Bize Ulaşın +90 537 430 75 73

sosyal inceleme raporu

Boşanma Davasında Sosyal İnceleme Raporu

SOSYAL İNCELEME RAPORU 

Uygulamada kısaca (SİR) olarak bilinen sosyal inceleme raporu aile mahkemesi hakimi tarafından yapılan bir incelemedir. Hakim bu incelemeyi velayet hususunda yapar. Hakim boşanma talep eden eşlerin ortak çocuklarının geçici veya kesin velayetinin hangi eşe verileceğin, bu rapor üzerinden incelemektedir. Bu yazımızda boşanma davasında sosyal inceleme raporu hakkında bilgi vereceğiz.

Anlaşmalı boşanma davalarında eşler velayet hakkında ortak karar aldıklarından ortada çekişme bulunmaz. Dolayısıyla hakimin inceleme yapmasına gerek kalmaz. Ancak çekişmeli boşanma davalarında taraflar velayet hususunda anlaşamadıklarında hakimin çocuğun velayetini taraflardan birine verebilmesi için gerekli araştırmaları yapması gerekir. Sosyal inceleme raporlarının önemi buradadır. Müşterek çocukların velayeti hususunda anlaşmazlık halinde sosyal inceleme raporu alınabilir.

Sosyal inceleme raporları müşterek çocukların üstün yararına hizmet eden bir araçtır. Çocuğun üstün menfaati uyarınca hangi eşte kalmasının daha isabetli olduğu bu raporlar ile daha sağlıklı bir şekilde tespit edilebilir. Çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişiminin, geleceğinin en iyi şekilde şekillenebilmesi için sosyal inceleme raporları oldukça önem arz etmektedir.

SOSYAL İNCELEME RAPORU NASIL HAZIRLANIR ?

Sosyal inceleme raporunu düzenlemeye yetkili kişi gerekli incelemeleri ve araştırmaları yapacaktır. Bu bağlamda özellikle bu kişi söz konusu çocukla görüşmekte serbesttir. Bu görüşmeler raporu düzenleyen görevlisinin isteği doğrultusunda ve yeterli sayıda yapılacaktır. Görevli sosyal inceleme raporu hazırlarken çocuğun gelişim aşamalarını inceleyecektir. Özellikle çocuğun fiziksel ve duygusal durumu hakkında araştırmalar yapacaktır. Somut davanın çocuğun kişisel durumuna nasıl etki edeceği raporda ele alınacaktır. Özellikle çocuğun olgunluk düzeyi, varsa özürlülük durumu, bedensel sağlığı ve psikolojik sağlığı üzerinde durulacaktır.

SOSYAL İNCELEME RAPORUNU KİM HAZIRLAR ?

Boşanma davasında yapılan sosyal inceleme raporu pedagoglar tarafından hazırlanmaktadır. Hukukumuzda Adalet Bakanlığı tarafından her aile mahkemesine en az 1 tane psikolojik danışmanlık ve rehberlik, psikoloji ve sosyal hizmet alanlarından mezun sosyal çalışma görevlisi atanmaktadır. Bu kimseler genellikle çocuk ve aile sorunları hususunda kıdemli kişilerdir. Sosyal inceleme raporu ise çocuk gelişimi hakkında bilgili çalışma görevlileri tarafından hazırlanacaktır.

SOSYAL İNCELEME RAPORU NASIL TALEP EDİLİR ?

Sosyal inceleme raporu boşanma davası açıldıktan sonra istenebilen bir rapordur. Boşanma davası açtıktan sonra davanıza bakan aile hakimi bu raporu derhal kendiliğinden isteyebilir. Bunun için ise öncelikle somut davada velayete ilişkin çekişme olmalıdır. bu durumda hakim, durumu görevli kişilere iletir. Durumu öğrenen uzmanlar davacı ve davalı kişilerle iletişime geçecektir. Daha sonra görevli kişiler belirtilen tarihte çocuklar ile görüşmeye başlayacaklardır. Bu görüşmeler görevlinin talebi doğrultusunda artabilir. İnceleme sonucunda ise söz konusu rapor mahkemeye iletilecektir.

RAPORDA TARAFLAR HAKKINDA YER ALAN HUSUSLAR

Sosyal inceleme raporu hazırlanırken çocuğun durumu ön planda tutulur. Bunun yanı sıra uzmanlar velayet talep eden eşlerin durumları ile ilgili de araştırma yapmakla mükelleftir. Taraflar ile ilgili yapılan araştırmada değinilmesi gereken bazı hususlar vardır. Bunlar;

1. Tarafların kişilik özellikleri

2. Tarafların maddi durumları

3. Tarafların öğrenim seviyeleri

4. Tarafların sosyal durumları

5. Tarafların sağlık durumları

6. Tarafların sabıka durumları

7. Tarafların yaşadıkları konutun vaziyeti

8. Tarafların varsa kötü alışkanlıkları

Bu hususlara raporda yer verilmemesi halinde rapora itiraz edebilirsiniz.

SOSYAL İNCELEME RAPORUNA İTİRAZ

Görevli hazırladığı raporu mahkemeye sunacak ve bu rapor aynı zamanda ebeveynlere de tebliğ edilecektir. Düzenlenen sosyal inceleme raporuna itiraz etmek mümkündür. Rapora itiraz için öncelikle raporun size tebliğ edilmesi gerekir. Tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde bu rapora itiraz edebilirsiniz. İtirazda 2 farklı talepte bulunabilirsiniz. Bunlar;

1. Yeniden rapor düzenlenmesini talep

2. Mahkemenin rapora bağlı kalmaksızın karar vermesini talep

Hak kaybına uğramamak için itiraz aşamalarını Boşanma Avukatı ile tamamlamanız daha sağlıklı olacaktır.

RAPORDA HANGİ HUSUSLARA İTİRAZ EDİLEBİLİR ?

Yukarıda belirttiğimiz üzere, boşanma davasında sosyal inceleme raporuna itiraz etmek hukuken mümkündür. İtiraz ile ya yeniden rapor düzenlenmesini ya da mahkemenin düzenlenmiş raporu hükme esas almaması talep edilir. Raporda itiraz edebileceğiniz hususlar ise;

– Raporda çelişkiler olması

– Raporun yeterli gözlem veya araştırma yapılmaksızın hazırlanması

– Raporda her iki tarafında beyanına yer verilmemesi

– Raporda her iki tarafın maddi durumuna ilişkin bilgiye yer verilmemesi

– Raporun gerekçeli olarak kanaate yer vermemesi

Bu hallerin varlığında sosyal inceleme raporuna itiraz edebilirsiniz.

SIKÇA SORULAN SORULAR

1.  Sosyal inceleme raporu ücretli mi ?

Evet, SİR ücretlidir. Ücretin ödenmesiyle görevliler inceleme ve araştırmalara başlarlar.

 

2. Raporu hazırlarken bir tarafın beyanı alınmamışsa ne olur ?

SİR hazırlanırken her iki tarafın beyanı ve görüşleri alınmalıdır. Aksi takdirde rapora itiraz edilebilir.

 

3. Hakim sosyal inceleme raporu ile bağlı mıdır ?

Hayır, SİR hükme esas alınabilir ancak zorunlu değildir. Hakim SİR aksine farklı bir hüküm kurabilir.

 

4. Sosyal inceleme raporu sadece boşanma davası hakimi tarafından mı yaptırılır ?

Hayır, Çocuk Koruma Kanunu madde 45 uyarınca çocuklar hakkında mahkemeler, çocuk hâkimleri veya Cumhuriyet savcılarınca gerektiğinde SİR talep edebilir.

YARGITAY KARARLARINDAN ÖRNEK ALINTILAR

“Mahkemece yargılama boyunca üç kere sosyal inceleme raporu düzenlettirilmiş karara 10.03.2015 ve 15.04.2015 tarihli sosyal inceleme raporları esas alınarak, son alınan 02.07.2015 havale tarihli sosyal inceleme raporu beklenmeksizin hüküm kurulmuştur. Şu hale göre, mahkemece 02.07.2015 tarihli sosyal inceleme raporu da tüm dosya kapsamı ile değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, son alınan sosyal inceleme raporu beklenmeksizin eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.” 2. Hukuk Dairesi         2015/23708 E.  ,  2015/23355 K.

 

“Mahkemece; yaşı nedeniyle idrak çağında bulunan ortak çocuk 01.09.2008 doğumlu….’nin velayet konusunda görüşlerine başvurulmadan hüküm kurulmuştur. Bu bakımdan, ortak çocuğun bizzat hakim tarafından veya istinabe suretiyle; eğitim, kültür, yaşam olanakları bakımından nerede yaşamak istediği konusunda bilgilendirilerek, görüşlerinin kendisinden sorulması ve mahkemece alınan her iki sosyal inceleme raporunda farklı değerlendirmelerin bulunduğu da gözetilerek; psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı uzmanlarından yeni bir sosyal inceleme raporu alınması ile toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması…”2. Hukuk Dairesi         2018/5593 E.  ,  2018/13599 K.

 

“Somut olayda, mahkemece alınan, 17.05.2013 tarihli ilk uzman raporunda ortak çocuklarla görüşülmeksizin sadece her iki ebeveyn ile görüşülmek suretiyle velayete ilişkin rapor tanzim ettirilmiş, uzman tarafından işbu raporda çocuklarla da görüşülmesi gerektiği tavsiyesinde bulunularak, bir kanaatte bulunulmamış, daha sonra düzenlenen sosyal inceleme raporunda ise, bu sefer de, davacı ile görüşülmeksizin, sadece davalı anne, annenin yakınları ve çocuklar ile görüşülmüş ve yalnızca onların yaşadığı yer, sosyal ve pisikolojik durumları dikkate alınarak, davacı babanın, barınma, gelir, sosyal ve psikolojik durumuna yer verilmeyerek, tek taraflı olarak rapor düzenlettirilmiştir. Gerçekleşen bu durum karşısında, sosyal hizmet uzmanı tarafından velayete ilişkin düzenlenen her iki sosyal inceleme raporu da, bu haliyle hüküm tesisi için yeterli değildir.” 2. Hukuk Dairesi         2017/2302 E.  ,  2017/7666 K.

 

“Mahkemece, ortak çocuk 24.02.2010 doğumlu … ile yanında bulunduğu davacı babanın yaşam koşullarının incelenmesi bakımından alınan 10.03.2016 tarihli sosyal inceleme raporunda, babanın velayet görevini yerine getirebileceği ancak anne ile ilgili sosyal inceleme raporu alındıktan sonra velayet konusunda karar verilmesi gerektiği rapor edilmiş, mahkemece davalı anne bakımından sosyal inceleme raporu alınmaksızın “…tarafların ortak yaşamlarının sona ermesinden sonra çocuğun baba ile birlikte yaşadığı…” gerekçesiyle ortak çocuğun velayeti davacı babaya bırakılmıştır. Velayet düzenlemesi yapılırken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun “Üstün yararı”dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları; boşanmadaki kusurları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumlan gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde gözönünde tutulur. Velayet kamu düzenine ilişkin olup, re’sen araştırma ilkesi geçerlidir. Bu nedenle yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir.
Mahkemece, davalı annenin ortak çocukla ilişkisi ile barınma ve yaşama koşullarını da değerlendirir içerikte sosyal inceleme raporu alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirilip, ebeveynlerinden hangisi yanında kalmasının ortak çocuğun menfaatine olacağı tespit edilip, sonucuna göre velayet düzenlemesi konusunda karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli bulunmamıştır.” 2. Hukuk Dairesi         2016/19669 E.  ,  2018/7257 K.

 

Yazıyı paylaşın: