Çekişmeli Boşanma Davası ve Türleri
ÇEKİŞMELİ BOŞANMA NEDİR ?
Evlilik birliğinin sona ermesi eşlerden birinin ölümü veya gaipliği ile gündeme gelebileceği gibi mahkeme kararıyla da gerçekleşebilir. Boşanma kararı ile evlilik son bulur. Eşler iki farklı boşanma davasıyla evlilik birliğini sona erdirebilirler. Bu bağlamda boşanma müessesi ya anlaşmalı boşanma davası ya da çekişmeli boşanma davası olarak yürütülür. Çekişmeli boşanma kural olarak eşlerin boşanma hususunda anlaşamadıkları durumlarda görülmektedir. Bir diğer deyişle taraflar anlaşmalı olarak boşanamadıklarında veya boşanma hususunda anlaşamadıklarında çekişmeli boşanma davası gündeme gelir. Tarafların anlaşamamalarının birden çok nedeni olabilir. Müşterek çocukların velayeti, nafaka istemleri, tazminat hususu, mal paylaşımında anlaşmazlıklar, eşlerden birinin boşanmak istememesi durumlarında çekişmeli boşanma müessesesine başvurulabilir.
HANGİ DURUMLARDA ÇEKİŞMELİ BOŞANMA DAVASI AÇILABİLİR?
Boşanmanın gerçekleşebilmesi için her iki eşin de hayatta olma koşuluyla eşlerden birinin açacağı dava ile hâkimin boşanma kararı vermesi gerekir. Türk Hukuku çerçevesinde boşanma davası açmak isteyen eş veya eşler davalarını kanunda belirtilmiş hukuki bir sebebe dayandırmak zorundadırlar. Bu bağlamda taraflar özel veya genel boşanma sebeplerine dayanarak boşanma sürecini başlatabilirler. Genel boşanma nedeni TMK 166’da hüküm altına alınan evlilik birliğinin sarsılması iken özel boşanma sebepleri zina nedeniyle boşanma, terk nedeniyle boşanma, akıl hastalığı nedeniyle boşanma, haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanma ve hayata kast pek kötü ve onur kırıcı davranış nedeniyle boşanmadır.
- EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI
Şiddetli geçimsiz adı ile bilinen bu boşanma sebebi genel bir boşanma sebebi olarak hukukumuzda yer almaktadır. Taraflardan evlilik birliğinin kendilerinden beklenemeyecek derecede çekilmez hale gelmesi durumunda boşanmaya karar verilebilir.
Zina, eşlerin birbirlerine karşı olan sadakat yükümlülüklerinin ihlal edilmesine dayanan özel bir boşanma sebebidir. Eşlerden birinin başka biri ile cinsel ilişkiye girdiğinin kanıtlanması durumunda hakim mutlak olarak boşanmaya karar verir.
- HAYATA KAST, PEK KÖTÜ MUALEME VE ONUR KIRICI DAVRANIŞ
Bu sebeplere dayanarak boşanma davası açılabilmesi için eşlerden birinin diğer eş tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışa maruz kalması gerekmektedir. Şiddet uygulamak, toplum içinde rencide etmek gibi filler bu boşanma sebebine dayanarak boşanma hakkı verir.
- KÜÇÜK DÜŞÜRÜCÜ SUÇ İŞLEME VEYA HAYSİYETSİZ HAYAT SÜRME
Eşlerden birinin küçük düşürücü bir suç işlemesi veya haysiyetsiz hayat sürmesi diğer eşin hayatını katlanılmaz hale getiriyor ise boşanma davası açabilir. Hırsızlık ve cinsel saldırı suçları küçük düşürücü suçlara örnek teşkil etmektedir.
Eşlerden biri haklı bir sebebi olmaksızın ortak konutu terk etmiş ve bu terkin sebebi evlilik birliğinin getirdiği sorumluluklardan kaçmak ise terke dayalı boşanma davası açılabilir. İhtar çekme gibi gerekli hususları yerine getirdikten sonra hukuki sürecinizi başlatabilirsiniz.
Eşlerden birinin akıl hastalığı olduğu resmi sağlık kurulu raporu ile tespit edilmiş ise ve bu akıl hastalığı hiç iyileşemeyecek nitelikte ise boşanma davası açılabilir.
ÇEKİŞMELİ BOŞANMA DAVASI SÜRECİ
Boşanma davası açmak isteyen eş Aile Mahkemesi’ne başvurarak hukuki sürecini başlatabilir. Mahkemeye sunulan dava dilekçesi davalıya yani boşanılmak istenen eşe tebliğ edilir. Davalı eş kendisine tebliğ edilen dava dilekçesine 2 hafta içinde cevap vermelidir. Davalının verdiği karşı dava dilekçesine ise davacı yani boşanma davasını açan eş aynı şekilde 2 hafta içinde cevap verebilir. Davacı ve davalı ikişer adet dilekçeyi mahkeme huzuruna sunma hakkına sahiptir. Dilekçe aşaması tamamlandıktan sonra ise taraflar ilk duruşmaya çağrılırlar. Bu duruşma “ön inceleme duruşması” niteliğine haizdir. Bu ön inceleme duruşmasında taraflar dilekçelerinde iddia ettikleri belgeleri, delilleri sunmak zorundadırlar. Bu hususu yerine getirmeyen taraf söz konusu delillere dayanmaktan vazgeçmiş sayılır. Ön inceleme duruşması kural olarak bir kere yapılmakla birlikte gerekli olursa ikinci kere de gerçekleşebilir. Ön incelemeden sonraki duruşmalar ise tahkikat duruşmasıdır. Bu duruşmalar çekişmeli boşanma davasının özelliğine göre uygulamada genellikle birden fazla kere gerçekleştirilir. Tüm deliller bu duruşmalarda tartışılmaktadır. Bu duruşmaların sonunda ise sözlü duruşma yapılarak taraflar son kez dinlenerek boşanma davası hakkında hüküm kurulur.
TARAFLAR DURUŞMAYA KATILMALI MI?
Tarafların vekalet verdiği avukatları var ise duruşmaya katılmak zorunda değillerdir. Avukatlar vekaleten duruşmalara katılarak tarafları temsil edebilirler. Ancak kendisine vekalet eden bir avukatı bulunmayan tarafın duruşmaya katılması ve kendisini savunması önem arz etmektedir. Belirtmek gerekir ki, davacı eş yani boşanma davasını açan eş hem duruşmaya katılmaz hem de kendisini temsil edecek bir avukata sahip değilse boşanma davası 3 ay içinde yenileninceye kadar işlemden kaldırılır. Davalı eşin yani boşanmak istenen eşin davaya katılmaması ve davada avukat tarafından da temsil edilmemiş olması durumunda ise dava görülmeye devam eder ancak davalı kendisi yokken yapılan işlemlere itiraz hakkına sahip olmaz.
ÇEKİŞMELİ BOŞANMA DAVASI ESNASINDA GEÇİCİ VELAYET
Boşanma davası açıldıktan sonra eşler boşanma kararı kesinleşinceye kadar ayrı yaşama hakkına sahiptir. Eşlerin ayrı yaşama süreçlerinde ergin olmayan ortak çocukların nerede kalacağı tartışma konusu olmaktadır. Eşler kural olarak kendi aralarında anlaşarak ortak çocuklarının velayetinin kimde kalacağını belirleyebilirler. Ancak çekişmeli boşanma davalarının çoğunda çocuğun velayeti hususunda anlaşmazlıklar görülmektedir. Bu uyuşmazlık ise mahkeme tarafından çözüme kavuşturulur. Hakim çocuğun üstün menfaati gereğince boşanma davası esnasında çocuğun velayetini eşlerden birine verebileceği gibi çocuğa vasi de atayabilir. Bu hususta bir talep olmasa dahi hakim kendiliğinden çocuğun geçici velayetine ilişkin önlem alabilir. Hakim çocuğun üstün menfaatini gözeterek onun sağlığı, eğitimi, ahlakı ve güvenliği neyi gerektirirse ona karar verir. Taraflar çocuğun kimin yanında kalacağını kararlaştırmış olsalar bile hakim bu hususu onaylamak zorunda değildir.
ÇEKİŞMELİ BOŞANMA DAVASINDAN FERAGAT
Davacı kişi yani boşanma davası ancak isteyen eş kendi rızasıyla boşanma davasından feragat edebilir. Ancak bunun için davalının yani boşanılmak istenen eşin de onayı gerekmektedir. Feragat yalnızca davacı için geçerli bir müessesedir. Davadan feragat edilmesi ile davanın geri çekilmesi birbirinden farklı durumlardır. Davadan feragat edilmesi ile dava tamamen ortadan kalkar. Davacı duruşma esnasında davadan feragat ettiğini dile getirebilmekle birlikte bunu bir dilekçe ile de mahkemeye sunabilir. Dikkat edilmesi gereken önemli bir husus ise davacının feragat ettiği dava sonrasında aynı sebeplere dayanarak tekrara boşanma davası açamayacağıdır. Feragat ile davacı boşanma davasına sebebiyet veren olayları affetmiş sayılacağı için affedilen hususlar üzerine tekrar boşanma davası açılamaz. Feragat tarihine kadar meydana gelen tüm kusurlar affedilmiş sayılacaktır. Bununla birlikte feragatten sonra meydana gelen olaylar affedilmiş sayılmaz ve bu olaylara dayanarak tekrar boşanma davası açılabilir.
BOŞANMA DAVASINDA MAL PAYLAŞIMI
Hukukumuzda yasal mal rejimi olarak edinilmiş mallara katılma rejimi kabul edilmiştir. Bunun haricinde mal ayrılığı, paylaşmalı mal ayrılığı ve mal ortaklığı rejimleri de mevcuttur. Kural olarak taraflar aralarında geçerli olacak mal rejimini belirlememişler ise yasal olarak edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olurlar. Mal rejimi sözleşmesi ile eşler tabi olacakları mal rejimini seçebilirler. Bu sözleşme evlenmeden önce yapılabileceği gibi evlenirken ya da evlenmeden sonra da yapılabilir. Belirtmek gerekir ki, eşler mal rejimi sözleşmesi yapmak zorunluluğu altında değillerdir. Ancak yapmamışlar ise boşanma süreçlerinde mal paylaşımı yaparken edinilmiş mallara katılma rejimi gözetilir.
Eşler aralarında mal rejimi sözleşmesi yapmamış iseler boşanma davasının açıldığı tarihte evlilik sona ermiş kabul edilerek yasal mal rejimi uygulanır. Bu halde eşlerin malvarlıkları kişisel ve edinilmiş(birlikte kazanılmış) mal olarak ikiye ayrılır. Eşlerin kişisel malları mal rejimi tasfiyesine eklenmez. Evlenildiği tarihten boşanma tarihine kadar eşlerin birlikte edindiği mallar gerekli eklemeler ve eksiltmeler yapılarak ikiye bölünür.
Çekişmeli boşanma davaları ile ilgili daha detaylı için iletişim sayfamızdan bize ulaşabilirsiniz.