Bize Ulaşın +90 537 430 75 73

Adli Sicil Kaydının Silinmesi

Değer Artış Payı Alacağı Davası

DEĞER ARTIŞ PAYI ALACAĞI DAVASI 

Değer artış payı alacağı, edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesine ilişkin bir alacak hakkı olup, eşlerden birinin diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç karşılık almadan ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuşsa, mal paylaşımı sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışını tanımlamaktadır. Bu alacak o malın tasfiye sırasındaki değerine göre hesaplanacak olup bir değer kaybı söz konusu olduğunda katkının başlangıçtaki değeri esas alınacaktır. Parasal bir katkıdan söz edilebileceği gibi emek türünden bir katkının da değer artış payı kapsamında talep edilebilmesi mümkündür. Söz konusu malın tasfiye öncesinde elden çıkarılmış olması durumunda hakim, diğer eşin alacağını hakkaniyete uygun olarak takdir yetkisine sahiptir. Bu kapsamda katkının niteliği değerlendirilirken eşlerin olağan katkılarının katılma alacağı ile tahsilinin mümkün olduğunu değer artış payı alacağı hususunda bahsedilen katkının ise olağan katkının ötesinde bir maddiyat yahut emek üzerinden değerlendirileceğini vurgulamakta fayda vardır.

DEĞER ARTIŞ PAYI ALACAĞI HAKKINA İLİŞKİN UNSURLAR NELERDİR?

Eşler Arasında Resmi Nikah Bulunması

Değer artış payı alacağı mal rejiminin tasfiyesine ilişkin sürece dahil olan bir hak olup bu kapsamdaki talepler için resmi bir evlilik akdinin bulunması zorunludur.

Nişanlılık döneminde sağlanan katkılar için şartlar sağlanmışsa nişanın bozulmasından doğan alacaklar, hediyelerin iadesi ve evlenme amacıyla diğer kişinin malvarlığına yapılan katkılar da nişanın bozulmasına dayalı maddi tazminat talebi ile ileri sürülebilecektir. Aralarında başka bir sözleşme yok ise sebepsiz zenginleşme hükümlerine başvurulması mümkün kabul edilecektir.

Mal Rejiminin Sona Ermesi

Tasfiye aşamasına gelinebilmesi için de öncelikle eşler arasındaki edinilmiş mallara katılma rejiminin son bulmuş olması gerekmektedir. Mal rejiminin devamı esnasında katkıda bulunulmuş olan malın elden çıkarılmış olması durumu değiştirmez.

Mala Katkıda Bulunması

Değer artış payı alacağı talebi üç halde mümkündür:

1. Malın edinilmesine katkıda bulunulması halinde

2. Malın iyileştirilmesine katkıda bulunulması halinde

3. Malın korunmasına katkıda bulunulması halinde

Ödeme diğer eşin malvarlığına katılmadan eş tarafından başka bir amaçla tüketilmiş olması halinde veya bir borcun ifası niteliğinde ise bu durumda değer artış payı kapsamında bir alacak iddiası ileri sürmek mümkün olamayacaktır.

Katkının Türü

Katkı, para ya da para ile ölçülebilir bir değerle veya emek sarfı ile gerçekleştirilmiş olmalıdır.

Bağışlama Kastı Olmaksızın İvazsız Katkı

Yapılan katkının değer artış payı kapsamında talep edilebilir olması için bağışlama kastıyla hareket edilmemesi gerekmekte aksi bir iddiası olan tarafın bağışlama kastını senetle ispat zorunluluğuna bağlı olmaksızın tanık deliliyle dahi ispat edebiliyor olması gerekmektedir.

Yine bu katkının hiç ya da uygun bir karşılık alınmaksızın yapılmış olması şartı aranmaktadır.

Alacaktan Vazgeçilmemiş Olmalı

Eşler, yazılı bir anlaşmayla değer artışından pay almaktan vazgeçebilecekleri gibi, pay oranını da değiştirebilmektedirler. Değer artış payının talep edilebilmesi için anılan türden bir vazgeçmenin bulunmaması gerekmektedir.

Talep Edilme Zamanı

Değer artış payının talep edilebilmesi için mal rejimin sona ererek tasfiye aşamasına geçilmiş olması gerekmektedir. Eşlerden birinin ölümü halinde evlilik birliği sona ereceğinden eşler arasındaki mal rejimi de ölüm tarihinden itibaren sona ermektedir. Eşlerin başka bir mal rejiminin kabul etmesiyle edinilmiş mallara katılma rejimi mal rejimi sözleşmesinin yapıldığı tarihte sona erecektir. Mahkemece evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hâllerinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona ermektedir. Bu halde talep zamanı sona erme ile başlayacaktır.

Değer Artış Payının Hesaplanması

Eşlerden biri diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuşsa, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur ve bu alacak o malın tasfiye sırasındaki değerine göre hesaplanmaktadır. Tasfiye anında söz konusu malda bir değer kaybı söz konusu olduğunda katkının başlangıçtaki değeri esas alınmaktadır.  Malın daha önce elden çıkarılmış olması hâlinde hâkim, diğer eşe ödenecek alacağı hakkaniyete uygun olarak belirlemekle yükümlüdür.

Eşlerden biri tarafından diğerinin malvarlığına yapılan katkı birden fazla kez ve farklı zamanlarda ise hesaplama her bir katkı için ayrı olarak yapılmalıdır. Yine eşlerden birinin diğer eşin farklı malvarlığı değerlerine katkı yapmış olması hali mevcut ise her malvarlığı değeri için ayrı bir hesaplama yapılması gerekmektedir.

DEĞER ARTIŞ PAYI ALACAĞININ ÖDENMESİ

Nakden veya Aynen Ödeme

Değer artış payı alacağı ayın veya para olarak ödenebilir. Aynî ödemede malların sürüm değeri esas alınır; bir mesleğin icrasına ayrılmış birimler ile işletmelerin ekonomik bütünlüğü gözetilir.

Aksine anlaşma yoksa, tasfiyenin sona ermesinden başlayarak katılma alacağına ve değer artış payına faiz yürütülür; durum ve koşullar gerektiriyorsa ayrıca borçludan güvence istenebilir.  Katkı alacağı kanundan kaynaklanan bir alacak olup bu alacağa ilişkin yürütülecek faiz oranı kanuni faizdir.

Katılma alacağının ve değer artış payının derhâl ödenmesi kendisi için ciddî güçlükler doğuracaksa, borçlu eş ödemelerinin uygun bir süre ertelenmesini isteyebilme hakkı bulunmaktadır. Anılan halde bir erteleme yahut taksitlendirme söz konusu alacaklı eş tarafından yapılacak bir bildiri ile temerrüde düşürme hali gündeme gelebilecek ve temerrüt faizi tahsil etme imkânı doğabilecektir.

DEĞER ARTIŞ PAYI ALACAĞI GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME

Aile hukukundan doğan dava ve işlerden olan değer artış payı alacağı davalarında görevli mahkeme Aile Mahkemeleridir. Aile mahkemesi olmayan yerlerde ise tarafından belirlenmiş asliye hukuk mahkemeleri aile mahkemesi sıfatı ile görevlidir.

Eşler veya mirasçılar arasında bir mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda, mal rejiminin ölümle sona ermesi durumunda ölenin son yerleşim yeri mahkemesi, boşanmaya, evliliğin iptaline veya hâkim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda, bu davalarda yetkili olan mahkeme, diğer durumlarda davalı eşin yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.  Bu yetki kesin yetki olmayıp davalı gerçek kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olan genel yetkili mahkemelere de başvurulabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.

DEĞER ARTIŞ PAYI ALACAĞI ZAMANAŞIMI

Değer artış payı alacağında da zamanaşımına ilişkin özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle Borçlar Kanunu’nun genel nitelikli hükümleri, uygun düştüğü ölçüde tüm özel hukuk ilişkilerine uygulanır hükmü uyarınca değer artış payı alacağına ilişkin davalarda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda yer alan Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir düzenlemesine başvurma zarureti doğmaktadır.  Değer artış payına ilişkin davalara uygulanacak olan zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğu kabul edilmektedir.

KATKI PAYI VE DEĞER ARTIŞ PAYI ALACAĞI KARŞILAŞTIRILMASI

4721 sayılı Türk Medeni Kanun’u döneminde edinilmiş mallara katılma rejimi çerçevesinde yapılan katkılar için TMK Madde 227 kapsamında değer artış payı alacağı talebi mümkün iken Eski Medeni Kanun döneminde yapılan katkılar için ise içtihatlara dayanılmak suretiyle katkı payı alacağı talep edilebilecektir. Aynı kuruma ilişkin farklı kaynaklardan doğan işbu taleplerin ileri sürülmesinde aşağıda yer alan farklılıklara dikkat edilmesi gerekmektedir.

– Katkı payı alacağı uygulama vasıtasıyla gelişen içtihatlar uyarınca ortaya çıkmış bir alacak hakkı olup değer artış payı kanunla düzenlenmiş bir alacak hakkıdır.

– Katkı payı alacağında 01.01.2002 öncesi gerçekleşen olaylar dikkate alınacak olup değer artış payı alacağında 01.01.2002 sonrası yapılan katkılar değerlendirilecektir.

– Katkı payı alacağı malın dava tarihindeki değerine istinaden hesaplanırken değer artış payı alacağının hesaplanmasında tasfiye tarihi önem arz etmektedir.

– Katkı payı alacağının söz konusu olduğu hallerde dava tarihi itibariyle bir faiz talebi ileri sürülebilmekte ancak değer artış payı alacağı talebi var ise faiz hesabında karar tarihi dikkate alınmaktadır.

 

Değer artış payı alacağı konusunda daha fazla bilgi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

 

 

Yazıyı paylaşın: