Bize Ulaşın +90 537 430 75 73

Muris Muvazaası Nedeniyle Tapu İptali ve Tescil Davası *2024

Muris Muvazaası Nedir?

Muris muvazaası, miras bırakan kişinin (muris), ölümünden sonra mal varlığını hileli yollarla mirasçılarından saklamak amacıyla üçüncü kişilere devretmesi anlamına gelir. Bu işlem, genellikle murisin malını gerçekte iradesi dışında, yalnızca yasal mirasçılarını mirastan men etmek için başka birine devretmesi şeklinde gerçekleşir.

Muris Muvazaasının Koşulları Nelerdir?

Muris muvazaası tanımlanırken, aşağıdaki şartların varlığı aranır:

1 – Gerçek İrade ile Beyan Arasındaki Uyumsuzluk: Murisin, mirasçılardan mal kaçırma amacı taşıdığı ve bu amacı gizlemek için gerçek niyetinin tersi bir işlem yaptığı durumlar.

2 – Malın Devredilmesi: Murisin, malını üçüncü bir şahsa veya bir kuruma aktarmış olması.

3 – Hileli Niyet: İşlemin, mirasçıları aldatmak ve onların miras haklarını engellemek amacıyla yapılması.

4 – Üçüncü Kişilerin Durumu: Üçüncü kişilerin bu durumdan haberdar olup olmadıkları ve işlemin geçerliliği konusunda etkileri.

 

Muris Muvazaası Nedeniyle Tapu İptali ve Tescil Davası

Muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil davası, muris tarafından yapılan hileli işlemlerin iptal edilmesi ve tapu kayıtlarının mirasçıların lehine tescil edilmesi amacını taşır. Davanın açılabilmesi için, mirasçıların muvazaalı işlemi kanıtlamaları ve işlemin miras bırakanın ölümünden sonra yapıldığını göstermeleri gerekmektedir. Bu süreç, genellikle karmaşık hukuki analizler ve detaylı kanıt toplama faaliyetlerini içerir.

 

Muris Muvazaası Nedeniyle Tapu İptali ve Tescil Davası Şartları

Muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açılabilmesi için aşağıdaki şartlar gereklidir:

1 – Aktif Husumet: Davayı açacak olan kişinin, mirasçı olarak dava açma hakkının bulunması. Bu kişiler genellikle murisin kanuni mirasçılarıdır.

2 – İspat Yükü: Davacının, muvazaalı işlemin gerçekleştiğine dair kanıtları sunma yükümlülüğü. Bu kanıtlar arasında tanık beyanları, yazılı belgeler ve işlem sırasındaki mali işlemler yer alabilir.

3 – Zamanaşımı: Davanın belirli bir zamanaşımı süresi içerisinde açılması gerekmektedir. Türk hukukunda bu süre genellikle işlemin yapıldığı tarihten itibaren on yıl olarak kabul edilir.

Örnek Durum: Muris, ölümünden kısa bir süre önce, büyük değere sahip bir taşınmazını, piyasa değerinin çok altında bir fiyatla yakın bir arkadaşına “satar”. Ancak bu işlem, gerçekte bir satış değil, mirasçıları mirastan men etmek amacıyla yapılmış bir muvazaadır. Murisin ölümünden sonra mirasçılar, bu işlemin muvazaalı olduğunu kanıtlamak ve taşınmazın miras terekelerine geri dönmesini sağlamak amacıyla tapu iptali ve tescil davası açarlar.

Muris Muvazaasında 3. Kişiye Devir

Muris muvazaasında, 3. kişiye yapılan devir genellikle mirasçıları miras haklarından yoksun bırakma amacı taşır. 3. kişi, murisin gerçek niyetinden haberdar ise ve bu durumu bilerek miras bırakanla işbirliği yapmışsa, bu kişi de hukuki sorumluluk altına girer ve yapılan işlem hukuki olarak geçersiz kabul edilebilir.

Muris Muvazaasında Taşınmazın 3. Kişiye Devri ve Tazminat

Muris muvazaasında, miras bırakanın (muris) malını 3. kişilere aktarması durumunda, eğer bu işlem muvazaalı olarak tespit edilirse, mirasçılar tazminat talebinde bulunabilirler. Tazminat talebi, genellikle mirasçıların mirastan mahrum bırakıldıkları değerin telafisi için yapılır. Örneğin, bir muris, taşınmazını gerçekte hiçbir bedel almadan bir arkadaşına “bağışlamışsa” ve bu işlem mirasçıların haklarını ihlal ediyorsa, mirasçılar hem tapu iptali ve tescil davası açabilir hem de yaptıkları maddi kayıplar için tazminat davası açabilirler.

Muris Muvazaasının Kabul Edilmediği Haller Nelerdir?

Muris muvazaası her durumda kabul edilmeyebilir. Eğer işlem, murisin gerçek ve serbest iradesiyle yapılmışsa ve işlemin yapıldığı sırada herhangi bir hile veya aldatma unsuru bulunmuyorsa, bu durumda muris muvazaası iddiası geçerli olmayabilir. Ayrıca, işlemi gerçekleştiren 3. kişinin iyi niyetli olması ve murisin gerçek niyetinden habersiz olması da muvazaanın reddi için bir sebep olabilir.

Muris Muvazaası Nedeniyle Tapu İptali ve Tescil Davası İyiniyetli 3. Kişi

Türk Medeni Kanunu’nun 1023. maddesi, iyiniyetli üçüncü kişilerin korunması ilkesini benimser. Bu ilkeye göre, iyiniyetli üçüncü kişiler, muvazaalı işlemlerden kaynaklanan hak kayıplarına uğramazlar. Yani, eğer üçüncü kişi, taşınmazı muvazaalı işlemle devraldığını bilmeden ve bedelini ödeyerek satın almışsa, tapu iptali ve tescil davası açılamaz.

Hangi İşlemlerde Muvazaa Olmaz?

Muvazaa, esasen her işlemde olabilecek bir durum değildir. Özellikle tek taraflı irade beyanları olan vasiyetname gibi durumlarda muvazaa iddiası geçerli değildir, çünkü burada sadece bir tarafın iradesi söz konusudur. Ancak çift taraflı sözleşmelerde, her iki tarafın da bu yönde bir niyeti olması halinde muvazaa iddiası geçerli olabilir.

 

Dava Açılması

Muris Muvazaası Nedeniyle Tapu İptali ve Tescil Davası Kimlere Açılır?

Muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil davası, genellikle miras bırakanın yasal mirasçıları tarafından açılır. Bu mirasçılar; miras bırakanın eşi, çocukları veya kanunen belirlenmiş diğer yakın akrabaları olabilir. Yasal mirasçılar dışında, mirasbırakanın vasiyetnameleriyle belirlediği kişiler de bu davayı açabilir.Bu dava, muris tarafından yapılan ve mirasçıların haklarını zedeleyebilecek hileli işlemleri iptal etmek ve taşınmazın mirasçıların lehine tescilini sağlamak amacıyla kullanılır.

Muris Muvazaası Muris Sağ İken Açılabilir mi?

Hayır, muris muvazaası iddiası ile dava açılabilmesi için murisin vefat etmiş olması gerekir. Muris sağken, muvazaalı işlemlere itiraz edilemez çünkü muvazaa iddiası, miras hukukunun bir parçasıdır ve miras hukuku işlemleri ancak murisin ölümüyle başlar.

Muris Muvazaası Üçüncü Kişiye Karşı Açılabilir mi?

Evet, muris muvazaası davaları, miras bırakanın hileli işlemler gerçekleştirdiği iddia edilen üçüncü kişilere karşı açılabilir. Bu üçüncü kişiler, muvazaalı işlemde yer alan alıcılar veya hileye ortak oldukları düşünülen kişiler olabilir.

Tapu İptal Tescil Davasını Tek Mirasçı Açabilir Mi?

Evet, tapu iptali ve tescil davası tek bir mirasçı tarafından da açılabilir. Ancak, davada ileri sürülen iddiaların tüm mirasçıları etkileyebileceği ve sonuçlarının tüm mirasçılara yansıyabileceği durumlarda, diğer mirasçıların da sürece dahil edilmesi veya bilgilendirilmesi önemlidir.

Tapu İptal ve Tescil Davası Sonucunda Ne Olur?

Tapu iptal ve tescil davası sonucunda, mahkeme tarafından hileli veya hukuka aykırı olduğu tespit edilen tapu kaydı iptal edilir ve tapu kaydı, davacıların lehine yeniden tescil edilir. Bu, özellikle muris muvazaası gibi durumlarda, taşınmazın yasal mirasçılara veya hak sahiplerine geri verilmesini sağlar.

Muris Muvazaası Davasında Taşınmazın Hangi Tarihteki Değeri Esas Alınır?

Muris muvazaası davalarında taşınmazın değeri genellikle davanın açıldığı tarihteki piyasa değeri esas alınır. Ancak, taraflar veya mahkeme, işlemin gerçekleştiği tarihteki değeri de dikkate alabilir. Bu, özellikle tazminat hesaplaması yapılırken önemlidir.

Muvazaa Davası Ne Kadar Sürer?

Muvazaa davaları, işin karmaşıklığına ve yerel mahkeme şartlarına göre değişiklik gösterir. Genellikle iki seneden fazla sürer, ancak daha karmaşık durumlarda bu süre daha da uzayabilir. Önemli olan, etkin bir delil toplama süreci ve mahkemenin iş yüküdür.

Muris Muvazaasından Kaynaklanan Tapu İptali ve Tescil Davasında Zamanaşımı Ne Kadardır?

Muris muvazaası nedeniyle açılacak tapu iptali ve tescil davalarında zamanaşımı süresi, genellikle Türk Medeni Kanunu’na göre işlem tarihinden itibaren 10 yıl olarak belirlenir. Bu süre içinde dava açılmaması halinde, dava hakkı zamanaşımına uğrayarak kaybedilir. Bu, mirasçıların hileli işlemlere karşı haklarını kaybetmemeleri için zamanında harekete geçmeleri gerektiğini gösterir.

Zamanaşımı Hangi Hallerde Durur?

Zamanaşımı, bazı özel durumlarda durabilir veya askıya alınabilir. Örnek olarak;

1 – Tarafların dava açmak için anlaşmaları,

2- Davanın açıldığı ve yargılama sürecinin devam ettiği dönemler,

3- Yargılama sürecinde bazı hukuki engellerin ortaya çıkması,

4 – Tarafların yasal kapasitelerinde değişiklik (örneğin reşit olmayanların reşit olmaları) gibi durumlar zaman aşımını durdurabilir veya askıya alabilir.

Muris Muvazaası Davasında Arabuluculuk Zorunlu mu?

Türkiye’deki mevzuata göre, belli dava türlerinde arabuluculuk zorunluluğu getirilmiştir. Ancak, muris muvazaası davalarında arabuluculuk şu anda zorunlu değildir. Bu tür davalar, genellikle doğrudan mahkemede görülür ve arabuluculuk süreci gerektirmez.

Muris Muvazaası Nasıl Reddedilir?

Muris muvazaası iddiasının reddedilmesi için genellikle muvazaalı olduğu iddia edilen işlemde hileli bir niyetin olmadığını kanıtlamak gerekir. Ayrıca, işlemin taraflar arasında gerçek bir alışveriş olduğunu ve piyasa değerine uygun koşullarla yapıldığını gösteren deliller sunulabilir. İyi niyetli üçüncü kişilerin durumu da dikkate alınır.

Muris Muvazaası Davası Hangi Hallerde Açılamaz?

Muris muvazaası davası, miras bırakanın ölümünden önce açılamaz. Ayrıca, eğer muvazaalı işlem yasal ve geçerli bir şekilde gerçekleşmişse ve üçüncü kişiler iyi niyetliyse, bu durumda dava açılamayabilir. İyi niyetli üçüncü kişilerin hukuki korunması söz konusu olduğunda, muvazaanın tespiti daha zor olabilir ve dava açma şansı azalabilir.

Muris Muvazaası Nedeniyle Tapu İptali ve Tescil Davası Dilekçesi

Bu tür davalarda kullanılan dilekçeler, dava konusunu, tarafları, muvazaanın detaylarını ve talep edilen hukuki düzeltmeleri içermelidir. Dilekçede, işlem tarihleri, taraflar arasındaki ilişki, işlemin şartları ve bu işlemin neden hileli olduğuna dair deliller yer almalıdır.

Muris Muvazaası Nedeniyle Tapu İptali ve Tescil Davası Tazminat

Eğer tapu iptali ve tescil davası sonucunda muris muvazaası tespit edilirse, mirasçılar, kaybettikleri miras paylarına karşılık gelen maddi tazminat talep edebilir. Tazminat miktarı, genellikle taşınmazın piyasa değeri ve mirasçıların kaybettiği değer üzerinden hesaplanır.

Muris Muvazaası Olduğu ya da Olmadığı Hangi Delille İspat Edilir?

Muris muvazaasını ispatlamak için çeşitli deliller kullanılabilir:

1 – Tanık Beyanları: İşlemin gerçekleştiği dönemde muris ve alıcı arasında yapılan görüşmeler, tanıklar aracılığıyla kanıtlanabilir.

2 – Resmi Belgeler: Taşınmazın devir işlemine ilişkin resmi evraklar, sözleşmeler ve tapu kayıtları, muvazaanın varlığını destekleyen belgeler arasında yer alır.

3 – Finansal İşlemler: Ödeme kayıtları, banka hesap dökümleri ve muvazaalı işlemde kullanılan finansal belgeler, işlemin gerçek olup olmadığını göstermede kullanılabilir.

Muvazaa Hangi Delillerle İspatlanır/Muvazaa İddiasını Kim İspatlar?

Muvazaa, genellikle yazılı belgeler, tanık ifadeleri ve finansal delillerle ispatlanır. Muvazaa iddiasını, genellikle iddia sahibi olan taraf ispatlamakla yükümlüdür. Bu, davanın özelliklerine ve hukuki şartlara bağlı olarak değişebilir.

 

Muris Muvazaası Nasıl Kazanılır?

Muris muvazaası davasını kazanmak için, davacının muvazaalı işlem sırasında hileli niyet ve muris ile alıcı arasında gizli bir anlaşmanın olduğunu kanıtlaması gerekir. Genellikle, işlemin gerçekleştiği tarihte piyasa değerinin altında bir fiyatla malın devredildiğini gösteren deliller, muris muvazaası iddiasını destekler. Ayrıca, murisin ölümüne yakın bir zamanda yapılan devir işlemleri de şüpheli kabul edilir ve bu tür durumlar genellikle dava kazanılmasında etkili olur.

Muris Muvazaası Davalarında Red Kararları ve Sonuçları

Muris muvazaası davalarında, mahkemelerin red kararı vermesi çeşitli nedenlere dayanabilir. Bu nedenler arasında, davacının muvazaayı ispatlayamaması, muvazaa iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olması veya davanın zamanaşımına uğraması sayılabilir.

Red Kararının Gerekçeleri

İspat Yetersizliği: Muris muvazaası davasında, davacı tarafın muvazaa iddiasını somut delillerle ispatlaması gerekir. Eğer davacı, miras bırakanın gerçek iradesinin mirasçılardan mal kaçırmak olduğunu kanıtlayamazsa, mahkeme muvazaa iddiasını kabul etmeyerek davayı reddedebilir.

Hukuki Dayanak Eksikliği: Muris muvazaası davası, Türk Medeni Kanunu‘nu ve Tapu Kanunun ilgili hükümleri doğrultusunda açılabilir. Davacının iddiaları bu hukuki dayanaklara uygun değilse, mahkeme davayı reddedebilir.

Zamanaşımı: Muris muvazaası davası, muvazaalı işlemin öğrenilmesinden itibaren 10 yıl içinde açılmalıdır. Bu süre içerisinde dava açılmazsa, dava zamanaşımına uğrayarak reddedilir.

Red Kararının Sonuçları

Muris muvazaası davasının reddedilmesi, davacı mirasçıların taleplerinin kabul edilmediği anlamına gelir. Bu durumda, taşınmazın mülkiyeti davalıda kalmaya devam eder. Davacı taraf, istinaf ve temyiz yollarına başvurarak kararı üst mahkemelere taşıyabilir.

Ancak, üst mahkemelerin de aynı kararı vermesi durumunda, dava kesinleşir ve davacıların taşınmaz üzerindeki hak iddiaları ortadan kalkar. Bu durum, davacı mirasçılar için maddi ve manevi kayıplara yol açabilir.

 

Muris Muvazaası Nedeniyle Tapu İptali ve Tescil Davası ile İlgili Örnek Yargıtay kararları


(…) Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide “muris muvazaası” olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nispi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada mirasbırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.

(…)

Somut olaya gelince, miras bırakanın amacının diğer mirasçılardan mal kaçırma olmayıp dava konusu 1245 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bina yaptırıp 3 daire almak olduğu açıktır. Nitekim; davalı, yüklenici olup miras bırakanın vekili dava dışı …ile davalı arasında haricen bu doğrultuda bir de sözleşme düzenlenmiştir. Muris muvazaası hukuksal nedeninin yasal dayanağını oluşturan 6098 sayılı TBK 19. maddesi ve 01.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının ancak murisin diğer mirasçılarından mal kaçırmayı amaçladığında uygulanabileceği açıktır.

Hal böyle olunca, muris muvazaası iddiasının kanıtlanamadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.

Davalının yerinde görülen temyiz itirazının kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HMK 428.maddesi gereğince BOZULMASINA (…) 1HD, Esas:2019/549 Karar:2019/1653 Tarih:07.03.2019


Muris muvazaasından kaynaklanan tapu iptali ve tescil davası ile ilgili Yargıtay Kararlarından bir diğerinde bilirkişi raporu alınmadan verilen mahkeme kararı bozulmuştur: “(…)Hal böyle olunca, miras bırakandan tüm mirasçılarına intikal eden taşınır taşınmaz mallar ve haklar araştırılmalı, tapu kayıtları ve varsa öteki delil ve belgeler mercilerinden getirtilmeli her bir mirasçıya nakledilen malların ve hakların nitelikleri ve değerleri hakkında uzman bilirkişiden rapor alınmalı böylece yukarda değinilen anlamda bir paylaştırma kastının bulunup bulunmadığı açıklığa kavuşturulmalıdır. O halde, davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HMK 428. maddesi gereğince BOZULMASINA  1HD, Esas:2007/10774 Karar:2008/696 Tarih:24.01.2008 (…)” şeklinde karar vermiştir.


Bu konuda daha fazla yardım veya danışmanlık için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

 

cost of divorce in turkey

Muris Muvazaası Nedeniyle Tapu İptali ve Tescil Davası

 

 

Yazıyı paylaşın: