Bize Ulaşın +90 537 430 75 73

yaş düzeltme davası büyüme küçültme

Yaş Düzeltme Davası (Küçültme, Büyütme)

YAŞ DÜZELTME DAVASI

Yaş düzeltme davası uygulamada genellikle evlilik, emeklilik ve askerlik gibi nedenlerden ötürü başvurulan bir dava çeşididir. Yaş düzeltme davası yaş küçültme talebiyle ya da yaş büyültme talebiyle açılabilir. Uygulamada sıklıkla görülmekte ve bazı bölgelerde kişilerin doğumundan birkaç yıl sonra nüfusa kaydedildiği görülmektedir. Yaş düzeltme davası, özellikle doğum tarihinin nüfus kütüğüne yazılması hususunda maddi hata yapılması durumunda gündeme gelen bir davadır. Bu maddi hatanın düzeltilmesi için mahkeme kararına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu hatanın düzeltilmesi için kesinleşmiş mahkeme kararı kanunen zorunludur. Söz konusu dava açılmaksızın hiç kimsenin yaşı düzeltilemez. Ancak aile kütüklerine yaşın tescil edilmesi esnasında nüfus müdürlüklerinin yaptığı maddi hatalar dava açılmaksızın da düzeltilebilir. Bu dava çekişmesiz bir yargı işi olup ilgililer kimlikte görünen yaşlarının büyütülmesi ya da küçültülmesi isteminde bulunurlar.

Yaş düzeltme davası açma hakkı kişiye sıkı suretle bağlı haklardan olup bu dava bizzat yaşının büyütülmesini ya da küçültülmesini talep eden kişi tarafından açılmalıdır. Ancak bu kişi kısıtlı veya küçükse, kişinin kanuni temsilcisi de söz konusu davayı açabilme ehliyetine haizdir. Kimi durumlarda ise Cumhuriyet Savcısı da re’sen yani kendiliğinden bu davayı açabilmektedir. Ayırt etme gücüne sahip olmayan kimseler ise bu davayı açamazlar. Dava ilgili kişinin yaşadığı yer nüfus müdürlüğüne karşı açılmaktadır.

Yaş düzeltme davasıyla ilgili bilinmesi gereken en önemli hususlardan biri iptal edilen hükme göre bu davanın ilgili kişi tarafından sadece 1 kere açılabilmekte idi. Dolayısıyla davanızın kabul edilmemesi üzerine tekrar aynı davayı ikinci kere açma hakkınız yoktu. Şu an ise bu hükmün iptal edilmesiyle bu davanın ikinci kere açılması mümkün hale gelmiştir. Her ne kadar avukat tutma zorunluluğunuz olmasa da bu davayı hak kaybına uğramamak için avukatınız ile birlikte açmanızı önermekteyiz.

YAŞ DÜZELTME DAVA ŞARTLARI

1. İlgili kişinin yaş düzeltme davasını açmakta hukuki yararı bulunmalıdır.

Hukuki yararın mevcudiyeti her davada aranan dava şartlarından biridir. Söz konusu davada hukuki yarar bulunmadan yaşın düzletilmesi istenemez. Somut olayın özelliklerine göre nüfus kaydındaki maddi hatanın ilgili kişinin hayatını güçleştirmesi veya ona sorunlar yaratmasının belirtilmesi ve bu hususların dava dilekçesinde yer alması gerekmektedir.

2. İlgili kişinin yaş düzeltme davasını açmakta haklı nedeni olmalıdır.

İlgili kişinin mevcut yaşından daha genç hissetmesi bu davayı açma hususunda haklı sebep teşkil etmez. Örneğin emeklilik için yaş sınırına takılma durumunda gerçek yaşın tespit edilmesi halinde yaşlılık aylığı elde edecek olmak haklı bir nedendir.

3. İlgili kişi resmi bir kurumda doğmuş olmamalıdır.

Bu bağlamda hastanede veya doğum evi dışı bir yerde dünyaya gelmiş olmalıdır. Çünkü oradaki kayıtlar resmi veriler uyarınca kesindir.

4. İlgilinin dış görünüşü ilgilinin talep ettiği yaşa uygun olmalı.

Örneğin, yaşlı bir bireyin aslında 30 yaşında olduğunu iddia etmesi halinde bu dava şartı sağlanmaz ve talebi reddedilir.

5. İlgili kişinin talep ettiği yaşta kendisiyle aynı anneden bir kardeşinin bulunmaması

İkiz gebelik hali dışında bir kadının aynı anda iki farklı hamilelik yaşaması tıbben mümkün değildir. 2 kardeş arasında en az 180 günlük bir süre farkının bulunması aranmaktadır. İlgilinin kendisiyle aynı yaşta ikiz kardeşi dışında herhangi bir kardeşi varsa açtığı dava reddedilir.

6. İlgili kişinin annesiyle arasındaki yaş farkının makul olması

Annesinin resmi kayıtlara göre 50 yaşında olan kimsenin kendi yaşının 45 olduğunu iddia ettiği dava olumlu şekilde sonuçlanmayacaktır.

YAŞ DÜZELTME DAVASI SÜRECİ

Bu dava haklı bir talebinizin olması halinde her zaman açılabilir ve herhangi bir zamanaşımı süresine sahip değildir. Yaş düzeltme davaları genellikle 2 ile 4 ay sürmekte ve bu süreler mahkemenin iş yoğunluğuna göre değişiklik arz etmektedir. Ancak kimi durumlarda mahkeme karar vermek için ilgili kişinin kemik yaşının tespitini istemesi üzerine dava süreci uzayabilmektedir.

YAŞ DÜZELTME DAVASI DELİLLERİ

1. YAŞ DÜZELTME DAVASINDA KEMİK YAŞI TESPİTİ

Kimlikteki yaşın gerçeği yansıtmaması halinde kişinin gerçek yaşını bulmak için kemik yaşı tespiti yönteminden sıklıkla yararlanılmaktadır. Kemik yaşı aslen kişinin iskeletinin olgunlaşma derecesini ifade etmektedir. Tespit edilen kemik yaşında da 1-2 yıl kadar farklılık gösterme ihtimali vardır. Ancak kemik yaşının tespiti en fazla 25 yaşına kadar yapılabilmektedir çünkü fiziksel gelişim bu yaştan sonra durağanlaşır. Bu tespit kural olarak adli tıp kurumları aracılığıyla veya sağlık kurumlarınca yapılır ve tespit eidlen husus mahkemece göz önünde tutulur.

2. YAŞ DÜZELTME DAVASINDA TANIK DİNLENMESİ

Özellikle kemik yaşının tespit edilemediği durumlarda tanık beyanları önem arz etmektedir. İlgilinin çocukluk arkadaşları, doğumuna şahitlik eden kimselerin beyanları hakim tarafından dinlenebilecektir. Tanık sayısı hususunda herhangi bir sınırlama olmamakla birlikte 2 kişiden az olmamasında hukuki fayda bulunmaktadır.

YAŞ DÜZELTMENİN ASKERLİĞE ETKİSİ NEDİR ?

Kişinin yaşının özellikle bedelli askerliğe önemli bir etkisi bulunmaktadır. askerlik çağı 20 – 40 yaşları arasındaki dönemi kapsamakta olup ilgili kişinin bu yaş aralığında olması halinde askerliği etkilenmeyecektir. Askerlik çağına giren kişinin yaşında herhangi bir değişiklik yapılması kural olarak dikkate alınmayacaktır. Söz konusu değişikliğin askerliğe etkisi için askerlik çağından önce yapılması gerekmektedir. Yani askerlik çağına girmeden önce yaşlarını büyütmüş olanların yoklamaları değişen yaşlarına göre yapılacaktır.

YAŞ DÜZELTMENİN EMEKLİLİĞE ETKİSİ

Yaş düzeltmenin kural olarak emeklilik süresine herhangi bir etkisi yoktur. Yaşınızı düzeltmeniz halinde bu husus emekliliğinize etki etmeyecektir. Nüfus kayıtlarına göre kişinin ilk kez sigortalı olduğu tarih emeklilik açısından dikkate alınacaktır. Ancak henüz sigortalı değilse ve yaş değişikliği sigortalı olma tarihinden önce yapılmışsa bu halde düzeltilen yaş emeklilik süresi bakımından dikkate alınacaktır.

YAŞ DÜZELTME DAVASINDA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME

Yaş düzeltme davası açmak isteyen kişi yerleşim yerinin Asliye Hukuk Mahkemesi’ne dava dilekçesiyle başvurması gerekmektedir.

YAŞ DÜZELTME DAVASI YARGITAY KARARLARINDAN ÖRNEK ALINTILAR

…mağdurun gerçek yaşı ile nüfusa kayıtlı olduğu yaş arasında oransızlık bulunduğu gerekçesiyle gerçek yaşının tespiti ve düzeltilmesi istenilmiştir. Doğum tarihinin düzeltilmesine karar verilen … ile aynı anneden doğduğu anlaşılan kardeşi 07.07.1993 doğumlu… arasında düzeltilen doğum tarihine göre 2 ay 27 günlük bir zaman farkı bulunmaktadır. Bir kadının bu süre içerisinde iki kez doğum yapmasının tıbben mümkün olmadığı açık olup, hakim, nüfus kayıtlarında düzeltme yaparken bu kayıtların diğerleri ile çelişki yaratmamasına özen göstermeli, böyle bir sonucu doğuracak kararlar vermemelidir. Mahkemece, kayden engel bulunduğu dikkate alınmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.”

(18. Hukuk Dairesi         2015/8221 E.  ,  2016/2865 K.)

 

“…davacının 20.03.1957 olan doğum tarihinin mahkeme kararı ile 20.03.1953 olarak düzeltildiği, mahkemece davacının, nüfus kaydının düzeltilmesi istemi aynı konuda ikinci kez dava açamayacağı gerekçesi ile reddedilmiş ise de, temyiz incelemesi aşamasından önce, bu hususu düzenleyen 25.04.2006 günlü 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36.maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinin “Aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir” biçimindeki birinci cümlesinin Anayasaya aykırılığı nedeni ile Anayasa Mahkemesinin 30.03.2012 gün 2011/34-2012/48 sayılı kararı ile iptal edilip kararın 6 Ekim 2012 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlandığı anlaşıldığından, buna dayanan gerekçe doğru değil ise de, 25 yaşından sonra tıbben yaş tespitinin mümkün olmadığı gibi kayden 25 yaşın üzerinde olan davacının bu yaşının düzeltilmesi için mevcut bilgi ve belgelerin yeterli sayılamayacağı…”

(8. Hukuk Dairesi         2017/6370 E.  ,  2017/5123 K.)

 

“Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 120/2 maddesinde “yaşlılık, ölüm ve maluliyet sigortalarına ilişkin yaş ile ilgili hükümlerin uygulanmasında; sigortalının ilk defa sigortalı olarak çalışmaya başladığı tarihte nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihinin esas alınacağı” hükme bağlanmıştır. Hiçbir yoruma yer vermeyecek şekilde yapılan bu düzenleme karşısında sigortaya ilk tescil tarihinden sonra yapılan yaş düzeltilmesinin yaşlılık aylığı bağlanmasında nazara alınamayacağı açıktır. 506 sayılı Yasanın uygulanması açısından “yaş koşulunun” gerçekleşmesi, belli süre prim ödenmesi yaşlılık sigortasının uygulanması açısından önem taşımaktadır. Bu nedenle Yasanın 120. maddesi sonradan yapılacak yaş düzeltmelerinde kimi kötü uygulamaları önlemek amacıyla özel bir düzenleme getirmiş belli sigorta kollarında hangi doğum tarihinin esas alınacağını açıkça belirlemiştir. Buna göre yaşlılık ölüm ve maluliyet sigortalarının uygulanmasında sigortalının ilk defa sigortalı olarak çalışmaya başladığı tarihte nüfus kütüğüne kayıtlı bulunan doğum tarihinin esas alınacağını…”

  1. Hukuk Dairesi         2016/12653 E.  ,  2018/10429 K.

 

“…alınan sağlık kurulu raporlarında; 22 yaştan sonra spesifik olarak kemik yaşı tayini yapılamadığı, bu yüzden kemik yaşlarının 22 yaşından büyük olarak değerlendirildiği bildirilmiş, mahkemece davacıların yaş düzeltim davası, davacılar dünyaya geldikten çok sonra 01.06.1992 tarihinde nüfusa kaydedildikleri, gözlem ve tanık beyanı dikkate alınarak doğum tarihinin düzeltilmesine karar verilmiş ise de; alınan rapor davacıların düzeltilmek istenen doğum tarihini kesin olarak doğrulamadığı, ayrıca davacıların dava tarihinde kayden 25 yaşın üzerinde olduğu ve 25 yaşından sonra tıbben yaş tespiti mümkün olmadığı gibi kayden 25 yaşın üzerinde olan davacıların bu yaşlarının düzeltilmesi için mevcut bilgi ve belgelerin yeterli sayılamayacağı, ilgililerin doğum tarihi ile tanıkların dinlendiği tarih arasında uzunca bir zaman geçtiğinden beyanlarında yanılgı ihtimali bulunduğu, Nüfus Hizmetleri Kanununa göre açılan kayıt düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, mahkemelerin tarafların veya tanıkların beyanları ile bağlı kalmaksızın gerçeği araştırıp doğru sicil oluşturmak mecburiyetinde olduğu dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken..”

(8. Hukuk Dairesi         2017/6737 E.  ,  2017/17368 K.)

Yaş düzeltme davası, yaş büyütme ve yaş küçültme konusunda daha detaylı bilgi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Yazıyı paylaşın: