Bize Ulaşın +90 537 430 75 73

Velayet Davası Nasıl Açılır? *2025 – Av. Ozan Soylu

Velayet davası, çocuğun geleceğini şekillendiren en önemli hukuki süreçlerden biridir. Bu süreç, sadece yasal bir prosedür değil, aynı zamanda çocuğun duygusal ve sosyal gelişimini doğrudan etkileyen kritik bir karardır. Bu rehberde, velayet davasının açılmasından sonuçlanmasına kadar tüm aşamaları, gerekli belgeleri ve dikkat edilmesi gereken hususları ele alacağız.

 

Velayet Davası Nedir ve Neden Açılır?

Günlük hayatta sıkça duyduğumuz “velayet davası” aslında çocukların bakımı ve geleceği için açılan özel bir dava türüdür. En basit tanımıyla velayet davası, çocuğun hangi ebeveynin yanında kalacağını, kimin bakımını üstleneceğini belirlemek için açılan hukuki bir süreçtir. Bu dava türü, özellikle boşanma sürecinde veya boşanma sonrasında ebeveynler arasında çocuğun bakımı konusunda anlaşmazlık çıktığında gündeme gelir.

Velayetin tek bir amacı vardır: çocuğun üstün yararını korumak. Mahkemeler bu davada, çocuğun eğitimi, sağlığı, duygusal gelişimi ve genel refahı için en uygun kararı vermeye çalışır. Örneğin, bir çocuğun okul hayatının kesintiye uğramaması veya alışık olduğu sosyal çevresinden kopmaması için belirli bir ebeveynin yanında kalması gerekebilir.

Peki kimler velayet davası açabilir? Öncelikle anne ve baba bu davayı açma hakkına sahiptir. Ancak bazı özel durumlarda, örneğin her iki ebeveynin de çocuğa bakamayacak durumda olması halinde, yakın akrabalar da velayet davası açabilir. Boşanma davası sırasında velayet konusu karara bağlanmış olsa bile, sonradan ortaya çıkan önemli değişiklikler nedeniyle velayet düzenlemesinin değiştirilmesi için yeniden dava açılabilir. Örneğin, velayeti elinde bulunduran ebeveynin başka bir ülkeye taşınması veya çocuğun bakımını ciddi şekilde ihmal etmesi gibi durumlarda diğer ebeveyn velayet davası açarak düzenlemenin değiştirilmesini talep edebilir.

 

 

Velayet Davası Açmadan Önce Hazırlık

Velayet davası açmadan önce yapılacak hazırlıklar, davanın sağlıklı ilerlemesi için büyük önem taşır. Bu hazırlık sürecinde öncelikle bazı temel belgeleri toplamanız gerekir. En başta çocuğun nüfus kayıt örneği, eğer boşanma gerçekleşmişse boşanma kararının bir örneği, çocuğun eğitim durumunu gösteren belgeler ve varsa çocuğun sağlık raporları gereklidir. Bunların yanında, eğer çocuğun sizinle yaşaması durumunda sağlayabileceğiniz imkanları gösterir belgeler (örneğin gelir belgesi, ev tapusu veya kira sözleşmesi gibi) de faydalı olacaktır.

Başvuru öncesinde dikkat edilmesi gereken en önemli husus, çocuğun mevcut durumunun ve ihtiyaçlarının iyi değerlendirilmesidir. Çocuğun okul durumu, arkadaş çevresi, sağlık ihtiyaçları ve duygusal bağları gibi faktörleri göz önünde bulundurmalısınız. Ayrıca, kendi yaşam koşullarınızın çocuğun bakımı için uygun olduğundan emin olmanız gerekir. Örneğin, çalışma saatlerinizin çocuğun bakımına engel olup olmayacağı veya yaşadığınız evin çocuk için uygun olup olmadığı gibi konuları değerlendirmelisiniz.

 

Dava Açma Süreci

Velayet davası açma süreci, dikkatli ve düzenli şekilde ilerlemesi gereken önemli bir hukuki yolculuktur. Bu sürecin ilk adımı, davanın nerede açılacağını belirlemektir. Velayet davaları, Aile Mahkemelerinde görülür. Eğer yaşadığınız yerde Aile Mahkemesi yoksa, bu davalar Asliye Hukuk Mahkemelerinde “Aile Mahkemesi sıfatıyla” görülür. Dava, çocuğun veya karşı tarafın oturduğu yerde açılabileceği gibi, sizin oturduğunuz yerde de açılabilir. Bu seçim imkanı, özellikle farklı şehirlerde yaşayan ebeveynler için önemli bir kolaylık sağlar.

Dava dilekçesi, bütün bu sürecin temel taşıdır. Bu dilekçede neden velayeti talep ettiğinizi açıkça ve detaylı şekilde anlatmanız gerekir. Dilekçede çocuğun mevcut durumu, sizin sunabileceğiniz imkanlar ve velayetin size verilmesinin çocuğun yararına olacağını gösteren tüm nedenleri belirtmelisiniz. Örneğin, çocuğun eğitimi için sağlayabileceğiniz olanaklar, yaşam koşullarınız, çocukla olan ilişkiniz gibi konuları açıklamalısınız. Ayrıca dilekçeye, iddialarınızı destekleyen tüm belgeleri de eklemelisiniz.

Velayet davası açarken bazı masrafları da göz önünde bulundurmanız gerekir. Bu masraflar başvuru harcı, peşin harç ve gider avansından oluşur. 2025 yılı için velayet davası maktu harca tabidir, yani davanın değerine göre değil, sabit bir miktar üzerinden harç alınır. Bunun yanında mahkeme sürecinde yapılacak tebligatlar, bilirkişi incelemeleri ve sosyal incelemeler için de ek masraflar ortaya çıkabilir. Bu masrafların miktarı her yıl yeniden belirlenir. Ekonomik durumu elverişli olmayanlar için adli yardım talep etme imkanı da bulunur ki, bu durumda dava masraflarından geçici olarak muaf tutulabilirsiniz.

 

Mahkeme Süreci Nasıl İlerler?

Velayet davası mahkeme süreci, ilk duruşma ile başlayan ve genellikle birkaç duruşma sonra tamamlanan bir süreçtir. İlk duruşmada hakim, tarafları dinler ve temel iddiaları değerlendirir. Bu aşamada hakim, çocuğun duruşma sürecinden etkilenmemesi için geçici (tedbir niteliğinde) bir velayet kararı verebilir. Örneğin dava sonuçlanana kadar çocuğun hangi ebeveynde kalacağını ve diğer ebeveynin çocukla nasıl görüşeceğini belirleyebilir.

Mahkeme sürecinin en kritik aşamalarından biri sosyal inceleme raporunun hazırlanmasıdır. Bu rapor için mahkeme, uzman sosyal çalışmacıları her iki ebeveynin evine gönderir. Uzmanlar ebeveynlerin yaşam koşullarını, çocukla olan ilişkilerini ve çocuk için sağlayabilecekleri imkanları detaylı şekilde inceler. Sadece evdeki fiziki koşullara değil, aynı zamanda aile içi ilişkilere, ebeveynlerin çocuğa yaklaşımına ve çocuğun bulunduğu ortamdaki genel atmosfere de bakarlar. Bu süreçte uzmanlar, çocuğun okulu veya kreşi ile de görüşebilir, öğretmenlerinden bilgi alabilirler.

Çocuğun dinlenmesi süreci, velayet davasının belki de en hassas aşamasıdır. Mahkeme, özellikle belli bir olgunluğa erişmiş çocukların (genellikle 8 yaş ve üzeri) görüşlerine başvurur. Ancak bu görüşme normal bir duruşma ortamında değil, çocuk için özel hazırlanmış bir odada, pedagog eşliğinde gerçekleştirilir. Uzmanlar çocukla sohbet ederek onun düşüncelerini, isteklerini ve duygularını anlamaya çalışırlar. Bu görüşmede çocuğa doğrudan “Kimin yanında kalmak istiyorsun?” gibi zorlayıcı sorular sorulmaz. Bunun yerine, her iki ebeveynle olan ilişkisi, günlük yaşamı, okul hayatı gibi konular üzerinden değerlendirme yapılır. Çocuğun görüşleri önemlidir ancak mahkeme kararını sadece bu görüşlere dayandırmaz; tüm delilleri bir bütün olarak değerlendirir.

 

Mahkeme Kararı ve Sonrası

Velayet davasında mahkeme kararı, tüm delillerin ve uzman raporlarının detaylı bir değerlendirmesi sonucunda verilir. Hakim, çocuğun üstün yararını gözeterek, hangi ebeveynin velayeti alacağına karar verir. Bu karar sadece velayetin kime verileceğini değil, aynı zamanda diğer ebeveynin çocukla görüşme günlerini ve saatlerini de içerir. Örneğin, velayeti alamayan ebeveynin çocuğu hangi hafta sonları görebileceği, tatillerde nasıl zaman geçirebileceği gibi düzenlemeler de kararda yer alır. Karar yazıldıktan sonra, her iki tarafa da resmi yollarla tebliğ edilir.

Kararın tebliğinden sonra, tarafların 2 haftalık itiraz süresi başlar. Bu süre içinde, kararı uygun bulmayan taraf istinaf mahkemesine başvurabilir. İstinaf başvurusu, ilk derece mahkemesinin kararının yeniden gözden geçirilmesini sağlar. İstinaf mahkemesi kararını verdikten sonra, bazı durumlarda Yargıtay’a temyiz başvurusu da yapılabilir. İtiraz sürecinde önemli olan nokta, süreleri kaçırmamaktır. Sürelerin geçirilmesi halinde karar kesinleşir ve artık değiştirilemez.

Kararın uygulanması aşaması, velayetin gerçek anlamda hayata geçirildiği süreçtir. Bu aşamada hem velayeti alan hem de alamayan ebeveynin mahkeme kararına uyması gerekir. Velayeti alan ebeveyn, çocuğun eğitimi, sağlığı ve genel bakımıyla ilgili kararları alma hakkına sahip olur. Ancak diğer ebeveynin de mahkemece belirlenen görüşme günlerinde çocukla vakit geçirme hakkına saygı gösterilmelidir. Eğer taraflardan biri karara uymazsa, örneğin görüşme günlerinde çocuğu göstermezse veya belirlenen saatlerde çocuğu teslim etmezse, diğer taraf icra dairesine başvurabilir. Unutulmamalıdır ki, velayet kararı çocuğun yararı için verilmiştir ve her iki ebeveynin de bu karara uyması, çocuğun sağlıklı gelişimi için hayati önem taşır.

 

Velayet Davası

Sık Sorulan Sorular

Anlaşmalı Boşanma Sonrası Velayet Değişikliği İçin Dava Açılabilir mi?

Evet, anlaşmalı boşanma sonrasında bile velayet değişikliği için dava açılabilir. Ancak bunun için çocuğun menfaatini etkileyen önemli değişikliklerin olması gerekir. Örneğin, velayeti elinde bulunduran ebeveynin yaşam koşullarında ciddi değişiklikler veya çocuğun bakımında ihmal gibi durumlar söz konusu olmalıdır.

Velayet Davası İçin Çocuğun Yaşı Önemli mi?

Çocuğun yaşı, velayet davasında önemli kriterlerden biridir. Özellikle 8 yaş üzerindeki çocukların görüşleri mahkeme tarafından dikkate alınır. Küçük yaştaki çocuklar için ise genellikle anne bakımı tercih edilmektedir, ancak bu kesin bir kural değildir.

Velayet Davası Sırasında Çocuk Nerede Kalır?

Mahkeme, dava süresince çocuğun geçici olarak hangi ebeveynde kalacağına dair tedbir kararı verebilir. Bu karar, çocuğun mevcut düzeninin en az şekilde etkilenmesi gözetilerek alınır.

Maddi Durumu İyi Olmayan Ebeveyn Velayet Davası Açabilir mi?

Evet açabilir. Maddi durum tek başına velayetin belirlenmesinde belirleyici değildir. Ekonomik durumu zayıf olan ebeveyn adli yardım talep ederek dava masraflarından muaf tutulabilir. Ayrıca diğer ebeveynden nafaka talep etme hakkı da bulunmaktadır.

Yurtdışında Yaşayan Ebeveyn Velayet Davası Açabilir mi?

Evet, yurtdışında yaşayan ebeveyn de velayet davası açabilir. Ancak mahkeme, çocuğun alışık olduğu çevreden uzaklaştırılmasının etkilerini detaylı şekilde değerlendirir.

Velayet Davası Sırasında Karşı Tarafın İzni Olmadan Çocukla Görüşülebilir mi?

Mahkeme, dava süresince çocukla görüşme düzenini belirler. Bu düzenlemeye uyulması zorunludur ve tarafların kendi inisiyatifleriyle bu düzeni değiştirmeleri uygun değildir.

Velayeti Kaybeden Ebeveyn Çocuğu Ne Sıklıkla Görebilir?

Görüşme sıklığı mahkeme tarafından belirlenir ve genellikle iki haftada bir hafta sonu, bayram tatillerinin belirli günleri ve yıllık izin dönemlerinin bir kısmını kapsar. Bu düzenleme çocuğun yaşına ve koşullara göre değişebilir.

Başka Biriyle Evlenmek Velayeti Etkiler mi?

Yeniden evlilik tek başına velayetin değiştirilmesi için yeterli bir sebep değildir. Ancak yeni evliliğin çocuğun yaşamını olumsuz etkilediği kanıtlanırsa, velayet değişikliği gündeme gelebilir.

Velayet Davasında Sosyal İnceleme Raporu Zorunlu mudur?

Evet, velayet davalarında sosyal inceleme raporu alınması zorunludur. Bu rapor, her iki tarafın yaşam koşullarını ve çocukla ilişkilerini değerlendiren uzman görüşünü içerir.

Çocuk İstemediği Halde Velayeti Değiştirmek Mümkün müdür?

Mahkeme, çocuğun görüşünü dikkate alır ancak tek başına belirleyici değildir. Çocuğun üstün yararı gerektiriyorsa, istememesine rağmen velayet değişikliğine karar verilebilir.

Velayet Davasında Tanık Dinlenebilir mi?

Evet, taraflar tanık gösterebilir. Tanıklar genellikle tarafların çocukla ilişkisini, yaşam tarzını ve çocuğa yaklaşımını gözlemlemiş kişilerden seçilir.

Velayet Davası Karar Kesinleşmeden Uygulanır mı?

Hayır, velayet davası kararları kesinleşmeden uygulanmaz. Kararın kesinleşmesi için itiraz sürelerinin geçmesi veya yapılan itirazların sonuçlanması gerekir.

Velayeti Alan Taraf Çocuğu Başka Şehre Götürebilir mi?

Velayeti alan taraf, çocuğun eğitim ve yaşam düzenini önemli ölçüde etkilemeyecekse başka şehre taşınabilir. Ancak diğer ebeveynin görüşme hakkını engellemeyecek bir düzenleme yapılmalıdır.

Velayet Davası Sırasında Tedbir Nafakası Talep Edilebilir mi?

Evet, dava süresince çocuğun bakım masrafları için tedbir nafakası talep edilebilir. Mahkeme, tarafların ekonomik durumlarını değerlendirerek nafaka miktarını belirler.

Velayetin Kaldırılması İle Velayetin Değiştirilmesi Arasındaki Fark Nedir?

Velayetin kaldırılması, ebeveynin velayet hakkının tamamen elinden alınması ve çocuğa vasi atanması anlamına gelir. Velayetin değiştirilmesi ise velayetin bir ebeveynden diğerine geçmesidir.

 

Sonuç:

Velayet davası süreci, sabır ve özen gerektiren zorlu bir yolculuktur. Bu süreçte en önemli nokta, çocuğun üstün yararını gözetmek ve hukuki adımları doğru şekilde atmaktır. Sürecin başarıyla yönetilmesi için bir aile hukuku uzmanından destek almak, gerekli belgeleri eksiksiz hazırlamak ve mahkeme sürecinde işbirlikçi bir tutum sergilemek önemlidir. Unutmayın ki, velayet davası sonunda alınan karar, hem sizin hem de çocuğunuzun hayatını uzun vadede etkileyecek bir düzenleme olacaktır.

 

Bu konuda daha fazla yardım veya danışmanlık için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

İletişim Ozan Soylu

Velayet Davası Nasıl Açılır

Yazıyı paylaşın: