Bize Ulaşın +90 537 430 75 73

hırsızlık suçu

Hırsızlık Suçu

HIRSIZLIK SUÇU

Hırsızlık suçu, Türk Ceza Kanunu’nun özel hükümlere ilişkin olarak malvarlığına karşı işlenen suçlar bahsinde düzenlenmiştir. Hırsızlık, çok eski dönemlerden beri pek çok hukuk sistemince kabul gören suç teşkil eden bir kavramdır. Somut hayatta ise en çok işlenen malvarlığına karşı suçlardan biri olarak kanun koyucu tarafından çeşitli yaptırımlara tabi kılınmıştır. Türk Ceza Kanunumuzun 141.maddesinde yer alan hükme göre “ zilyedin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden alan kimse ” hırsızlık suçunun faili olur ve bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolur.

Suçun faili herkes olabilir ancak kural olarak eşyanın maliki olan kişi yani eşyanın sahibi kendi eşyasını çalamayacağı için malik dışında herkes hırsızlık suçunu işleyebilir. Mağdur ise malı çalınan kişidir ve herkes olabilir. Ayrıca mağdur olmak için çalınan eşyanın sahibi olmaya gerek yoktur, önemli olan söz konusu eşyaya zilyet olmak yani o eşyayı elinde bulundurmaktır.

Kural olarak hırsızlık suçu şikayete tabi bir suç değildir. Bu bağlamda mağdur şikayette bulunmasa dahi yetkili makamlarca soruşturma ve kovuşturma yapılabilir. Ancak kanun koyucu bazı hallerde suç hakkında soruşturma başlatılabilmesi için mağdurun şikayetini kanunen zorunlu kılmıştır. Bu hallerde mağdurun şikayeti olmaksızın suç kendiliğinden ilgili makamlarca soruşturulamaz. Daha ayrıntılı bilgi için büromuzu ziyaret ederek alanında uzman İstanbul Ceza Avukatlarından hukuki destek alabilir ve hukuki sürecinizi başlatabilirsiniz.

HIRSIZLIK SUÇUNUN UNSURLARI

SUÇ KONUSU TAŞINIR BİR MAL OLMALI

Söz konusu mal taşınır eşya olmalıdır. Bu bağlamda taşınmazlar hırsızlık suçuna konu olamazlar. Hareket ettirilebilen, bulunduğu yerden alınıp ötürülebilen her türlü şey taşınır eşya olarak kabul edilip hırsızlık suçuna konu olabilirler. Belirtmek gerekir ki, evin kapısı gibi taşınmaz malların parçaları da sökülebilir nitelikte ise hırsızlık suçuna konu olabilirler.

SUÇ KONUSU MAL BAŞKASINA AİT OLMALI 

Söz konusu taşınır eşya, bu suçu işleyen kimseye yani hırsızlık suçunun failine ait olmamalıdır. Kimse kendi malının hırsızı olamaz. Suç konusu mal, fail dışında herhangi bir kişinin mülkiyetinde bulunmalıdır. Elbirliği mülkiyet ve paylı mülkiyet uyarınca elde bulundurulma durumunda ise söz konusu mal kural olarak paydaşların hiçbirine ait olmadığı için ortak veya paydaşlardan birinin, diğer paydaş veya ortakların rızası olmaksızın malın alınması da hırsızlık suçunu meydana getirir.

ZİLYEDİN (MALI ELİNDE BULUNDURANIN) RIZASI OLMAMALI

Hukukumuzda suçun oluşmasını engelleyen bazı haller mevcuttur ve bunlar hukuka uygunluk sebebi olarak düzenlenmiştir. İlgilinin rızası da bu sebeplerden biridir. Söz konusu malı elinde bulunduran kimse, başka bir kimseye kendi rızası ile malı vermiş ise hırsızlık suçu oluşmayacaktır. Kural olarak bu eşyayı elinde bulunduran kişinin malın elinden alınması fiiline rızası bulunmaması gereklidir. Zilyedin rızası var ise fiil tipik olamayacağı için suç da meydana gelmez.

Bu bağlamda hırsızlık suçunun oluşması için hukuka uygunluk sebeplerinden sadece rıza değil diğer sebeplerin de olayda söz konusu olmaması gerekmektedir. Örneğin, memurun hacizli mal için bazı eşyaların alınıp götürülmesi kanun hükmünü yerine getirme hukuka uygunluk sebebi olduğundan hırsızlık suçunu işlemiş olamayacaktır.

MALI KENDİSİNE VEYA BAŞKASINA YARAR SAĞLAMAK AMACIYLA ALMALI

Bir malın bir yerden alınması hırsızlık suçunu oluşturmaz. Bu malın kural olarak “ kendisine veya başkasına yarar sağlama” saikiyle alınması gerekmektedir. Bu yarar maddi veya manevi nitelikte olabileceği gibi sürekli ya da geçici bir yarar da olabilir. Uygulamada da sıklıkla karşılaşıldığı üzere kişinin malı tahrip etmek için alması halinde hırsızlık değil “ mala zarar verme “ suçu oluşacaktır.

MAL KASTEN ALINMALIDIR.

Hırsızlık suçu kasten işlenebilen bir suçtur. Bu bağlamda failin kasten hırsızlık suçunu işlemesi gerekmektedir. Aksi takdirde suç oluşmayacaktır. Hırsızlık suçu taksirle işlendiği durumda suç meydana gelmez.

Hırsızlık suçunun kasten işlenebilmesi için hırsızın söz konusu eşyanın başkasına ait olduğunu bilmesi gerekmektedir. Şahıs olarak kime ait olduğunu bilmesi gerekmez, önemli olan söz konusu malın kendisi dışında başka bir kişiye ait olduğunu bilmektir. Ancak söz konusu malı kendisinin zannederek hata ile alması halinde bu “hata” kastı ortadan kaldıracağından hırsızlık suçu oluşmayacak olsa da hatasının farkına varmasına rağmen aldığı malı iade etmezse veya yetkili mercilere haber vermeyerek kendi malı gibi kullanırsa başka bir suç gündeme gelecektir. Bu suç hırsızlık değil “ kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf ” suçudur.

HIRSIZLIĞA TEŞEBBÜS – HIRSIZLIK SUÇUNDA TEŞEBBÜŞ

Hırsızlık suçunda teşebbüs mümkündür. Söz konusu malı elinde bulunduran kişinin mal üzerindeki hakimiyetini sona erdirip hırsızın kendi hakimiyetini kurmasıyla suç tamamlanmış olacağından malın alınması anına kadar hırsızlığa teşebbüs mümkün olacaktır. Bu bağlamda hırsızlık suçunu icra etmeye başlayan kişi elinde olmayan sebeplerden ötürü malı kendi hakimiyetine alamaz ise hırsızlık teşebbüs aşamasında kalmış olacaktır. Örneğin, bir kimsenin mağazada dolaşırken bir cüzdanı sahibinin çantasından gizlice alıp tam mağazadan çıkacakken görevlileri görüp onlardan çekinerek cüzdanı bir köşeye bırakması halinde hırsızlık suçu teşebbüs aşamasında kalmıştır. Bununla birlikte açılan kasanın boş olması gibi suç konusu malın yerinde bulunulmaması hâlinde ise nispi elverişsizlik söz konusu olup teşebbüsün varlığı kabul edilir.

HIRSIZLIK SUÇUNDA ETKİN PİŞMANLIK

Suç tamamlandıktan sonra fail pişman olabilir. Adam öldürme gibi bazı suçların neticeleri ne yazık ki ortadan kaldırılamasa da hırsızlık gibi bazı suçlar için bu neticelerin ortadan kaldırılması mümkün olabilir. Ancak etkin pişmanlık müessesesinden koşulsuz şartsız yararlanılamaz. Hırsızlık suçuna ilişkin olarak hırsızlık suçu tamamlandıktan sonra ve hakkında kovuşturma başlamadan önce hırsızın, hırsızlığa azmettirenin veya hırsızlığa yardım edenin pişmanlık duyarak mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin etme suretiyle tamamen gidermesi halinde verilecek olan ceza üçten ikisine kadar indirilir. Mağdurun zararının kısmen giderilmesi halinde ise mağdurun da bu hususa rızası aranmaktadır.

HIRSIZLIK SUÇUNUN NİTELİKLİ HALLERİ

Kanun koyucu bazı hallerde hırsızlık suçunun failine verilecek olan cezanın arttırılmasını öngörmüştür. Hırsızlık suçunun nitelikli halleri çeşitli fıkralarda ayrı ayrı düzenlenmiş ve farklı hapis cezası süreleriyle müeyyideye bağlanmıştır. Bazı hallerde hırsızın cezasında arttırma öngörülürken kimi hallerde ise cezada indirim sağlanmaktadır. Ayrıntılı bilgi için büromuzu ziyaret ederek detaylı hukuki bilgi talep edebilirsiniz.

TCK 142/ 1 UYARINCA DÜZENLENEN NİTELİKLİ HALLER

1. Kime ait olursa olsun kamu kurum ve kuruluşlarında veya ibadete ayrılmış yerlerde bulunan ya da kamu yararına veya hizmetine tahsis edilen eşya hakkında işlenmesi

2. Halkın yararlanmasına sunulmuş ulaşım aracı içinde veya bunların belli varış veya kalkış yerlerinde bulunan eşya hakkında işlenmesi

3. Bir afet veya genel bir felaketin meydana getirebileceği zararları önlemek veya hafifletmek maksadıyla hazırlanan eşya hakkında işlenmesi

4. Adet veya tahsis veya kullanımları gereği açıkta bırakılmış eşya hakkında

Yukarıda bahsedilen hallerde fail bir yıldan üç yıla kadar değil üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmedilir.

 

TCK 142/ 2 UYARINCA DÜZENLENEN NİTELİKLİ HALLER

Bu hallerde ise verilecek ceza beş yıldan on yıla kadar hapistir.

1. Kişinin malını koruyamayacak durumda olmasından veya ölmesinden yararlanarak işlenilmesi

2. Elde veya üstte taşınan eşyayı çekip almak suretiyle ya da özel beceriyle işlenilmesi

3. Doğal bir afetin veya sosyal olayların meydana getirdiği korku veya kargaşadan yararlanarak işlenilmesi

4. Haksız yere elde bulundurulan veya taklit anahtarla ya da diğer bir aletle kilit açmak veya kilitlenmesini engellemek suretiyle işlenilmesi

5. Bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle işlenilmesi

6. Tanınmamak için tedbir alarak veya yetkisi olmadığı halde resmi sıfat takınarak işlenilmesi

7. Büyük veya küçük baş hayvan hakkında işlenilmesi

8. Herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla birlikte kilitlenmek suretiyle ya da bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında işlenilmesi

Bu fiillerin beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda olan kimseye karşı işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte biri oranına kadar artırılacaktır.

TCK 142 UYARINCA DÜZENLENEN DİĞER NİTELİKLİ HALLER

-Suçun, sıvı veya gaz hâlindeki enerji hakkında ve bunların nakline, işlenmesine veya depolanmasına ait tesislerde işlenmesi halinde, beş yıldan on iki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Bu fiilin bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, ceza yarı oranında artırılır ve on bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.

-Hırsızlık suçunun işlenmesi sonucunda haberleşme, enerji ya da demiryolu veya havayolu ulaşımı alanında kamu hizmetinin geçici de olsa aksaması hâlinde, yukarıdaki fıkralar hükümlerine göre verilecek ceza yarısından iki katına kadar artırılır.

-Hırsızlık suçunun gece vakti işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

HIRSIZLIK SUÇUNDA DAHA AZ CEZAYI GEREKTİREN HALLER

Bu hallerin varlığında ise failin cezasında indirim yapılır ve fail hakkında iki aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur. “veya” ibaresinden anlaşılabileceği üzere bu hallerin varlığında hapis ve adli para cezaları birlikte verilebileceği gibi iki farklı cezadan biri de hususi olarak verilebilir.

– Paydaş veya elbirliği ile malik olunan mal üzerinde hırsızlık

– Bir hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla hırsızlık

– Suç konusu malın değerinin az olması

Ceza hukuku ve ceza dosyalarınızla ilgili detaylı bilgi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

 

 

Yazıyı paylaşın: