Bize Ulaşın +90 537 430 75 73

çek iptali davası

Miras Sözleşmesi Yapmanın Şartları Nelerdir?

Miras Sözleşmesi Nedir?

Mirasbırakanın ölümü üzerine, mirasçıları arasında veya mirasçı ile üçüncü kişiler arasında yapılan ve mirasçıların birbirlerine veya üçüncü kişilere karşı sahip oldukları miras hakkını, kısmen veya tamamen değiştiren veya ortadan kaldıran sözleşmeler miras sözleşmesi olarak nitelendirilmektedir.

Miras sözleşmesi, adından da anlaşıldığı üzere sözleşme niteliği taşımaktadır. Bu sözleşmenin taraflarından biri olan mirasbırakan yaşarken hakimiyetindeki mevcut malvarlığı üzerinde ölümünden sonrası için birtakım tasarruflarda bulunabilir. Bunlar; mirasçıların korunması, mirasçıların hak ve sorumluluklarının düzenlenmesi, mirasın dağıtımı gibi birtakım tasarruflar olabilir.

 

Mirasbırakanın miras sözleşmesi ile yapabileceği veya yapamayacağı birtakım ölüme bağlı tasarruflar vardır.

Mirasbırakanın miras sözleşmesi ile yapabileceği ölüme bağlı tasarruflar şunlardır: Mirasbırakan miras sözleşmesi ile mirasçı atayabilir, yedek ve art mirasçı atayabilir, mirasçılıktan çıkarma işlemi yapabilir, mirasçılardan birine veya üçüncü bir kişiye belirli bir malını vasiyet edebilir. Mirasbırakan aynı zamanda miras sözleşmesi ile kişiye koşullar ve yükümlülükler koyabilir.

Mirasbırakanın miras sözleşmesi ile yapamayacağı ölüme bağlı tasarruflar ise mirasbırakanın, varsa yasal mirasçılarının saklı payları üzerinde herhangi bir tasarrufta bulunamaması ile miraz sözleşmesinin hukuka ve ahlaka aykırı olmamasıdır.

 

 

Miras Sözleşmesi ve Vasiyetname Farkı Nedir?

acıbadem avukat

Miras Sözleşmesi

Vasiyetname ve miras sözleşmesi, her ikisi de ölüme bağlı tasarruftur. Ancak vasiyetname ve miras sözleşmesi arasında birtakım farklılıklar vardır: Birinci olarak, ehliyet yönünden farklılık vardır. Vasiyetname yapabilmek için on beş yaşını doldurmak ve ayırt etme gücüne sahip olmak aranırken, miras sözleşmesi yapma ehliyeti olarak tam fiil ehliyetine sahip olmak gereklidir; yani onsekiz yaşını doldurmak, kısıtlı olmamak ve ayırt etme gücüne sahip olmak şartları taşınmalıdır.

Vasiyetname, el yazılı, resmi ve olağanüstü durumlarda sözlü olarak yapılabilirken; miras sözleşmesi ancak resmi şekilde yapılabilir. Vasiyetname, yönetilmesi gerekmeyen tek taraflı bir irade açıklaması ile yapılabilirken, miras sözleşmesi iki taraflı irade açıklaması ile yapılan bir sözleşmedir. Vasiyetname ölüm anına kadar her zaman serbestçe geri alınabilirken, miras sözleşmesi sözleşme olduğu için kural olarak miras sözleşmesinden tek taraflı olarak dönmek mümkün değildir.

 

MİRAS SÖZLEŞMESİNİN AMACI

Miras sözleşmesi yapılmasının çeşitli amaçları olabilir:

– Miras sözleşmeleri, mirasçılar arasında veya mirasçı ile üçüncü kişiler arasında yapılarak, mirasın nasıl dağıtılacağını belirlemeyi amaçlar. Böylece miras bırakan kişi, kendi iradesine uygun olarak mirasının dağıtımını önceden planlayabilir.

– Miras sözleşmeleri, mirasın dağıtımı konusunda anlaşmazlıkları önlemek amacıyla yapılabilir. Önceden belirlenmiş bir plan, mirasçılar arasında olası tartışmaları azaltabilir ve mirasın düzenli bir şekilde paylaşılmasını sağlayabilir.

– Miras sözleşmeleri, mirasçıların haklarını korumak için yapılabilir. Özellikle bir kişi istediği kişilere miras bırakmak istediğinde, belirli yasal düzenlemelere uygun olarak mirasçıları koruyacak şekilde sözleşme düzenlenebilir.

– Miras sözleşmeleri, vasiyetname gibi ölüme bağlı tasarrufların bir alternatifi olarak kullanılabilir. Vasiyetnamede belirtilenlerin dışında, belirli koşullar altında mirasçılar arasında yapılan sözleşmelerle mirasın dağıtımı düzenlenebilir.

 

Miras Sözleşmesinin Türleri Nelerdir?

Miras sözleşmeleri, genellikle mirasçılar arasında veya mirasçı ile üçüncü kişiler arasında yapılan ve miras hakkını değiştiren veya düzenleyen sözleşmelerdir. Miras sözleşmesinin türleri şunlardır: Olumlu ve olumsuz miras sözleşmeleri, tek taraflı ve iki taraflı miras sözleşmeleri, ivazlı ve ivazsız miras sözleşmeleri.

 

Olumlu Miras Sözleşmesi Nedir?

“Olumlu miras sözleşmesi”, miras bırakanın mirasçı atama ve belirli mal bırakma tasarrufları yapabildiği, doktrinde kısaca “miras sözleşmesi” olarak da tanımlanan bir sözleşme türüdür.Bu sözleşme ile mirasbırakan, mirasını veya belirli bir malını belirlediği bir kişiye devretme yükümlülüğü alabilir.

Ancak, sözleşme dışında kalan mal varlığında serbestçe tasarruf hakkı devam ederken, sözleşme ile çelişen ölüm sonrası tasarruflar geçersiz sayılabilir.

 

Bu miras sözleşme türü Türk Medeni Kanunu 527. maddesinde düzenlenmiştir. ‘’Mirasbırakan, miras sözleşmesiyle mirasını veya belirli malını sözleşme yaptığı kimseye ya da üçüncü bir kişiye bırakma yükümlülüğü altına girebilir. Mirasbırakan, malvarlığında eskisi gibi serbestçe tasarruf edebilir; ancak, miras sözleşmesindeki yükümlülüğü ile bağdaşmayan ölüme bağlı tasarruflarına veya bağışlamalarına itiraz edilebilir.’’ Miras sözleşmesi, mirasbırakan ile karşı taraf arasında yapılan bir sözleşmedir. Kendi içerisinde üçe ayrılmaktadır.

Mirasçı atama sözleşmesi: Mirasçı atama sözleşmesinde mirasbırakan, sözleşmenin diğer tarafını terekesinin tamamı ya da belirli bir bölümü için mirasçı atamaktadır. Burada mirasbırakan ile üçüncü bir kişi arasında sözleşme kurulmaktadır. Yasal mirasçı ile mirasçı atama sözleşmesi yapılması hukuka aykırı değildir ancak buna gerek duyulmamaktadır. Çünkü yasal mirasçı zaten mirasçıdır.

Vasiyet sözleşmesi (Belirli Mal Bırakma Vasiyeti- Muayyen Mal Vasiyeti): Vasiyet sözleşmesiyle mirasbırakan, karşı taraf lehine, terekesinde bulunan belirli bir mal ya da malvarlığı değeri için kazandırmada bulunarak o kişiyi vasiyet alacaklısı yapmaktadır. Mirasbırakan mirasçı ile veya üçüncü bir kişi ile yapabilir. Miras hukukunda genel olarak külli halefiyet geçerli iken, burada istisnası olarak cüz-i halefiyet geçerlidir.

Üçüncü kişi yararına miras sözleşmesi: Üçüncü kişi yararına miras sözleşmesi ile, mirasbırakan, karşı tarafla yaptığı miras sözleşmesiyle, üçüncü bir kişiyi mirasçı atamakta ya da vasiyet alacaklısı yapmaktadır. İsminden de anlaşılabileceği gibi mirasbırakan ile üçüncü kişiler arasında yapılabilir.

 

Olumsuz Miras Sözleşmesi (Mirastan Feragat) Nedir?

Doktrinde “mirastan feragat” olarak da bilinen “olumsuz miras sözleşmesi”, mirasçının karşılıksız veya belirli bir karşılıkla mirasından feragat ettiği sözleşme türüdür. Feragat eden, mirasçılık haklarını kaybeder ve bu durum, feragat edenin altsoyu için de geçerlidir.

Olumsuz miras sözleşmesi sadece mirasbırakan ile mirasçı arasında gerçekleşir ve feragat eden taraf, ivaz borcu altındadır.

 

Tek Taraflı Miras Sözleşmesi Nedir?

Tek taraflı miras sözleşmesi, sadece bir tarafın kendi terekesi üzerinde ölüme bağlı bağlayıcı tasarruflarda bulunduğu bir sözleşme türüdür. Bu tür sözleşmede, sadece bir taraf, terekesi üzerinde belirli taahhütlerde bulunurken, diğer taraf için böyle bir taahhüt söz konusu değildir.

 

İki Taraflı Miras Sözleşmesi Nedir?

Çift taraflı miras sözleşmesi, miras sözleşmesinin iki tarafının da kendi terekesi üzerinde ölüme bağlı bağlayıcı tasarruflarda bulunabildikleri sözleşme türüdür.

 

İvazlı (Karşılıklı) Miras Sözleşmesi Nedir?

”İvazlı (karşılıklı) miras sözleşmesi”, her iki tarafın da karşılıklı olarak ölüme bağlı bir tasarrufta bulunduğu sözleşme türüdür. İvazlı miras sözleşmelerinde ölüme bağlı tasarruf karşılığında karşı taraf sağlararası bir borç altına girmektedir.

İvazlı bir mirastan feragat sözleşmesi yapılmışsa, mirasbırakan sağlararası ivaz borcu altına girmektedir.

 

İvazsız (Karşılıksız) Miras Sözleşmesi Nedir?

”İvazsız (karşılıksız) miras sözleşmesi”, mirasbırakanın ölüme bağlı tasarrufta bulunduğu, karşı tarafın ise sadece mirasbırakanın iradesini kabul ettiği, herhangi bir sağlararası borç altına girmediği sözleşme türüdür.

 

Miras Sözleşmesi Şekil Şartları Nelerdir?

anlaşmalı boşanma protokolü

Miras Sözleşmesi

Miras sözleşmesinin geçerli olabilmesi için gereken şekil şartları TMK m.545’e göre şunlardır: Sözleşme, resmî vasiyetname şeklinde hazırlanmalı ve taraflar, isteklerini bir resmî memura ileterek, memur ve iki tanığın huzurunda imzalamalıdır.

 

Maddeden yola çıktığımızda öncelikle resmi vasiyetname şeklinde düzenlenmesi şartı ile karşılaşmaktayız. Resmi vasiyetname şekli yönünden geçerlilik hususu TMK’nın 532. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.

TMK’nın 532. maddesinin ikinci fıkrasına göre resmi memur bakımından kasıt ise şunlardır: ‘’Resmî memur, sulh hâkimi, noter veya kanunla kendisine bu yetki verilmiş diğer bir görevli olabilir.’’ Uygulamada ise resmi memur noter olarak uygulanmaktadır. Nitekim miras sözleşmelerinin noter huzurunda yapıldığını söyleyebiliriz.

Vasiyetnameden farklı olarak miras sözleşmesi yalnızca yazılı olarak yapılabilmektedir. Sözlü olarak yapılan miras sözleşmesi geçerli değildir. Ayrıca miras sözleşmesinin iki taraflı bir hukuki işlem olması hasebiyle istisnaları saklı olmak kaydıyla bu miras sözleşmesinden tek taraflı olarak dönmek mümkün değildir.

 

Miras Sözleşmesi Yapma Ehliyeti Nedir?

Miras sözleşmesi yapma ehliyeti TMK m 503’te düzenlenen hususları içermektedir, bunlar: ergin ve ayırt etme gücüne sahip olmak ve kısıtlı olmamaktır. Bu, ölüme bağlı tasarruf yapacak kişinin tam fiil ehliyetine sahip olması gerektiği anlamına gelir. Ölüme bağlı tasarruf yapmayan taraf için ise genel ehliyet kuralları geçerlidir.

Miras sözleşmesi yapma ehliyeti taraflar bakımından farklılıklar gösterebilmektedir. Ölüme bağlı tasarrufta bulunan ve ölüme bağlı tasarrufta bulunmayan kişinin ehliyet şartları bakımından birtakım farklılıklar arz etmektedir. Mirastan feragat sözleşmesi bakımından da ehliyete ilişkin kurallar aynıdır.

 

Genel ehliyet kurallarına göre tam ehliyetsiz kişi adına yasal temsilcisi miras sözleşmesini yapabilir. Tam ehliyetsiz kişi vesayet altında ise ilgili mahkemelerin rızası bulunmalıdır. TMK’nın 463. maddesine göre miras sözleşmesi yapılması bakımından vesayet makamının izninden sonra denetim makamının da izni gereklidir. İlgili makamlardan kasıt sulh ve asliye mahkemeleridir. Sözleşmenin ölüme bağlı tasarrufta bulunmayan tarafı sınırlı ehliyetsiz ise burada kişinin ivaz borcu altına girip girmediğine bakılır. Sınırlı ehliyetsiz ivazsız bir miras sözleşmesini yasal temsilcisi olmaksızın tek başına yapabilir.

 

Ehliyet kurallarına uymayan taraf bakımından genel ehliyet kurallarına tabi olan taraf tam ehliyetsiz ise sözleşme kesin hükümsüzdür. Eğer bu sözleşmeyi sınırlı ehliyetsiz yapmışsa ve yasal temsilcisinin icazeti yoksa sınırlı ehliyetsizin yaptığı işlem de tam ehliyetsiz kişinin yaptığı sözleşme ile aynı sonucu doğuracaktır. Sonuç olarak her iki durumda da miras sözleşmesi kesin hükümsüz olacaktır.

Mirasbırakanın ehliyetsizliği bakımından ise TMK’nın 557. maddesi gündeme gelecektir. Mirasbırakanın tasarruf ehliyeti yokken bir miras sözleşmesi yapılmışsa bu sözleşme iptal yaptırımına tabi olacaktır.

 

Miras Sözleşmesi Nasıl Sona Erer?

Miras sözleşmesi birtakım durumların vuku bulması ile çeşitli şekilde sona erebilir. Sağlararasında miras sözleşmesini sona erdirme sözleşmeyle ve sözleşmeden dönme yolu yapılabilmektedir. Sözleşme ile ortadan kaldırma, sözleşmenin taraflarının miras sözleşmesini yazılı şekilde anlaşmaları ile sona erdirmeleridir. Yazılı anlaşma adi yazılı şekilde de olabilmektedir.

Bu durum TMK’nın 546. maddesinde düzenlenmiştir: ‘’Miras sözleşmesi, tarafların yazılı anlaşmasıyla her zaman ortadan kaldırılabilir. Miras sözleşmesiyle mirasçı atanan veya kendisine belirli mal bırakılan kişinin, mirasbırakana karşı miras sözleşmesinin yapılmasından sonra mirasçılıktan çıkarma sebebi oluşturan davranışta bulunduğu ortaya çıkarsa; mirasbırakan, miras sözleşmesini tek taraflı olarak ortadan kaldırabilir.

Tek taraflı ortadan kaldırma, vasiyetnameler için kanunda öngörülen şekillerden biriyle yapılır.’’ Diğer bir sona erme durumu sözleşmenin feshi ve sözleşmeden dönme şeklinde olabilir. Bu durum da TMK’nın 547. maddesinde düzenlenmiştir: ‘’Miras sözleşmesi gereğince sağlararası edimleri isteme hakkı bulunan taraf, bu edimlerin sözleşmeye uygun olarak yerine getirilmemesi veya güvenceye bağlanmaması hâlinde borçlar hukuku kuralları uyarınca sözleşmeden dönebilir.’’

TMK’nın 548. maddesinde ise miras sözleşmesinin kendiliğinden sona ermesi hususu düzenlenmiştir: ‘’Mirasçı atanan veya kendisine belirli mal bırakılan kişi mirasbırakanın ölümünde sağ değilse, miras sözleşmesi kendiliğinden ortadan kalkar.’’

Sözleşmenin iptali ile de miras sözleşmesi sona erebilmektedir. Sözleşmenin iptalini gerektiren durumlar yukarıda değindiğimiz üzere ehliyetsizliğin sonuçları ile gündeme gelmektedir. İptal davası bakımından ilgili hüküm şu şekildedir:

‘’Aşağıdaki sebeplerle ölüme bağlı bir tasarrufun iptali için dava açılabilir:

– Tasarruf mirasbırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapılmışsa,

– Tasarruf yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa,

– Tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler hukuka veya ahlâka aykırı ise,

– Tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa.’’

İptal davasını açma hakkı bakımından ise TMK’nın 558. maddesinde bir hüküm düzenlenmiştir: ‘’İptal davası, tasarrufun iptal edilmesinde menfaati bulunan mirasçı veya vasiyet alacaklısı tarafından açılabilir.’’ Nitekim maddeden de anlaşıldığı üzere eğer mirasbırakan, bu işlemi gerçekleştirirken tam ehliyetli değilse, bu durumda mirasçılar tarafından işlemin iptali gündeme gelir.

 

Örnek Yargıtay Kararları:

üsküdar boşanma avukatı

Miras Sözleşmesi

Mirastan feragat sözleşmesi, mirasbırakanla mirasçı arasında yapılan ve mirasçının miras hakkından vazgeçmesine ilişkin bulunan bir sözleşmedir. Mirasçının bu konuda üçüncü bir şahısla veya diğer bir mirasçı ile yaptığı sözleşme mirastan feragat sözleşmesi olmayıp, miras hakkının temliki sözleşmesidir. Mirastan feragat sözleşmesinin resmi şekilde yapılması bir geçerlilik şartı olduğu halde miras hissesinin temliki sözleşmesi alelade yazılı şekilde yapılabilir. Açılmamış bir miras üzerinde miras hakkının temliki sözleşmesinin geçerli sayılabilmesi için TMK’nın 678. maddesi gereğince miras bırakanın bu sözleşmeye iştiraki ve muvafakat etmesi şarttır.
…’un sağlığında, …’un gayrimenkulleri hakkında yapılan rızai taksim sözleşmesi geçersiz olduğu gibi sözleşmenin 2. maddesinde yer alan …’un mirasından feragat hükmü de noterde resmi şekilde yapılmadığından geçersizdir. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. 14. Hukuk Dairesi 2016/10390 E. , 2017/434 K.

 


… Noterliğince muris …’ün noterlikte yaptırmış olduğu 07.10.2010 tarihli ve 17966 yevmiye numaralı mirastan karşılıklı olarak kısmi feragat ve miras sözleşmesi mahkemeye gönderilmiştir.
Mirasçı …, sözleşmenin feragat sözleşmesi değil bazı koşulları içeren vasiyetname olduğunu belirtmiştir.
Mirasçı … cevap vermemiştir.
Mahkemece, TMK’nın 596. maddesi gereğince … Noterliğince düzenlenen 07.10.2010 tarihli ve … yevmiye numaralı mirastan karşılıklı olarak kısmi feragat ve miras sözleşmesinin açılıp ilgililere okunduğunun ve tebliğ edildiğinin tespitine karar verilmiştir.
Hükmü mirasçı … temyiz etmiştir.
… Noterliğince düzenlenen 07.10.2010 tarihli ve 17966 yevmiye numaralı mirastan karşılıklı olarak kısmi feragat ve miras sözleşmesi vasiyetname niteliğinde değildir. TMK’nın 596. maddesi vasiyetnamelerin açılıp okunmasını düzenlemiştir. Aynı Kanunun 527. maddesinde düzenlenmiş miras sözleşmesi ve TMK’nın 528 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş bulunan mirastan feragat sözleşmelerinin vasiyetnamelerdeki usul doğrultusunda açılıp okunmasına ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Açıklanan nedenle davanın reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. 14. Hukuk Dairesi 2015/2605 E. , 2015/2518 K.

 


Bu konuda daha fazla yardım veya danışmanlık için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Zorunluluk Hali

Miras Sözleşmesi

 

Yazıyı paylaşın: