Bize Ulaşın +90 537 430 75 73

Boşanmada Kadının Hakları Nelerdir? *2024

Boşanmada Kadının Hakları

Giriş

Evlilik birliğini sonlandırma kararı, hem duygusal hem de yasal açıdan zorlayıcı bir süreçtir. Boşanma, her iki taraf için de maddi ve manevi maliyetler barındırır. Bu zorlu süreçte, kadınların yasal haklarını ve seçeneklerini bilmeleri oldukça önemlidir. Bu makalede, boşanma davası açmayı düşünen veya halihazırda boşanma aşamasında olan kadınlara rehberlik etmeyi amaçlıyoruz.

 

Mal Rejiminden ve Mal Paylaşımından Kaynaklanan Hakları

Mal Paylaşımı Nedir?

Mal paylaşımı, evlilik birliği sırasında edinilen malların boşanma halinde eşler arasında nasıl paylaşılacağını düzenleyen bir yasal işlemdir. Eşler, malvarlığı üzerinde eşit haklara sahiptir.

Mal Paylaşımı Nasıl Yapılır?

Mal paylaşımı, iki şekilde yapılabilir:

1. Anlaşmalı Boşanmada Mal Paylaşımı: Eşler mal paylaşımı konusunda anlaşabilirler. Bu anlaşma yazılı olarak yapılmalı ve noter tarafından tasdik edilmelidir.

2. Çekişmeli Boşanma Davalarında Mal Paylaşımı: Eşler mal paylaşımı konusunda anlaşamıyorsa, dava açarak mahkemeden karar almaları gerekir. Mahkeme, malvarlığını değerlendirerek ve çeşitli faktörleri göz önünde bulundurarak mal paylaşımı oranını belirler.

Kadının Hakları:

Eşit Pay Alma Hakkı: Kadın, evlilik birliği sırasında edinilen malların yarısına hak sahibidir.

Katkı Payı Alacağı Hakkı: Kadın, ev işleri, çocuk bakımı gibi katkılarda bulunarak aile bütçesine katkıda bulunmuşsa, katkı payı alacağı talep edebilir.

Değer Artışı Payı Alacağı Hakkı: Kadın, kocasının malvarlığının değer artmasına katkıda bulunmuşsa, değer artışı payı alacağı talep edebilir.

Kişisel Malları Koruma Hakkı: Kadının evlilik öncesi edinilmiş malları ve evlilik sırasında kendisine ait olan kişisel malları boşanmada paylaşıma konu olmaz.

Ziynet Eşyalarını Talep Hakkı: Ziynet eşyaları, mal rejiminde edinilmiş mal olarak kabul edilmez ve kadının düğünde takılan tüm ziynet eşyaları, kadının kişisel malıdır. Dolayısıyla, erkek eşin bu eşyalara herhangi bir hak talebi mümkün değildir. Sonuç olarak, boşanma davasında kadın, kendisine takılan tüm ziynet eşyalarını talep etme hakkına sahiptir.

Not: Mal paylaşımı davası, boşanma davasının kesinleşmesinden sonra 10 yıl içinde açılmalıdır.

Nafaka Hakkından Kaynaklanan Haklar

Nafaka, boşanma sonucunda maddi sıkıntıya düşen eşin geçimini ve barınmasını sağlamak amacıyla ödenen paradır. Bu bağlamda, kadının hakkı vardır korunması ve gereken desteğin sağlanması esastır.

Nafaka türleri şunlardır:

Tedbir Nafakası: Boşanma davası açıldıktan sonra, dava sonuçlanana kadar yoksulluğa düşme ihtimali olan eşe ödenen nafaka türüdür. Kadın, kusuru gözetilmeksizin tedbir nafakası hakkını kullanabilir.

Yoksulluk Nafakası: Boşanma kesinleştikten sonra, yoksulluğa düşen eşe ödenen nafaka türüdür. Yoksulluk nafakası alabilmek için, bazı şartların sağlanması gerekir. Bu şartlar şunlardır:

– Boşanma yüzünden yoksulluğa düşme
– Kusurun daha ağır olmaması
– Evlilik süresinin en az 3 yıl olması (çocuk varsa bu süre aranmaz)
– Ortak konutta yaşamamış olma (eğer nafaka alacak eş konutta yaşıyorsa, alacağı nafaka miktarı azalabilir)

Kadın, yoksulluk nafakası hakkını boşanma davasıyla veya dava sonuçlandıktan sonra 1 yıl içinde dava açarak kullanabilir.

Nafaka miktarı, hakim tarafından, her iki eşin mali durumları, evlilik süresi, ortak çocukların olup olmadığı gibi kriterler göz önünde bulundurularak belirlenir.

Boşanmada nafaka hakkı, sadece maddi bir destek değil, aynı zamanda kadının psikolojik olarak da rahatlamasına ve yeni bir hayata başlamasına yardımcı olan önemli bir haktır. Bu nedenle, nafakaya ilişkin yasal düzenlemelerin kadın lehine olması ve bu hakkın korunması büyük önem taşımaktadır.

 

Velayet ve Çocukla Kişisel İlişki Hakkı

Velayet Hakkı:

Türk Medeni Kanunu’na göre, velayet anne ve babaya müşterek olarak aittir. Ancak, boşanma halinde velayet, hakim tarafından, çocuğun üstün yararını gözeterek eşlerden birine verilir. Bu aşamada, çocuğun yaşı, sağlık durumu, kişilik özellikleri, anne ve babayla olan bağı, her iki ebeveynin de çocuğa bakma ve yetiştirme yeteneği ve koşulları gibi birçok faktör dikkate alınır.

Çocuğun kendi fikri de, hakim tarafından dinlenebilir ve değerlendirilebilir. Ancak, çocuğun fikri, tek başına belirleyici bir unsur değildir.

Kadın, boşanma davasında velayet hakkını talep edebilir ve bu hakkını savunabilir.

 

Hakimin velayeti anneye verme ihtimali, özellikle şu durumlarda artmaktadır:

– Anne, çocuğun temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek maddi imkanlara sahipse ve çocuğa uygun bir ortam sunabiliyorsa.
– Çocuk, anne ile daha güçlü bir bağ kurmuşsa ve anneden ayrılması psikolojisini olumsuz etkileyecekse.
– Babanın, çocuğa bakma ve yetiştirme konusunda yetersizliği veya ihmalkarlığı varsa.

Ancak, unutulmamalıdır ki, velayet kararı tek taraflı bir karar değildir. Her iki ebeveynin de velayet hakkı vardır ve bu hak eşit haklardır.

Velayet, çocuğun menfaatine en uygun şekilde düzenlenmelidir. Bu nedenle, eğer anne ve baba velayet konusunda anlaşabiliyorlarsa, bu durum hakim tarafından da dikkate alınır ve velayet müştereken anne ve babaya bırakılabilir.

Çocukla Kişisel İlişki Tesisi

Boşanma sonrasında velayet hakkı kendisine verilmeyen ebeveyn, çocuklarıyla düzenli olarak görüşme ve ilişki kurma hakkına sahiptir. Bu hak, çocuğun velayet hakkını elinde bulunduran ebeveynle olan bağını koruması ve anne ya da babadan mahrum kalmaması açısından oldukça önemlidir.

Çocukla kişisel ilişki, Türk Medeni Kanunu‘nun 337. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, hakim, çocuğun menfaatini gözeterek ve çocuğun kendi fikrini de dinleyerek anne ya da babaya belirli günlerde ve saatlerde çocukla görüşme imkanı tanır.

 

Boşanma Davasında Aile Konutunu Kullanmayı Talep Etme Hakkı

Kadının boşanma davası sürecinde, mahkemeden ortak konutun kendisine özgülenmesini talep etme hakkı bulunmaktadır. Bu talepte, ortak konutun malikinin erkek eş olması kadının talebini engellemez. Ayrıca, kadın eşin boşanmada kusurlu olması da ortak konutun kendisine özgülenmesine engel teşkil etmez.

 

Maddi ve Manevi Tazminat Hakkı

Maddi ve manevi tazminat, boşanma nedeniyle maddi veya manevi zarar gören eşe, diğer eş tarafından ödenen paradır. Bu bağlamda, kadının tazminat hakkı vardır ve bu hak korunmalıdır.

Maddi ve Manevi Tazminat Nedir?

Maddi tazminat: Boşanma nedeniyle maddi zarar gören eşe, diğer eş tarafından ödenen paradır. Bu tazminat, boşanma yüzünden yoksulluğa düşen veya maddi açıdan sıkıntıya giren eşin geçimini ve barınmasını sağlamak amacıyla ödenir.

Manevi tazminat: Boşanma nedeniyle kişilik hakları zedelenen eşe, diğer eş tarafından ödenen paradır. Bu tazminat, boşanma sırasında yaşanan hakaret, aldatma, şiddet gibi olaylar nedeniyle eşe yaşatılan manevi acıyı tazmin etmek amacıyla ödenir.

Tazminat Alabilmek İçin Gerekli Şartlar:

Kusur: Tazminat alabilmek için, tazminat talep eden eşin kusursuz veya daha az kusurlu olması gerekir. Eşit kusurlu eşler birbirlerinden tazminat alamazlar.
Zarar: Tazminat alabilmek için, boşanma nedeniyle maddi veya manevi bir zararın oluşması gerekir.
Nedensellik: Tazminat alabilmek için, zarar ile tazminat yükümlüsü olan eşin kusuru arasında nedensellik bağı olması gerekir.

Tazminat Miktarını Belirleyen Faktörler:

Eşlerin kusurları: Tazminat miktarı, eşlerin kusurlarının oranına göre belirlenir. Kusursuz veya daha az kusurlu eş, daha fazla tazminat alma hakkına sahiptir.

Boşanmadan önceki ve sonraki mali durumları: Tazminat miktarı, eşlerin boşanmadan önceki ve sonraki mali durumları göz önünde bulundurularak belirlenir.

Evlilik süresi: Tazminat miktarı, evlilik süresi de dikkate alınarak belirlenir. Uzun süreli evlilikler için daha yüksek tazminat miktarları belirlenebilir.

Ortak çocukların olup olmadığı: Ortak çocukların olup olmadığı da tazminat miktarını etkileyen bir faktördür.

Yıpranma payı: Evlilik süresince eşlerden birinin diğerine oranla daha fazla maddi veya manevi katkıda bulunması durumunda ortaya çıkar. Hakim bu durumu dengeleyerek uygun bir tazminata hükmeder.

Manevi tazminatta ise: Tazminat miktarı, yaşanan manevi acının boyutuna, olayın somutuna ve benzeri unsurlara göre hakim tarafından takdir edilir.

 

Adli Yardım ve Destek Hizmetlerinden Faydalanma Hakkı

Boşanma sürecinde kadınlar, yalnız olmadıklarını ve haklarını savunmak için birçok yasal yardım ve destek hizmetinden yararlanabileceklerini bilmelidirler.

Devlet Tarafından Sunulan Hizmetler

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı: Bakanlık, boşanma süreci boyunca kadınlara psikolojik danışmanlık ve rehberlik hizmeti sunmaktadır. Ayrıca, maddi desteğe ihtiyacı olan kadınlara maddi yardım da sağlanmaktadır.

Adli Yardım Hizmetleri: Maddi durumu yetersiz olan kadınlara, boşanma davası açmaları ve haklarını savunmaları için ücretsiz avukatlık hizmeti sunulmaktadır.

Kadın Konukevleri: Şiddet mağduru olan veya boşanma nedeniyle evden ayrılmak zorunda kalan kadınlar için geçici barınma imkanı sunan konukevleri bulunmaktadır.

Barolar ve Sivil Toplum Kuruluşları

Barolar ve sivil toplum kuruluşları da boşanma sürecinde kadınlara önemli destekler sunmaktadır. Bu kuruluşlar, yasal danışmanlık ve rehberlik hizmeti sunmanın yanı sıra, dava sürecinde psikolojik ve sosyal destek de sağlamaktadır.

Boşanmadan Sonra Soyadını Koruma Hakkı

Boşanmadan sonra kendi soyadını korumak isteyen kadın, boşanma davası açarken veya davanın herhangi bir aşamasında bunu talep edebilir. Mahkeme, kadının bu talebini değerlendirir ve gerekçeli bir kararla soyadının değişmesini veya değişmemesini kabul eder.

Sonuç

Boşanma sürecinde kadına sunulan hukuki ve psikolojik destek hizmetlerine erişim imkanlarının genişletilmesi ve bu hizmetlerden haberdar olunmasını sağlamak önemlidir. Bu hakların kullanılabilmesi için yasalara ve dava şartlarına uygun hareket etmek gerekir. Bu nedenle bir uzmandan destek almak faydalı olacaktır.

 

Bu konuda daha fazla yardım veya danışmanlık için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

 

Boşanmada Kadının Hakları

Yazıyı paylaşın: