Bize Ulaşın +90 537 430 75 73

ziynet alacağı davası

Ziynet Alacağı Davası

DÜĞÜNDE TAKILAN ZİYNET EŞYALARININ İADESİ (ZİYNET ALACAĞI DAVASI)

Türk toplumunda düğün merasimi yapmak oldukça yaygındır. Düğün yapmak her ne kadar evlenmek için şart olmasa da Türk toplumunda bir gelenek olarak merasim düzenlenmektedir. Evlenmekte olan kişiler bu merasimde birbirlerine ziynet eşyaları hediye etmektedir. Aynı zamanda evlenenlerin aileleri, yakınları, akrabaları ve dostları da merasimde ziynet eşyaları hediye etmektedir. Halk arasında bu eyleme “takı takma” denir. Davetliler ziynet eşyaları hediye ederek evlenecek kişilere maddi olarak yardımcı olmayı hedeflerler. Kime takıldığı önemli olmaksızın düğünde takılan takılar kadın eşe aittir ve onun kişisel malıdır.  Bu takıların daha sonradan iadesi mümkündür. Bu yazımızda bu hususa açıklık getireceğiz ve ziynet alacağı davası hakkında açıklama yapacağız.

ZİYNET EŞYASI NEDİR ?

Ziynet eşyası; altın ve gümüş gibi kıymetli madenlerden yapılan ve genellikle kadınlar tarafından takılan süs eşyalarıdır. Ziynet eşyası denildiğinde akla ilk olarak altın gelmektedir. Ancak ziynet eşyaları altınla sınırlı değildir. Pek çok değerli madenden ziynet eşyası yapılabilir. Bilezik, küpe, yüzük, kolye, halhal, gerdanlık, taç, burgu bilezikler, künyeler en çok bilinen ziynet eşyalarıdır. Türk hukuku uyarınca Yargıtay yaklaşımı ziynet eşyasını oldukça geniş yorumlamaktadır. Yargıtay’a göre takılan paralar, gram çeyrek ve tam altınlar da ziynet alacağı olarak kabul edilip dava konusu edilebilirler.

ZİYNET EŞYASININ HUKUKİ NİTELİĞİ

Ziynet eşyalarının en temel hukuki niteliği eşya olmalarıdır. Bundan ötürü ziynet eşyaları ayni hakkın konusunu oluştururlar. Ziynet eşyaları taşınır eşya niteliğinde olup kimin hakimiyetinde ise ona ait olduğu karine olarak kabul edilir. Bu karineyi çürütmek mümkündür.

Üzerinde durulması gereken diğer bir husus ise ziynet eşyalarının kişisel mal sayılmasıdır. Bu oldukça önemlidir. Özellikle boşanma esnasında mal paylaşımı sürecinde kişisel mallar, edinilmiş malların aksine mal tasfiyesine dahil olmaz. Kural olarak evlilikten önce tarafların sahip olduğu değerler onların kişisel mallarıdır. Örneğin, evlenmeden önce aldığınız ev sizin kişisel malınız olup boşanma aşamasında tasfiye sürecine dahil edilmez yani diğer eşe pay verilmez denilebilir. Bununla birlikte  evlenmeden önce düğün takısı olarak verilen takılar da kişisel maldır. Düğünde takılan takılar kadının kişisel malıdır. Söz konusu takı erkeğe takılmış olsa dahi kanunen kadının kişisel malı sayılırlar. Bu takılar kadına bağışlanmış sayılır. Bu husus Yargıtayca kabul edilmektedir. Bunun sebebi ise ziynet eşyalarını kadının güvencesi olarak düşünülmesidir.

ZİYNET ALACAĞI DAVASI

Evlenen eşlerin birbirlerine hediye ettikleri veya onlara evlilikleri maksadıyla hediye edilen ziynet eşyaları geri istenebilir. Bu husus uygulamada ziynet eşyalarının iadesi olarak bilinmektedir. Ziynet eşyaları mehir olarak kararlaştırılabileceği için bazı durumlarda ziynet eşyaları mehir senedine dayalı dava açılarak geri istenebilir. Ziynet eşyasının iadesi boşanma dilekçesine eklenerek istenebileceği gibi bağımsız bir dava olarak da ileri sürülebilir. Bu dava oldukça teknik bir davadır. Ziynet davası ispat sorunlarından ötürü reddedilebilir.

ZİYNET ALACAĞI DAVASI ŞARTLARI

Ziynet davasının kabulü için 3 koşul vardır. Bu 3 koşul birlikte var olmalıdır. Bu şartlar;

1. İade talebinde bulunmak

2. Ziynet eşyalarının varlığını ispat etmek

3. Ziynet eşyalarının davacıda kalmadığını ispat etmek

Son iki şart ispat hukukuna yönelik olup daha sonra açıklanacaktır. İlk koşul mevcut bir iade talebinde bulunmaktadır. Davacının böyle bir talebi yoksa bu konuda karar verilemez. Aksi halde iddianın genişletilmesi yasağı ihlal edilmiş olur.

ZİYNET ALACAĞI DAVASININ TARAFLARI

DAVACI

Ziynet alacağı davası ziynet eşyası elinden rızası dışında alınan kişi tarafından açılabilir. Ziynet davasını kadın eş açabileceği gibi erkek eş de açılabilir. Ayrıca tarafların evli olması da gerekmez. Davacı dava esnasında ölmüşse mirasçıları davaya devam edebilir.

DAVALI

Ziynet alacağı davası uygulamada genellikle davacının eşine karşı açılır. Ancak 3.kişilere karşı açılması da mümkündür. ancak bunun için 3.kişinin karı-koca ile birlikte yaşaması gerekir.

ZİYNET ALACAĞI DAVASI NEREDE AÇILIR ?

Ziynet alacağı davasında görevli mahkeme evliliğin devam edip etmediğine göre değişiklik arz edecektir. Evlilik devam ederken açılan ziynet alacağı davalarında görevli mahkeme aile mahkemeleridir. 3.kişilere açılan ziynet davaları ise asliye hukuk mahkemelerinde görülür.

Evlilik sona ermişse yani boşanma sonrası açılan ziynet alacağı davalarında görevli mahkeme aile hukuk mahkemesidir. Ancak 01.01.2002 tarihinden önce boşanma olmuşsa görevli mahkeme asliye mahkemeleridir. Bu bağlamda 01.01.2002 tarihine göre tespit yapılmalıdır.

Yetkili mahkeme ise davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Davalının dava açıldığı tarihteki yerleşim yerinin görevli mahkemesinde yargı yoluna başvurabilirsiniz.

Dava sürecinizin uzamaması için davanızı görevli ve yetkili mahkemede açmanız gerekmektedir. Aksi takdirde davanız usulden reddedilebilir.

ZİYNET ALACAĞI DAVASINDA İSPAT

Ziynet davaları uygulamada en çok sorunu ispat hukuku bakımından barındırmaktadır. Davacı olarak ispat külfetine katlanmanız gerekir. Ziynet davasının ispat külfeti oldukça ağırdır.

İspat eedilmesi gereken hususlar;

1. Ziynet eşyalarının varlığını ispat etmek

2. Ziynet eşyalarının davacıda kalmadığını ispat etmek

Davanın kabulü için bu iki hususu ispat etmek gerekmektedir. Yargıtay bazı kararlarında davacı her ne kadar ispat külfetini yerine getiremese de davalının hayatın olağan akışına aykırı iddialarını göz ardı edebilir. Örneğin, evinden şiddet görerek kovulan bir kadının yanında ziynet eşyalarını da taşıması hayatın olağan akışına aykırı görülebilir. Bu halde ispat külfeti davalıya geçecektir. Bu durum her davanın somut özelliklerine göre değişiklik arz edecektir. İstanbul Boşanma Avukatından hukuki danışmanlık alabilirsiniz.

İddianızı ispat etmenize yarayacak deliller

– Çeyiz senedi

Çeyiz senedi, çeyiz eşyasına ilişkin açıklamalar yer alan bir belgedir ve önemli bir ispat aracıdır. Çeyiz senedinde genellikle ziynet eşyalarına ilişkin bilgiler de yer alır. bu durumda ziynet eşyasının varlığına kesin delil teşkil edecektir.

– Mihr senedi

– Düğün fotoğrafları

– Video kasetler

– Tanıklar

– İkrar

– Yemin

ZİYNET ALACAĞI DAVASI SÜRESİ

Ziynet davası için boşanma davasının açılmış olmasına gerek yoktur. Ziynet eşyası mevcut ise her zaman dava açılabilir, süreyle bağlı değildir. Ancak söz konusu ziynet eşyaları elden çıkarılmışsa zamanaşımı süresince dava edilmesi gerekir. Elden çıkarılan ziynet eşyaları 10 yıl içinde dava edilmelidir. 10 yıllık süre boşanma kararının kesinleşmesiyle başlar.

ZİYNET ALACAĞI DAVASINDA HAKLAR

Ziynet davasını kazanan davacı seçimlik hakka sahip olacaktır. davacı kendisine tanınan haklardan birini seçecektir. İsterse terditli şekilde de bu hakkını kullanabilir.

Davacının seçimlik hakları;

– Ziynet eşyasını aynen geri isteyebilir.

– Ziynet eşyasını nakden iadesini isteyebilir.

Ziynet alacağı davasında faiz de talep edilebilir.

ZİYNET EŞYALARININ BOZDURULMASI

Ziynet eşyaları çeşitli amaçlarla kullanılmış olabilir. Örneğin, bu takılar bozdurulmuş ve elde edilen miktar harcanılmış olabilir. Bu durumda ziynet eşyasını bozduran erkek eş bu takıların nakdi karşılığını davacı eşe iade etmelidir. Uygulamada genellikle ziynet eşyaları düğünden sonra bozdurulmakta ve düğün borçlarına harcanmaktadır. Bunun yanı sıra bu parayla araba, taşınmaz da alındığı görülmektedir. Bu durumda iadesi istenebilecek bir ziynet eşyası madden yoktur. Bu hallerde de davalı erkek eş borçlu olmaya devam eder. Bunun istisnası ise “kadın eşin kendisine bu ziynetleri geri istememek üzere verdiğini” ispat etmesidir.

Konu ile ilgili daha fazla bilgi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

 

 

 

Yazıyı paylaşın: