Bize Ulaşın +90 537 430 75 73

Taksirle Yaralama Suçu ve Cezası (TCK 89)

Bu yazımızda Türk Ceza Kanunu (TCK) 89. madde doğrultusunda taksirle yaralama suçu ve cezalarını inceleyeceğiz. Taksirle yaralama suçunun unsurları, bilinçli taksirle yaralama arasındaki farkları, şikayete bağlı olup olmadığı, şikayet süresi, şikayetten vazgeçme, uzlaşmaya tabi olup olmadığı, zamanaşımı süresi, tazminat davası açılıp açılamayacağı, adli para cezası ve örnek şikayet dilekçesi gibi konulara değineceğiz.

Taksirle Yaralama Suçu Nedir?

Taksirle yaralama, hukuki terim olarak, bir kişinin dikkatsizlik veya özensizlik sonucu başka bir kişinin vücut bütünlüğüne zarar vermesi anlamına gelir. Türk Ceza Kanunu‘nun (TCK) 89. maddesinde düzenlenen bu suç, kasten yaralama suçundan farklı olarak, failin yaralama kastı olmadan, dikkatsizliği veya özensizliği nedeniyle bir başkasını yaralaması durumunda söz konusu olur.

 

Taksirle Yaralamanın Cezası Ne Kadardır?

Taksirle yaralamanın cezası, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 89. maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin ilk fıkrasına göre, taksirle başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.

Ceza, yaralanmanın ağırlığına, yaralananın uğradığı maddi ve manevi zararın boyutuna ve failin kusuruna göre artırılabilir. Maddenin 2. fıkrasında yer alan nitelikli hallerde ceza, birinci fıkrada belirtilen cezanın yarısı oranında artırılır. Bu nitelikli haller şunlardır:

1 – Yaralamanın ağır olması (TCK 89/2.a)

2 – Yaralamanın kalıcı iz bırakması (TCK 89/2.b)

3 – Yaralananın çalışma gücünün önemli ölçüde azalması (TCK 89/2.c)

4 – Yaralamanın gebe bir kadının çocuğunun düşmesine neden olması (TCK 89/2.d)

5 – Yaralamanın kasten öldürme kastıyla işlenmesi (TCK 89/2.e)

6 – Fiilin birden fazla kişinin yaralanmasına neden olması halinde ise, ceza altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına çıkar. (TCK 89/4)

Taksirle Yaralama Suçunun Unsurları Nelerdir?

Taksirle yaralama suçunun unsurları, suçun tamamlanması için gerekli olan şartları ifade eder. Taksirle yaralama suçunun unsurları şunlardır:

1. Fiilin taksirle işlenmesi: Failin, yaralama sonucunu öngörmesi mümkün iken gerekli önlemleri almadığı veya dikkatsiz davrandığı için yaralama gerçekleşmiş olmalıdır.

2. Hareketin iradi olması: Failin yaralama fiilini iradesiyle gerçekleştirmiş olması gerekir.

3. Sonucun fail tarafından istenmemesi: Failin yaralama sonucunu istemesi veya kabullenmesi halinde, kasten yaralama suçu söz konusu olur.

4. Hareket ile sonuç arasında nedensellik bağının bulunması: Failin iradesiyle gerçekleştirdiği hareketin, yaralama sonucunu doğurmuş olması gerekir.

5. Sonucun öngörülebilir olmasına rağmen fail tarafından öngörülmemiş olması: Failin, yaralama sonucunu öngörmesi mümkün iken öngörmemiş olması gerekir.

Taksirle yaralama suçunun oluşması için bu unsurların hepsinin birlikte bulunması gerekir. Bir unsurun eksik olması halinde, taksirle yaralama suçu oluşmaz.

Bilinçli Taksir ile Yaralama Suçu Nedir?

Bilinçli taksirle yaralama, failin öngördüğü neticeyi istememesine rağmen, neticenin meydana gelmesine sebebiyet vermesi durumudur. Türk Ceza Kanunu’nun 89. maddesi uyarınca, bu suç işlenirken failin dikkatsizlik veya özensizlik sonucu başkasının sağlığını bozması durumunda cezası artırılır. Bilinçli taksir halinde, verilecek ceza üçte birden yarıya kadar artırılır. Bilinçli taksirle yaralama suçunda şikayet aranmaz ve soruşturma re’sen yapılır

Basit Taksirle Yaralama ve Bilinçli Taksirle Yaralama Arasındaki Fark Nedir?

Basit taksirle yaralama ve bilinçli taksirle yaralama arasındaki fark, esasen failin sonucu öngörüp öngörmemesinden ileri gelmektedir. Basit taksirle yaralamada fail sonucu öngörmemiştir, bu nedenle dikkatsizlik veya özensizlikle başkasının vücut bütünlüğüne zarar verir. Bilinçli taksirle yaralamada ise fail sonucu öngörmesine rağmen, sonucu istememiş ve gerekli tedbirleri almamıştır, bu durumda ceza artırılır.

Bir işçinin unutkanlık sebebiyle güvenlik tabelası koymarayak bir kişinin yaralanmasına neden olması basit taksirle yaralama suçuna örnek olarak verilebilir. İşçi dikkatsizce davranmış fakat sonucu öngörmemiştir. Buna karşılık, yayaların bulunduğu bir yerde hız yapan kilşinin birisini yaralaması ise bilinçli taksire örnektir. Hız yapan kişi sonucu istememesine rağmen öngörmüştür.

 


Taksirle Yaralama ve Bilinçli Taksirle Yaralama Arasındaki Fark ile İlgili Örnek Yargıtay Kararı:

” (…) ancak olayın efor ve stresiyle katılanda mevcut kalp damar hastalığının akut hale geçerek akut miyokard enfarktüsü (kalp krizi) geliştiği, dolayısıyla dava konusu olayla geçirdiği kalp krizi arasında illiyet bağı bulunduğu ve geçirdiği kalp krizinin kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olduğunun belirtildiği olayda; katılanı basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralayan sanığın katılanın kalp rahatsızlığını önceden bilip bilmediği araştırılıp, bildiğinin tespit edilmesi halinde sanığın eyleminin bilinçli taksirle yaralama suçunu, bilmediğinin tespit edilmesi halinde ise taksirli yaralama suçunu oluşturup oluşturmayacağının karar yerinde tartışılmaması hususu bozma sebebi yapılmış ise de (…)” 3CD, Esas: 2017/4598 Karar: 2018/641 Tarih: 22.01.2018


 

Taksirle Yaralama Şikayete Bağlı mıdır?

Taksirle yaralama suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 89. maddesi uyarınca şikayete bağlı bir suçtur. Ancak, yaralama bilinçli taksirle işlenmişse, şikayet şartı aranmaksızın fail hakkında kamu davası açılabilir. Bu durumda, mağdurun şikayeti olmadan da soruşturma ve kovuşturma yapılabilir.

Taksirle Yaralama Suçunda Şikayet Süresi Ne Kadardır?

Taksirle yaralama suçu için şikayet süresi, mağdurun suçu ve faili öğrendiği tarihten itibaren altı aydır. Taksirle yaralama suçunun basit hali şikayete bağlı iken, bilinçli taksirle işlenen yaralama suçu şikayete bağlı değildir ve resen soruşturulur. Bu süre içinde şikayet edilmezse, dava açma hakkı düşer​.

Taksirle Yaralamada Şikayetten Vazgeçme

Taksirle yaralama suçu, şikayete bağlı suçlar arasında yer almaktadır. Mağdurun şikayetten vazgeçmesi durumunda, dava düşer ve fail hakkında verilen ceza hükümleri uygulanmaz. Ancak, yaralama bilinçli taksirle işlenmişse, şikayetten vazgeçme dava sürecini etkilemez ve kamu davası devam eder.


Taksirle Yaralama ve Şikayetten Vazgeçme Örnek Yargıtay Kararı:

“(…) Sanığın üzerine atılı taksirle yaralama suçunun TCK’nın 89/1. maddesinde hükme bağlandığı ve aynı maddenin 5. fıkrası gereğince 1. fıkrası kapsamı dışında bulunan bilinçli taksir hali hariç şikayete tabi olduğu, (..) 13.11.2015 havale tarihli dilekçe ile sanık hakkındaki şikayetinden vazgeçtiğini bildirmiş olması karşısında, sanığın TCK’nın 73/6. maddesi gereğince şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediğine dair beyanı alınarak, sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi kanuna aykırı olup, bozulmasına karar verilmiştir.(…)”


Taksirle Yaralama Suçu Uzlaşmaya Tabi midir?

Taksirle yaralama suçu uzlaşmaya tabi bir suçtur. Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 253. maddesine göre, şikayete tabi suçlarda ve kasten öldürme hariç bütün kasten işlenen suçlarda uzlaşma mümkündür. Taksirle yaralama suçu da şikayete tabi bir suç olduğu için, uzlaşmaya tabi suçlar kapsamında yer alır.


Taksirle Yaralama Suçu ve Uzlaşma ile ilgili Örnek Yargıtay Kararı:

” (…) Soruşturma aşamasında, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 253. maddesi uyarınca yapılan uzlaşma teklifi katılan tarafından kabul edilmemiştir. Kovuşturma aşamasında taraflar arasında yapılan protokol ise anlaşılan tazminat miktarının tamamının ödenmesi halinde şikayetten vazgeçmeye yöneliktir. Ancak, bu protokol CMK’nın 254/2. maddesindeki peşin ödeme şartına uygun olmadığından, uzlaşma gerçekleşmiş sayılmamıştır.(…)” 12CD, Esas: 2012/455 Karar: 2012/18306 Tarih: 12.09.2012


Taksirle Yaralama Suçunda Zamanaşımı Ne Kadardır?

Taksirle yaralama suçu için zamanaşımı süresi, Türk Ceza Kanunu’nun 66. maddesine göre belirlenir. Basit taksirle yaralama suçu için zamanaşımı süresi sekiz yıl iken, bilinçli taksirle işlenen yaralama suçu için bu süre on beş yıldır. Zamanaşımı süresi içinde suçla ilgili herhangi bir işlem yapılmazsa, dava açma hakkı düşer.


Taksirle Yaralama Suçu ve Zamanaşımına Dair Örnek Yargıtay Kararı:

” (…) Sanığa yüklenen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst haddine göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e maddesi gereğince, zamanaşımını kesen son sebep olan sanığın mahkemede savunmasının alındığı 12.04.2011 tarihi ile temyiz inceleme tarihi arasında 8 yıllık asli zamanaşımı süresinin gerçekleşmesi bozmayı gerektirmiştir (…)” 1CD, Esas: 2022/6206 Karar: 2022/7075 Tarih: 20.09.2022


 

Taksirle Yaralama Suçunda Tazminat Davası Açılabilir mi?

Taksirle yaralama suçu sonucunda mağdur, hem maddi hem de manevi zararları için tazminat davası açabilir. Mağdur, fiziksel yaralanmaların yanı sıra psikolojik zararlar nedeniyle de manevi tazminat talep edebilir. Bu tür davalarda dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışın ispatı, tazminat talebinin kabulü için önemlidir.


Taksirle Yaralama ve Tazminat Davası Örnek Yargıtay Kararı:

” (…) Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 50.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Ancak hüküm altına alınan bu miktarın, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinden hangisine ait olduğu hüküm fıkrasından anlaşılamamaktadır. Şu halde; davacının davadaki tüm taleplerinin değerlendirilmesi gerekirken, 6100 sayılı HMK’nun 297. maddesine aykırı biçimde davacının taleplerinin her biri hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden, kararın bozulması gerekmiştir. (…)” 4HD, Esas: 2018/1879 Karar: 2018/5457 Tarih: 17.09.2018


 

Taksirle Yaralama Suçunda Adli Para Cezası Var mıdır?

Taksirle yaralama suçu işleyen kişiler, Türk Ceza Kanunu’nun 89. maddesi gereğince, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılabilir. Adli para cezası, taksirli suçlar için öngörülmüştür ve belirli koşullar sağlandığında hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi mümkündür. Ancak, bilinçli taksirle işlenen suçlarda adli para cezası uygulanamaz.

 


Taksirle Yaralama Suçu ve Adli Para Cezası Örnek Yargıtay Kararı:

TCK’nın 89/1. maddesi gereğince, hapis cezası ile para cezasının seçimlik olarak düzenlendiği durumda, hapis cezası tercih edilerek uygulama yapılmışsa, bu ceza adli para cezasına çevrilemez. Ancak, TCK’nın 50/2. maddesine muhalefet edilerek bu kural ihlal edilmiştir.

Sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında, adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının belirtilmemesi, TCK’nın 52/3. maddesine aykırı davranıldığını göstermektedir.

Bu durum, kanuna aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirmektedir.


 

Taksirle Yaralama Suçunda Görevli ve Yetkili Mahkeme Neresidir?

Taksirle yaralama suçunda görevli mahkeme, 5235 sayılı “Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemeleri Kuruluş Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun”un 11. maddesi uyarınca Asliye Ceza Mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise suçun işlendiği yer mahkemesidir. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 12. maddesi, taksirle yaralama davalarında yetkili mahkemeyi belirler.

 

Taksirle Kemik Kırığına Neden Olma Sonucunda Yaralama Cezası

Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 89. maddesi, taksirle yaralama suçunu çeşitli derecelere göre düzenler ve cezalandırır.

Taksirle kemik kırığına sebep olma durumu, TCK’nın 89/2. maddesi kapsamında değerlendirilir. Bu maddeye göre, mağdurun vücudunda kemik kırılmasına neden olan fiillerde ceza, yarı oranında artırılır. Yani, temel ceza olan üç aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası, kemik kırılması gibi daha ciddi sonuçlara yol açan durumlarda, altı aydan iki yıla kadar hapis veya daha yüksek bir adli para cezası şeklinde uygulanır.

 


Kemik Kırılmasına Neden Olan Taksirli Yaralama ve Örnek Yargıtay Kararı

” (…) Sanığın yolda geri geri giderek yaya geçidi üzerinde karşıdan karşıya geçmeye çalışan 1938 doğumlu katılana aracının arka kısmıyla çarparak katılanın orta derecede kemik kırığı meydana gelecek şekilde yaralanmasına sebep olduğu olayda, sanığın yolda geri manevra yaptığı ve çarpma noktasının yaya geçidi üzerinde olduğu göz önüne alınarak sanık hakkında TCK’nın 22/3. maddesindeki bilinçli taksir hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi (…)”


Taksirle Yaralama Suçunda Örnek Şikayet Dilekçesi:

Aşağıda yer alan örnek şikayet dilekçesi, taksirle yaralama suçunun nasıl ele alınabileceğini göstermektedir. Bu dilekçe, trafik kazası ve kemik kırığı gibi yaygın sonuçlar üzerinden şekillendirilmiş olup, benzer durumlar için yol gösterici niteliktedir. Hukuki süreçlerin doğru ve etkili bir şekilde yürütülebilmesi için uzman bir avukatın rehberliğinde hazırlanması tavsiye edilir.


İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA;

MÜŞTEKİ :

VEKİLİ :

ŞÜPHELİ :

SUÇ : Taksirle Yaralama Suçu (TCK 89)

SUÇ TARİHİ VE YERİ :

KONU :

AÇIKLAMALAR

Müvekkil, 10/07/2024 tarihinde Kadıköy, Şemsettin Günaltay Caddesinde yayalar için yeşil ışık yandığında karşıdan karşıya geçerken, kırmızı ışık ihlali yapan bir aracın çarpması sonucu yaralanmıştır. Müvekkilim, aracın çarpmasıyla yola savrulmuş ve sol kolunda kırık oluşmuştur. (Fotoğraflar ektedir)

Müvekkilim olay yerinde hemen ambulansla hastaneye kaldırılmış ve yapılan muayene sonucunda sol kolunda radius kırığı teşhis edilmiştir. (Hastane raporu ektedir ve konuşmalar ektedir) Olay nedeniyle müvekkilim, uzun bir süre kolunu kullanamamakta ve bu durum günlük yaşamını olumsuz etkilemektedir.

Kazaya sebep olan sürücü, olay yerinde sadece özür dilemiş ancak herhangi bir tazminat veya tedavi masrafını karşılamayı kabul etmemiştir. Müvekkilim, olayın ilk günlerinde yaşadığı ağrı ve sızı nedeniyle uyuyamamış ve psikolojik olarak da etkilenmiştir.

Tüm bu sebepler göz önüne alındığında, sürücü dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmemiştir ve TCK 89 hükümleri neticesinde taksirle yaralama suçunun maddi ve manevi koşullarını oluşturmuştur.

HUKUKİ SEBEPLER : TCK ve ilgili her türlü yasal mevzuat.

HUKUKİ DELİLLER : Kamera kayıtları, tanıklar ve ilgili her türlü yasal delil.

SONUÇ ve İSTEM : Yukarıda açıklanan nedenlerle şüpheli hakkında soruşturma başlatılmasını, soruşturma sonucunda kamu davası açılması yönünde karar verilmesini saygılarımla vekâleten arz ve talep ederiz.

Müşteki Vekili:

Av. Ozan Soylu

 

Bu konuda daha fazla yardım veya danışmanlık için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

 

Danışman

Taksirle Yaralama

Yazıyı paylaşın: