Bize Ulaşın +90 537 430 75 73

haksız rekabet davaları

Haksız Rekabet ve Haksız Rekabet Davaları

HAKSIZ REKABET

Haksız rekabet, rekabet hakkının hukuk düzeni sınırları içerisinde kullanılmaması ile gündeme gelen bir durumdur. En genel tanımıyla rekabet hakkının iyiniyet kurallarına aykırı bir şekilde aldatıcı davranış ve başkaca şekillerle kötüye kullanılmasıdır. Bir kimsenin iyiniyet kurallarına aykırı şekilde bir başkasını ezerek rekabet sahasından çıkarmaya veya bu safhada onun işlerini zorlaştırmaya, müşterilerini aldatmaya yarayan araçlar kullanmak haksız rekabeti oluşturur.

Haksız rekabetin ortaya çıkışı çok eski dönemlere dayanmaktadır. Özellikle Fransız ve İsveç mahkemeleri bu terimi hukuki temele oturtturmuşlardır.

TÜRK HUKUKUNDA HAKSIZ REKABET

Haksız rekabet, hukukumuzda hem Borçlar Hukuku alanında hem de Ticaret Hukuku alanında özel olarak düzenlenmiş önemli bir müessesedir. Bu iki temel düzenlemenin yanı sıra haksız rekabet olgusu başkaca düzenlemelere de konu olmuştur. Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanun bunlardan birisidir. Bu yazımızda Türk Ticaret Kanunu uyarınca düzenlenen haksız rekabet hükümlerini ele alacağız.

Türk ticaret kanunu açıkça haksız rekabete ilişkin olarak konulan hükümlerin amacını belirtmiştir. Buna göre bu hükümlerin amacı bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış bir rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız rekabet teşkil eder. Bu tanımdan yola çıkarak ;

1. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasında bir ilişki mevcut olmalı.

2. Aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranış ya da ticari uygulama olmalı.

HAKSIZ REKABETİN HUKUKİ NİTELİĞİ

Türk hukuku uyarınca haksız rekabetin hukuki niteliği haksız fiildir. Her haksız rekabet hali aynı zamanda haksız fiil teşkil eder.

HAKSIZ REKABETİN UNSURLARI 

1. Rekabetin Varlığı

2. Rekabetin rakipler veya tedarik edenlerle müşteriler arasında gerçekleşmesi

3. Rekabetin aldatıcı veya dürüstlük kurallarına aykırı davranış ve ticari uygulamalar vasıtasıyla gerçekleşmesi

4. Rekabetin haksız ve hukuka aykırı olması.

HAKSIZ REKABET HALLERİ

Kanunda 6 kategori ve 23 bent halinde sıralanmış haksız rekabet halleri bulunmakla birlikte bu haller yalnızca sayılanlardan ibaret değildir. Kanunda belirtilen haller uygulamada en sık rastlanılan hallerdir.

Haksız rekabet halleri şunlardır;

KÖTÜLEME

Başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek haksız rekabet oluşturur.

1. Kötüleme içeren bir fiil olmalı.

2. Bu kötüleme başkalarına, onların mallarına, iş ürünlerine, fiyatlarına, faaliyetlerine veya ticari işlerine yönelmeli.

3. Fiil, yanlış yanıltıcı veya gereksiz yere incitici olmalı.

Örneğin; rakip firmanın ürünlerinin kalitesiz olduğunu söylemek, rakip firmanın faaliyetlerini titiz olarak yürütmediğini açıklamak.

KENDİSİYLE İLGİLİ YANLIŞ VE YANILTICI BİLGİ VERMEK 

Kendisi, ticari işletmesi, işletme işaretleri, malları, iş ürünleri, faaliyetleri, fiyatları, stokları, satış kampanyalarının biçimi ve iş ilişkileri hakkında gerçek dışı veya yanıltıcı açıklamalarda bulunmak veya aynı yollarla üçüncü kişiyi rekabette öne geçirmek haksız rekabet oluştur.

Örneğin; ürünün özelliği olman nitelikleri vaad etmek

HAKKI OLMAYAN UNVANLARI, MESLEK, DERECE VE SEMBOLLERİ KULLANMAK 

Paye, diploma veya ödül almadığı hâlde bunlara sahipmişçesine hareket ederek müstesna yeteneğe malik bulunduğu zannını uyandırmaya çalışmak veya buna elverişli doğru olmayan meslek adları ve sembolleri kullanmak haksız rekabet teşkil eder. Örneğin, bir kimsenin bir konuda diploması olmamasına rağmen diploması varmış edası uyandırarak müşterilerini etkilemesi hukuka aykırıdır. “ödüllü çevirmen” gibi ibarelerin kullanılması, “test edilmiş ürün, onaylanmış ürün” ibarelerinin kullanılması gerçeği yansıtmalıdır. Doktora çalışması yapmamasına rağmen adının önüne DR unvanı eklemesi de buna örnektir.

İLTİBASA YOL AÇMAK 

Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan davranışlardan kaçınılmalıdır. Aksi takdirde haksız rekabet oluşur. Örneğin, tescil edilmiş bir işletme adını, markayı karıştırılmaya yol açabilecek nitelikte kullanmak haksız rekabet teşkil eder. Bu durumda tescilli olan özel koruma talep edebilir. Bu durum pratik yaşamda oldukça sık şekilde gündeme gelmektedir. Piyasada iyi bilinen markaların itibarından haksız şekilde yararlanmak engellenmek istenmiştir. Bu bağlamda “Persil kadar değil ama en az onun kadar iyi” gibi ifadeler kullanmak haksız rekabet teşkil edecektir.

BAŞKALARININ YARDIMCILARINI, GÖREVLERİNİ İHLAL ETMEYE SEVK ETME

Bir kimsenin rakibinin personelini elde etmeye çalışması ya da onu görevini ihlal etmeye teşvik etmesi haksız rekabet oluşturur. Örneğin, rakip firmanın vekilini sırf firmayı güç duruma düşürmek için kendi yanına çekmeye çalışmak haksız rekabet halidir.

RAKİBİNİN ÜRETİM VE İŞ SIRLARINI İFŞA ETMEYE VEYA ELE GEÇİRMEYE YÖNELTMEK 

RAKİBİNİN TİCARET SIRLARINDAN YARALANMAK VE BUNLARI YAYMAK 

BAZI MAL VE ÜRÜNLERİ TEDARİK FİYATININ ALTINDA SATMAK VE BUNLARI REKLAMLARDA VURGULAMAK 

MÜŞTERİYİ EK EDİMLERLE YANILTMAK 

Yukarıda verilen haksız rekabet halleri bunlardan ibaret olmayıp sınırsız sayıdadır. Somut durumun hakız rekabet teşkil edip edilmediği duruma göre değerlendirilerek tespit edilmelidir. Ayrıntılı bilgi için İstanbul Ticaret Avukatından hukuki danışmanlık alabilir ve haklarınızı özel şekilde koruyabilirsiniz.

HAKSIZ REKABET DAVALARI VE YAPTIRIMI

Somut olayda haksız rekabet teşkil eden bir durum varsa dava hakkınız mevcudiyet kazanacaktır. TTK uyarınca bu hallerde açılabilecek davalar belirtilmiştir. Mağdurun zarara uğrayıp uğramamasının bir önemi yoktur, haksız rekabet varsa her halükârda dava açılabilir. Zararın varlığı tazminat miktarında önem arz eden bir husustur.

HAKSIZ REKABET TESPİT DAVASI  

Söz konusu haksız rekabetin devam edip etmemesi önem arz etmeksizin tespit davası açılabilir. Bu dava ile devam eden veya sona ermiş bir haksız rekabet halinin mevcut olup olmadığı tespit edilir. Bahsi geçen fiilin haksız olup olmadığı araştırılır. Bu dava, davacının ileride açabileceği davalar için esas teşkil eder ve en önemlisi zamanaşımını keser. Tespit kararı kesin hüküm teşkil eder ve diğer davalarda delil olarak kullanılır. Tespit davasıyla birlikte haksız rekabet devam ediyorsa durdurulması ya da önlenmesi talep edilebileceği gibi zararın tazmini de istenebilir.

HAKSIZ REKABETİN MEN’İ DAVASI 

Kural olarak haksız rekabet nedeniyle zarar görev veya zarar görme tehlikesi bulunan bir kişi haksız rekabetin men’i davasını açabilir. Bu dava ile haksız rekabet teşkil eden olgunun önlenmesi ve engellenmesi amaçlanır. Haksız rekabetin bir kere gerçekleşmiş olması ileride tekrar gerçekleşebileceğine karine teşkil eder ve bu dava yolu gündeme gelebilir. Somut davada davalının hangi davranıştan kaçınması gerektiği kararda açıkça ifade edilir. Örneğin, ir reklamın durdurulması, iş sırlarının yayılmasının durdurulması gibi hususlara karar verilebilir. Bu dava zamanaşımına uğramaz. Fiilin devam ettiği veya tekrarlanması yüksek ihtimal olduğu müddetçe zamanaşımı işlemez.

Verilen karara rağmen bu ilama uymayan ve haksız rekabet fiiline aynen veya tali değişikliklerle devam eden kimse 6 aydan aşağı olmamak üzere hapis ve 5000 liradan 10.000 liraya kadar para cezasına hükmedilir.

ESKİ HALE İADE DAVASI 

Bu dava ile haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılması sağlanır. Bu bağlamda yanlış beyanların düzeltilmesi, tecavüzün önlenmesi kaçınılmaz ise araç ve malların imhası istenebilir. Örneğin, formüllerin iadesi, taklit ürünlerin toplanıp imha edilmesi istenebilir.

HAKSIZ REKABET TAZMİNAT DAVASI

Haksız rekabet fiili sonucunda zarara uğrayan kişi, bu fiili yapan kişinin kusurlu olması halinde onan tazminat isteyebilir. Bu durumda davalının kusurlu olması şarttır. Tazminatın miktarını hakim takdir eder. Bu miktarın tespitinin oldukça güç olmasından ötürü hâkim haksız rekabet sonucunda davalının elde etmesi mümkün görülen menfaatin karşılığına da hükmedebilir. Elde edilmesi mümkün görülen menfaat davalının ticari defteri üzerinden kolaylıkla tespit edilebilir. Bununla birlikte davacı manevi tazminat da isteyebilir. Ancak bu durumda haksız rekabet teşkil eden şeyin davacının kişilik haklarına bir tecavüz teşkil etmesi gerekmektedir.

İHTİYATİ TEDBİR

Mahkemenin kesin hüküm vermesine kadar geçecek süre zarfında tehlikeli veya ciddi bir zarara sebebiyet vereceği anlaşılan durumlarda ihtiyati tedbir kararı alınabilir. Bu bağlamda gümrük idareleri tarafından haksız rekabet teşkil eden mallara ihtiyati tedbir niteliğinde el konulması olasıdır.

HAKSIZ REKABET DAVASINDA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME

Haksız rekabet davasında görevli mahkeme Ticaret Mahkemesi’dir.

Yetkili mahkeme ise ;

– Davalının yerleşim yeri mahkemesi

– Haksız rekabetin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer mahkemesi

– Zarar görenin (davacının) yerleşim yeri mahkemesi

HAKSIZ REKABET DAVASINDA ZORUNLU ARABULUCULUK

Haksız rekabet dolayısıyla maddi ve manevi tazminat davası açmak istiyorsanız dava açmadan önce arabulucuya başvuru zorunluluğu vardır. Ancak diğer haksız rekabetten doğan davalarda (tespit, men, eski hale iade) bu zorunluluk yoktur. Hak kaybına uğramamak için İstanbul Ticaret Avukatına danışmanızı öneririz.

KARARLARDAN ÖRNEK ALINTILAR

“Davacı vekili, davalı A.. D..’ün müvekkiline ait iş yerinde mühendis olarak çalıştığını, davalının çalıştığı dönemde, müvekkili tarafından iş sırrı niteliğinde olan, rakiplerine karşı üstünlük sağlayacak projeler geliştirdiğini, davalı A.. D..’ün projeleri iş yerinde çalışması nedeniyle öğrendiğini, davalının iş akdinin feshedildiği 06/10/2010 tarihinden sonra şirkete ait bilgisayardan kendisine ait mail hesabından aynı sektörde faaliyet gösteren davalı şirket yetkilisi ve ortağı olan diğer davalıya, davacı şirkete ait özgün makine projelerini gönderdiğini, bu durumun Sincan Asliye Ticaret Mahkemesi’nce yapılan delil tespiti ile sabit olduğunu, davalıların, müvekkilinin uzun yıllar verdiği emek ve yatırımı, özgün olarak tasarladığı projeleri haksız olarak ele geçirerek ve aynısını yaparak haksız kazanç elde etmeyi amaçladığını ileri sürerek davalıların haksız rekabetinin tespiti ve men’ine..”

(11. Hukuk Dairesi         2013/11991 E.  ,  2014/1309 K.)

“Davacı Şirket, … Yetkili Servis ve Bayii olduğunu, davalıların şirket çalışanı iken birlikte hareket ederek işten ayrılıp … Otomotiv Taşımacılık Petrol Ürünleri Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. unvanlı şirket kurarak … … servisi işletmeye başladıklarını, davalılarla davacı arasında B.K.’nun 348. maddesi gereğince rekabet yasağı sözleşmesi imzalandığını, buna rağmen bu kişilerin sözleşmeye aykırı olarak şirket kurdukları ve firmada çalışırken edindikleri bilgi ve tecrübe ile müşterileri haksız rekabet oluşturacak şekilde kullandıklarını iddia ederek haksız rekabetin önlenmesini istemiştir.  taraflar arasındaki haksız rekabete ilişkin sözleşmesel düzenlemenin geçersiz olduğu kesinleşen mahkeme kararı ile tespit edilmiş olup, yapılan bu tespit tarafları ve diğer bütün Mahkemeler için bağlayıcı niteliktedir.
Bu itibarla, eldeki davanın dayanağı olan taraflar arasındaki iş ilişkisinden kaynaklı haksız rekabete ilişkin sözleşmesel düzenlemenin geçersizliğinin kesinleşmiş yargı kararı ile tespit edilmesi karşısında, hukukî dayanaktan yoksun kalan bu davanın da reddine karar verilmesi gerekirken…”

(9. Hukuk Dairesi         2019/8283 E.  ,  2020/336 K.)

Davacı vekili; müvekkili adına tescilli 178331 sayılı “PRİMA NOVA” ibareli markanın bulunduğunu, davalı tarafından müvekkili markası ile iltibas yaratacak şekilde “PRİMA GOLD” markasının müvekkilinin markasının tescilli olduğu sınıfta kullanıldığını, ayrıca davalının müvekkilinin ürünlerinde kullandığı ambalajını da taklit ederek kullandığını, bu durumun müvekkilinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespitine, önlenmesine, ref’ine, taklit ürünlerin ve “PRİMA GOLD” ibareli taklit ürün ambalajlarının bulundukları yerden toplatılarak imhasına, ayrıca 50.000,00TL maddi ve 5.000,00TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Buna karşılık her ne kadar mahkemece, davacının “Prima Nova” ibaresini, davalının ise “Prima GOLD” ibaresini kullandığı ürün ambalajlarının benzer olmadığı belirtilmiş ise de; aynı ürünün yer aldığı ambalajlarda “Prima” ibaresinin aynı şekilde ve italik olarak yazıldığı, “Nova” ve “GOLD” ibarelerinin ise iki üründe de kırmızı renkte ve büyük puntolarla yer aldığı, bu ibarelerin altında ise mavi renkli bir dikdörtgen içerisinde beyaz renkli yazı ile yazılmış “telescopic corner shelf- yaylı banyo köşe seti” yazısının bulunduğu görülmektedir. Yine her iki ambalajın ön yüzünde de mavi fayansları olan bir banyonun köşesinde ürünün çekilmiş fotoğraflarının yer aldığı, her iki ambalajda da bu fotoğrafın sağ üst köşesinde eğik şekilde yer alan kırmızı dikdörtgen içerisinde aynı yazıların bulunduğu, yine bu fotoğrafın sağ alt köşesinde mavi ve yeşil iki dikdörtgenin yer aldığı ve bu dikdörtgenlerin içerisinde aynı şekilde uyarı yazılarının yer aldığı, ambalajların arka yüzünde ise benzer çizimlerin yer aldığı ürünün montajı ile ilgili bilgilerin bulunduğu görülmektedir.”

(Hukuk Genel Kurulu         2017/156 E.  ,  2021/295 K.)

“Davacı tarafından dosyaya sunulan dava konusu iki adet kitap üzerinde HMK nın 266. Maddesi uyarınca inceleme yapılmasına karar verilmiştir.
Davalının basımını yaptığı “…” ve “…” kitaplarının gerek isim gerekirse içerik olarak …nın … Listesi içinde yer alıp almadığı, değilse, bu logonun yer almasının yanıltıcı, haksız kazanç elde etmeye yönelik karşı tarafın ya da 3. kişilerin zararına olacak şekilde haksız rekabet niteliğinde olup olmadığının tespiti için emekli Edebiyat Öğretmeni bilirkişiden rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda davalının basımını yaptığı kitaplar ile MEB dan onaylı basılan kitaplar karşılaştırılmıştır. Netice olarak dosyadaki delillere göre davalının dava konusu kitaplarındaki tanıtım logosunun dürüstlük kuralının ihlali niteliğinde olduğu haksız rekabete yol açtığı kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.”

ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ (ESAS NO : 2018/57
KARAR NO : 2021/51)

Yazıyı paylaşın: