Bize Ulaşın +90 537 430 75 73

iştirak nafakası

İştirak Nafakası Nedir ve Koşulları Nelerdir?

İŞTİRAK NAFAKASI 

İştirak nafakası diğer adıyla katılım nafakası, velayet hakkı kendisine bırakılmayan eşin, velayet hakkı verilen eşe, çocuğun bakımı ve eğitim için giderleri için mali gücü oranında yaptığı katkıdır. İştirak nafakasının yanında Türk Medeni Kanununda belirtilen diğer nafaka çeşitleri tedbir, yoksulluk, yardım nafakasıdır.

Diğer nafaka türlerinden olan; tedbir nafakası, boşanma davası esnasında hükmedilen nafaka türüdür. Yoksulluk nafakası, boşanma davasının kesinleşmesiyle birlikte ödediği nafakadır. Yardım nafakası, ihtiyaç sahibi aile ferdine bakımı ve hayatını idame ettirebilmesi için ekonomik durumu el veren aile ferdinin ödediği nafakadır. İştirak nafakası ise velayet hakkı kendisine bırakılmayan eşin, velayet hakkı verilen eşe çocuğun bakımı ve eğitim için giderleri için mali gücü oranında yaptığı katkıdır.

TMK m. 182/II hükmü şöyledir,

Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.

TMK m. 327’de de çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır hükmü yer alır. İştirak nafakası bu iki maddeye dayanır.

İŞTİRAK NAFAKASI NASIL BELİRLENİR?

TMK m. 330’a göre nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur.

Kanun hükmünde iştirak nafakasının hesaplanmasının nasıl olacağı açıklanmamıştır. Bunun yanında nafakanın belirlenmesinde göz önüne alınacak esasların yanında indirimine etkili olan etkenler de belirtilmiştir.

TMK 330/III hükmünde hâkimin istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabileceğinden bahsedilir.

Ayrıca TMK m. 331’e göre durumun değişmesi hâlinde hâkim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.

İştirak nafakasının tarafların talebi ile mi yoksa hakimin kendiliğinden karar vermesi sorusu ise çocuğun üstün yararı bakımından değerlendirilmelidir. Yargıtay’ın bazı kararlarında ve doktrinde iştirak nafakası tarafların istemlerine bağlı olmadığından bahsedilir. Hakim re’sen yani kendiliğinden nafakaya hükmedebilir. Buna bağlı olarak nafaka miktarını da hakim belirler. Hakim nafaka miktarını belirlerken kanunda belirtildiği gibi nafaka yükümlüsünün ekonomik ve sosyal şartlarını dikkate alır.

Taraflar iştirak nafakası için bir miktar belirtse bile hakim takdir yetkisi ile miktarı belirleyecektir. İştirak nafakası çocukların korunmasına yönelik olup kamu düzenine ilişkin olduğu için hâkim, iştirak nafakasına taraflardan bir talep olmasa dahi karar vermek zorundadır.

İŞTİRAK NAFAKASI ŞARTLARI 

İştirak nafakasının var olabilmesi için boşanma kararının var olması gerekir. İştirak nafakası boşanma kararının kesinleştiği tarihte başlar. Boşanma kararının kesinleşmesinden sonra ayrı bir dava ile iştirak nafakasının istenmesi halinde dava tarihinden itibaren geçerli olarak hükme bağlanır.

İştirak nafakasının varlığı çocuğun ergin olmasına bağlıdır. TMK. m. 328e göre iştrak nafakası, çocuğun 18 yaşını doldurması, evlenmesi ya da TMK m.12 göre mahkeme kararı ile ergin kılınmasına kadar devam eder. Ancak çocuk, edindiği meslek ve sanatı ile kendisini geçindirebiliyorsa veya elde ettiği sanatla, meslekle kendisini geçindirmesi mümkün olabilecek bir durum söz konusu olabilirse, iştirak nafakası yükümlünün istemi üzerine çocuk erginliğe ermeden kesilebilir.

Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyor ise kural olarak anne ve baba durum ve koşullara göre eğitimi sona erene kadar çocuğa bakmakla yükümlüdür. İştirak nafakası henüz reşit olmamış çocuk için bağlanabilecek bir nafaka olduğundan, iştirak nafakası alan çocuk artık reşit olduğu için iştirak nafakasını alamayacaktır. Bu durumda iştirak nafakası ergin olan çocuk için yardım nafakasına dönüşür.

 İŞTİRAK NAFAKASINDA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME

TMK m. 329’a göre iştirak nafakası davası fiili olarak çocuğa bakan eş, çocuğa atanan kayyım, vasi, ve ayırt etme gücüne (temyiz kudretine) sahip çocuk tarafından açılabilir.

İştirak nafakası gerek boşanma davası sürerken gerek boşanma davası sonuçlanınca istenebilir. Her iki durumda da iştirak nafakası davasına bakmaya 4787 sayılı kanun ile kurulan Aile Mahkemesi görevlidir. Aile mahkemesinin bulunmadığı durumlarda bu davalar Aile Mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülerek karara bağlanacaktır.

Boşanma davalarında yetkili mahkeme TMK m.168’e göre eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir.

İştirak nafakası boşanma davasından ayrı olarak talep edilecekse TMK m. 365 hükümlerince yetkili mahkeme taraflardan birinin yerleşim yeri mahkemesidir.

İŞTİRAK NAFAKASI ÖDENMEDİĞİ TAKDİRDE NE OLUR?

İştirak Nafakasının ödenmediği hallerde cebri icra ile tahsili yoluna gidilebilir. Tahsilin gerçekleşmesi için bazı tedbirler ihdas edilmiştir.

Nafaka alacakları İcra İflas Kanununa göre düzenlenecek sıra cetvelinde 1. sıra alacaklar arasında sayılmıştır. Dolayısıyla nafaka borçlusunun menkul ya da gayrimenkul mallarının icra yolu ile satılması durumunda satış parasından nafaka alacağı öncelikle ödenir.

Nafaka borçlusunun emekli maaşına nafaka alacaklarının tahsili için  haciz konulabilir,aylık nafaka miktarının tamamı maaştan kesilir. Maaşta önceden haciz olsa bile aylık nafaka miktarı önceki hacizlerden bağımsız olarak maaştan kesilir.

Cebri icra dışında nafaka borçlusu, nafaka alacaklısının şikayeti üzerine diğer şartların da mevcut olması durumunda İİK 344. maddesine göre 3 aya kadar tazyik hapsine mahkum edilebilir.

İŞTİRAK NAFAKASINDA ZAMANAŞIMI

İştirak nafakasının zamanaşımına dair kanun hükmü bulunmamakla birlikte 6098 sayılı Borçlar Kanununun 156/2. maddesine göre borç bir senetle ikrar edilmiş veya bir mahkeme ya da hakem kararına bağlanmış ise, yeni süre her zaman on yıldır.

Çoğu kimse bu maddeye dayanarak nafakada da eğer takip başlatılmadıysa zamanaşımı süresinin işleyeceğini düşünür. Fakat Yargıtay kararı nafakaya dair ilamların, bir borcun veya bir hakkın varlığını belirten ilamlar gibi olmayıp, nafaka alacağının zaman geçtikçe borçlu zimmetinde tahakkuk edeceğini belirtir. Buna bağlı olarak takip gününden geriye doğru on yıldan önce işlemiş olan nafaka alacağının zamanaşımına uğradığını kabul eder.

Bu durumda takip tarihinden geriye doğru on yıllık nafakanın çocukların reşit oldukları tarihe kadar istenebileceği anlaşılmaktadır. 01.02.2013 yılında kesinleşen boşanma davası ve iştirak nafakasının takibi eğer 01.02.2023 tarihinde veya öncesinde başlatılırsa geri dönük bütün nafakalar çocuğun reşit olması da göz önüne alınarak alacak konusu olur.

İştirak Nafakası ve Boşanmadan kaynaklanan diğer hususlarla ilgili ofisimizle iletişime geçebilirsiniz.

 

 

Yazıyı paylaşın: