirip getirmediğinin belirlenmesi açısından kritik bir unsurdur.
Basit Taksir ve Bilinçli Taksir Ayrımı
Taksir, iki farklı şekilde ortaya çıkabilir. Basit taksir, failin dikkatsizce hareket ederek mağdurun yaralanmasına sebep olması durumudur. Bilinçli taksir ise, failin gerçekleştireceği fiille olumsuz bir sonucun ortaya çıkacağını öngörmesine rağmen buna rağmen önlem almaması halidir.
Uygulamada en sık karşılaşılan bilinçli taksir örneği, alkollü araç kullanma sonucu meydana gelen kazalardır. Alkollü araç kullanan kişi, alkolün araç kullanma yeteneğini ve reflekslerini olumsuz etkileyeceğini bilir, ancak “bir şey olmaz” düşüncesiyle yine de araç kullanır ve bir kişinin yaralanmasına neden olur. Bu durumda bilinçli taksirle yaralama söz konusu olup, ceza daha ağırdır.
Taksirle Yaralama Suçunun Nitelikli Halleri
Kanun koyucu, yaralanmanın ağırlığına ve sonuçlarına göre suçun cezasını artıran düzenlemeler getirmiştir. TCK 89/2 ve 89/3 maddeleri, bu nitelikli halleri düzenlemektedir.
Yarı Oranında Ceza Artırımı Gerektiren Haller (TCK 89/2)
Taksirle yaralama fiili, mağdurun aşağıdaki durumlardan birine neden olmuşsa, temel ceza yarısı oranında artırılır:
- Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına
- Vücudunda kemik kırılmasına
- Konuşmasında sürekli zorluğa
- Yüzünde sabit ize
- Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma
- Gebe bir kadının çocuğunun vaktinden önce doğmasına
Bu hallerde fail, 4,5 aydan 1,5 yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır. Vücutta kemik kırılması gibi yaygın görülen durumlarda bile bu ağırlaştırıcı neden uygulanmaktadır.
Bir Kat Ceza Artırımı Gerektiren Haller (TCK 89/3)
Daha ağır neticelerin meydana gelmesi halinde, ceza bir kat artırılır. Bu haller şunlardır:
- İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine
- Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine
- Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına
- Yüzünün sürekli değişikliğine
- Gebe bir kadının çocuğunun düşmesine
Bu durumda sanığa, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası veya adli para cezası verilir. İşlev kaybı ile işlev zayıflaması arasındaki fark, bu ayrımda belirleyici olmaktadır.
Birden Fazla Kişinin Yaralanması Hali
TCK 89/4’e göre, fiilin birden fazla kişinin yaralanmasına neden olması halinde, altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Bu halde faile adli para cezası verilmesi öngörülmemiştir. Örneğin, trafik kazasında birden fazla kişinin yaralanması durumunda bu hüküm uygulama alanı bulur.
Şikayet, Uzlaşma ve Zamanaşımı
Taksirle yaralama suçunun takibi şikayete bağlıdır. Bu, suçun mağduru veya yakınlarının şikayetçi olmaması halinde soruşturma başlatılamayacağı anlamına gelir. Şikayet süresi, suçun işlenmesinden ve failin öğrenilmesinden itibaren 6 aydır.
Ancak önemli bir istisna bulunmaktadır: Bilinçli taksirle yaralama suçu işlenmesi halinde, sadece TCK 89/1’deki basit hal şikayete tabidir. Nitelikli hallerin (TCK 89/2-3-4) bilinçli taksirle işlenmesi durumunda şikayet aranmaz, Cumhuriyet savcılığı tarafından resen soruşturma başlatılır.
Taksirle yaralama suçu aynı zamanda uzlaşma kapsamındaki suçlardandır. Cumhuriyet savcısı veya onun talimatıyla adli kolluk görevlileri, şüpheli ile mağdura uzlaşma teklifinde bulunur. Taraflar uzlaşırsa, kamu davası açılmaz veya açılmış dava düşürülür.
Zamanaşımı süresi 8 yıldır. Belirli koşulların varlığı halinde bu süre 12 yıla kadar uzayabilir.
Cezada İndirim ve Erteleme İmkanları
Mahkeme tarafından hükmedilen ceza, belirli şartların varlığı halinde çeşitli hukuki kurumlar aracılığıyla hafifletilebilir veya infazı ertelenebilir.
Erteleme: Hükmedilen hapis cezasının 2 yıl veya daha az olması ve diğer kanuni şartların sağlanması halinde, cezanın infazının ertelenmesine karar verilebilir. Bu durumda, belirli bir denetim süresi içerisinde kasıtlı yeni bir suç işlenmemesi ve yükümlülüklere uygun davranılması halinde ceza infaz edilmez.
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB): Sanık hakkında hükmolunan cezanın 2 yıl veya daha az olması halinde, mahkeme HAGB kararı verebilir. Denetim süresi boyunca yeni suç işlenmemesi durumunda, hüküm ortadan kalkar ve dava düşer.
Adli Para Cezasına Çevirme: TCK 89/1’de hapis cezası ile adli para cezası seçenek olarak öngörüldüğünden, mahkeme doğrudan adli para cezasına hükmedebilir. Ancak hapis cezasına hükmedilmişse, bu ceza artık adli para cezasına çevrilemez.
Sonuç
Taksirle yaralama suçu, günlük hayatta sıkça karşılaşılan bir suç tipidir. Dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışların ciddi hukuki sonuçlar doğurabileceği unutulmamalıdır. Suçun basit halinden nitelikli hallerine kadar geniş bir yelpazede düzenlenen bu suç tipi, yaralanmanın ağırlığına göre farklı cezalar öngörmektedir. Uzlaşma ve şikayet kurumlarının varlığı, tarafların anlaşarak sorunu çözmelerine imkan tanırken, bilinçli taksir halinde daha ağır yaptırımlar öngörülmüştür. Taksirle yaralama suçu ile ilgili bir durumla karşılaşıldığında, mutlaka alanında uzman bir ceza avukatından profesyonel hukuki destek alınması önerilmektedir.
Bu konuda daha fazla yardım veya danışmanlık için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
