Evi Terk Eden Eş Kusurlu Sayılır mı? *2024 – Av. Ozan Soylu
Evi Terk Eden Eş Kusurlu Sayılır mı?
Evliliklerde, eşlerin bir arada yaşamaları ve karşılıklı sorumluluklarını yerine getirmeleri esastır. Ancak bazen evlilik birliği içinde yaşanan sorunlar nedeniyle eşlerden biri evi terk edebilir. Bu durumda, evi terk eden eşin kusurlu olup olmadığı ve bu durumun boşanma sürecine etkisi tartışma konusu haline gelir. Türk Medeni Kanunu çerçevesinde, evi terk eden eşin kusurlu sayılıp sayılmayacağı, terk etmenin gerekçesine ve şartlarına bağlıdır.
Türk Medeni Kanunu’na (TMK) göre “kusur”, bir kişinin yasal yükümlülüklerini yerine getirmemesi veya başka bir kişiye zarar vermesi nedeniyle hukuken sorumlu tutulmasını ifade eder. Kusur, bir davranışın kasten veya ihmal sonucu hukuka aykırı bir şekilde gerçekleştirilmesi durumunda ortaya çıkar ve genellikle boşanma davalarında taraflardan birinin evlilik yükümlülüklerini ihlal etmesi durumunda gündeme gelir. Kusurlu taraf, diğer tarafa tazminat ödeme veya nafaka yükümlülüğü altına girebilir.
Evi terk eden eşin kusurlu olup olmamasının neden önemli olduğunu anlayabilmek için önce TMK md 164’te düzenlenen terk nedeniyle boşanmanın unsurları incelenmelidir. Aşağıdaki durumlar terk olarak kabul edilir:
- Bir eşin, evlilik yükümlülüklerini yerine getirmemek amacıyla diğer eşi terk etmesi
- Haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmemesi
- Diğer eşi ortak konutu terk etmeye zorlamak
- Haklı bir sebep olmaksızın diğer eşin ortak konuta dönmesini engellemek
Görüldüğü üzere, maddede düzenlenen ortak konuta dönmemenin ve ortak konuta dönmeyi engellemenin haklı bir sebebe dayanması ön koşulu bulunmaktadır. Haklı bir sebebe dayanıldığı takdirde evi terk eden eş kusurlu sayılmayacaktır. Eşin kusurlu olmaması ise terk nedeniyle boşanma davasında terk eden eşin boşanma nedeniyle oluşacak yaptırımlara maruz kalmaması anlamına gelir.
Not: “Terk” kelimesinden evden dışarı çıkma fiili anlaşılsa da haklı bir sebep olmaksızın diğer eşin ortak konuta dönmesini engelleyen eş de evi terk etmiş sayılır.
Not: Terk nedeniyle boşanma davası açabilmek için eşin kusurlu şekilde evi terk etmesi yeterli değildir. Bunun yanında ihtar da çekilmesi gereklidir.
Evi Terk Etmenin Kusur Sayıldığı Durumlar
Evi terk eden eşin kusurlu sayılması, terk etmenin geçerli bir sebebe dayanıp dayanmadığına bağlıdır. Bu başlık altında, eşin evi terk etmesinin hangi durumlarda kusur olarak değerlendirilebileceği ele alınmaktadır.
Geçerli Bir Sebep Olmadan Terk: Eşlerden biri, haklı bir neden olmaksızın evi terk ederse, bu durumda terk eden eş kusurlu sayılır. Örneğin, basit aile içi anlaşmazlıklar terk için geçerli bir sebep değildir.
Uzun Süreli Ayrılık: Eşlerden biri, uzun süre evden uzak kaldığında ve bu ayrılık evlilik birliğine zarar verdiğinde, terk eden eşin kusurlu sayılması mümkündür.
Müşterek Yaşamı Sürdürmeme: Eşlerden birinin müşterek yaşamı sürdürmekten kaçınması, evi terk etmesiyle sonuçlandığında, terk eden eşin kusurlu sayılması mümkündür.
Ortak Yaşamın Sona Ermesine Sebep Olma: Evi terk eden eş, bu eylemiyle ortak yaşamı sona erdiriyorsa, kusurlu kabul edilebilir.
Şiddet ve Kötü Muamele İddiasının Dayanaksız Olması: Terk eden eş, şiddet veya kötü muamele iddiasında bulunarak evi terk etmişse ve bu iddialar dayanaksız çıkarsa, kusurlu sayılabilir.
Evi Terk Etme Bildirimi: Eşlerden biri, diğerine haber vermeksizin evi terk ettiğinde, bu durum kusur olarak değerlendirilebilir.
Evlilik Birliğini Zayıflatma: Evi terk eden eş, bu davranışıyla evlilik birliğini zayıflatıyorsa, bu durumda kusurlu sayılabilir.
Maddi ve Manevi Zarar: Evi terk eden eşin bu davranışı, diğer eşin maddi ve manevi zarar görmesine yol açıyorsa, kusurlu kabul edilebilir.
Evi Terk Etmenin Kusur Sayılmadığı Durumlar
Eşin evi terk etmesi her zaman kusurlu sayılmayabilir. Özellikle şiddet, tehdit veya ortak yaşamın sürdürülemez hale gelmesi gibi durumlar, terk eden eşin haklı sayılabileceği durumlardır. Bu başlık altında, terk etmenin kusur sayılmadığı durumlar incelenmektedir.
Şiddet ve Tehdit: Eşlerden biri, diğer eş tarafından fiziksel veya psikolojik şiddete maruz kalmışsa ve bu nedenle evi terk etmek zorunda kalmışsa, terk eden eş kusurlu sayılmaz.
Evden Kovulma: Eğer eşlerden biri, diğer eş tarafından evden kovulmuşsa veya evde kalması imkansız hale gelmişse, bu durumda terk eden eş haklı kabul edilir ve kusurlu sayılmaz.
Ortak Yaşamın Sürdürülemez Hale Gelmesi: Eşlerden biri, diğerinin davranışları nedeniyle ortak yaşamın sürdürülemez hale gelmesi durumunda evi terk ederse, bu durum terk eden eşin kusurlu olmadığı anlamına gelir.
Maddi ve Manevi Zorunluluklar: Eşlerden biri, ağır maddi veya manevi baskı altında kalmışsa ve bu nedenle evi terk etmek zorunda kalmışsa, bu durum kusur olarak değerlendirilemez.
Eşin Rızası ile Terk: Eşlerden biri, diğerinin rızası ile evi terk etmişse, bu durumda terk eden eşin kusurlu sayılması söz konusu olmaz.
Tıbbi Sebepler: Eşlerden biri, sağlık sorunları nedeniyle evi terk etmek zorunda kalmışsa, bu durum kusur olarak değerlendirilemez.
Çocukların Güvenliği İçin Terk: Eşlerden biri, çocukların güvenliğini sağlamak amacıyla evi terk etmişse, bu durumda kusurlu sayılmaz.
Eşin Haksız Davranışları: Eşlerden biri, diğer eşin haksız ve hukuka aykırı davranışları nedeniyle evi terk etmek zorunda kalmışsa, bu durumda terk eden eş kusurlu kabul edilmez.
Müşterek Evde Yaşam Koşullarının Kötüleşmesi: Eşlerden biri, müşterek evde yaşam koşulları kötüleştiği için evi terk etmek zorunda kalmışsa, bu durum kusur olarak değerlendirilemez.
Evi Terk Eden Eşin Kusurlu Olmasının Hukuki Sonuçları
Evi terk eden eşin kusurlu bulunması, boşanma sürecinde çeşitli hukuki sonuçlara yol açabilir. Bu başlık altında, velayet, nafaka, mal paylaşımı ve tazminat gibi hukuki sonuçların neler olabileceği detaylandırılmaktadır.
Velayet Hakkı: Evi terk eden eşin kusurlu bulunması durumunda, çocukların velayeti genellikle diğer eşe verilir. Mahkeme, çocuğun yüksek menfaatini de gözeterek bu kararı alır.
Nafaka Ödeme Yükümlülüğü: Kusurlu bulunan eş, diğer eşe nafaka ödemek zorunda kalabilir. Bu nafaka, terk eden eşin kusur oranına ve diğer eşin ekonomik durumuna göre belirlenir.
Mal Paylaşımında Hak Kaybı: Terk eden eşin kusurlu bulunması durumunda, mal paylaşımı sırasında bu durum dikkate alınır ve terk eden eşin payı azalabilir. Bu, mal rejimi tasfiyesinde önemli bir faktör olarak öne çıkar.
Maddi ve Manevi Tazminat: Kusurlu olan eş, diğer eşe karşı maddi ve manevi tazminat ödemekle yükümlü olabilir. Bu tazminat, boşanma sürecinde yaşanan zararı karşılamayı amaçlar.
Aile Konutunun Kullanımı: Evi terk eden eşin kusurlu bulunması durumunda, mahkeme aile konutunun diğer eşe tahsis edilmesine karar verebilir. Bu, özellikle çocukların velayetini alan eş için geçerli bir uygulamadır.
Çocuklarla İlişki Kurma Hakkı: Velayeti almayan kusurlu eşin, çocuklarla ilişki kurma hakkı sınırlandırılabilir veya denetimli görüşme kararı alınabilir. Mahkeme, çocuğun psikolojik ve fiziksel sağlığını koruma amacıyla bu tür tedbirler alabilir.
Evi Terk Eden Eşin Kusurlu Sayılıp Sayılmayacağını İspatlamak İçin Deliller
Boşanma davalarında, evi terk eden eşin kusurlu sayılıp sayılmayacağını belirlemek, sunulan delillerle mümkün olur. Mahkeme, tarafların iddialarını destekleyen delilleri dikkate alarak karar verir. Aşağıda, bu tür durumlarda kullanılabilecek çeşitli delillerin listesi yer almaktadır:
Tanık Beyanları: Eşin evi terk etme nedenine ilişkin olarak aile bireyleri, komşular veya yakın arkadaşların tanıklıkları, mahkemede önemli bir delil olarak kabul edilir.
Telefon ve Mesaj Kayıtları: Eşler arasındaki iletişim kayıtları, terk nedeninin ve sürecinin aydınlatılmasında kullanılabilir. Bu kayıtlar, eşin evi terk ederken yaptığı açıklamaları destekleyebilir.
Fiziksel ve Psikolojik Şiddet Raporları: Eğer terk, şiddet veya tehdit gibi nedenlere dayanıyorsa, bu durumu belgeleyen doktor raporları, polis tutanakları veya savcılık şikayetleri önemli delil olarak sunulabilir
Polis ve Savcılık Kayıtları: Eşin evi terk etmesiyle ilgili olarak daha önce yapılmış herhangi bir polis başvurusu veya savcılık kaydı, terk olayını ve nedenlerini ispatlamak için kullanılabilir.
Hastane Kayıtları: Eşlerden birinin sağlık sorunları nedeniyle evi terk ettiğini iddia etmesi durumunda, bu iddiayı destekleyen hastane kayıtları ve doktor raporları delil olarak sunulabilir.
Psikolog ve Aile Danışmanı Raporları: Eşlerin evlilik sürecinde aldığı profesyonel destekle ilgili psikolog veya aile danışmanı raporları, terk nedeninin anlaşılmasında yardımcı olabilir.
Eşin Kusuru Olup Olmadığına Dair Yargıtay Hukuk Dairesi Kararı İncelemesi
YARGITAY İKİNCİ HUKUK DAİRESİ Esas: 2022/11473 – Karar: 2023/2275 – Tarih: 09.05.2023
Bu karar, terk nedeniyle açılan boşanma davasında “kusur” unsuru üzerine odaklanmıştır.
1- Davacı Erkeğin İddiaları: Davacı erkek, davalı kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olduğunu, çünkü kendisinin kanser tedavisi gördüğü dönemde davalı kadının kendisinden uzaklaştığını, evi terk ettiğini ve geri dönmediğini iddia etmiştir.
2 – İlk Derece Mahkemesi Kararları: İlk Derece Mahkemesi, davalı kadının kusurunun ispatlanamadığını ve davacının sadakat ilkesine aykırı davrandığını belirterek davacıyı tamamen kusurlu bulmuş ve davanın reddine karar vermiştir.
3 – Bölge Adliye Mahkemesi Kararı: Bölge Adliye Mahkemesi, İlk Derece Mahkemesi’nin kararını kaldırmış, davalının evi terk ettiğini ve davacının ısrarlarına rağmen geri dönmediğini belirterek kadını tamamen kusurlu bulmuştur. Bu nedenle, davacı erkeğin istinaf talebi kabul edilerek boşanmaya karar verilmiştir.
4 – Yargıtay Kararı: Yargıtay, davalı kadına kusur yüklenemeyeceğini, çünkü davalı kadının haklı bir neden olmaksızın evi terk ettiğine dair bir delilin bulunmadığını vurgulamıştır. Ayrıca, boşanma kararı verilmesi için davalının az da olsa kusurlu olduğunun kanıtlanması gerektiğini, ancak böyle bir kusurun kanıtlanamadığını belirtmiştir.
Sonuç olarak, Yargıtay, Bölge Adliye Mahkemesi’nin kusur tespitinde hataya düştüğünü belirterek, davacı erkeğin boşanma davasının reddi gerektiğine karar vermiştir. Bu durumda, davalı kadının kusursuz olduğu ve davacının taleplerinin reddedilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Boşanma davalarında, evi terk eden eşin kusurlu sayılıp sayılmayacağı her somut olayda ayrı ayrı değerlendirilir. Terk eden eşin hangi şartlar altında evi terk ettiği ve bu durumun evlilik birliği üzerindeki etkisi dikkate alınarak hukuki sonuçlar doğar. Bu nedenle, boşanma sürecinde uzman bir avukattan destek almak büyük önem taşır.
Bu konuda daha fazla yardım veya danışmanlık için bizimle iletişime geçebilirsiniz.