Bize Ulaşın +90 537 430 75 73

Mirasçıların Borçlardan Sorumluluğu *2024 Tereke Borçları, Zamanaşımı, Rücu Hakkı

Mirasçıların Mirasbırakanın Borçlarından Sorumluluğu

Miras hukukunda külli halefiyet ilkesi, mirasbırakanın ölümünün ardından mirasın bütün olarak ve kendiliğinden mirasçılara geçtiğini belirtir. Bu kapsamda sadece hak ve alacaklar değil, mirasbırakanın borçları da mirasçılara intikal eder.

 

Mirasçılar, mirasbırakanın borçlarından şahsen ve sınırsız olarak sorumludur. Bu, mirasçıların sadece terekedeki malvarlığıyla değil, kişisel malvarlıklarıyla da borçları ödemek zorunda oldukları anlamına gelir.

 

Birden fazla mirasçı olması durumunda, tereke borçlarından müteselsil sorumluluk söz konusudur. Alacaklılar, alacaklarının tamamını istedikleri bir mirasçıdan talep edebilirler. Örneğin, 100.000 TL borcu olan bir mirasbırakanın iki mirasçısı varsa, alacaklı bu borcun tamamını tek bir mirasçıdan veya her birinden 50.000 TL talep edebilir. Borcun tamamını ödeyen mirasçı, diğer mirasçıdan rücu hakkı ile kalan borcun kendi payına düşen kısmını talep edebilir.

 

Bu makalede, mirasçıların mirasbırakanın borçlarından ne kadar sorumlu olduğu, bu sorumluluğun sınırları ve mirasçıların alabileceği önlemler gibi konularda bilgi verilecektir.

 

Tereke Borçlarından Sorumluluk

Türk hukukunda tereke borçlarından sorumluluk, mirasçıların mirasbırakanın vefatı ile birlikte devraldıkları borçlara ilişkin sorumluluklarını ifade eder. Bu sorumluluğun temel prensipleri şunlardır:

Külli Halefiyet: Mirasbırakanın ölümü ile birlikte miras, bütün olarak ve kendiliğinden mirasçılara geçer. Bu kapsamda sadece hak ve alacaklar değil, mirasbırakanın borçları da mirasçılara intikal eder.

Şahsi ve Sınırsız Sorumluluk: Mirasçılar, mirasbırakanın borçlarından şahsen ve sınırsız olarak sorumludur. Bu, sadece terekedeki malvarlığıyla değil, kişisel malvarlıklarıyla da borçları ödemek zorunda oldukları anlamına gelir.

Müteselsil Sorumluluk: Birden fazla mirasçı olması durumunda, tereke borçlarından müteselsil sorumluluk söz konusudur. Alacaklılar, alacaklarının tamamını istedikleri bir mirasçıdan talep edebilirler.

 

Mirasçıların Tereke Borçlarından Sorumluluğu Ne Zaman Sona Erer?

5 Yıl Kuralı:

Mirasçıların tereke borçlarından sorumluluğu, genel olarak mirasın paylaşılmasından veya borcun muaccel olduğu tarihten itibaren 5 yıl sonra sona erer. Bu süre, mirasçıların borçlardan kurtulma bakımından oldukça önemlidir.

 

Sorumluluğun Sona Erdiği Durumlar:

5 Yılın Dolması: Yukarıda belirtildiği gibi, 5 yıllık sürenin dolmasıyla birlikte mirasçıların tereke borçlarından sorumluluğu sona erer.

Tereke Borçlarının Ödenmesi: Mirasçıların borçları terekedeki malvarlığıyla veya kişisel malvarlıklarıyla ödemeleri halinde sorumlulukları ortadan kalkar.

Mirasın Reddi: Mirasçılar, mirası reddetmeleri halinde tereke borçlarından da sorumlulukları kalmaz.

Alacaklıların Hak Feragati: Alacaklılar, alacaklarından feragat etmeleri halinde mirasçıların borçlardan sorumluluğu sona erer.

Terekenin Tasfiyesi: Terekenin resmi tasfiye yoluyla tasfiyesi halinde mirasçılar tereke borçlarından sorumlu tutulmazlar.

 

Dikkat Edilmesi Gerekenler:

– Mirasçıların borçlardan sorumluluğu sona erse de, alacaklılar terekedeki malvarlığına haciz koyabilirler.

– Mirasçılar, tereke borçlarını ödemek için terekedeki malvarlığını kullanabilirler.

– Mirasçılar, borçlardan sorumluluktan kurtulmak için tenkis davası açabilirler.

 

Mirastan Feragat Eden Mirasçı, Murisin Borçlarından Sorumlu mudur?

Mirasçı, mirasbırakan ile yapacağı feragat sözleşmesi ile ileride doğacak olan miras hakkından vazgeçebilir. Bu durumda mirasçının murisin borçlarından sorumluluğu, feragatin kapsamına ve bazı yasal şartlara bağlıdır.

 

Tam Feragat:

Tam feragat eden mirasçı, mirasbırakanın tüm mirasından vazgeçer ve bu durumda murisin borçlarından da sorumlu olmaz. Bu, mirasçının mirasçı sıfatını da kaybetmesi anlamına gelir.

Kısmi Feragat:

Kısmi feragat eden mirasçı, mirastan daha az pay alma veya saklı paydan mahrum kalma gibi bir bedel ödeyerek mirasın bir kısmından vazgeçer. Bu durumda mirasçı, mirasçılık sıfatını koruduğu için murisin borçlarından da sorumludur.

İvazlı Feragat:

Mirasçı, feragat ettiği miras payı karşılığında murisden bir bedel alırsa, feragat ivazlı olur. İvazlı feragat eden mirasçı, kural olarak murisin borçlarından sorumlu değildir.

 

Ancak, bazı istisnai durumlarda ivazlı feragat eden mirasçı da murisin borçlarından sorumlu tutulabilir. Bu istisnalar şunlardır:

Terekenin borçlarını karşılayamaması: Terekenin borçları, mirasçılar tarafından ödenemiyorsa, ivazlı feragat eden de borçlardan sorumlu olabilir.

Alacaklıların tatmin edilememesi: Mirasbırakanın alacaklıları, diğer mirasçılar tarafından tam olarak tatmin edilemediyse, alacaklılar kalan borç için ivazlı feragat edene başvurabilir.

Beş yıllık süre: İvazlı feragat eden, murisin ölümünden önceki beş yıl içinde aldığı ivazdan, talep anında zenginleştiği oranda sorumludur.

Sonuç:

Mirastan feragat eden mirasçının murisin borçlarından sorumluluğu, feragatin kapsamına, ivazlı olup olmadığına ve bazı yasal şartlara bağlıdır. Tam feragat eden mirasçı, kural olarak borçlardan sorumlu değildir. Kısmi feragat eden ve ivazlı feragat eden mirasçılar ise bazı istisnai durumlarda borçlardan sorumlu tutulabilir.

 

(…) Mirastan feragat eden mirasçı, tereke ile ilişkisini tüm olarak kesmiş sayılmaz. Miras açıldığında (MK. md.539) terekenin borcu alacaklarından çok olup da miras alan bunu ödemeye yanaşmazsa, mirastan feragat eden kişi ölümden önceki beş yıl içinde miras bırakandan feragatin ivazı (karşılığı) olarak aldığı şeyi ve semeresinden elinde kalanı geri vermekle yükümlüdür. (MK. m.477) Öte yandan hakkında tenkis davası açıldığı zaman mirastan feragat eden mirasçı, sözleşme ile aldığını geri vererek terekenin taksimine iştirak edebilir. (MK. m.516) Görülüyor ki, mirastan feragat edenin mirasla ilişiği tamamen kesilmez.(…) 2HD, Esas Karar Tarih 2002/6298 2002/7780 27.05.2002

 

Mirası Reddeden Kişi Mirasbırakanın Borçlarından Sorumlu mudur?

Mirasçı, mirasbırakanın ölümünü ve kendisinin mirasçı olduğunu öğrenmesinden itibaren üç ay içinde mirası reddetme hakkına sahiptir. Mirasın reddi geçmişe etkili olarak yani mirasbırakanın ölümü anından itibaren hüküm doğurur.

 

Mirasın reddi ikiye ayrılır:

Gerçek Ret: Mirasçı, mirasçılık sıfatını kazanmış ve kendi iradesi ile mirasçılık sıfatına son vermiştir.

Hükmi Ret: Mirasbırakan ölmeden önce borçlarını ödemekten aciz olduğu belli ise mirasçının mirası reddetmiş olarak kabul edilir.

 

Mirasın Reddi ve Borçlardan Sorumluluk

Kural olarak, mirası reddeden veya reddetmiş sayılan mirasçı mirasbırakanın borçlarından da sorumlu olmaz. Mirasçı, tereke ile ilgisi kesilmiş olur.

Ancak bazı istisnai durumlarda mirasçı, mirası reddetmiş olsa bile borçlardan sorumlu tutulabilir:

Kötüniyetli Red: Mirasçı, alacaklıları zarara uğratmak amacıyla mirası reddetmişse, alacaklılar mirasçıdan alacaklarını talep edebilir.

Mirasın Reddi ve Bedel Alma: Mirasçı, mirası reddetmeden önce terekeden bir mal almış veya mirasçı sıfatıyla bir işlem yapmışsa, aldığı malın veya yaptığı işlemin değerini alacaklılara ödemek zorundadır.

Mirasbırakanın Alacaklılarının Korunması: Mirasbırakanın alacaklıları, mirasçının mirası reddetmesi halinde, mirasçıya karşı dava açarak alacaklarını talep edebilir.

 

Sonuç

Mirasın reddi, mirasçının borçlardan sorumluluktan kurtulmak için kullanabileceği bir araçtır. Ancak, bazı istisnai durumlarda mirasçı, mirası reddetmiş olsa bile borçlardan sorumlu tutulabilir.

 

Mal Vasiyetinde, Vasiyet Alacaklılarının Murisin Borçlarından Sorumluluğu

Vasiyet alacaklıları doğrudan tereke üzerinde hak sahibi değillerdir. Mirasçı olmayan bir vasiyet alacaklısı, tereke üzerinde tam hak sahibi olmayıp, vasiyet borçlusuna karşı ileri sürebileceği bir şahsi hak kazanır. Bu hak, vasiyet edilen şeyin devredilmesi veya vasiyetin yerine getirilmesi şeklinde olabilir.

 

Vasiyet Alacaklılarının Hakları:

Vasiyet alacaklıları, doğrudan tereke üzerinde hak sahibi değildir. Mirasçı olmayan vasiyet alacaklısı, tereke üzerinde tam hak sahibi olmayıp, vasiyet borçlusuna karşı ileri sürebileceği bir şahsi hak kazanır. Bu hak, vasiyet edilen şeyin devredilmesi veya vasiyetin yerine getirilmesi şeklinde olabilir.

Vasiyet Alacaklılarının Borçlardan Sorumluluğu:

Vasiyet alacaklıları, kural olarak murisin borçlarından sorumlu değildir. Mirasçı sıfatı taşımadıkları için, murisin borçlarının mirasçılar tarafından ödenmesi gerekir.

 

Atanmış Mirasçıların Durumu:

Atanmış mirasçılar da vasiyet alacaklılarına benzer şekilde, murisin borçlarından sorumlu değildir. Atanmış mirasçıların hakları, terekeden murisin alacaklılarının haklarından sonra gelir.

 

İstisnai Durumlar:

Bazı istisnai durumlarda, vasiyet alacaklılarının murisin borçlarından sorumlu tutulması mümkündür. Bu istisnalar şunlardır:

Vasiyetin Şartlı Olması: Vasiyet, murisin borçlarının ödenmesi şartına bağlı olarak yapılmışsa, vasiyet alacaklısı bu şartı yerine getirmeden vasiyet edilen şeyi talep edemez.

Vasiyet Alacaklısının Mirasçı Olması: Vasiyet alacaklısı aynı zamanda mirasçı ise, vasiyet alacağı, mirasçı sıfatıyla üstlendiği borçlara dahil olur.

Vasiyet Alacaklısının Terekeyi Zenginleştirmesi: Vasiyet alacaklısı, terekeyi haksız yere zenginleştirmişse, bu zenginleşme miktarı kadar murisin borçlarından sorumlu tutulabilir.

 

Sonuç:

Mal vasiyetinde, vasiyet alacaklıları kural olarak murisin borçlarından sorumlu değildir. Ancak, bazı istisnai durumlarda bu sorumluluk söz konusu olabilir.

 

(…) Davalı atanmış mirasçı ve dolayısıyla külli halef değildir. Muayyen mal vasiyeti alacaklısı da murisin alacaklıları gibi terekeden alacak talep etme hakkına sahip olup, murisin borcundan dolayı o da alacaklı olmak dolayısıyla diğer alacaklılara karşı bir sorumluluğu yoktur (…) 9HD, 2010/5427 Esas, 2010/15612 Karar, 01.06.2010 Tarih

 

Mirasçıların Borçtan Sorumluluğu Zamanaşımı

Mirasçılar, mirasbırakanın borçlarından 5 yıl sorumludur. Bu süre mirasın paylaşılmasından veya borcun muaccel olduğu tarihten itibaren başlar. Zamanaşımı süresi dolduktan sonra alacaklılar, mirasçılardan borçları talep edemezler.

 

Borcunu Ödeyen Mirasçıların Rücu Hakkı

Rücu hakkı, Türk Medeni Kanunu’nun 682. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, tereke borcunu ödeyen mirasçı, diğer mirasçılara karşı rücu hakkına sahiptir. Rücu hakkı, mirasçının ödediği miktarın diğer mirasçıların miras payları ile orantılı olarak geri talep etmesi anlamına gelir.

Mirasçılar, rücu hakkını kullanmak için alacaklıya karşı ödediği miktarı ve diğer mirasçıların paylarını gösteren bir belge düzenlemelidir. Bu belge, rücu hakkının kullanılabilmesi için gereklidir.

Rücu hakkı, borcun ödenmesinden itibaren 5 yıl boyunca kullanılabilir. 5 yıllık süre dolduktan sonra rücu hakkı sona erer.

 

(…) TMK’nun 682. maddesindeki miras payı oranında ödemeyle yükümlülük üçüncü kişilere karşı değil, mirasçıların birbirlerine karşı rücu haklarına ilişkin bir düzenlemedir. Murisin mirasını reddetmeyen her bir mirasçı, murisin borçlarından müteselsilen ve müştereken sorumludur (…) 12HD, 2013/27022 Esas, 2013/33535 Karar, 30.10.2013 Tarih

 

Mirasçıların Kefalet Borcundan Sorumluluğu

Mirasçıların mirasbırakanın kefil olduğu borçlardan ne kadar sorumlu olduğu, Medeni Kanun’da (TMK) özel olarak düzenlenmiştir. TMK madde 630’a göre mirasçılar, terekenin resmi defterinin tutulması ve kefalet borcunun deftere ayrı bir yere yazılması halinde, kefalet borcundan sadece terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi halinde kefalet alacaklısına düşecek miktarla sınırlı olarak sorumlu tutulurlar.

 

Mirasçıların Kefalet Borcundan Sınırlı Sorumlu Olabilmeleri İçin:

– Terekenin resmi defterinin tutulmuş olması

– Kefalet borcunun deftere ayrı bir yere yazılmış olması

 

Bu şartlar sağlanırsa mirasçılar:

– Tüm malvarlıklarıyla değil, sadece terekeyle sınırlı olarak sorumlu olurlar.

– Müteselsil değil, sadece kendi miras payları oranında sorumlu olurlar.

 

Mirasçıların Kefalet Borcundan Sorumlu Olmadıkları Durumlar:

– Asıl borçlunun borcu ödememiş olması gerekir.

– Borç borçlu tarafından ifa edildiği veya farklı bir nedenden ötürü sona ererse kefalet borcu ortadan kalkar ve mirasçıların sorumluluğu da gündeme gelmez.

 

Mirasçıların Kefalet Borcundan Sorumluluğu Konusunda Dikkat Edilmesi Gerekenler:

Terekenin resmi defterinin tutulmaması veya kefalet borcunun deftere yazılmaması halinde mirasçılar, terekenin tüm alacak ve borçlarından, kefalet borcundan da müteselsilen ve şahsen sorumlu olurlar.

Mirasçılar, mirası kabul etmeden önce terekenin resmi defterinin tutulmasını ve kefalet borcunun deftere yazılmasını talep edebilirler.

 

(… ) Davacı banka ile dava dışı M. Ş. arasında imzalanan kredi sözleşmesini muris E.. A.. kefil sıfatıyla imzalamıştır. Kefil E.. A.. 13/10/2007 tarihinde vefat etmiş olup mirasçılar kefilin ölüm tarihi itibariyle mevcut olan bir borç varsa bu borçtan mirasçı sıfatı ile sorumludur.Bankanın hesabı 21/01/2009 tarihinde kat etmiş olması kefillerin 13/10/2007 tarihindeki sorumluluklarını ortadan kaldırmaz.Mahkemece kefilin ölüm tarihi itibariyle borcu bulunup bulunmadığı tespit edilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir (…) 2015/5386 Esas, 2015/16506 Karar, 09.12.2015 Tarih

 

Mirasçıların Mirasbırakanın Vergi Borçlarından Sorumluluğu

213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 12. maddesine göre, mirasçılar mirasbırakanın vergi borçlarından miras payları oranında sorumludur. Bu, her bir mirasçının mirasbırakanın vergi borcunun kendi miras payı kadarını ödemesi gerektiği anlamına gelir.

 

Mirasın Reddi

Mirasçı, mirası reddetmesi halinde mirasbırakanın vergi borçlarından da sorumlu olmaz. Mirasın reddi, mirasbırakanın ölümünden itibaren üç ay içinde yapılmalıdır.

Vergi Borcunun Ödenmesi

Mirasçılar, mirasbırakanın vergi borcunu vergi dairesine nakden veya taksitlendirerek ödeyebilirler. Vergi borcunun ödenmemesi halinde, vergi dairesi tarafından mirasçılara haciz işlemi uygulanabilir.

Vergi Borcunun Hesaplanması

Mirasbırakanın vergi borcunun hesaplanması için vergi dairesine başvurulmalıdır. Vergi dairesi, mirasbırakanın vefat ettiği tarihe kadar tahakkuk eden tüm vergi borçlarını hesaplayarak mirasçılara tebliğ eder.

 

Mirasçıların Dikkat Etmesi Gereken Hususlar

Mirasçıların mirasbırakanın vergi borçları ile ilgili dikkat etmesi gereken bazı hususlar şunlardır:

– Mirasbırakanın vergi borçlarını öğrenmek için vergi dairesine başvurmak

– Mirasın reddedilmesi halinde üç ay içinde yasal işlemleri tamamlamak

– Mirasın kabulü halinde vergi borcunu ödeme planı yapmak

– Vergi borcunun ödenmemesi halinde haciz işlemi ile karşılaşmamak için gerekli özeni göstermek

 

(…) Somut olayda 22.6.2003 dönemine ilişkin vergi borcu nedeniyle borçlunun ölümünden sonra çeşitli tarihlerde takip yapıldığı dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. 6183 sayılı yasanın 7. madde hükmüne göre ölü şahıs adına takip yapılamıyacağı gibi mirası reddeden mirasçılar aleyhine de takip yapılamaz. Bu durumda borçlu haklarında icra takibinin yapılamaması üzerinde durulması, M.K 612. madde hükmüne göre terekenin resmi tasfiyeye tutulup tutulmadığı da araştırılması gerekir (…) 17HD, 2010/31 Esas, 2010/102 Karar, 19.01.2010 Tarih

 

Sonuç

Mirasçılar, mirasbırakanın vergi borçlarından miras payları oranında sorumludur. Mirasın reddi halinde bu sorumluluk ortadan kalkar. Mirasın kabulü halinde ise mirasçılar vergi borcunu vergi dairesine ödemekle yükümlüdür. Vergi borcunun ödenmemesi halinde vergi dairesi tarafından haciz işlemi uygulanabilir.

 

Bu konuda daha fazla yardım veya danışmanlık için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

 

Mirasçıların Borçlardan Sorumluluğu

Yazıyı paylaşın: