Bize Ulaşın +90 537 430 75 73

Miras Sebebiyle İstihkak Davası *2025 – Av. Ozan Soylu

Miras sebebiyle istihkak davası, tereke mallarının korunması ve mirasçıların haklarının güvence altına alınması açısından miras hukukunun önemli kurumlarından biridir. Bu dava türü, terekeye ait malların haksız zilyetlerden geri alınmasını sağlayan, adi istihkak davasına ek olarak tanınmış özel bir dava hakkıdır. Mirasçıların el birliği mülkiyetine dayanan bu dava, tereke mallarının bütünlüğünün korunmasında ve mirasçıların mülkiyet haklarının etkin bir şekilde kullanılmasında kilit rol oynamaktadır.

 

Adi İstihkak Davasından Farkları

Miras sebebiyle istihkak davası, adi istihkak davasından birkaç önemli noktada ayrılır. Öncelikle bu dava, miras hakkına ve el birliği mülkiyetine dayanmaktadır. Adi istihkak davası münferit mülkiyet hakkına dayanırken, miras sebebiyle istihkak davası tereke üzerindeki el birliği mülkiyetine dayanır. Ayrıca, miras sebebiyle istihkak davası özel bir zamanaşımı süresine tabidir, oysa adi istihkak davası için böyle bir süre öngörülmemiştir.

Dava Türü Olarak Nitelendirilmesi

Miras sebebiyle istihkak davası, hukuki niteliği itibariyle bir eda davasıdır. Bu dava ile davacı, terekeye ait malın iadesini talep etmektedir. Davanın kabulü halinde, haksız zilyedin elinde bulunan tereke malının mirasçılara iadesi söz konusu olacaktır. Dava sonucunda ortaya yeni bir hukuki durum çıkmamakta, sadece mevcut hukuki duruma uygun bir eda (iade) talep edilmektedir. Bu nedenle yenilik doğuran bir dava değil, tipik bir eda davası niteliğindedir.

 

 

Davanın Tarafları

1. Davacı

Yasal Mirasçılar

Miras sebebiyle istihkak davasında davacı sıfatı öncelikle yasal mirasçılara aittir. Yasal mirasçılar, tereke üzerinde el birliği mülkiyetine sahip olduklarından, herhangi bir yasal mirasçı tek başına bu davayı açabilir. Davanın kazanılması halinde elde edilecek korumadan diğer mirasçılar da faydalanır. Bu nedenle, tüm yasal mirasçıların davaya katılması zorunlu değildir; tek bir yasal mirasçının açtığı dava yeterlidir.

Atanmış Mirasçılar

Atanmış mirasçılar da tıpkı yasal mirasçılar gibi miras sebebiyle istihkak davası açabilirler. Çünkü atanmış mirasçılar da mirasbırakanın külli halefi konumundadır ve ölümle birlikte tereke üzerinde ayni hak sahibi olurlar. Dolayısıyla bir atanmış mirasçı, tek başına veya diğer mirasçılarla birlikte dava açma hakkına sahiptir.

Vasiyet Alacaklılarının Durumu

Vasiyet alacaklıları, miras sebebiyle istihkak davası açamazlar. Bunun temel nedeni, vasiyet alacaklılarının tereke üzerinde ayni bir hakka sahip olmayıp, sadece nisbi bir hakka sahip olmalarıdır. Vasiyet alacaklıları, kendilerine vasiyet edilen malın teslimini ancak yasal ve atanmış mirasçılardan talep edebilirler. Vasiyet alacaklısının tereke malı üzerinde henüz bir ayni hakkı bulunmadığından, üçüncü kişilere karşı istihkak davası açma yetkisi yoktur.

2. Davalı

Tereke Malını Haksız Olarak Elinde Bulunduranlar

Miras sebebiyle istihkak davasında davalı, terekeye ait bir malı haksız olarak elinde bulunduran kişidir. Bu kişi malı çalmış, gasp etmiş olabileceği gibi, malı bulmuş fakat iade etmemiş ya da mirasbırakandan haklı bir sebeple almış olmasına rağmen iade etmeyen kişi de olabilir. Burada önemli olan husus, malın terekeye ait olması ve davalının bu mal üzerinde haksız zilyetliğinin bulunmasıdır. Haksız zilyetlik, zilyetliğin hukuka aykırı olarak elde edilmesi veya başlangıçta haklı bir sebebe dayansa bile sonradan haksız hale gelmesi durumlarını kapsar.

Davalının Savunma İmkanları

Miras sebebiyle istihkak davasında davalının savunma imkanları sınırlıdır. Özellikle dikkat çeken bir husus, davalının tereke malını zamanaşımı yoluyla kazandığını ileri sürememesidir. Bu önemli bir sınırlamadır ve eşya hukukundaki olağan ve olağanüstü zamanaşımı ile kazanma kurallarından farklılık gösterir. Davalı, malın terekeye ait olmadığını, malı haklı bir sebeple elinde bulundurduğunu veya malın kendisine devredildiğini ispat ederek davadan kurtulabilir. Ancak davalı, malı zamanaşımı yoluyla kazandığını ileri sürerek davadan kurtulamaz. Bu durum, miras sebebiyle istihkak davasının kendine özgü niteliğinden kaynaklanmaktadır.

 

Davanın Konusu

1. Terekeye Ait Mallar

Miras sebebiyle istihkak davasının konusunu, terekeye ait olan mallar oluşturur. Tereke malı kavramı, mirasbırakanın ölüm anında sahip olduğu ve mirasçılara intikal eden tüm malvarlığı değerlerini kapsar. Bu mallar taşınır veya taşınmaz olabilir. Terekeye ait malların kapsamına mirasbırakanın mülkiyetinde bulunan fiziki malların yanı sıra, üzerinde sınırlı ayni hak sahibi olduğu mallar da girer. Ayrıca mirasbırakanın alacak hakları, fikri ve sınai hakları gibi malvarlığı değerleri de terekeye dahildir. Dava konusu malın terekeye ait olduğunun ispatı davacı mirasçılara aittir.

2. Terekeye Ait Olduğu İddia Edilen Mallar

Terekeye ait olduğu iddia edilen mallar bakımından, malın gerçekten terekeye ait olup olmadığının tespiti önem taşır. Malın terekeye ait olduğunun ispatı için çeşitli deliller kullanılabilir. Tapu sicili, fatura, senet gibi yazılı belgeler yanında tanık beyanları da delil olarak değerlendirilebilir. Malın terekeye ait olduğu konusunda şüphe varsa, bu durumun açıklığa kavuşturulması gerekir. Terekeye ait olmayan bir mal hakkında miras sebebiyle istihkak davası açılamaz. Böyle bir durumda dava, davanın konusu bakımından reddedilir. Ancak malın terekeye ait olduğu konusunda yeterli kanaat oluşması halinde, davanın diğer şartları da mevcutsa dava kabul edilir ve malın terekeye iadesi sağlanır.

 

Davanın Şartları

1. Maddi Şartlar

Miras sebebiyle istihkak davasının açılabilmesi için birtakım maddi şartların varlığı gerekir. Öncelikle mirasın açılmış olması, yani mirasbırakanın ölmüş olması gerekir. İkinci olarak, dava konusu malın terekeye ait olması şarttır. Terekeye ait olmayan bir mal için bu dava açılamaz. Üçüncü olarak, davacının yasal veya atanmış mirasçı sıfatını taşıması gerekir. Son olarak, davalının tereke malını haksız olarak elinde bulundurması şartı aranır. Haksız zilyetlik şartı, ya zilyetliğin başlangıçtan itibaren haksız olması ya da başlangıçta haklı olmasına rağmen sonradan haksız hale gelmesi şeklinde gerçekleşebilir. Bu maddi şartlardan herhangi birinin eksikliği davanın reddine yol açar.

2. Şekli Şartlar

Davanın şekli şartları, usul hukuku bakımından aranan şartlardır. Bu davada görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir ve bu görev kamu düzenindendir. Yetkili mahkeme ise mirasbırakanın son yerleşim yeri mahkemesidir ve bu yetki kesin yetkidir. Dava dilekçesinde, davacının mirasçılık sıfatı, tereke malının niteliği ve davalının haksız zilyetliğine ilişkin iddialar açıkça belirtilmelidir. Ayrıca davacı, dava konusu malın terekeye ait olduğunu ve davalının bu malı haksız olarak elinde bulundurduğunu ispat etmek zorundadır. Dava açılırken gerekli harç ve giderlerin yatırılması da şekli şartlar arasındadır. Bu şartların eksikliği durumunda, eksikliğin niteliğine göre ya davanın reddi ya da eksikliğin giderilmesi için süre verilmesi söz konusu olur.

 

Süre ve Zamanaşımı

Öğrenme Anından İtibaren 1 Yıllık Süre

Miras sebebiyle istihkak davası için kanun koyucu özel bir zamanaşımı süresi öngörmüştür. Mirasçının, kendisinin mirasçı olduğunu ve terekeye ait bir malın haksız zilyedin elinde bulunduğunu öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl içinde dava açması gerekir. Bu süre, subjektif bir nitelik taşır ve mirasçının öğrenme anı esas alınır. Öğrenme anı, mirasçının hem kendi mirasçılık sıfatını hem de tereke malının haksız zilyedin elinde bulunduğunu öğrendiği andır. Bu iki unsurun birlikte öğrenilmesi gerekir.

İyi Niyetli Davalılara Karşı 10 Yıllık Süre

İyi niyetli davalılara karşı açılacak davalarda, her halde 10 yıllık bir zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Bu süre, objektif nitelikte bir süredir ve mirasın açıldığı tarihten itibaren işlemeye başlar. İyi niyetli davalı, tereke malını elinde bulundurmasının haksız olduğunu bilmeyen veya bilmesi gerekmeyen kişidir. Bu durumda mirasçılar, öğrenme tarihinden itibaren 1 yıl içinde ve her halde mirasın açılmasından itibaren 10 yıl içinde davalarını açmalıdırlar.

Kötü Niyetli Davalılara Karşı 20 Yıllık Süre

Kötü niyetli davalılara karşı açılacak davalarda zamanaşımı süresi 20 yıl olarak belirlenmiştir. Kötü niyetli davalı, tereke malını haksız olarak elinde bulundurduğunu bilen veya bilmesi gereken kişidir. Bu süre de mirasın açılmasından itibaren işlemeye başlar. Kanun koyucu, kötü niyetli davalılara karşı daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörerek, mirasçıların haklarını daha geniş bir zaman diliminde koruma altına almıştır. Ancak bu durumda da öğrenme tarihinden itibaren 1 yıllık süre geçerlidir.

 

 

Yetkili ve Görevli Mahkeme

1. Yetkili Mahkeme

Miras sebebiyle istihkak davasında yetkili mahkeme, mirasbırakanın son yerleşim yeri mahkemesidir. Bu yetki kuralı kesin yetki kuralıdır ve tarafların anlaşmasıyla değiştirilemez. Kesin yetki kuralı olması sebebiyle mahkeme, yetkisizliği re’sen gözetmek zorundadır. Bu yetki kuralı, miras hukukuna ilişkin diğer davalarda olduğu gibi, davaların tek bir mahkemede görülmesini ve böylece yargılamanın daha etkin ve verimli yürütülmesini amaçlamaktadır.

2. Görevli Mahkeme

Miras sebebiyle istihkak davasında görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir. Bu görev kuralı da kamu düzenindendir ve tarafların anlaşmasıyla değiştirilemez. Sulh hukuk mahkemesinin görevi, dava konusu malın değerine bakılmaksızın belirlenir. Mahkeme, görevsizliği her aşamada re’sen dikkate almak zorundadır.

Davanın Sonuçları

1. Davada İspat Yükü

Miras sebebiyle istihkak davasında ispat yükü kural olarak davacı mirasçılara aittir. Davacı mirasçılar, öncelikle mirasçılık sıfatlarını, dava konusu malın terekeye ait olduğunu ve davalının bu malı haksız olarak elinde bulundurduğunu ispat etmelidirler. Davalı ise, malı haklı bir sebeple elinde bulundurduğunu veya malın terekeye ait olmadığını ispat ederek davadan kurtulabilir.

2. Mahkeme Kararının Etkileri

Davanın kabulü halinde verilen karar, tüm mirasçılar lehine sonuç doğurur. Davayı açan mirasçı tek başına hareket etmiş olsa bile, davanın kazanılmasından tüm mirasçılar yararlanır. Bu durum, tereke üzerindeki el birliği mülkiyetinin doğal bir sonucudur. Mahkeme kararı, tereke malının el birliği mülkiyeti ilkelerine göre mirasçılara iadesini sağlar.

3. Terekeye İade Yükümlülüğü

Davanın kabulü halinde davalı, tereke malını aynen iade etmekle yükümlüdür. Malın aynen iadesinin mümkün olmaması durumunda, malın değerinin ödenmesi gerekir. İade yükümlülüğü, malın yanı sıra maldan elde edilen semereleri de kapsar. İyi niyetli davalı, dava açılıncaya kadar elde ettiği semereleri iade etmek zorunda değilken, kötü niyetli davalı tüm semereleri iade etmekle yükümlüdür. Ayrıca kötü niyetli davalı, elde etmesi mümkün olan ancak ihmal nedeniyle elde edemediği semereleri de tazmin etmek zorundadır.

 

 

Özel Durumlar ve İstisnalar

Zaman Aşımı Def’inin İleri Sürülememesi

Miras sebebiyle istihkak davasının en önemli özelliklerinden biri, davalının tereke malını zamanaşımı yoluyla kazandığını ileri sürememesidir. Bu durum, eşya hukukundaki olağan ve olağanüstü zamanaşımı ile kazanma kurallarından önemli bir sapma teşkil eder. Normalde taşınır mallarda 5 yıllık, taşınmazlarda ise olağan ve olağanüstü kazanma için sırasıyla 10 ve 20 yıllık süreler öngörülmüş olmasına rağmen, miras sebebiyle istihkak davasında bu süreler uygulanmaz. Bu özel düzenleme, tereke mallarının korunması ve mirasçıların haklarının güvence altına alınması amacını taşır.

Diğer Mirasçıların Davadan Yararlanması

Miras sebebiyle istihkak davasının bir diğer önemli özelliği, davayı açan mirasçının elde ettiği başarıdan diğer mirasçıların da yararlanmasıdır. Bu durum, tereke üzerindeki el birliği mülkiyetinin doğal bir sonucudur. Dava sonucunda iade edilen mal veya bedel, terekeye dahil olur ve tüm mirasçıların ortak mülkiyetine girer. Mirasçılardan herhangi birinin tek başına açtığı dava, başarılı olması halinde diğer mirasçılar lehine de hüküm doğurur. Bu nedenle, diğer mirasçıların davaya katılması veya ayrı dava açması gerekmez. Ancak diğer mirasçılar dilerlerse davaya ferî müdahil olarak katılabilirler. Bu durum, usul ekonomisi ilkesine de uygundur ve gereksiz dava açılmasını önler.

 

Miras Sebebiyle İstihkak Davasının Diğer Davalarla İlişkisi

Adi İstihkak Davası ile İlişkisi

Miras sebebiyle istihkak davası, adi istihkak davasına ek olarak tanınmış özel bir dava türüdür. Bu iki dava arasında hem benzerlikler hem de önemli farklılıklar bulunur. Her iki dava da haksız zilyetten malın geri alınmasını amaçlar. Ancak miras sebebiyle istihkak davası, el birliği mülkiyetine dayanır ve özel zamanaşımı sürelerine tabidir. Adi istihkak davası ise münferit mülkiyet hakkına dayanır ve zamanaşımı süresine tabi değildir. Mirasçılar dilerlerse adi istihkak davasını da açabilirler. Bu iki dava türü birbirini dışlamaz, aksine mirasçılara seçimlik bir imkan sunar.

Diğer Miras Hukuku Davaları ile İlişkisi

Miras sebebiyle istihkak davası, diğer miras hukuku davalarıyla da yakından ilişkilidir. Özellikle mirasçılık sıfatının tespiti davası ile bağlantılı olabilir, çünkü istihkak davası açabilmek için öncelikle mirasçılık sıfatının belirlenmesi gerekir. Ayrıca terekenin paylaşılması davası ile de ilişkili olup, istihkak davası sonucunda elde edilen mal veya değer terekeye dahil olur ve paylaşıma konu edilir. Mirasın paylaşılması davası devam ederken de istihkak davası açılabilir. Miras sebebiyle istihkak davası, terekeye ait malların korunması ve terekeye dahil edilmesi amacını güden diğer davalarla (örneğin tenkis davası) birlikte tereke mallarının korunması sisteminin bir parçasını oluşturur. Bu davaların her biri farklı amaçlara hizmet etmekle birlikte, ortak noktaları tereke mallarının ve mirasçıların haklarının korunmasıdır.

 

Sonuç:

Miras sebebiyle istihkak davası, tereke mallarının korunması sisteminin önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Davanın kendine özgü özellikleri, zamanaşımı def’inin ileri sürülememesi ve davanın kazanılması halinde tüm mirasçıların yararlanması gibi unsurlar, mirasçıların haklarının etkin bir şekilde korunmasını sağlamaktadır. Bu dava türü, hem adi istihkak davası hem de diğer miras hukuku davalarıyla olan ilişkisi bakımından, miras hukukunun bütünlüğü içinde özel bir öneme sahiptir. Mirasçılara tanınan bu özel dava hakkı, tereke mallarının korunması ve geri kazanılması açısından etkili bir hukuki koruma mekanizması sunmaktadır.

 

Bu konuda daha fazla yardım veya danışmanlık için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

İletişim Ozan Soylu

Miras Sebebiyle İstihkak Davası

Yazıyı paylaşın: